Bütün bloggerlar toplandık
Tesettürlü bloggerler artık ayda bir toplanıp, beklentilerini ve isteklerini tesettür markalarının tasarımcılarına bizzat iletecek.
Bir internet sitesinin başlattığı bu buluşmaların ilki geçen hafta Ortaköy'de gerçekleştirildi. İlk toplantıya Armine'nin tasarım yöneticisi katıldı. Diğer buluşmalar Aker, Tuğba Venn ve Kayra ile yapılacak. Tesettür markalarının vitrinlerinde istediklerini bulamayan moda bloggerlar'ı, bakalım bu markaları yönlendirebilecek mi?-Tesettürlü kadınların giyim konusundaki sorunlarını, sıkıntılarını, çelişkilerini zaman zaman dile getiriyoruz. Son yıllarda biraz yol alınsa da tesettüre uygun tasarımlar bulamamak herkesin ortak derdi. Pek çok kadın üç-beş markanın sunduğu kıyafetlerle yetiniyor. 25-35 yaş arasındaki genç tesettürlüler ise bu markaların yanına kesinlikle yaklaşmıyor. 'Anne kıyafetleri gibi' deyip tepkilerini baştan belli ediyorlar. Kıyafetlerini ya kendileri dikiyor ya da diğer markaların mağazalarını altını üstüne getirip farklı tasarımların peşine düşüyorlar. Beğenilerini, önerilerini, yaşam tarzlarını da açtıkları bloglarda ve sosyal medyada en içten duygularıyla anlatıyorlar.
Bu bloggerlerın son birkaç yıldır sayıları arttı. Takipçileri oldukça fazla. Mesela Sümeyye Çoban ve İlkay Görgün'ün takipçi sayısı 10 bin. Onların önerdikleri bir etek, trençkot, eşarp ya da çanta anında ilgi görüyor. Ciddi bir müşteri kitlesine hitap ediyorlar. Şüheda Aydın, Aybike Begüm Şimşek gibi markalaşma yolunda hızla ilerleyenler var. Bu potansiyelin farkına varan Proje Geliştirme Müdürü Seda Çetin, bloggerları ayda bir kez bir araya getirmeye karar verdi. 'Modanisa Buluşmaları' başlığıyla düzenlenen toplantının ilki geçen hafta Ortaköy'de yapıldı. Yaklaşık 25 blogger'ın katıldığı toplantıya Armine'nin Tasarım Bölümü Yöneticisi Güler Tekiner de davet edilmişti.
Bu toplantıların birkaç amacı var. İlki, birbirlerini sanal ortamda çok iyi bir şekilde takip eden blogger'lara yüz yüze tanışma ortamı oluşturmak. İkincisi gençlerin tesettür markalarından beklentileri ile bu markaların tasarım anlayışlarının birbirleriyle ne kadar örtüştüğünü ortaya çıkarmak. Daha sonraki toplantılar Aker, Kayra, Tuğba Venn gibi markalarla yapılacak. Üçüncüsü de, Seda Çetin'in aslında bu buluşmaları organize etmesinin asıl nedeni. Çetin diyor ki, "Tesettür markalarının dışındaki markalar tesettürlü kadınları yok sayıyorlardı. Buna şahsen şahit oldum. Madem onlar yok sayıyor. Ben bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm."
Samimi bir itiraf
Onca genç kızın arasında bir anda şaşkına dönen Güler Tekiner, iki amaçla orada bulunduğunu söylüyor: Gençlerin bir tesettür firmasından beklentilerini anlamak ve beklentilerinin ne kadarını Armine'de bulabildiklerini tespit etmek. Genç blogger'ların Güler Tekiner'i sıkıştırdıkları birkaç konu vardı. İlk soru Nurcan Yazıcı'dan geldi: Armine neden tasarımcıyla çalışmıyor? Aslında geçen yıl böyle bir girişimleri olmuştu. Tekiner'in cevabı da bu yöndeydi: "Tasarımcı Rabia Yalçın'la bir koleksiyon hazırladık ama genel yorumlar ve aldığımız tepkiler beklentimizin çok altında olduğu için bu çalışma sonlandırıldı."
