iLETISIMIN GEREKLILIKLERI VE SOSYAL YASANTIMIZDA OLUSUMLARI

İLETİŞİM NEDİR? İletişim, karşılıklı bilgi alışverişi amacına yönelik bütün etkinliklerdir. İletişim en az iki katılımcının, en az bir yönde bilgi geçişi yapması temeline dayanır. Belirli mesajların kodlanarak bir kanal aracılığıyla ...


  1. Alt 01-09-2008, 15:58 #1
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    İLETİŞİM NEDİR?

    İletişim, karşılıklı bilgi alışverişi amacına yönelik bütün etkinliklerdir. İletişim en az iki katılımcının, en az bir yönde bilgi geçişi yapması temeline dayanır.

    Belirli mesajların kodlanarak bir kanal aracılığıyla bir kaynaktan bir hedefe/alıcıya aktarılması süreci.

    Başka bir ifade ile;
    İletişim; duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla iki kişinin karşılıklı olarak birbirlerine aktarmasıdır. Etkileşimin olduğu her yerde iletişim ve iletişimin olduğu her yerde etkileşim vardır. Bu iki unsur, birbirlerinin vazgeçilmez parçalarıdır.
    İnsanlar arası iletişimler temel olarak duygu ve düşünce alışverişini yürütme düzenleridir. Bu arada ana unsur “anlatmak” tır. Anlatmanın amacıysa “anlaşılmak”tır. Anlatmanın ve anlaşılmanın temelinde yatan sebep “anlaşmak” tır. iletişimde anlaşmaya zemin hazırlayacak ve anlaşmayı kolaylaştıracak bazı temel ilkeler ve özellikler vardır.

    İletişimin öğeleri

    Gönderici: İletiyi hazırlayan, gönderen kişi.

    Alıcı: İletinin gönderildiği kişi.

    İleti: Gönderilmek istenen bilgi, düşünce, duygu ve benzerinin kanal aracılığı ile şifrelenmesidir. Bu şifre genelde dildir.

    Kanal: İletinin göndericiden alıcıya ulaştığı yol, araç.

    Bağlam: İletişimin gerçekleştiği ortam.

    Dönüt: İletideki amacın yerine getirilmesidir.

    Gösterge: Kendi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun yerini alabilen, kelime, nesne, görünüş ve olgular göstergedir. Resimler, müzik parçaları, flamalar, trafik işaretleri, edebi metinler gösterge olarak ele alınır. İletişim göstergeler aracılığı ile sağlanır.

    İletişimin temelleri
    1. Bir kişiye değil, bir kişiyle iletişim kurarız. Taraflardan biri hattan çıkmışsa, başarı ihtimali yoktur.
    2. iletişim bilgiden ayrı bir şeydir. İletişim bir davranış, bilgiyse muhtevadır. Mesajın ifade tarzıyla (iletişim) mesaj birbirine karıştırılmamalıdır. İletişim, muhatap merkezli bir tutumu gerekli kılar.
    3. İletişim tekrarlanamaz. İlk denemeden sonra bir daha benzer bir iletişim ihtimali yoktur.
    4. Mesajı (sözlü sözsüz) bütünüyle dikkate almak gerekir.
    5. İletişim sırasında taraflardan biri aldatıldığını anlarsa, iletişimin sağlıklı devam etmesi mümkün olmaz. Bu sebeple iletişimin temeli, doğru söz olmalıdır.
    6. iletişimde yumuşak üslup, bir başka temel esastır.
    Thomas Jefferson üslüp ve esaslar konusunda şöyle diyor:
    “Üslup problemlerinde akıntıyla birlikte yüz ama esaslar sözkonusu olduğunda bir kaya gibi diren!”
    Etkili iletişimin temelinde “farkında olma” yatar. İyi bir iletişimci hem kendi iç dünyasını (duygu, düşünce ve tu tutummlarını) iyi tanır, hem de karşıdaki kişinin davranışlarını gerçekçi şekilde de değerlendirmesini bilir. Yüz ifadeleri, bedenin duruşu, sesin titreyişi ya da iniş çıkışı, muhatabın iç dünyası hakkında ipuçları verir. İyi bir iletişimci ipuçlarını anında görür ve değerlendirir.

