Evliliklerde en çok yaşanan sıkıntıların başında eşlerin birbirlerine karşı asık suratlı ve somurtkan bir tavır sergilemeleri geliyor. Asık bir surat, baskılanmış öfke ve sıkıntıların su yüzüne çıkmasına yol açar ve negatif enerji yayar. Güleryüz ve tebessümün, muhabbetin kaynağı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ''Muhabbet, bizi mutlu edecek yegane ilaçtır. Eşinize karşı tebessüm göstermek zor olmasa gerek'' diyorlar.
Sevgiyi ifade etmek kadınlara oranla erkekler için çok daha zordur. Kadınlar, erkeklerin sevdiklerini söylememelerinden yakınırlar. Uzmanlar sevgi sözcüklerinin daha sıklıkla kullanılmasının, ilişkiyi sağlamlaştıracağı görüşünde birleşiyorlar.
''Eşinizle oturun ve ellerinizi açın, birbiriniz için sesli dua edin'' diyen uzmanlar, şöyle devam ediyor:
''İçinizden geldiği gibi sözcükleri sıralayın. Dua etmek istediğinizden emin değil misiniz? O zaman bunun yerine sahip olduğunuz nimetleri saymayı deneyin. Her gün başınıza gelen üç iyi (büyük ya da küçük) şeyi yazın ve bu iyi şey neden gerçekleşti diye sorun. Araştırmalar bunu yapanların 3 ay sonra ciddi derecede daha mutlu hale geldiklerini gösteriyor. 30 yıl boyunca duanın gücünü araştıran Harwardlı bilim adamı Dr. Herbert Benson, bütün dua etme biçimlerinin stresi yatıştırdığını, bedeni sakinleştirdiğini ve şifalı bir gevşeme tepkisi uyandırdığını söylüyor.''
Eşlerin, işleri, dostları için giyindiklerini, erkeklerin, eve gelir gelmez pijamalarını giymemeleri gerektiğini belirten uzmanlar, kadınların da eşlerinin geleceği saatte daha güzel giyinmeleri gerektiğini belirtiyorlar.
Kadınların evlilik yıl dönümü, doğum günü gibi özel günlerde çok hassas olduklarını kaydeden uzmanlar, erkeklerin en azından doğum ve evlilik yıl dönümünü unutmamalarının önemine işaret ediyorlar.
Eşin görebileceği yerlere bırakılan sevgi notlarının evliliği canlandırıcı etkisini olduğuna işaret eden uzmanlar, ''Evde minik kağıtlara minik sözler yazıp kimsenin ulaşamayacağı (size özel yerler olursa iyi olur) yerlere bu mesajları bırakın. Sevginizi ifade etmek, bu duygunun beslenmesine vesile olacaktır'' dediler.
Eşlerin iyi giyinmesi, süslenmesi ve birbirlerine değer verdiklerini hissettirmeleri çok önemli olduğunu, ancak bugün bunun ters işlediğini savunan uzmanlar, ''İş ve arkadaşlar için iyi giyinilirken, eşler birbirlerine bu yönde değer vermezler. Siz de haftada bir gün güzelce giyinin, ama dışarı çıkmayın, evde baş başa vakit geçirin'' şeklinde öneride bulundular.
-''KAHVALTIDA MUHABBET EDİN''-
Emretmek, bütün konuşmalarda emredici bir üslup kullanmanın hitap edilen kişiyi rencide ettiğini ifade eden uzmanlar, bu kişinin eşiniz olmasının daha da üzücü olacağından, emir kipiyle konuşmak yerine, rica etmeyi denemek gerektiğini söylediler. Bu tür konuşmanın kişiye daha çok saygınlık kazandıracağının altını çizen uzmanlar, böylece, eşin gerçekten hayat ortağı olduğunun gösterilmiş olunduğunu kaydettiler.
Sabah kahvaltılarının beraber yapılmasını öneren uzmanlar, ''Uyku mahmurluğunu yenip, eşinizle biraz da erken kalkıp kahvaltıda muhabbet etme fırsatı bulabilirsiniz'' diyorlar.
Dışarıda baş başa yemek yemenin evlilik için terapi niteliği taşıdığını belirten uzmanlar, şöyle devam ettiler:
''Aynısı evde daha az maliyetli olur diye düşünmeyin. Özellikle çocuk sahibi olan çiftlerin en önemli sorunlarından biri, kendilerine vakit ayıramamalarıdır. Bütün gün çocukla işle uğraşmak anne ve babayı yorar. Bir saat de olsa çocukları bir yakınınıza emanet edip, eşinizle dışarıda yemek yemek size güç katacaktır. Aslında ihtiyacınız olan farklı bir ortamda, yalnız konuşabilme, birbirinize vakit ayırma fırsatı verecektir.''
Eşlerin ailelerine göstereceği muhabbetin, birbirlerine göstereceği muhabbeti de artıracağına dikkat çeken uzmanlar, eşlerin birbirleri hakkında ima edici, itham edici, yargılayıcı, denetleyici sözler sarf etmesinin ve bunun davranışlarla da yapılmasının olumsuz sonuçlar doğuracağını belirttiler.
Evlilikte itham edici tavırlar yerine, sevgi mesajlarının verilmesi önerildi.
AA