Erken yaş evliliklerinin getirdiği sorunlar
Diyarbakır'da ''Erken yaş evlilikleri'' araştırması yapıldı. erken yaşta evlendirilen kadınların daha fazla çocuğa sahip olduğu, daha fazla düşük yaptığı tespit edildi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aytekin Sır ile Doç. Dr. Mehmet Cemal Kaya ve Doç. Dr. Yasin Bez tarafından gerçekleştirilen ve rapor haline getirilen araştırmanın sonuçları, bir toplantıyla açıklandı.
DÜSAMER Başkanı Prof. Dr. İlhan Kaya, amaçlarının Diyarbakır'da yaşayan evli kadınlarda aile özelliklerini, evlilik ile ilişkili sosyokültürel faktörleri, aile içi şiddet sıklığını ve erken yaşta (18 yaşından önce) evlenme sıklığını ortaya koymak ve ayrıca erken yaşta evlenenleri erişkin yaşta evlenenler ile karşılaştırarak, erken yaşta evlenme ile ilişkili faktörleri tespit etmek olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Yasin Bez, araştırmada, TÜİK verilerine göre Diyarbakır'da 8 bölgeden evli 17-65 yaşlarında 456 kadın ile yüz yüze görüşme yapıldığını söyledi.
Erken yaşta evlilikleri kendilerinin ''çocuk yaşta evlilik'' olarak da değerlendirdiklerini, bunun dikkate alınması gereken ciddi bir konu olduğunu bildiren Bez, erken yaşta evlenenlerin sayısının azımsanamayacak kadar yüksek olduğunu belirtti.
Bu konuda hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hem de TBMM düzeyinde çeşitli çalışma grupları oluşturulduğuna dikkati çeken Bez, ''Bölgemizde ise erken yaş evliliğiyle ilgili çok geniş çaplı araştırmalara ilişkin herhangi bir veri yok. Bundan sonra gerçekleştirilecek çalışmalara katkı sunmak açısından bu çalışmayı gerçekleştirdik. Bu kapsamda TÜİK verilerine göre Diyarbakır'da 8 ayrı bölgede gerçekleştirilen araştırmada 456 evli kadın ile yüz yüze görüşme yapıldı'' dedi.
-Erken evlenen kadınlar daha çok hastalık yaşıyor-
Bez, araştırmaya katılan kadınlardan yüzde 37'sinin erken yaşta evlendiğini ve bu kadınların daha sık hasta olduğunu, her 3 kadından birinin ise sebebi açıklanmayan ağrıları olduğu yönünde görüş belirttiğini söyledi.
Kadınlara psikosomatik rahatsızlıklara işaret eden ve psikiyatri açısından önemli bir soru olan ''doktorların nedenini bulamadığı ağrılarınız var mı?'' diye sorduklarını ifade eden Bez, şöyle konuştu:
''Psikosomatik rahatsızlıklar kişinin kendi içinde yaşadığı psikolojik sorunları çözümleyemediği veya ifade edemediği zaman bedenine yansıtmasıyla oluşan bir rahatsızlık türüdür. Erken hatta çocuk yaşta evlilik yapanlarda çözümlenmeyen psikolojik ve kendini ifade edememe psikosomatik sorunlara bağlı nedeni açıklanmayan ağrılar yaşarlar. 18 yaşından küçük her 3 kadından biri sebebi belirlenemeyen ağrılar yaşadığını, bu ağrılar için doktora gittiklerinde herhangi bir sebebinin bulunmadığını söyledi. Erken yaşta evlenen bu kadınların evlilikleri ile ilgili görüşlerine daha az oranda başvurulduğu, daha fazla çocuğa sahip olduğu, daha fazla düşük yaptığı ve ayrıca bu kadınlarda psikosomatik şikayetlerin çok daha sık görüldüğü gözlemlendi.''
-250 bin lira başlık parası ödenmiş
Bez, araştırmaya katılan kadınların önemli çoğunluğunun orta halli ve oldukça kalabalık aile mensubu olduğunu, her 6 kadından birinin evlenmeden önce ailesinden, her 10 kadından birinin de evliliği süresince ailesinden şiddet gördüğünü tespit ettiklerini söyledi.