  2. Alt 01-09-2008, 16:00 #2
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    İletişimin muhtevası
    İletişim uzmanları söylediğimiz sözlerin iletişimimizin ancak %l0’unu oluşturduğunu söylüyorlar. %30’unu çıkardığımız sesler, %60’ınıysa vücut dilimiz meydana getiriyor.
    iletişim sözden ibaret değildir. İletişimde sözlü mesajlar kadar sözsüz mesajlara da dikkat etmek gerekir. Bir kişiyle iletişimde bulunduğunuz zaman mesajı oluşturan, yalnızca öteki kişiye göndermek için seçtiğiniz kelimeler değildir. Kişilik özelliğinizle ilgili gözlerinizle, yüz ifadelerinizle, beden hareketlerinizle, ses tonunuzla, mesajınızdaki kararlılığınızla, espri anlayışınız ve diğer birçok unsurlarla işaretler gön deriyorsunuz. Dinleyici sizden gelen semboller ve işaretler bombardımanına uğruyor. Mesaj sizsiniz. Bu anlayış, insanın kendini yürüyen ve konuşan bir mesaj olarak tanımlamadıkça önemli noktayı kaçıracağı gerçeğine varır.
    AğzınızdaN çıkan kelimeler diğer özelliklerinizle uyum arzetmedikçe mesaj anlaşılmaz olur.

    İletişimde “ben” dili

    Ben sürecinin dört önemli safhası vardır:

    Muhatabınıza “Benim bir derdim var!” deyin. Kendi bakış açınızdan, problemin onu tehdit etmeyen tanımı yapın. O kişiye bu durumun size neler hissettirdiğini anlatın. Gerçeklerin değişmeye katkıda bulunmasına imkan tanıyın.

    İlk üç adım çok açıktır ve o kişinin kendini tehdit altında hissetmediği bir ortam oluşturur.

    Dördüncü adıma gelindiğinde sorulması gereken iki zorlu soru vardır:
    1) Bunun bende meydana getirdiği duyguları bilerek bu davranışını sürdürmen ilişkimizi iyiye mi, kötüye mi götürür?
    2) İlişkimizin daha iyi olmasını mı istersin, daha kötü mü?

    Bu iki soru her durumda kullanılabilir ve ortada bir hastalık sözkonusu değilse dürüst, açık bir tepkiye ortam hazırlar. Mesela diyelim ki sizin adınız Ahmet ve benim için çalışıyorsunuz. Ben patronunuz olarak endişeliyim ve size bir “ben mesajı” göndereceğim.
    Büyük ihtimalle şöyle birşey söylerim:
    “Ahmet, benim bir derdim var
    (1. adım). On gündür işe geç geldiğini farkettim
    (2. adım). Bilmeni isterim ki,
    (3. adım) senin her gün işe geç gelmen beni rahatsız ediyor
    (4. adım). Bu davranışını sürdürürsen, benim bu konuda neler hissettiğimi bile bile her gün geç kalırsan, bu, ilişkimizi iyiye mi kötüye mi götürür?”

    Burada sihirli soru şudur:
    “Bu davranışını sürdürürsen, bu, ilişkimizi iyiye mi, kötüye mi götürür?” Benim yaptığım uyan, davranışınızı ele alıp değerlendirmenizi sağlar.

    Böylece son soruya geliriz:
    “Ahmet, ilişkimizin daha iyi mi, yoksa daha kötü mü olmasını istiyorsun?” Aldığınız cevap onda dokuz ‘:daha iyi” şeklinde olur. Genellikle, “Ilişkimizin daha iyi olmasını isterim!” dersiniz. Ben de, “İlişkimizin daha iyi olmasını istiyorsan, inanç pencerendeki ‘işe geç kalmanın önemi yoktur’ şeklindeki inancı değiştirmen gerekiyor” diye karşılık veririm.

