Yağ satarım, tasarım yaparım
New York Nolcha Moda Haftası'nda yaptığı defileyle gündeme gelen tasarımcı Seçkin İlker'in ilginç bir hikâyesi var.
O aynı zamanda Suudi Arabistan'a mısırözü yağı ihracatı yapan bir girişimci. Tekstil sektörünün içinde büyümesi ve işletme yönetimi yüksek lisansı yapması her iki alanda da başarılı olmasındaki en önemli etkenler...Seçkin İlker'i, New York Nolcha Moda Haftası'nda geçen hafta yaptığı defilenin ardından tanıdık. 25 gelinlik ve abiyeden oluşan koleksiyonunu sergiledi modaseverlere. Ardından Madison Caddesi'nde mağaza açmayı planladığını söyledi. Bu defile, İlker'in moda dünyasına attığı adımların ilki değil ama en önemlilerinden biriydi. Aynı zamanda Suudi Arabistan'a mısırözü yağı ihraç eden başarılı girişimcinin, moda sektörüyle tanışıklığı uzun yıllar öncesine dayanıyor...
"Bu iş benim baba mesleğim." cümlesiyle özetliyor geçmişini İlker. Babası Seyfettin Kılıç, Erenköy'ün tesettürlü ürünler satan ilk mağaza sahiplerinden. Yıllar önce Vakko, Karaca gibi firmaların etek, bluz, eşarp, triko gibi ürünlerini satmasının yanı sıra Beyoğlu'na kurduğu pardösü atölyesinde mağazası için özel ürünler de tasarlatmayı ihmal etmeyen bir isim. Aslında İlker'in halası ve teyzesi tekstil enstitüsü mezunu, annesi eli dikiş tutan bir kadın. Eşi Osman İlker ise Elit Tekstil'in sahibi ve Hugo Boss, Pitti, Valentino gibi markaları bünyesinde barındıran İtalyan Marzotto Group'un Türkiye distribütörü. Yani İlker, ailece tekstil ve tasarımla iç içe.
Fakat o, ailesinin teşviklerine ve tekstili sevmesine rağmen tasarım eğitimi almayıp ekonometri okumuş ve işletme fakültesinde MBA yapmış. Tekstille ilgili yalnızca bir yıllık pratik sanat okulu geçmişi var. Ama babasının ve eşinin işi gereği, kumaşlara, ipliklere, atölyelere, mağazacılığa oldukça aşina. Uzun yıllar reklam ve piyasa araştırmaları sektöründe çalıştıktan sonra butik açması da bundan kaynaklanıyor.
7 yıl önce Şaşkınbakkal'da hem özel hem de hazır giyimle başlıyor işe. Ekibiyle çok güzel bir koleksiyon çıkarıyor. Kendi deyişiyle rüyaları süsleyen işler yapıyorlar. Ölçü almaya yetişemez hale gelince yorulduğunu fark ediyor İlker. "O dönem gece yarılarında eve geliyordum. Eşim ve çocuklarım ne kadar anlayışlı olsalar da bu, benim için bile kabul edilemez bir şeydi. Bu yüzden daha fazla eleman aldık. Alt katı atölye haline getirdik. Ayrıca müşterilerimizin taleplerini ileri tarihe erteleyerek ve bizim zamanımıza uyacak şekilde planlama yapmaya başladık." diyor şimdilerde.
Bu planlamalar da yetersiz gelmiş olacak ki bir yıl önce günlük kıyafet tasarımını tamamen bırakarak gelinlik ve abiyeye yöneliyor. Yine Bağdat Caddesi'nde bir showroom organize ediyor. Silhouette Bride adını verdiği bu showroom için 31 kişilik ekip çalışıyor. Günlük kıyafetlerini İlker'den temin eden müşteriler, bu durumdan muzdarip olduğu için yakın zamanda Erenköy'e yakın bir yerde daha büyük bir ekiple özel dikim ve hazır giyim alanında yeniden hizmet verilmeye başlanacak.
Hedef, Paris'te mağaza açmak
Gelişmeler yalnızca bunlarla sınırlı değil. Defilede bahsettiği, New York Madison'daki Seçkin İlker mağazasının açılışını da yakında yapacak. Buradaki tüm ürünler el emeği göz nuru olacak. İlker, "Çin ile fiyatta rekabet edemeyeceğimizin farkında olduğum için tasarımlarımızda kaliteyi öne çıkarıyoruz. Houte couture dikişler ve kumaşların yanı sıra seri üretimde bile nakışları elde yapıyoruz. Bir nevi houte couture'ü serileyerek dünyaya açılıyoruz." diyor.