Bu kadınlardan yüzde 2'sinin evlilik öncesi cinsel istismar gördüğünü beyan ettiği bildiren Bez, şunları anlattı:
''Katılımcılar arasında bir akrabasıyla evli olanların oranı yüzde 37'dir. Bu çalışmaya katılanların anne babaları arasında görülen akraba evliliği oranından daha yüksek olduğu gözlendi. Akraba evliliği yapmış bu kadınların yaklaşık yarısı ya amca oğluyla veya halaoğluyla evli. Bu açıdan eşlerin akrabalık bağları bir önceki nesilde gözlemlenen ile benzer özellikler göstermekteydi. Kadınların yaklaşık 4'te biri ailesi istediği için evlenmiş. Her 7 kadından biri istemeden veya kaçırılarak evlenmiş. Her 5 kadından birine evlenirken görüşü sorulmamış. Başlık parası ise hala yaygın. Ailede görülen fakirlik başlık parası, beşik kertmesi ve berdel gibi uygulamalar erken yaşta evlenmeyi besliyor.
Kendisi için başlık parası ödendiğini belirten kadınların oranı yüzde 21. Ödenen başlık paralarının yaklaşık üçte biri bin liradan az, diğer üçte biri bin ile 5 bin lira arasında ve kalan üçte biri de 5 bin liradan fazla. Başlık parası 100 bin fazla olan 3 kadın vardı. Bunlardan biri kaçırıldığını ve eşinin kendisi için toplam 250 bin lira başlık parası ödediğini bildirdi. Erken evlenen kadınların yarısından fazlasının 15 yaşında veya daha da öncesinde evlendiği anlaşılmıştır. Görüştüğümüz kadınlardan biri bize 10 yaşında evlendiğini söyledi. Erkeklerde erken evlilik oranı ise yüzde 5. Erken yaşta evlenenler hem daha çok çocuk sahibi hem de daha fazla düşük yapıyor. Her 3 kadından biri ilk gebeliğini 18 yaşın altında yaşamış. Araştırmada bildirilen en düşük gebelik yaşı 13 olmuştur. Katılımcıların yüzde 18'i evlenmeden önce ailece göç yaşamış kişilerdi. Anne ve babası arasında akrabalık bağı olduğunu bildiren kadınların oranı ise yüzde 31 idi. Araştırmaya katılanların yüzde 35'i eşiyle çok iyi anlaştığını belirtti''.
-Yüzde 46.2'si doktorların nedenini bulamadığı ağrıları olduğunu bildirmiş
Bez, araştırmanın ikinci bölümünde 18 yaşından küçük evli kadınlar ile 18 yaşından büyük evli kadınlara ilişkin sonuçları kıyasladıklarını söyledi.
Erken yaşta evlenen kadınların yaklaşık yüzde 30.7'sinin evlenmeden önceki maddi durumlarını ''fakirdik'' şeklinde nitelendirdiğini, daha ileri ki yaşta evlenmiş olanlarda bu oranın yüzde 16.7 olarak tespit edildiğini ifade eden Bez, şöyle devam etti:
''18 yaşından önce evlenen her 3 kadından 1'ine evlenmekle ilgili görüşü sorulmamakta. Bu oran 18 yaşından sonra evlenen kadınlar arasında çok daha düşük seyretmekte. Erken yaş evliliklerinde başlık parası ödenmesine daha sık rastlanmakta, 18 yaşında önce evlenenlerde berdel, beşik kertmesi adetleri daha sık. Erken yaşta evlenen kadınların yaşadığı ortalama düşük sayısı daha ileri yaşta evlenenlerinkinden yüksek, sahip oldukları ortalama çocuk sayısı daha yüksek. Evliliklerinin neredeyse yarısı akraba evliliği ve 18 yaş sonrasında evlenmiş kadınlarda görülenden anlamlı düzeyde daha fazla. 18 yaşından önce evlenmiş kadınların yüzde 49.7'si kendisinde bir hastalık olup olmadığı sorulduğunda 'evet' yanıtını verirken, 18 yaşından sonra evlenenlerden ise sadece yüzde 26'sı 'evet' demiştir. Erken yaşta evlenen kadınların yüzde 46.2'si doktorların nedenini bulamadığı ağrıları olduğunu bildirmişken, bu oran 18 yaşında veya sonrasında evlenmiş kadınlarda yüzde 26.1 olmuştur''
Diyarbakır'da ''Erken yaş evlilikleri'' araştırması yapıldı. erken yaşta evlendirilen kadınların daha fazla çocuğa sahip olduğu, daha fazla düşük yaptığı tespit edildi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aytekin Sır ile Doç. Dr. Mehmet Cemal Kaya ve Doç. Dr. Yasin Bez tarafından gerçekleştirilen ve rapor haline getirilen araştırmanın sonuçları, bir toplantıyla açıklandı.
