Bebeğini emzirmeyenlerin kanser riski artıyor
ABD'de her 8, Batı Avrupa ülkelerinde her 10 kadından biri meme kanserine yakalanıyor.
Türkiye'de her yıl 20 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Meme kanserinin sıklığının 2,5 kat arttığını söyleyen İstanbul Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, risk olarak, 'doğum yapmama, 30 yaşından sonra doğum yapma, kürtaj yaptırmış olma, Batı tarzı beslenme, stres ve annelerin bebeklerine süt vermemesini' sayıyor. Özmen'e göre, bu hızla 2020 yılında hasta olanların sayısı iki kat artacak.
Günümüzde erken tanı imkânlarının artması ve bu konuda yapılan birçok araştırmanın meme kanserine bağlı ölümleri azalttığına dikkat çeken Özmen, meme kanserine karşı en önemli adımı, kadınların bu hastalık konusunda bilgi sahibi olmaları ve meme sağlıklarını nasıl koruyabilecekleri konusunda bilinçlenmeleri olarak sıralıyor.
Amerikan Hastanesi'nden Prof. Dr. Mehmet Şükrü Aktan ise meme kanserinin erken tanısının, hastanın bu konudaki duyarlılığına ve hekim-hasta iletişiminin sürekliliğine bağlı olarak kolaylaştığını kaydediyor. "Meme kanserinin ilk belirtisi memede veya koltuk altında ele gelen bir kitledir. Bu tür kitlelerin hasta tarafından saptanabilmesi, kadınların periyodik olarak kendilerini muayene etme alışkanlığına bağlıdır." diyor.
Meme kanserinin belirli bir nedeni yok. Erken yaşta adet görmek ve genç yaşta menopoza girmek meme kanseri riskini artırıyor. Hiç doğum yapmamış veya ilk doğumunu 35 yaşının üzerinde yapmış olan kadınlarda daha sık olarak rastlanmakta. Ailesinde birinci derecede ve özellikle genç yaşlarda meme kanseri görülenlerde risk artmakta. Meme kanserinde beslenme ve yaşam tarzının önemli bir yeri var. Sigara, yağ ve alkol tüketimi hastalığın riskini artırırken, lifli gıdalarla beslenmek ve hayvansal yağ yerine bitkisel yağ kullanmak, riski belli bir oranda düşürüyor.
Meme kanserinin en sık görüldüğü yaş dönemlerinde, belirli aralıklarla hekim kontrolleri ve görüntüleme tekniklerinden faydalanılmalı. Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem bulunuyor: "Kişisel (kendi kendine yapılan) meme kontrolleri, klinik (doktor tarafından yapılan) meme kontrolleri ve mamografi."
KETEM'de mamografi ücretsiz
Mamografi, memenin yapısının X ışınları yardımı ile görüntülenmesi esasına dayanıyor. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri'nde (KETEM) mamografi ücretsiz yapılıyor. Tarama amaçlı mamografilerin meme kanserinde erken tanı oranını artırarak bu hastalıktan ölüm riskini yüzde 25-30 oranında azalttığını gösteren çalışmalar mevcut.
ABD'de her 8, Batı Avrupa ülkelerinde her 10 kadından biri meme kanserine yakalanıyor.
Türkiye'de her yıl 20 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Meme kanserinin sıklığının 2,5 kat arttığını söyleyen İstanbul Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, risk olarak, 'doğum yapmama, 30 yaşından sonra doğum yapma, kürtaj yaptırmış olma, Batı tarzı beslenme, stres ve annelerin bebeklerine süt vermemesini' sayıyor. Özmen'e göre, bu hızla 2020 yılında hasta olanların sayısı iki kat artacak.
Günümüzde erken tanı imkânlarının artması ve bu konuda yapılan birçok araştırmanın meme kanserine bağlı ölümleri azalttığına dikkat çeken Özmen, meme kanserine karşı en önemli adımı, kadınların bu hastalık konusunda bilgi sahibi olmaları ve meme sağlıklarını nasıl koruyabilecekleri konusunda bilinçlenmeleri olarak sıralıyor.
Amerikan Hastanesi'nden Prof. Dr. Mehmet Şükrü Aktan ise meme kanserinin erken tanısının, hastanın bu konudaki duyarlılığına ve hekim-hasta iletişiminin sürekliliğine bağlı olarak kolaylaştığını kaydediyor. "Meme kanserinin ilk belirtisi memede veya koltuk altında ele gelen bir kitledir. Bu tür kitlelerin hasta tarafından saptanabilmesi, kadınların periyodik olarak kendilerini muayene etme alışkanlığına bağlıdır." diyor.
Meme kanserinin belirli bir nedeni yok. Erken yaşta adet görmek ve genç yaşta menopoza girmek meme kanseri riskini artırıyor. Hiç doğum yapmamış veya ilk doğumunu 35 yaşının üzerinde yapmış olan kadınlarda daha sık olarak rastlanmakta. Ailesinde birinci derecede ve özellikle genç yaşlarda meme kanseri görülenlerde risk artmakta. Meme kanserinde beslenme ve yaşam tarzının önemli bir yeri var. Sigara, yağ ve alkol tüketimi hastalığın riskini artırırken, lifli gıdalarla beslenmek ve hayvansal yağ yerine bitkisel yağ kullanmak, riski belli bir oranda düşürüyor.
Meme kanserinin en sık görüldüğü yaş dönemlerinde, belirli aralıklarla hekim kontrolleri ve görüntüleme tekniklerinden faydalanılmalı. Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem bulunuyor: "Kişisel (kendi kendine yapılan) meme kontrolleri, klinik (doktor tarafından yapılan) meme kontrolleri ve mamografi."
KETEM'de mamografi ücretsiz
Mamografi, memenin yapısının X ışınları yardımı ile görüntülenmesi esasına dayanıyor. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri'nde (KETEM) mamografi ücretsiz yapılıyor. Tarama amaçlı mamografilerin meme kanserinde erken tanı oranını artırarak bu hastalıktan ölüm riskini yüzde 25-30 oranında azalttığını gösteren çalışmalar mevcut.