Dul kadınlara maaş müjdesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, engellilerin istihdamı konusunda sınav sistemini değiştirdiklerini belirterek, her engellinin kendi kategorisinde sınava gireceğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtlayan Bakan Şahin, şiddeti önleyici, koruyucu tedbirlerde eğitimin güncellenmesi bilinciyle eğitim politikalarını belirlediklerini ifade etti. Bu kapsamda temel eğitimin çok önemli olduğunu belirten Şahin, kadın erkek eşitliği konusunda nasıl bir eğitim verilmesi üzerinde çalışıldığını, bütün materyallerin incelendiğini söyledi.
''Temel eğitimi bitirmiş olan erkeğe nasıl ulaşılacağı'' konusunda 3 ayrı protokol imzalandığını anlatan Şahin, Genelkurmay Başkanlığı ile yapılan protokolde er ve erbaş eğitiminin şiddetin önlenmesi açısından çok önemli olduğunu, bu alanda eğitimin güçlendirilerek devam ettiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan görüşmede, konunun cuma ve bayram hutbelerinde kadın erkek eşitliği ve şiddetle mücadelede İslam dininin bir sevgi ve barış dini olduğu ve konuyla ilgili duruşun anlatıldığını belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Şiddet gören kadın nereye gidecek, gittiğinde kolluk ona nasıl yardımcısı olacak? Buna ilişkin çalışmalar BM ile yapılan protokolle başlamıştır. 40 bin polisimize eğitim verilmiştir. Ayrıca, acile gelen kadına nasıl yaklaşılacağı, tedavi edileceği, psikolojik destek verilmesi de sağlanmıştır. Aile mahkemeleri hakimleri ve Cumhuriyet savcılarıyla da eğitim çalışmaları başlamıştır ve devam etmektedir. 74 milyonu kapsayan bu topyekün eğitim seferberliğini önemsiyoruz.''
-Özürlülerin istihdamı-
Bakan Şahin, engellilerin sadaka değil iş istediğini belirterek, istihdam ve hizmetlere ulaşılabilirliği önemsediklerini kaydetti. Şahin, şöyle konuştu:
''Bizim dönemde 2002'den istihdam edilen özürlü memur sayısı 5777 iken, 2011 Ağustos itibarıyla bu 20 bin 829'a ulaşmıştır. 10 yılda yüzde 360 artış sağlanmıştır. Özürlü işçi sayısı da 2002'de 10 bin 883 iken, 2011'de 32 bin 257'ye ulaştı. Artış yüzde 227'dir. Her bir özürlümüz boş kalan kadroya yerleşinceye kadar politikamızı güçlendirerek devam ediyoruz. Sınav sistemini değiştiriyoruz. Görme, bedensel, işitme ve ruhsal engelli kategorisi olacak. Her engelli kendi kategorisinde sınava girecek. Şubat ayı itibarıyla alımlar, engelli vatandaşlarımıza duyurulacak. Haziran'da sınav yapıyoruz. Sonuç açıklanır açıklanmaz, kamuda ne kadar boş kadro varsa takibini yapıp yerleştirinceye kadar sürdüreceğiz. Bu bizim en önemli konumuzdur. ''
Türkiye genelinde özürlü sayısını netleştirmek için çalışma yapıldığını bildiren Şahin, bu çalışmayla gerçek özürlü sayısının ortaya çıkarılacağını, bununla özürlü gruplarının da yeniden belirleneceğini söyledi. Şahin, kamudaki boş özürlü kadrolarının da takipçisi olacaklarını vurguladı.
-''Çocuk yaşta birinin çocuk sahibi olmasını kabul edemeyiz''-
Şahin, küçük yaşta evliliklerle ilgili soruyu yanıtlarken, kızların mutlaka eğitim imkanlarından yararlanması gerektiğini, zorunlu eğitimin 12 yıl olmasının bunun sağlanmasında önemli olacağını belirterek, şöyle konuştu:
''Annenin, babasının izin vermesini kabul edemeyiz. Çocuk yaşta birinin çocuk sahibi olması bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Sosyal yaraları da beraberinde getiriyor. Bakanlık olarak neler yapılabileceği üzerinde çalışıyoruz. Toplum destekli ve Emniyetle ilgili çalışmalarda, o bölgelerde bunu önceden kontrol altına alacak mekanizmayı geliştirmeliyiz. Anne, babanın bilincinin yükseltilmesi, izin veriyorsa da 'ceza alacaksın' diye yaptırım konması gerektiğini düşünüyorum. Medeni Kanuna uygun olmayan hiçbir evliliği de kabul edemeyiz.