DÜSAMER Başkanı Prof. Dr. İlhan Kaya, amaçlarının Diyarbakır'da yaşayan evli kadınlarda aile özelliklerini, evlilik ile ilişkili sosyokültürel faktörleri, aile içi şiddet sıklığını ve erken yaşta (18 yaşından önce) evlenme sıklığını ortaya koymak ve ayrıca erken yaşta evlenenleri erişkin yaşta evlenenler ile karşılaştırarak, erken yaşta evlenme ile ilişkili faktörleri tespit etmek olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Yasin Bez, araştırmada, TÜİK verilerine göre Diyarbakır'da 8 bölgeden evli 17-65 yaşlarında 456 kadın ile yüz yüze görüşme yapıldığını söyledi.
Erken yaşta evlilikleri kendilerinin ''çocuk yaşta evlilik'' olarak da değerlendirdiklerini, bunun dikkate alınması gereken ciddi bir konu olduğunu bildiren Bez, erken yaşta evlenenlerin sayısının azımsanamayacak kadar yüksek olduğunu belirtti.
Bu konuda hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hem de TBMM düzeyinde çeşitli çalışma grupları oluşturulduğuna dikkati çeken Bez, ''Bölgemizde ise erken yaş evliliğiyle ilgili çok geniş çaplı araştırmalara ilişkin herhangi bir veri yok. Bundan sonra gerçekleştirilecek çalışmalara katkı sunmak açısından bu çalışmayı gerçekleştirdik. Bu kapsamda TÜİK verilerine göre Diyarbakır'da 8 ayrı bölgede gerçekleştirilen araştırmada 456 evli kadın ile yüz yüze görüşme yapıldı'' dedi.
-Erken evlenen kadınlar daha çok hastalık yaşıyor-
Bez, araştırmaya katılan kadınlardan yüzde 37'sinin erken yaşta evlendiğini ve bu kadınların daha sık hasta olduğunu, her 3 kadından birinin ise sebebi açıklanmayan ağrıları olduğu yönünde görüş belirttiğini söyledi.
Kadınlara psikosomatik rahatsızlıklara işaret eden ve psikiyatri açısından önemli bir soru olan ''doktorların nedenini bulamadığı ağrılarınız var mı?'' diye sorduklarını ifade eden Bez, şöyle konuştu:
''Psikosomatik rahatsızlıklar kişinin kendi içinde yaşadığı psikolojik sorunları çözümleyemediği veya ifade edemediği zaman bedenine yansıtmasıyla oluşan bir rahatsızlık türüdür. Erken hatta çocuk yaşta evlilik yapanlarda çözümlenmeyen psikolojik ve kendini ifade edememe psikosomatik sorunlara bağlı nedeni açıklanmayan ağrılar yaşarlar. 18 yaşından küçük her 3 kadından biri sebebi belirlenemeyen ağrılar yaşadığını, bu ağrılar için doktora gittiklerinde herhangi bir sebebinin bulunmadığını söyledi. Erken yaşta evlenen bu kadınların evlilikleri ile ilgili görüşlerine daha az oranda başvurulduğu, daha fazla çocuğa sahip olduğu, daha fazla düşük yaptığı ve ayrıca bu kadınlarda psikosomatik şikayetlerin çok daha sık görüldüğü gözlemlendi.''
-250 bin lira başlık parası ödenmiş
Bez, araştırmaya katılan kadınların önemli çoğunluğunun orta halli ve oldukça kalabalık aile mensubu olduğunu, her 6 kadından birinin evlenmeden önce ailesinden, her 10 kadından birinin de evliliği süresince ailesinden şiddet gördüğünü tespit ettiklerini söyledi.
