Asırlık zanaata kadın eli değdi
Gaziantep'te yürütülen ''Asırlık Zanaatı Yaşatıyoruz'' projesi sayesinde kadınlar, sedef kakma işlemeciliğini öğrenerek hem bu sanatı gelecek nesiller aktaracak, hem de aile bütçesine katkıda bulunacak.
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli eğitim müdürlüğü ile Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayii Destekleme (MEKSA) Vakfı ortaklığında, Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında desteklenen projeyle, 15 kadın kursiyere sedef işlemeciliği eğitimi vermeye başladıklarını söyledi.
Kadın kursiyerlerin 3 aylık eğitim sonunda şimdiye kadar erkeklerin yürüttüğü sedef kakma işlemeciliğini öğreneceklerini, elde edecekleri bu ''altın bilezik'' sayesinde de evlerinin geçimine katkıda bulunacaklarını ifade etti.
''Bu mesleğe kadınları da kazandıracağımı söylediğimde gülmüşlerdi ancak kadınları eli tele daha yatkın'' diyen Açık, ''Eğer Türkiye'de birisi 'zanaatkarım ancak işim yok' diyorsa onda iş yok demektir. Zanaatkar insan işsiz kalmaz. Kadınlarımızın da bu işe girmesini ve mesleği öğrenmesini önemsiyoruz. Kursiyerlerimiz de bu işi öğrenecek ve hatta gayret gösterenler bu işte ustalaşacak ve mesleği gelecek nesillere öğretecek'' diye konuştu. Açık, kadın kursiyerlerin mesleği öğrendikten sonra işsiz kalmayacağını, oda olarak kendilerine sahip çıkacaklarını vurguladı.
Sedefçiliğin yaşatılması ve yeni nesle öğretilmesi halinde geleceği olan bir meslek olduğunu ifade eden Açık, şunları kaydetti:
''Kadınlarımıza sesleniyorum; Kadınlarımız bu işlere kafa yorsun, bu işin önü açık. Yaptığımız sedef kakma ürünleri yüzde 90 oranında Avrupa'ya satıyoruz. Bir nakış gibi işlesinler. Evlerinin harçlığını çıkarsınlar, kazanç sağlasınlar, çok önemli bir el sanatının yaşatılmasına destek olsunlar.''
Kursiyerlerden Esra Doğan da kursa başlamadan önce sedef işlemeciliğine ilişkin bilgi sahibi olmadığını, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine kursa başladığını söyledi.
Ustalarının sayesinde sedef işleme yapmayı öğrenmeye başladığını ve işi severek yaptığını ifade eden Doğan, ''Sedefçiliği çoğu kişi bilmiyor. Bence bütün kadınların yapabileceği bir iş. Böylelikle kültürümüzün yayılmasına da destek oluyoruz. Yaptığımız ürünleri evimizde de kullanıyoruz'' dedi.
-Sedef işlemeciliği-
Asırlardan beri bilinen sedef işlemeciliği, zamanın tekniği ve milletlerin sanat anlayışına göre şekil aldı. Hammaddesi, midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı olan sedef, değişik motif ve desenlerle zenginleştirilerek mimari yapılarda, süsleme olarak koltuk takımı, ayna, resim çerçevesi, sehpa, yazı masası ve silah kabza süslemelerinde kullanılıyor.
Türkiye'de daha çok Gaziantep'te üretilen sedef işlemeler, turistik bölgelere ve yurt dışına ihraç ediliyor.
Gaziantep'te yürütülen ''Asırlık Zanaatı Yaşatıyoruz'' projesi sayesinde kadınlar, sedef kakma işlemeciliğini öğrenerek hem bu sanatı gelecek nesiller aktaracak, hem de aile bütçesine katkıda bulunacak.
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli eğitim müdürlüğü ile Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayii Destekleme (MEKSA) Vakfı ortaklığında, Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında desteklenen projeyle, 15 kadın kursiyere sedef işlemeciliği eğitimi vermeye başladıklarını söyledi.
Kadın kursiyerlerin 3 aylık eğitim sonunda şimdiye kadar erkeklerin yürüttüğü sedef kakma işlemeciliğini öğreneceklerini, elde edecekleri bu ''altın bilezik'' sayesinde de evlerinin geçimine katkıda bulunacaklarını ifade etti.
''Bu mesleğe kadınları da kazandıracağımı söylediğimde gülmüşlerdi ancak kadınları eli tele daha yatkın'' diyen Açık, ''Eğer Türkiye'de birisi 'zanaatkarım ancak işim yok' diyorsa onda iş yok demektir. Zanaatkar insan işsiz kalmaz. Kadınlarımızın da bu işe girmesini ve mesleği öğrenmesini önemsiyoruz. Kursiyerlerimiz de bu işi öğrenecek ve hatta gayret gösterenler bu işte ustalaşacak ve mesleği gelecek nesillere öğretecek'' diye konuştu. Açık, kadın kursiyerlerin mesleği öğrendikten sonra işsiz kalmayacağını, oda olarak kendilerine sahip çıkacaklarını vurguladı.
Sedefçiliğin yaşatılması ve yeni nesle öğretilmesi halinde geleceği olan bir meslek olduğunu ifade eden Açık, şunları kaydetti:
''Kadınlarımıza sesleniyorum; Kadınlarımız bu işlere kafa yorsun, bu işin önü açık. Yaptığımız sedef kakma ürünleri yüzde 90 oranında Avrupa'ya satıyoruz. Bir nakış gibi işlesinler. Evlerinin harçlığını çıkarsınlar, kazanç sağlasınlar, çok önemli bir el sanatının yaşatılmasına destek olsunlar.''
Kursiyerlerden Esra Doğan da kursa başlamadan önce sedef işlemeciliğine ilişkin bilgi sahibi olmadığını, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine kursa başladığını söyledi.
Ustalarının sayesinde sedef işleme yapmayı öğrenmeye başladığını ve işi severek yaptığını ifade eden Doğan, ''Sedefçiliği çoğu kişi bilmiyor. Bence bütün kadınların yapabileceği bir iş. Böylelikle kültürümüzün yayılmasına da destek oluyoruz. Yaptığımız ürünleri evimizde de kullanıyoruz'' dedi.
-Sedef işlemeciliği-
Asırlardan beri bilinen sedef işlemeciliği, zamanın tekniği ve milletlerin sanat anlayışına göre şekil aldı. Hammaddesi, midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı olan sedef, değişik motif ve desenlerle zenginleştirilerek mimari yapılarda, süsleme olarak koltuk takımı, ayna, resim çerçevesi, sehpa, yazı masası ve silah kabza süslemelerinde kullanılıyor.
Türkiye'de daha çok Gaziantep'te üretilen sedef işlemeler, turistik bölgelere ve yurt dışına ihraç ediliyor.