    Eskisinin yerini alan yeni inanç şöyle birşey olabilir: “Geç kalmam patronumla aram da gerginliğe yol açacak, bu da uzun vadede ihtiyaçlarımın karşılanmamasına sebep olacak.” Sağlıklı iletişimi başlatan adım, tehdit edici olmayan bir sohbette karşılıklı oturup saldırı hedefi olarak birbirimizi değil, benim hayal kırıklığımın gerçek sebebi olan davranışı almandır.
    Şunu unutmayın: Davranış ayrı, kişi ayrıdır. Davranışınız size aittir ama davranışınız siz değildir. Sizin davranışınızın beni rahatsız ettiğini söylüyorsam, bu sizi kötü bir insan olarak görmem anlamına gelmez.

  3. Alt 01-09-2008, 16:01 #3
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Mesajın anlaşılması nasıl sağlanır?
    Muhatabımızla olan iletişimimizde asıl olan mesajı en uygun iletişim kanalı ile en anlaşılır şekilde muhataba iletmektir. Maksat anlaşılmak olduğundan, iletişimin sonunda bunun sağlanması elzemdir.
    Bunun sağlanılıp sağlanılmadığı değişik yollarla tespit edilebilinir.
    Ancak en ideal yol muhataba anlatılanlardan ne anladığını sormak ile vereceği cevaptan anlaşılır.
    Bunun tam anlaşılabilmesi açısından iletişimin hangi aşamalardan geçtiğini ve boyutlarını bilmemiz işimizi kolaylaştıracaktır.

    İletişimin boyutları
    İki insan iletişime girdiğinde gönderilecek muhtemel mesajlardan bazıları şunlardır:
    * Konuşanın ne söylemek istediği,
    * Konuşanın gerçekte ne söylediği,
    * Konuşanın söylediğinden ne anlaşıldığı,
    * Dinleyenin ne duymak istediği,
    * Dinleyenin gerçekte ne duyduğu,
    * Dinleyenin konuşmacı rolüne geçip diğerine sözlü veya sözsüz mesajlar gönderdiği.

    Dil ve iletişim

    Muhtevası ne olursa olsun insanlar iletişim kurabildikleri oranda sosyalleşirler. İletişimin en önemli vasıtası DİL’dir. İnsanlar dilin kelimelerine vukufiyetleri derecesinde kendilerine has bir vitrin kurarlar. Niceleri dilin imkanlarını kullanmayı bilmediği için içlerindeki cevherleri sergileyemezler. İş bilmeyen esnaf, dükkanında bulunan ürünlerden birer nümuneyi vitrine koymayı bilemez. Sahtekar esnaf, dükkanında olmayanı da vitrine koyar. Amaç, müşteri çekmektir. Dürüst esnafsa dükkanın içinde olan mallardan birer nümuneyi vitrine uygun şekilde koyar. İşte iletişimde dil de insanın iç dünyasında var olan duygu ve düşüncelerini dış dünya ya karşı vitrinleme aracıdır.


    Sözsüz iletişim
    İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil; yüzü, eli, kolu ve bedeniyle yaptıklarını da duyar. İletişimde sözlü ve sözsüz mesajlar aynı anda kullanılır. İletişimin ancak küçük bir bölümünü sözlü mesajlar oluşturur. Yüz ifadeleri, el kol hareket leri, bedenin konumları ve sesin yükselip alçalmasıyla gönderilen sözsüz mesajlar, iletişimde kullanılan mesajiarın daha büyük bölümünü kapsar.
    Kimi zaman insanların duygularını anlamak cidden zordur. Kendilerine soramazsınız, çünkü ne hissettiklerini çoğunlukla söylemek istemezler; söylemek isteseler bile çoğu kere duygularını kendileri de pek bilmezler. Bu kişilerin kafaların içine girip ne hissettikleri öğrenilemeyeceğine göre, yüz ve beden ifadelerine bakarak o anda nasıl bir duygu içinde olduklarını anlamaya çalışırız. Sözsüz iletişimle özellikle duyguları daha etkili ve doğrudan anlatma imkanı vardır.
    Düşünceler sözlü iletişimle, duygular sözsüz iletişimle en kolay ifade edilir. Sözlü iletişim kişinin gerçek duygularını daha iyi yansıtabilir, ne var ki değişik yorumlara açık olduğundan hemen bir yoruma sarılıp her şeyi anladığınız sonucuna varamazsınız.

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.