Bu kadınlardan yüzde 2'sinin evlilik öncesi cinsel istismar gördüğünü beyan ettiği bildiren Bez, şunları anlattı:
''Katılımcılar arasında bir akrabasıyla evli olanların oranı yüzde 37'dir. Bu çalışmaya katılanların anne babaları arasında görülen akraba evliliği oranından daha yüksek olduğu gözlendi. Akraba evliliği yapmış bu kadınların yaklaşık yarısı ya amca oğluyla veya halaoğluyla evli. Bu açıdan eşlerin akrabalık bağları bir önceki nesilde gözlemlenen ile benzer özellikler göstermekteydi. Kadınların yaklaşık 4'te biri ailesi istediği için evlenmiş. Her 7 kadından biri istemeden veya kaçırılarak evlenmiş. Her 5 kadından birine evlenirken görüşü sorulmamış. Başlık parası ise hala yaygın. Ailede görülen fakirlik başlık parası, beşik kertmesi ve berdel gibi uygulamalar erken yaşta evlenmeyi besliyor.
Kendisi için başlık parası ödendiğini belirten kadınların oranı yüzde 21. Ödenen başlık paralarının yaklaşık üçte biri bin liradan az, diğer üçte biri bin ile 5 bin lira arasında ve kalan üçte biri de 5 bin liradan fazla. Başlık parası 100 bin fazla olan 3 kadın vardı. Bunlardan biri kaçırıldığını ve eşinin kendisi için toplam 250 bin lira başlık parası ödediğini bildirdi. Erken evlenen kadınların yarısından fazlasının 15 yaşında veya daha da öncesinde evlendiği anlaşılmıştır. Görüştüğümüz kadınlardan biri bize 10 yaşında evlendiğini söyledi. Erkeklerde erken evlilik oranı ise yüzde 5. Erken yaşta evlenenler hem daha çok çocuk sahibi hem de daha fazla düşük yapıyor. Her 3 kadından biri ilk gebeliğini 18 yaşın altında yaşamış. Araştırmada bildirilen en düşük gebelik yaşı 13 olmuştur. Katılımcıların yüzde 18'i evlenmeden önce ailece göç yaşamış kişilerdi. Anne ve babası arasında akrabalık bağı olduğunu bildiren kadınların oranı ise yüzde 31 idi. Araştırmaya katılanların yüzde 35'i eşiyle çok iyi anlaştığını belirtti''.
-Yüzde 46.2'si doktorların nedenini bulamadığı ağrıları olduğunu bildirmiş
Bez, araştırmanın ikinci bölümünde 18 yaşından küçük evli kadınlar ile 18 yaşından büyük evli kadınlara ilişkin sonuçları kıyasladıklarını söyledi.
Erken yaşta evlenen kadınların yaklaşık yüzde 30.7'sinin evlenmeden önceki maddi durumlarını ''fakirdik'' şeklinde nitelendirdiğini, daha ileri ki yaşta evlenmiş olanlarda bu oranın yüzde 16.7 olarak tespit edildiğini ifade eden Bez, şöyle devam etti:
''18 yaşından önce evlenen her 3 kadından 1'ine evlenmekle ilgili görüşü sorulmamakta. Bu oran 18 yaşından sonra evlenen kadınlar arasında çok daha düşük seyretmekte. Erken yaş evliliklerinde başlık parası ödenmesine daha sık rastlanmakta, 18 yaşında önce evlenenlerde berdel, beşik kertmesi adetleri daha sık. Erken yaşta evlenen kadınların yaşadığı ortalama düşük sayısı daha ileri yaşta evlenenlerinkinden yüksek, sahip oldukları ortalama çocuk sayısı daha yüksek. Evliliklerinin neredeyse yarısı akraba evliliği ve 18 yaş sonrasında evlenmiş kadınlarda görülenden anlamlı düzeyde daha fazla. 18 yaşından önce evlenmiş kadınların yüzde 49.7'si kendisinde bir hastalık olup olmadığı sorulduğunda 'evet' yanıtını verirken, 18 yaşından sonra evlenenlerden ise sadece yüzde 26'sı 'evet' demiştir. Erken yaşta evlenen kadınların yüzde 46.2'si doktorların nedenini bulamadığı ağrıları olduğunu bildirmişken, bu oran 18 yaşında veya sonrasında evlenmiş kadınlarda yüzde 26.1 olmuştur''