Çocuklarınıza karşı hoşgörülü olun
İlköğretim ve liselerde yarı yal tatili yarın başlıyor. Başarılı öğrenciler tatlı bir heyecanla sömestr tatiline girmeye hazırlanırken, karnesinde düşük notu olanlar stresli bir bekleyiş içerisinde.
Kimi aileler karnesinde düşük notu olan çocuklarına çok katı davranırken, kimileri duyarsız, kimileriyse anlayışlı ve hoşgörülü olabiliyor.
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, ailelerinin tepkisinden endişe duyan çocuklarda, eve gitmeme, okuldan karneyi almama ve karnede değişiklik yapmaya çalışma, eve gittiğinde odadan çıkamama ve ailesiyle yüzleşmekten korkma gibi davranışların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Knudsen, özellikle ergenlik çağında olan ortaokul ve lise öğrencileri için daha dikkatli tutum sergilenmesi gerektiğini vurguluyor. Knudsen, eğitim sürecinin sadece karne gününden ibaret olmadığını belirtiyor: "Karnesinde zayıf olması çocuğunuzun her konuda başarısız bir birey olduğu anlamına gelmiyor. Ders çalışmamasının ya da notlarının düşük olmasının çeşitli nedenleri olabilir. Veli olarak sizlerin de üzerinize düşen görevler olduğunu sakın unutmayın. Çocuğunuzun farklı ilgi alanları ve yetenekleri olabilir ve bunları keşfetmesi konusunda çocuğunuza yönlendirici bir tavır sergileyebilirsiniz."
Günümüz ebeveyn ve öğrencilerin notlarını internet üzerinden takip edebildiğine dikkat çeken Knudsen, "Anne ve babalar çocukların notlarını düzenli olarak kontrol ettiklerinde okuldaki gelişim süreçlerini gözlemleme imkanı bulunuyor. Ailelerin veli toplantılarına katılmaları ve çocuğun normal eğitim sürecinde de okuldaki öğretmenleriyle iletişim içerisinde olmaları gerekiyor. Öğrencinin başarısızlık nedenleri tespit edilip bu durumu düzeltmek için birlikte çözüm yolları bulunması mümkün. Unutulmamalıdır ki "bugün dersin var mı? ya da ödevlerini bitirdin mi?" gibi takip soruları tam olarak sorumlu bir ebeveyn olmak için yeterli değildir." diyor.
Karnesinde düşük not olan çocuğunuz için kıyaslama yapılmasından kaçınılmasını öneren Knudsen, şunları söylüyor: "Bu durum özgüven eksikliğine, çocuğun arkadaşlarından uzaklaşmasına ve içine kapanmasına neden olabilir. Çocuğu aşırı ödüllendirmek ve cezalandırmak olumlu bir davranış değildir. Sonuç olarak sizin de bir zamanlar çocuk olduğunuzu ve aynı endişeleri sizinde yaşadığınızı unutmayın. Sömestr tatilinde çocuklarınızın dinlenmesine ve eğlenmesine imkan tanıyın. Bu durum sizi de oldukça üzüyor olabilir ancak anlayışlı bir şekilde çocuğunuzla konuşun, onu yüreklendirin ve destek olun. Her zaman onların yanında olduğumuzu belirtmemiz ve hissettirmemiz çocuğunuzun bu zorlu süreci atlatmasında yardımcı olacaktır."
İlköğretim ve liselerde yarı yal tatili yarın başlıyor. Başarılı öğrenciler tatlı bir heyecanla sömestr tatiline girmeye hazırlanırken, karnesinde düşük notu olanlar stresli bir bekleyiş içerisinde.
Kimi aileler karnesinde düşük notu olan çocuklarına çok katı davranırken, kimileri duyarsız, kimileriyse anlayışlı ve hoşgörülü olabiliyor.
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, ailelerinin tepkisinden endişe duyan çocuklarda, eve gitmeme, okuldan karneyi almama ve karnede değişiklik yapmaya çalışma, eve gittiğinde odadan çıkamama ve ailesiyle yüzleşmekten korkma gibi davranışların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Knudsen, özellikle ergenlik çağında olan ortaokul ve lise öğrencileri için daha dikkatli tutum sergilenmesi gerektiğini vurguluyor. Knudsen, eğitim sürecinin sadece karne gününden ibaret olmadığını belirtiyor: "Karnesinde zayıf olması çocuğunuzun her konuda başarısız bir birey olduğu anlamına gelmiyor. Ders çalışmamasının ya da notlarının düşük olmasının çeşitli nedenleri olabilir. Veli olarak sizlerin de üzerinize düşen görevler olduğunu sakın unutmayın. Çocuğunuzun farklı ilgi alanları ve yetenekleri olabilir ve bunları keşfetmesi konusunda çocuğunuza yönlendirici bir tavır sergileyebilirsiniz."
Günümüz ebeveyn ve öğrencilerin notlarını internet üzerinden takip edebildiğine dikkat çeken Knudsen, "Anne ve babalar çocukların notlarını düzenli olarak kontrol ettiklerinde okuldaki gelişim süreçlerini gözlemleme imkanı bulunuyor. Ailelerin veli toplantılarına katılmaları ve çocuğun normal eğitim sürecinde de okuldaki öğretmenleriyle iletişim içerisinde olmaları gerekiyor. Öğrencinin başarısızlık nedenleri tespit edilip bu durumu düzeltmek için birlikte çözüm yolları bulunması mümkün. Unutulmamalıdır ki "bugün dersin var mı? ya da ödevlerini bitirdin mi?" gibi takip soruları tam olarak sorumlu bir ebeveyn olmak için yeterli değildir." diyor.
Karnesinde düşük not olan çocuğunuz için kıyaslama yapılmasından kaçınılmasını öneren Knudsen, şunları söylüyor: "Bu durum özgüven eksikliğine, çocuğun arkadaşlarından uzaklaşmasına ve içine kapanmasına neden olabilir. Çocuğu aşırı ödüllendirmek ve cezalandırmak olumlu bir davranış değildir. Sonuç olarak sizin de bir zamanlar çocuk olduğunuzu ve aynı endişeleri sizinde yaşadığınızı unutmayın. Sömestr tatilinde çocuklarınızın dinlenmesine ve eğlenmesine imkan tanıyın. Bu durum sizi de oldukça üzüyor olabilir ancak anlayışlı bir şekilde çocuğunuzla konuşun, onu yüreklendirin ve destek olun. Her zaman onların yanında olduğumuzu belirtmemiz ve hissettirmemiz çocuğunuzun bu zorlu süreci atlatmasında yardımcı olacaktır."