Çocuğun okul karnesi aynı zamanda aileye mesajdır
Uzmanlar, ''Karne, çocukların kişiliklerini yansıtan birer araç olarak değerlendirilmemelidir'' dedi.
Uzmanlar, ''Karne, çocukların kiÅŸiliklerini yansıtan birer araç olarak deÄŸerlendirilmemelidir'' dedi. EskiÅŸehir Osmangazi Ãœniversitesi (ESOGÃœ) EÄŸitim Fakültesi Rehberlik ve Psikoljik Danışmanlık Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Nilüfer Özabacı,Â*baÅŸarısızlıklar varsa bunların sadece çocuklarla ilgili bir nedene dayandırılmaması gerektiÄŸini söyledi.
Karnedeki notların çocukların kişiliğinin yansıması olmadığını ifade eden Prof. Dr. Özabacı, şöyle konuştu:
''Notlar, derslerle ilgili olan performansın yansımasıdır. Karneler öğretmenler, veliler ve çocuklar tarafından doğru şekilde değerlendirilmelidir. Karne, çocukların kişiliklerini yansıtan birer araç olarak değerlendirilmemelidir. Çocuklarımızın 4-5 aylık bir süreçte derslerinde gösterdikleri bir performansın değerlendirilmesidir. Veliler özellikle karnelerle ilgili yorumlar yaparken çocuklarını karşılarına alıp konuşması gerekiyor. Çünkü bu notlar o çocukların geçen dönem yaptıkları çalışmaların yeterliliği ve yetersizliğiyle ilgili bilgi veriyor. Bunları gözden geçirip nerede eksikliklerin olduğuna ya da mevcut başarıyı neye borçlusun gibi konuların konuşulması yerinde olur.
''Çocuklar yargılanmamalı, suçlanmamalıdır''
Prof. Dr. Özabacı, başarılı olduğu dersleri için tebrik etmenin, başarısız olduğu dersler için de buna sebep olan faktörlerin neler olduğunun çocukla konuşulmasının sonuca ulaşma açısından önem arz ettiğini bildirdi.
Çocuğun dönem içinde eksikliğini hissettiği derslerin yapılan planlamayla yeniden şekillendirilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Özabacı, şöyle devam etti:
''Karne notlarının bu şekilde algılanması çok yerinde olur ve daha iyi bir sonuca götürür. Çocuklar yargılanmamalı, suçlanmamalıdır. Bu çocuğu daha savunmacı ve daha fazla direnç gösterebilir hale sokabiliyor. Başarılı çocukların ödüllendirilmesi durumu var ya da başarısızlıkların cezalandırılması durumu da söz konusu olabilir. Ancak bunların abartılmaması gerekiyor. Başarısızlıkları sadece çocukla ilgili bir nedene dayandırmak doğru olmayabilir. Öğretmenle ilgili nedenler olabildiği gibi öğretim yöntemleriyle ya da evdeki ortamla ilgili nedenler de olabilir. Suçlamalar veya yargılarla çocuğun sorgulanması kendini kötü hissettirir. Bu da bir sonraki döneminde aynı olumsuzluk içerisinde, daha büyük başarısızlıklarla sonuçlanabilir.
Prof. Dr. Özabacı, karneyle ilgili çocuğun yaşadığı korkuların olumsuzluklara neden olduğunu kaydederek, ''Çocuklar, kendini korumak için dürüst olmayan ve risk içeren çeşitli yollara başvurabiliyor. Aileler, çocuklarına her zaman yanında olacaklarını hissettirmelidir. Karneler sadece çocukların değil ailenin de kendini sorgulama, çocuğunu anlayabilme ve çocuğunun becerilerini belirleme noktasında bilgi elde etmesini sağlayacak verilerdir'' dedi.
Kaynak: AA
Uzmanlar, ''Karne, çocukların kişiliklerini yansıtan birer araç olarak değerlendirilmemelidir'' dedi.
Uzmanlar, ''Karne, çocukların kiÅŸiliklerini yansıtan birer araç olarak deÄŸerlendirilmemelidir'' dedi. EskiÅŸehir Osmangazi Ãœniversitesi (ESOGÃœ) EÄŸitim Fakültesi Rehberlik ve Psikoljik Danışmanlık Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Nilüfer Özabacı,Â*baÅŸarısızlıklar varsa bunların sadece çocuklarla ilgili bir nedene dayandırılmaması gerektiÄŸini söyledi.
Karnedeki notların çocukların kişiliğinin yansıması olmadığını ifade eden Prof. Dr. Özabacı, şöyle konuştu:
''Notlar, derslerle ilgili olan performansın yansımasıdır. Karneler öğretmenler, veliler ve çocuklar tarafından doğru şekilde değerlendirilmelidir. Karne, çocukların kişiliklerini yansıtan birer araç olarak değerlendirilmemelidir. Çocuklarımızın 4-5 aylık bir süreçte derslerinde gösterdikleri bir performansın değerlendirilmesidir. Veliler özellikle karnelerle ilgili yorumlar yaparken çocuklarını karşılarına alıp konuşması gerekiyor. Çünkü bu notlar o çocukların geçen dönem yaptıkları çalışmaların yeterliliği ve yetersizliğiyle ilgili bilgi veriyor. Bunları gözden geçirip nerede eksikliklerin olduğuna ya da mevcut başarıyı neye borçlusun gibi konuların konuşulması yerinde olur.
''Çocuklar yargılanmamalı, suçlanmamalıdır''
Prof. Dr. Özabacı, başarılı olduğu dersleri için tebrik etmenin, başarısız olduğu dersler için de buna sebep olan faktörlerin neler olduğunun çocukla konuşulmasının sonuca ulaşma açısından önem arz ettiğini bildirdi.
Çocuğun dönem içinde eksikliğini hissettiği derslerin yapılan planlamayla yeniden şekillendirilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Özabacı, şöyle devam etti:
''Karne notlarının bu şekilde algılanması çok yerinde olur ve daha iyi bir sonuca götürür. Çocuklar yargılanmamalı, suçlanmamalıdır. Bu çocuğu daha savunmacı ve daha fazla direnç gösterebilir hale sokabiliyor. Başarılı çocukların ödüllendirilmesi durumu var ya da başarısızlıkların cezalandırılması durumu da söz konusu olabilir. Ancak bunların abartılmaması gerekiyor. Başarısızlıkları sadece çocukla ilgili bir nedene dayandırmak doğru olmayabilir. Öğretmenle ilgili nedenler olabildiği gibi öğretim yöntemleriyle ya da evdeki ortamla ilgili nedenler de olabilir. Suçlamalar veya yargılarla çocuğun sorgulanması kendini kötü hissettirir. Bu da bir sonraki döneminde aynı olumsuzluk içerisinde, daha büyük başarısızlıklarla sonuçlanabilir.
Prof. Dr. Özabacı, karneyle ilgili çocuğun yaşadığı korkuların olumsuzluklara neden olduğunu kaydederek, ''Çocuklar, kendini korumak için dürüst olmayan ve risk içeren çeşitli yollara başvurabiliyor. Aileler, çocuklarına her zaman yanında olacaklarını hissettirmelidir. Karneler sadece çocukların değil ailenin de kendini sorgulama, çocuğunu anlayabilme ve çocuğunun becerilerini belirleme noktasında bilgi elde etmesini sağlayacak verilerdir'' dedi.
Kaynak: AA