Ayrıca, 15 yaş altında tecavüz ve cinsel istismar olduğunda, bir de 'ruh sağlığı bozuldu mu bozulmadı mı' diye rapor isteniyor. Rapor istenmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Bunun için TCK'da değişiklik yapılmalı. Adalet Bakanlığı ile gerekli çalışmaları başlattık. 15 yaşın altında biri, cinsel istismar veya tecavüze maruz kaldığında bir de 'ruh sağlığı bozuldu mu' diye sorulabilir mi? Böyle saçma bir soru olabilir mi? ''
-''Güvenli internete ilk geçenlerden biriyim''-
Şahin, ''güvenli internet'' uygulamasına geçmek üzere şu ana kadar 200 bin ailenin başvuruda bulunduğuna işaret ederek, ''Seçmek özgürlüktür. Uygulama önce kamuoyunda sansür gibi algılandı. Oysa tamamen tercihe bağlıdır. Ben güvenli internete ilk geçen kişilerden biriyim. İki evladım var. Bilgi ve teknoloji çağındayız. Asla yasaklayamayız ama kontrollü kullanımı, ebeveyn olarak sağlamak zorundayız. Çocukları buradan gelecek tehlikelere karşı koruyacak bir mekanizmayı destekleyici ve güçlendirici kampanyaları önemsiyoruz'' diye konuştu.
-Kadın sığınma evlerine yönelik çalışmalar-
Kadını şiddetten korumaya yönelik yasal altyapı çalışmalarını tamamladıklarını bildiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, ayrıca çocuk hakları, çocuk istismarı konusunda hukuki alandaki eksikliklerin giderilmesi için Bilim Kurulu oluşturduklarını, kurulun hazırlayacağı rapora göre hem hukuki temeli güçlendireceklerini hem de uygulamadaki eksiklikleri giderecek destekleyici mekanizmaların oluşturulacağını ifade etti.
Şahin ,kadın sığınma evlerine ilişkin yönetmeliği değiştireceklerini belirterek, şöyle konuştu:
''Sığınma evleri şiddete maruz kalmış kadını korumak için kurulan bir sistemdir. Fiziksel, gıda, barınma ihtiyacı gideriliyor ama bu yeterli değil. Neye ihtiyacı varsa, kalite bazlı bir yönetim anlayışı getiriyoruz. 3 aylık kalma süresi var ama kadının durumuna göre bu süre 6 aya veya daha fazlaya çıkarılabiliyor. Meslek kurslarıyla, meslek ve iş edinmesi, okuma yazma sorunu veya diploma sorunu varsa bunları da karşılayacak şekilde kadın sığınma evlerinde de kurslar açabiliyoruz. Kadınların ihtiyacı olan meslek kursları, hukuki, psikolojik desteği verecek kaliteli yönetim anlayışını hayata geçireceğiz. Geçici mali yardımı Bakanlık olarak veriyoruz. Eğer kadının istihdam talebi varsa, İŞKUR ile bağlantı kurup öncelikle iş bulmalarını da sağlamak istiyoruz. Sayısal, nitelik ve nicelik olarak sığınma evlerini artırmak istiyoruz.''
-''İnternet nedeniyle boşanmalar...''-
Bakan Şahin, internet nedeniyle boşanma olayları yaşandığını ve boşanmaların yüzde 10'unun bu nedenle meydana geldiğini ifade etti.
Uyuşturucu ile mücadele konusunda da çok yoğun bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Şahin, ''Buna ilişkin araştırma yaklaşık 3 ay içerisinde tamamlanacak. Araştırma o noktada kalmayacak, proje üreteceğiz'' dedi.
Eşi vefat etmiş kadınların durumuna ilişkin de bir çalışma yapıldığını anlatan Şahin, ''Bu durumun 150 bin haneyi ilgilendirdiğini gördük. Eşi vefat etmiş bu insanlara aylık bağlanacak bir sisteme geçiyoruz. Bunlar kaymakamlığa gelmeden onurlu bir şekilde bu paralarını alacaklar'' diye konuştu.
