Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde bir işe başvurdu. Her şeyin satıldığı bir marketti burası. Patron sordu: “Daha önce hiç satış yaptın mı?” “Evet, köyümde bu işi yaptım.” Patronun gözü çocuğu tuttu. “İyi, yarın başlıyorsun…” dedi, “Akşam ilk günü değerlendiririz.”
Patron ertesi akşam çocuğu karşısına aldı. “Evet, bugün kaç satış yaptın?” diye sordu. “Bir!” “Ne, bir mi? Öteki arkadaşların otuzdan fazla satış yaptılar. Sen nasıl yalnızca bir satış yapabilirsin? Kaç dolar tuttu peki?” “320 bin dolar.” Patron şaşırdı ve bunu nasıl becerebildiğini sordu. “Adama önce küçük boy olta, sonra orta boy olta ve sonra da büyük boy olta sattım!” dedi genç satıcı. “Adama nerede balık tutacağını sordum, ‘Kıyıda!’ deyince bir tekneye ihtiyacının olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve lüks bir yelkenli sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince de son model 4x4 cip sattım.”
Patron kendinden geçti:
“Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük oltayı almaya gelen adama mı sattın?”
Çocuk:
“Yooo, aslında adamın eşinin migreni tutmuş, buraya aspirin almak için gelmişti.” dedi. “Hafta sonunun mahvolduğunu görünce adama bunu açık açık söyledim ve balığa gitmesini tavsiye ettim"......