Daha çok tanışma faslıyla geçen toplantının en ilginç diyaloğu www.srpbykylmsr.blogspot.com'un sahibi Serap Büyük Yılmazer'in sorusu üzerine gelişti. Yılmazer dedi ki, "Abiyelerinizin bolerolu olması bana çok ilginç geliyor. Bolero, abiyenin üzerinde çok kötü duruyor." Tekiner'in "Ben de samimiyetle bir şey söyleyeyim mi? Bence de bolero hiç güzel değil." itirafı kahkahaya sebep oldu. Peşi sıra "O zaman neden böyle tasarımlar yapıyorsunuz?" sorusu geldi. Armine abiye kıyafetleri kendileri tasarlamıyor, dışarıdan başka bir firmaya yaptırıyor. Dolayısıyla onlar da örtülü bir kadının ne beklediğini bilemiyor. Bolero ile açık yerler kapatılma yoluna gidiliyor. Oldukça manidar olan bu duruma Tekiner, yavaş yavaş çözüm bulmaya çalıştıklarını söylüyor. Şu bir gerçek ki, hem örtünmek isteyen hem de istediği gibi kıyafet bulamayan kadın sayısı her geçen gün artıyor. Bu tartışma daha çok uzun sürer.
Markalar, tesettürlü kadınları genelde yok sayıyor
Seda Çetin/Modanisa.com'un Proje Geliştirme Müdürü: "Ben de blogger'ım ve bugüne kadar H&M, Adidas, vs. gibi pek çok markanın davetine katıldım. Deneyimlerimi paylaştım. Orada tesettürlü kadınların hiç olmaması dikkatimi çekmişti. Bu tarz markaların tesettürlü kadınlara çok ürün sattıklarını görüyorum ama hiçbir şekilde onları ürün lansmanlarına dahil etmiyorlar. Modanisa.com olarak da ürün almaya gidiyorum mesela. Bu markalar diyor ki, 'Tesettüre uygun ürünümüz' yok. Koleksiyona bakınca görüyorum, var. Mağazasına gelen tesettürlü kadınlara onu satıyorlar. Benim sitemde ise yer almak istemiyorlar. Sitemizden genelde tesettürlü kadınlar alışveriş yapıyor. Halbuki tesettürlü bloggerlerin takipçi sayıları çok yüksek. Onlarla iletişime geçilmesi lazım. Genelde örtülü kadınların kombinasyon sıkıntısı oluyor. Birbirine uyumlu kıyafetler istiyorlar. Bu markaların bunu göz ardı etmelerini anlayamıyorum. Onların bu yok sayma tavırlarını görünce ben bir şeyler yapmak istedim. Hem blogger hem de modanisa.com'daki kimliğimi birleştirince ortaya bu proje çıktı."
Tesettürlü bloggerler artık ayda bir toplanıp, beklentilerini ve isteklerini tesettür markalarının tasarımcılarına bizzat iletecek.
Bir internet sitesinin başlattığı bu buluşmaların ilki geçen hafta Ortaköy'de gerçekleştirildi. İlk toplantıya Armine'nin tasarım yöneticisi katıldı. Diğer buluşmalar Aker, Tuğba Venn ve Kayra ile yapılacak. Tesettür markalarının vitrinlerinde istediklerini bulamayan moda bloggerlar'ı, bakalım bu markaları yönlendirebilecek mi?-Tesettürlü kadınların giyim konusundaki sorunlarını, sıkıntılarını, çelişkilerini zaman zaman dile getiriyoruz. Son yıllarda biraz yol alınsa da tesettüre uygun tasarımlar bulamamak herkesin ortak derdi. Pek çok kadın üç-beş markanın sunduğu kıyafetlerle yetiniyor. 25-35 yaş arasındaki genç tesettürlüler ise bu markaların yanına kesinlikle yaklaşmıyor. 'Anne kıyafetleri gibi' deyip tepkilerini baştan belli ediyorlar. Kıyafetlerini ya kendileri dikiyor ya da diğer markaların mağazalarını altını üstüne getirip farklı tasarımların peşine düşüyorlar. Beğenilerini, önerilerini, yaşam tarzlarını da açtıkları bloglarda ve sosyal medyada en içten duygularıyla anlatıyorlar.
Bu bloggerlerın son birkaç yıldır sayıları arttı. Takipçileri oldukça fazla. Mesela Sümeyye Çoban ve İlkay Görgün'ün takipçi sayısı 10 bin. Onların önerdikleri bir etek, trençkot, eşarp ya da çanta anında ilgi görüyor. Ciddi bir müşteri kitlesine hitap ediyorlar. Şüheda Aydın, Aybike Begüm Şimşek gibi markalaşma yolunda hızla ilerleyenler var. Bu potansiyelin farkına varan Proje Geliştirme Müdürü Seda Çetin, bloggerları ayda bir kez bir araya getirmeye karar verdi. 'Modanisa Buluşmaları' başlığıyla düzenlenen toplantının ilki geçen hafta Ortaköy'de yapıldı. Yaklaşık 25 blogger'ın katıldığı toplantıya Armine'nin Tasarım Bölümü Yöneticisi Güler Tekiner de davet edilmişti.