Başkanvekili Meral Akşener, sözlü soruların yanıtlanmasının ardından Komisyon ve Hükümeti yerine oturmaması üzerine birleşimi yarın saat 13.00'te toplanmak üzere kapattı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, engellilerin istihdamı konusunda sınav sistemini değiştirdiklerini belirterek, her engellinin kendi kategorisinde sınava gireceğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtlayan Bakan Şahin, şiddeti önleyici, koruyucu tedbirlerde eğitimin güncellenmesi bilinciyle eğitim politikalarını belirlediklerini ifade etti. Bu kapsamda temel eğitimin çok önemli olduğunu belirten Şahin, kadın erkek eşitliği konusunda nasıl bir eğitim verilmesi üzerinde çalışıldığını, bütün materyallerin incelendiğini söyledi.
''Temel eğitimi bitirmiş olan erkeğe nasıl ulaşılacağı'' konusunda 3 ayrı protokol imzalandığını anlatan Şahin, Genelkurmay Başkanlığı ile yapılan protokolde er ve erbaş eğitiminin şiddetin önlenmesi açısından çok önemli olduğunu, bu alanda eğitimin güçlendirilerek devam ettiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan görüşmede, konunun cuma ve bayram hutbelerinde kadın erkek eşitliği ve şiddetle mücadelede İslam dininin bir sevgi ve barış dini olduğu ve konuyla ilgili duruşun anlatıldığını belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Şiddet gören kadın nereye gidecek, gittiğinde kolluk ona nasıl yardımcısı olacak? Buna ilişkin çalışmalar BM ile yapılan protokolle başlamıştır. 40 bin polisimize eğitim verilmiştir. Ayrıca, acile gelen kadına nasıl yaklaşılacağı, tedavi edileceği, psikolojik destek verilmesi de sağlanmıştır. Aile mahkemeleri hakimleri ve Cumhuriyet savcılarıyla da eğitim çalışmaları başlamıştır ve devam etmektedir. 74 milyonu kapsayan bu topyekün eğitim seferberliğini önemsiyoruz.''
-Özürlülerin istihdamı-
Bakan Şahin, engellilerin sadaka değil iş istediğini belirterek, istihdam ve hizmetlere ulaşılabilirliği önemsediklerini kaydetti. Şahin, şöyle konuştu:
''Bizim dönemde 2002'den istihdam edilen özürlü memur sayısı 5777 iken, 2011 Ağustos itibarıyla bu 20 bin 829'a ulaşmıştır. 10 yılda yüzde 360 artış sağlanmıştır. Özürlü işçi sayısı da 2002'de 10 bin 883 iken, 2011'de 32 bin 257'ye ulaştı. Artış yüzde 227'dir. Her bir özürlümüz boş kalan kadroya yerleşinceye kadar politikamızı güçlendirerek devam ediyoruz. Sınav sistemini değiştiriyoruz. Görme, bedensel, işitme ve ruhsal engelli kategorisi olacak. Her engelli kendi kategorisinde sınava girecek. Şubat ayı itibarıyla alımlar, engelli vatandaşlarımıza duyurulacak. Haziran'da sınav yapıyoruz. Sonuç açıklanır açıklanmaz, kamuda ne kadar boş kadro varsa takibini yapıp yerleştirinceye kadar sürdüreceğiz. Bu bizim en önemli konumuzdur. ''
Türkiye genelinde özürlü sayısını netleştirmek için çalışma yapıldığını bildiren Şahin, bu çalışmayla gerçek özürlü sayısının ortaya çıkarılacağını, bununla özürlü gruplarının da yeniden belirleneceğini söyledi. Şahin, kamudaki boş özürlü kadrolarının da takipçisi olacaklarını vurguladı.
-''Çocuk yaşta birinin çocuk sahibi olmasını kabul edemeyiz''-
Şahin, küçük yaşta evliliklerle ilgili soruyu yanıtlarken, kızların mutlaka eğitim imkanlarından yararlanması gerektiğini, zorunlu eğitimin 12 yıl olmasının bunun sağlanmasında önemli olacağını belirterek, şöyle konuştu:
''Annenin, babasının izin vermesini kabul edemeyiz. Çocuk yaşta birinin çocuk sahibi olması bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Sosyal yaraları da beraberinde getiriyor. Bakanlık olarak neler yapılabileceği üzerinde çalışıyoruz. Toplum destekli ve Emniyetle ilgili çalışmalarda, o bölgelerde bunu önceden kontrol altına alacak mekanizmayı geliştirmeliyiz. Anne, babanın bilincinin yükseltilmesi, izin veriyorsa da 'ceza alacaksın' diye yaptırım konması gerektiğini düşünüyorum. Medeni Kanuna uygun olmayan hiçbir evliliği de kabul edemeyiz.
