Kadınlar başörtüsüne özgürlük istedi
Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi'ne bağlı bir grup, kamuda başörtüsü yasağını protesto etti.
Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi'ne bağlı bir grup, kamuda başörtüsü yasağını protesto etti. İnsan Hakları Günü'nde düzenlenen protestoda kadınlar, kamunun her alanında ve bütün mesleklerde, hiçbir istisna ileri sürülmeksizin başörtülü çalışma hakkı talep etti.
Ali Hikmetpaşa Meydanı'nda toplanan Eğitim-Bir-Sen üyesi grup, bir basın açıklaması yaptı. Sendika üyeleri ve başörtülü vatandaşların katıldığı protestoda sık sık, "Kamusal alan, koca bir yalan", "Başörtüye özgürlük, hemen şimdi", "Eşitlik, adalet, özgürlük" gibi sloganlar atıldı. Grup ayrıca ellerinde, yasağı eleştiren yazıların yer aldığı dövizler taşıdı.
Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Filiz Çelik, çalışma hayatının dışına itilen başörtülü kadınlara özgürlük istediklerini söyledi. Devletin, bütün vatandaşların meşru haklarını iade etmesi gerektiğini belirten Çelik, "Özde ve sözde vatandaş ayrımına bir an önce son verilmeli. Özgürlük, eşitlik ve adaletin sürgün edildiği her yerde, acıya maruz kalanlar en çok kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bütün kirli hesaplar, en çok onları vurmuştur. Onlarca yıldır din-siyaset, gelenek-modernlik, din-devlet gerilimlerinin kurbanı çoğu kez kadınlar olmuştur. Dün üniversiteye gittiğimizde bizi ikna odalarıyla karşılayanlar, bir kalbimizin, bir insanlık onurumuzun olduğunu düşünmeden, ilkel öfkeleriyle bize diz çöktürmeye çalıştı. Karanlık, kibirli güç odakları çıkarlarını korumak, zorunlu gördükleri çatışma için, inancımızın gereği olan başörtüsünü, daha derinlerde aklımızı, kalbimizi ve inancımızı kavgalarının ortasına atmaktan çekinmedi." dedi.
Devletin şiddet gören kadını koruduğuna dikkat çeken Çelik, aynı devletin kadının başını kapatarak TBMM'ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak kendisinin şiddet uyguladığını savundu: "Üniversitede rektörlerin dönemsel lütuflarıyla haklarını kullanabilen kızlarımıza, başörtüleriyle kamuda görev yapmak yasak. Bu uygulama, had bildirmenin başka bir versiyonudur. Küresel aktör iddiasındaki iktidar, bunu ne bize ne dünyaya ne de kendilerine izah edebilir. Mevcut iktidar bu ayıptan kurtulmalı, toplum mühendisliği olan, kadınları inançlarını yaşama konusunda sınırlamaktan vazgeçmelidir. Anayasa'da bulunmayan bir yasak iç tüzük, yönetmelik, hattâ genelge gibi Anayasa'ya uygun olması gereken düzenlemelerle var ediliyor. Anayasa'da korunan bir hak, yönetmeliklerle yok sayılıyor. Artık yeter! Aklımıza, ruhumuza giydirilmeye çalışılan deli gömleklerine 'hayır' diyoruz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Filiz Çelik, "Başörtülüleri Meclis'ten, kamuda çalışmaktan men eden yasakları korumaya devam edecek misiniz?" diye sordu. Başlarını örten kadınlara yıllardır reva görülen hukuksuz uygulamaların bir ötekileştirme olduğunu belirten Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğrenciler için çıkardığı yeni kılık kıyafet yönetmeliğini de eleştirdi. Yönetmelikle başörtüsünün sadece imam hatip okulları ve Kur'ân dersiyle sınırlandırıldığına işaret eden Çelik, şöyle devam etti: "Biz yasaklar kalksın derken yasağı meşrulaştıran bu yaklaşımı da asla kabul etmiyoruz. Bakanlık bu defoyu tez elden ortadan kaldırmalı, ders merkezli hak kullanımı ayıbından bir an önce kurtulmalıdır. Özgürlük istiyoruz. Kamuda, her alanda ve konumda, tüm mesleklerde, hiçbir istisna ileri sürülmeksizin başörtülü çalışma hakkımızı istiyoruz. Akademide, yargıda, eğitimde, sağlıkta, sporda ve siyasette başörtülü başı açık ayrım yapılmaksızın, herkesin eşit vatandaşlık hakkını kullanmasını istiyoruz."
Basın açıklamasının ardından grup, alkışlarla olaysız şekilde dağıldı.
