Çinicilik; dekoratif sekiller olup yaygin olarak câmilerde saraylarda ve diger eserlerde kullanildi.
Minyatür; nakkaslar tarafindan kâgit duvar tahta ve tasa zarif sekilde islenirdi. Kat'i denilen kâgit oymaciligi sanati da vardi.
Hat; güzel yazi sanati olup yazarlarina hattat denir: Kûfî Sülüs Nesih Muhakkak Reyhânî Tevkî' Icâze Ta'lik Divânî Celi Rik'a Ma'kili dâhil bin kadar çesidi vardi. Halicilik kumasçilik dericilik ciltçilik kitapçilik tezhipçilik porselencilik kehribarcilik mürekkepçilik mobilya sandalcilik da ayri birer sanat dali olarak her sahada eserler verildi.
Ahlâk; Osmanli idâresinde Islâm ahlâki hâkimdi. Pâdisâhin sarayinda Islâm ahlâki en güzel sekliyle yasanir buradan halka yayilirdi. Enderunda yetistirilerek tasra çikarilan beyler ve askerler bir taraftan haremde yetistirilerek üstün ahlâk sâhibi kimselerle evlendirilen câriyeler güzel ahlâkin çevreye yayilmasinda baslica âmil oldular. Memlekette umûmî kâideler dâhil gayri müslimler hâriç herkes Islâm ahlâkina ve örfe uymak mecburiyetindeydi. Vatanseverlik Osmanlilik suuru vakâr büyüge hürmet küçüge sefkât vefâ ve sadâkat hayirseverlik cömertlik merhamet ve müsâmaha tevekkül nâmus temizlik hayvan ve bitki sevgisi his kiymet ve idealleri basligi altinda toplanabilen ahlâk ölçülerine riâyet edilirdi. Güzel ahlâk kiymet ölçüleri sâyesinde memleket emniyet ve huzur içinde olup tam bir kardeslik havasi hâkimdi. Osmanli ahlâkini gören devrin sefir ve seyyahlari yazdiklari eserlerde gibtayla bahsetmekte ve okuyanlari imrendirmektedirler. Sultan Ikinci Abdülhamîd Han (1876-1909) zamâninda Osmanli ülkesinde bulunan Edmondo da Amicis Constantinople (Istanbul) 1883 adli eserinde söyle yazmaktadir: "Pasasindan sokak saticisina kadar istisnâsiz her Türkte vakâr agirbaslilik ve asillik ihtisami vardir. Hepsi derece farklari ile ayni terbiyeyle yetistirilmislerdir. Kiyâfetleri farkli olmasa Istanbul'da bir baska tabakanin oldugu belli degildir... Istanbul'un Türk halki Avrupa'nin en nâzik ve kibar cemâatidir. En issiz sokaklarda bile bir yabanci için küçük bir hakârete ugrama tehlikesi yoktur. Namaz kilinirken bile bir Hiristiyan câmiye girip Müslüman ibâdetini seyredebilir. Size bakmazlar bile küstahça bir bakis degil sizinle ilgilenen mütecessis bir nazar dahi göremezsiniz. Kahkaha ve kadin sesi duyamazsiniz. Fuhusla ilgili en küçük bir tezâhüre sâhit olmak imkân disidir. Sokaklarda bir yerde birikmek yolu tikamak yüksek sesle konusmak çarsida bir dükkâni lüzûmundan fazla isgâl etmek ayip sayilir."