Ayrıca, 15 yaş altında tecavüz ve cinsel istismar olduğunda, bir de 'ruh sağlığı bozuldu mu bozulmadı mı' diye rapor isteniyor. Rapor istenmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Bunun için TCK'da değişiklik yapılmalı. Adalet Bakanlığı ile gerekli çalışmaları başlattık. 15 yaşın altında biri, cinsel istismar veya tecavüze maruz kaldığında bir de 'ruh sağlığı bozuldu mu' diye sorulabilir mi? Böyle saçma bir soru olabilir mi? ''
-''Güvenli internete ilk geçenlerden biriyim''-
Şahin, ''güvenli internet'' uygulamasına geçmek üzere şu ana kadar 200 bin ailenin başvuruda bulunduğuna işaret ederek, ''Seçmek özgürlüktür. Uygulama önce kamuoyunda sansür gibi algılandı. Oysa tamamen tercihe bağlıdır. Ben güvenli internete ilk geçen kişilerden biriyim. İki evladım var. Bilgi ve teknoloji çağındayız. Asla yasaklayamayız ama kontrollü kullanımı, ebeveyn olarak sağlamak zorundayız. Çocukları buradan gelecek tehlikelere karşı koruyacak bir mekanizmayı destekleyici ve güçlendirici kampanyaları önemsiyoruz'' diye konuştu.
-Kadın sığınma evlerine yönelik çalışmalar-
Kadını şiddetten korumaya yönelik yasal altyapı çalışmalarını tamamladıklarını bildiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, ayrıca çocuk hakları, çocuk istismarı konusunda hukuki alandaki eksikliklerin giderilmesi için Bilim Kurulu oluşturduklarını, kurulun hazırlayacağı rapora göre hem hukuki temeli güçlendireceklerini hem de uygulamadaki eksiklikleri giderecek destekleyici mekanizmaların oluşturulacağını ifade etti.
Şahin ,kadın sığınma evlerine ilişkin yönetmeliği değiştireceklerini belirterek, şöyle konuştu:
''Sığınma evleri şiddete maruz kalmış kadını korumak için kurulan bir sistemdir. Fiziksel, gıda, barınma ihtiyacı gideriliyor ama bu yeterli değil. Neye ihtiyacı varsa, kalite bazlı bir yönetim anlayışı getiriyoruz. 3 aylık kalma süresi var ama kadının durumuna göre bu süre 6 aya veya daha fazlaya çıkarılabiliyor. Meslek kurslarıyla, meslek ve iş edinmesi, okuma yazma sorunu veya diploma sorunu varsa bunları da karşılayacak şekilde kadın sığınma evlerinde de kurslar açabiliyoruz. Kadınların ihtiyacı olan meslek kursları, hukuki, psikolojik desteği verecek kaliteli yönetim anlayışını hayata geçireceğiz. Geçici mali yardımı Bakanlık olarak veriyoruz. Eğer kadının istihdam talebi varsa, İŞKUR ile bağlantı kurup öncelikle iş bulmalarını da sağlamak istiyoruz. Sayısal, nitelik ve nicelik olarak sığınma evlerini artırmak istiyoruz.''
-''İnternet nedeniyle boşanmalar...''-
Bakan Şahin, internet nedeniyle boşanma olayları yaşandığını ve boşanmaların yüzde 10'unun bu nedenle meydana geldiğini ifade etti.
Uyuşturucu ile mücadele konusunda da çok yoğun bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Şahin, ''Buna ilişkin araştırma yaklaşık 3 ay içerisinde tamamlanacak. Araştırma o noktada kalmayacak, proje üreteceğiz'' dedi.
Eşi vefat etmiş kadınların durumuna ilişkin de bir çalışma yapıldığını anlatan Şahin, ''Bu durumun 150 bin haneyi ilgilendirdiğini gördük. Eşi vefat etmiş bu insanlara aylık bağlanacak bir sisteme geçiyoruz. Bunlar kaymakamlığa gelmeden onurlu bir şekilde bu paralarını alacaklar'' diye konuştu.
Başkanvekili Meral Akşener, sözlü soruların yanıtlanmasının ardından Komisyon ve Hükümeti yerine oturmaması üzerine birleşimi yarın saat 13.00'te toplanmak üzere kapattı.