Kaynak: CİHAN
Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi'ne bağlı bir grup, kamuda başörtüsü yasağını protesto etti.
Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi'ne bağlı bir grup, kamuda başörtüsü yasağını protesto etti. İnsan Hakları Günü'nde düzenlenen protestoda kadınlar, kamunun her alanında ve bütün mesleklerde, hiçbir istisna ileri sürülmeksizin başörtülü çalışma hakkı talep etti.
Ali Hikmetpaşa Meydanı'nda toplanan Eğitim-Bir-Sen üyesi grup, bir basın açıklaması yaptı. Sendika üyeleri ve başörtülü vatandaşların katıldığı protestoda sık sık, "Kamusal alan, koca bir yalan", "Başörtüye özgürlük, hemen şimdi", "Eşitlik, adalet, özgürlük" gibi sloganlar atıldı. Grup ayrıca ellerinde, yasağı eleştiren yazıların yer aldığı dövizler taşıdı.
Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Filiz Çelik, çalışma hayatının dışına itilen başörtülü kadınlara özgürlük istediklerini söyledi. Devletin, bütün vatandaşların meşru haklarını iade etmesi gerektiğini belirten Çelik, "Özde ve sözde vatandaş ayrımına bir an önce son verilmeli. Özgürlük, eşitlik ve adaletin sürgün edildiği her yerde, acıya maruz kalanlar en çok kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bütün kirli hesaplar, en çok onları vurmuştur. Onlarca yıldır din-siyaset, gelenek-modernlik, din-devlet gerilimlerinin kurbanı çoğu kez kadınlar olmuştur. Dün üniversiteye gittiğimizde bizi ikna odalarıyla karşılayanlar, bir kalbimizin, bir insanlık onurumuzun olduğunu düşünmeden, ilkel öfkeleriyle bize diz çöktürmeye çalıştı. Karanlık, kibirli güç odakları çıkarlarını korumak, zorunlu gördükleri çatışma için, inancımızın gereği olan başörtüsünü, daha derinlerde aklımızı, kalbimizi ve inancımızı kavgalarının ortasına atmaktan çekinmedi." dedi.
Devletin şiddet gören kadını koruduğuna dikkat çeken Çelik, aynı devletin kadının başını kapatarak TBMM'ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak kendisinin şiddet uyguladığını savundu: "Üniversitede rektörlerin dönemsel lütuflarıyla haklarını kullanabilen kızlarımıza, başörtüleriyle kamuda görev yapmak yasak. Bu uygulama, had bildirmenin başka bir versiyonudur. Küresel aktör iddiasındaki iktidar, bunu ne bize ne dünyaya ne de kendilerine izah edebilir. Mevcut iktidar bu ayıptan kurtulmalı, toplum mühendisliği olan, kadınları inançlarını yaşama konusunda sınırlamaktan vazgeçmelidir. Anayasa'da bulunmayan bir yasak iç tüzük, yönetmelik, hattâ genelge gibi Anayasa'ya uygun olması gereken düzenlemelerle var ediliyor. Anayasa'da korunan bir hak, yönetmeliklerle yok sayılıyor. Artık yeter! Aklımıza, ruhumuza giydirilmeye çalışılan deli gömleklerine 'hayır' diyoruz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Filiz Çelik, "Başörtülüleri Meclis'ten, kamuda çalışmaktan men eden yasakları korumaya devam edecek misiniz?" diye sordu. Başlarını örten kadınlara yıllardır reva görülen hukuksuz uygulamaların bir ötekileştirme olduğunu belirten Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğrenciler için çıkardığı yeni kılık kıyafet yönetmeliğini de eleştirdi. Yönetmelikle başörtüsünün sadece imam hatip okulları ve Kur'ân dersiyle sınırlandırıldığına işaret eden Çelik, şöyle devam etti: "Biz yasaklar kalksın derken yasağı meşrulaştıran bu yaklaşımı da asla kabul etmiyoruz. Bakanlık bu defoyu tez elden ortadan kaldırmalı, ders merkezli hak kullanımı ayıbından bir an önce kurtulmalıdır. Özgürlük istiyoruz. Kamuda, her alanda ve konumda, tüm mesleklerde, hiçbir istisna ileri sürülmeksizin başörtülü çalışma hakkımızı istiyoruz. Akademide, yargıda, eğitimde, sağlıkta, sporda ve siyasette başörtülü başı açık ayrım yapılmaksızın, herkesin eşit vatandaşlık hakkını kullanmasını istiyoruz."
Basın açıklamasının ardından grup, alkışlarla olaysız şekilde dağıldı.
Kaynak: CİHAN