Seçkin İlker'in Arabistan ve Endonezya'da mağaza açma fikri gündeminde. Hatta Endonezyalı bir tasarımcı ile anlaşma bile yapılmış. Hedef ise Paris'te bir mağaza açabilmek. "Senelerdir Paris üzerinde çalışıyorum. Orada hava parası diye bir şey var. 2 milyon Euro'lardan başlıyor. Eğer o engeli aşabilirsek, Paris'te de olacağız." diyen tasarımcı, eskisinden çok daha fazla yorulacağa benziyor. Çünkü o, aynı zamanda Suudi Arabistan'a mısırözü yağı ihraç eden bir girişimci.
"Zeytinyağı da ihraç edeceğim"
2001 yılında hacca gittikten sonra hayatında pek çok şey değişen ve örtünen tasarımcı, Mekke ve Medine'ye adeta âşık olduğunu söylüyor ve orada iş yapmasının nedenini şöyle anlatıyor: "2001'den beri kutsal topraklara sıklıkla gidiyorum. Ama orada bir işim olursa daha da sık gidebilirim diye düşündüm ve Arabistan'daki dostlarıma 'Size ne satabilirim?' diye sordum. Onlar da mısırözü yağı istediler. Biraz araştırdıktan sonra 3 yıl önce bu işe başladım. Ama çok iyi gidiyor. Şimdi zeytinyağı da ihraç edeceğim. TUSKON, geçtiğimiz günlerde bizi Afrikalılarla buluşturdu. Oraya da domates salçası ihraç etmeyi düşünüyorum."
New York'ta mağaza açana yüzde 70 kira desteği
Seçkin İlker (Tasarımcı): Yurtdışında mağazalaşmayı herkes çok zor zannediyor ama devletin bu konuda çok güzel teşvikleri var. Hükümet, bütün kurum ve kuruluşlarıyla, "Yeter ki ihracat yapın, yanınızdayız." diyor. Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda yine bu mevzu vurgulandı. Bu yüzden ben de kararımı kesinleştirdim. Özellikle New York'ta mağaza açanlara yüzde 70 kira desteği verilmesi, bu konuda daha cesaretli olmamı sağladı. Ama bu desteklerden çoğu kimse habersiz. Daha çok bilinse eminim yurtdışındaki girişimci sayısı artacaktır.
New York Nolcha Moda Haftası'nda yaptığı defileyle gündeme gelen tasarımcı Seçkin İlker'in ilginç bir hikâyesi var.
O aynı zamanda Suudi Arabistan'a mısırözü yağı ihracatı yapan bir girişimci. Tekstil sektörünün içinde büyümesi ve işletme yönetimi yüksek lisansı yapması her iki alanda da başarılı olmasındaki en önemli etkenler...Seçkin İlker'i, New York Nolcha Moda Haftası'nda geçen hafta yaptığı defilenin ardından tanıdık. 25 gelinlik ve abiyeden oluşan koleksiyonunu sergiledi modaseverlere. Ardından Madison Caddesi'nde mağaza açmayı planladığını söyledi. Bu defile, İlker'in moda dünyasına attığı adımların ilki değil ama en önemlilerinden biriydi. Aynı zamanda Suudi Arabistan'a mısırözü yağı ihraç eden başarılı girişimcinin, moda sektörüyle tanışıklığı uzun yıllar öncesine dayanıyor...
"Bu iş benim baba mesleğim." cümlesiyle özetliyor geçmişini İlker. Babası Seyfettin Kılıç, Erenköy'ün tesettürlü ürünler satan ilk mağaza sahiplerinden. Yıllar önce Vakko, Karaca gibi firmaların etek, bluz, eşarp, triko gibi ürünlerini satmasının yanı sıra Beyoğlu'na kurduğu pardösü atölyesinde mağazası için özel ürünler de tasarlatmayı ihmal etmeyen bir isim. Aslında İlker'in halası ve teyzesi tekstil enstitüsü mezunu, annesi eli dikiş tutan bir kadın. Eşi Osman İlker ise Elit Tekstil'in sahibi ve Hugo Boss, Pitti, Valentino gibi markaları bünyesinde barındıran İtalyan Marzotto Group'un Türkiye distribütörü. Yani İlker, ailece tekstil ve tasarımla iç içe.
Fakat o, ailesinin teşviklerine ve tekstili sevmesine rağmen tasarım eğitimi almayıp ekonometri okumuş ve işletme fakültesinde MBA yapmış. Tekstille ilgili yalnızca bir yıllık pratik sanat okulu geçmişi var. Ama babasının ve eşinin işi gereği, kumaşlara, ipliklere, atölyelere, mağazacılığa oldukça aşina. Uzun yıllar reklam ve piyasa araştırmaları sektöründe çalıştıktan sonra butik açması da bundan kaynaklanıyor.