Bu toplantıların birkaç amacı var. İlki, birbirlerini sanal ortamda çok iyi bir şekilde takip eden blogger'lara yüz yüze tanışma ortamı oluşturmak. İkincisi gençlerin tesettür markalarından beklentileri ile bu markaların tasarım anlayışlarının birbirleriyle ne kadar örtüştüğünü ortaya çıkarmak. Daha sonraki toplantılar Aker, Kayra, Tuğba Venn gibi markalarla yapılacak. Üçüncüsü de, Seda Çetin'in aslında bu buluşmaları organize etmesinin asıl nedeni. Çetin diyor ki, "Tesettür markalarının dışındaki markalar tesettürlü kadınları yok sayıyorlardı. Buna şahsen şahit oldum. Madem onlar yok sayıyor. Ben bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm."
Samimi bir itiraf
Onca genç kızın arasında bir anda şaşkına dönen Güler Tekiner, iki amaçla orada bulunduğunu söylüyor: Gençlerin bir tesettür firmasından beklentilerini anlamak ve beklentilerinin ne kadarını Armine'de bulabildiklerini tespit etmek. Genç blogger'ların Güler Tekiner'i sıkıştırdıkları birkaç konu vardı. İlk soru Nurcan Yazıcı'dan geldi: Armine neden tasarımcıyla çalışmıyor? Aslında geçen yıl böyle bir girişimleri olmuştu. Tekiner'in cevabı da bu yöndeydi: "Tasarımcı Rabia Yalçın'la bir koleksiyon hazırladık ama genel yorumlar ve aldığımız tepkiler beklentimizin çok altında olduğu için bu çalışma sonlandırıldı."
Daha çok tanışma faslıyla geçen toplantının en ilginç diyaloğu www.srpbykylmsr.blogspot.com'un sahibi Serap Büyük Yılmazer'in sorusu üzerine gelişti. Yılmazer dedi ki, "Abiyelerinizin bolerolu olması bana çok ilginç geliyor. Bolero, abiyenin üzerinde çok kötü duruyor." Tekiner'in "Ben de samimiyetle bir şey söyleyeyim mi? Bence de bolero hiç güzel değil." itirafı kahkahaya sebep oldu. Peşi sıra "O zaman neden böyle tasarımlar yapıyorsunuz?" sorusu geldi. Armine abiye kıyafetleri kendileri tasarlamıyor, dışarıdan başka bir firmaya yaptırıyor. Dolayısıyla onlar da örtülü bir kadının ne beklediğini bilemiyor. Bolero ile açık yerler kapatılma yoluna gidiliyor. Oldukça manidar olan bu duruma Tekiner, yavaş yavaş çözüm bulmaya çalıştıklarını söylüyor. Şu bir gerçek ki, hem örtünmek isteyen hem de istediği gibi kıyafet bulamayan kadın sayısı her geçen gün artıyor. Bu tartışma daha çok uzun sürer.
Markalar, tesettürlü kadınları genelde yok sayıyor
Seda Çetin/Modanisa.com'un Proje Geliştirme Müdürü: "Ben de blogger'ım ve bugüne kadar H&M, Adidas, vs. gibi pek çok markanın davetine katıldım. Deneyimlerimi paylaştım. Orada tesettürlü kadınların hiç olmaması dikkatimi çekmişti. Bu tarz markaların tesettürlü kadınlara çok ürün sattıklarını görüyorum ama hiçbir şekilde onları ürün lansmanlarına dahil etmiyorlar. Modanisa.com olarak da ürün almaya gidiyorum mesela. Bu markalar diyor ki, 'Tesettüre uygun ürünümüz' yok. Koleksiyona bakınca görüyorum, var. Mağazasına gelen tesettürlü kadınlara onu satıyorlar. Benim sitemde ise yer almak istemiyorlar. Sitemizden genelde tesettürlü kadınlar alışveriş yapıyor. Halbuki tesettürlü bloggerlerin takipçi sayıları çok yüksek. Onlarla iletişime geçilmesi lazım. Genelde örtülü kadınların kombinasyon sıkıntısı oluyor. Birbirine uyumlu kıyafetler istiyorlar. Bu markaların bunu göz ardı etmelerini anlayamıyorum. Onların bu yok sayma tavırlarını görünce ben bir şeyler yapmak istedim. Hem blogger hem de modanisa.com'daki kimliğimi birleştirince ortaya bu proje çıktı."
