Belçikalılar elbiselerini kafede dikiyor
Moda alanında dünyaca üne sahip Belçika'da farklı giyinmek isteyenler, genç-yaşlı demeden ülkedeki 'dikiş-nakış kafe'lerine akın ediyor.
İnternet kafeleri andıran ve bilgisayar yerine dikiş makinelerinin bulunduğu mekanlara gidenler kendi elbiselerini dikebiliyor.İstedikleri kıyafeti mağazalarda bulamayan veya herkesten farklı giyinmek isteyen Belçikalılar, çareyi kendi elbiselerini dikmekte buluyor. Evlerinde dikiş makinesi olmayanların adresi ise dikiş-nakış kafeleri. İnternet kafeleri andıran mekânlarda bilgisayarların yerini dikiş makineleri alıyor.
Klavye sesi yerine ise makinelerin horultusu duyuluyor. Saati için 7 Euro ödeyen herkes istediği makineyi kullanıp, elbisesini dikebiliyor. Dikiş kafelerinin ilki 2007 yılında Hollanda sınırına yakın Turnhout şehrinde açılmış. İlham, Hollanda'dan alınsa da kafeler kısa sürede komşu ülkeler Belçika, Fransa ve Almanya'ya da yayılmış. Dikiş-nakış kafelerine de 7'den 77'ye herkes rağbet gösteriyor. Belçika'daki Turnhout isimli kafenin sahibi Nicole Schenck, kafeye çocukların da geldiğini anlatıyor.
Schenck, "Çoğu, mağazalarda istediklerini bulamıyor veya bir hobi olarak dikişle ilgileniyor." diyor. Kafeye gelen çocuklara önce dikiş alıştırmaları yaptırılıyor, sonra kıyafet diktiriliyor. Çocukların ellerindeki rengârenk kumaşlar, etek, elbise ve pantolona dönüşüyor. Kendi elbisesini diken çocuklardan biri de 9 yaşındaki Elisa Clissen. 7 yaşından beri dikiş diktiğini anlatan Clissen, "Annem yakında evlenecek, onun düğününde giymek için kendime bir elbise yapıyorum." diye konuşuyor.
Daha önce hiç dikiş dikmeyi denemeyen 14 yaşındaki Luna Janssesn, merakının nedenini şöyle açıklıyor: "Başkalarında olmayan elbiseler istiyorum ama annemin dikiş hakkında pek bilgisi yok, o yüzden beni buraya gönderdi." Kafenin sahibi Schenck, Belçikalı bir bayanla evli olan Türk erkeğinin kendi kıyafetlerindeki sökükleri dikmek için kafeye geldiğini de anlatıyor.
Moda alanında dünyaca üne sahip Belçika'da farklı giyinmek isteyenler, genç-yaşlı demeden ülkedeki 'dikiş-nakış kafe'lerine akın ediyor.
İnternet kafeleri andıran ve bilgisayar yerine dikiş makinelerinin bulunduğu mekanlara gidenler kendi elbiselerini dikebiliyor.İstedikleri kıyafeti mağazalarda bulamayan veya herkesten farklı giyinmek isteyen Belçikalılar, çareyi kendi elbiselerini dikmekte buluyor. Evlerinde dikiş makinesi olmayanların adresi ise dikiş-nakış kafeleri. İnternet kafeleri andıran mekânlarda bilgisayarların yerini dikiş makineleri alıyor.
Klavye sesi yerine ise makinelerin horultusu duyuluyor. Saati için 7 Euro ödeyen herkes istediği makineyi kullanıp, elbisesini dikebiliyor. Dikiş kafelerinin ilki 2007 yılında Hollanda sınırına yakın Turnhout şehrinde açılmış. İlham, Hollanda'dan alınsa da kafeler kısa sürede komşu ülkeler Belçika, Fransa ve Almanya'ya da yayılmış. Dikiş-nakış kafelerine de 7'den 77'ye herkes rağbet gösteriyor. Belçika'daki Turnhout isimli kafenin sahibi Nicole Schenck, kafeye çocukların da geldiğini anlatıyor.
Schenck, "Çoğu, mağazalarda istediklerini bulamıyor veya bir hobi olarak dikişle ilgileniyor." diyor. Kafeye gelen çocuklara önce dikiş alıştırmaları yaptırılıyor, sonra kıyafet diktiriliyor. Çocukların ellerindeki rengârenk kumaşlar, etek, elbise ve pantolona dönüşüyor. Kendi elbisesini diken çocuklardan biri de 9 yaşındaki Elisa Clissen. 7 yaşından beri dikiş diktiğini anlatan Clissen, "Annem yakında evlenecek, onun düğününde giymek için kendime bir elbise yapıyorum." diye konuşuyor.
Daha önce hiç dikiş dikmeyi denemeyen 14 yaşındaki Luna Janssesn, merakının nedenini şöyle açıklıyor: "Başkalarında olmayan elbiseler istiyorum ama annemin dikiş hakkında pek bilgisi yok, o yüzden beni buraya gönderdi." Kafenin sahibi Schenck, Belçikalı bir bayanla evli olan Türk erkeğinin kendi kıyafetlerindeki sökükleri dikmek için kafeye geldiğini de anlatıyor.