7 yıl önce Şaşkınbakkal'da hem özel hem de hazır giyimle başlıyor işe. Ekibiyle çok güzel bir koleksiyon çıkarıyor. Kendi deyişiyle rüyaları süsleyen işler yapıyorlar. Ölçü almaya yetişemez hale gelince yorulduğunu fark ediyor İlker. "O dönem gece yarılarında eve geliyordum. Eşim ve çocuklarım ne kadar anlayışlı olsalar da bu, benim için bile kabul edilemez bir şeydi. Bu yüzden daha fazla eleman aldık. Alt katı atölye haline getirdik. Ayrıca müşterilerimizin taleplerini ileri tarihe erteleyerek ve bizim zamanımıza uyacak şekilde planlama yapmaya başladık." diyor şimdilerde.
Bu planlamalar da yetersiz gelmiş olacak ki bir yıl önce günlük kıyafet tasarımını tamamen bırakarak gelinlik ve abiyeye yöneliyor. Yine Bağdat Caddesi'nde bir showroom organize ediyor. Silhouette Bride adını verdiği bu showroom için 31 kişilik ekip çalışıyor. Günlük kıyafetlerini İlker'den temin eden müşteriler, bu durumdan muzdarip olduğu için yakın zamanda Erenköy'e yakın bir yerde daha büyük bir ekiple özel dikim ve hazır giyim alanında yeniden hizmet verilmeye başlanacak.
Hedef, Paris'te mağaza açmak
Gelişmeler yalnızca bunlarla sınırlı değil. Defilede bahsettiği, New York Madison'daki Seçkin İlker mağazasının açılışını da yakında yapacak. Buradaki tüm ürünler el emeği göz nuru olacak. İlker, "Çin ile fiyatta rekabet edemeyeceğimizin farkında olduğum için tasarımlarımızda kaliteyi öne çıkarıyoruz. Houte couture dikişler ve kumaşların yanı sıra seri üretimde bile nakışları elde yapıyoruz. Bir nevi houte couture'ü serileyerek dünyaya açılıyoruz." diyor.
Seçkin İlker'in Arabistan ve Endonezya'da mağaza açma fikri gündeminde. Hatta Endonezyalı bir tasarımcı ile anlaşma bile yapılmış. Hedef ise Paris'te bir mağaza açabilmek. "Senelerdir Paris üzerinde çalışıyorum. Orada hava parası diye bir şey var. 2 milyon Euro'lardan başlıyor. Eğer o engeli aşabilirsek, Paris'te de olacağız." diyen tasarımcı, eskisinden çok daha fazla yorulacağa benziyor. Çünkü o, aynı zamanda Suudi Arabistan'a mısırözü yağı ihraç eden bir girişimci.
"Zeytinyağı da ihraç edeceğim"
2001 yılında hacca gittikten sonra hayatında pek çok şey değişen ve örtünen tasarımcı, Mekke ve Medine'ye adeta âşık olduğunu söylüyor ve orada iş yapmasının nedenini şöyle anlatıyor: "2001'den beri kutsal topraklara sıklıkla gidiyorum. Ama orada bir işim olursa daha da sık gidebilirim diye düşündüm ve Arabistan'daki dostlarıma 'Size ne satabilirim?' diye sordum. Onlar da mısırözü yağı istediler. Biraz araştırdıktan sonra 3 yıl önce bu işe başladım. Ama çok iyi gidiyor. Şimdi zeytinyağı da ihraç edeceğim. TUSKON, geçtiğimiz günlerde bizi Afrikalılarla buluşturdu. Oraya da domates salçası ihraç etmeyi düşünüyorum."
New York'ta mağaza açana yüzde 70 kira desteği
Seçkin İlker (Tasarımcı): Yurtdışında mağazalaşmayı herkes çok zor zannediyor ama devletin bu konuda çok güzel teşvikleri var. Hükümet, bütün kurum ve kuruluşlarıyla, "Yeter ki ihracat yapın, yanınızdayız." diyor. Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda yine bu mevzu vurgulandı. Bu yüzden ben de kararımı kesinleştirdim. Özellikle New York'ta mağaza açanlara yüzde 70 kira desteği verilmesi, bu konuda daha cesaretli olmamı sağladı. Ama bu desteklerden çoğu kimse habersiz. Daha çok bilinse eminim yurtdışındaki girişimci sayısı artacaktır.
