Tüketici çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal ve hizmet satın almak durumundadır. Tüketici satın aldığı mal ve hizmetlerin kullanım öncesinde, kullanım sırasında ve kullanım sonrasında sağlığına ve güvenliğine zarar vermemesi için ilgililer tarafından her türlü önemin alınmasını talep etme hakkına sahiptir.
Tüketicinin Sağlık ve Güvenliğinin Korunması Politikasının İlkeleri:
Ø Piyasaya sürülen mal ve hizmetlerin tüketici için kabul edilebilir seviyenin üstünde bir risk taşımamasının sağlanması
Ø Tüketicinin kullandığı mallarla ilgili tehlikelerden ve bunlardan korunma yolları hakkında bilgilendirilmesi,
Ø Tehlikeli malların ve sağlığa aykırı hizmetlerin tüketici piyasasından çekilmesidir.
Tüketicinin Sağlık ve Güvenliğinin Korunması Politikasının Ana Amaçları:
Ø Bilgi toplama, araştırma ve eğitim,
Ø Tehlikeli ve güvenilir olmayan mal ve hizmetlerin tanımı,
Ø Yetkili organların belirlenmesi,
Ø Güvenlik standartlarının hazırlanması ve çıkarılması,
Ø Cezai hükümler ve soruşturmadır.
Bu Hedef ve Politikaları Uygulayacak Alt Yapı Unsurları:
Ø Ulusal standartların hazırlanması, yazımı ve yayımı ile bu standartların zamanında gözden geçirilmesi,
Ø Yayınlanan standartların sanayide uygulanması firma standartlarının hazırlanması ve bu standartların uygulama sonuçlarında standart hazırlama kuruluşlarının bilgilendirilmesi,
Ø Ulusal bir metroloji sisteminin kurularak temel metroloji, ulusal ayar sistemi ve akredite edilmiş laboratuar sisteminin yerleştirilmesi,
Ø Madde ve mamullerin uygunluk testi karşılaştırmalı test imkanlarının yaygın olarak sağlanması ile laboratuarlarda araştırma, geliştirme ve uygulamalı araştırmalar yapılması,
Ø Belirlenmiş faktörlere göre kurum ve kuruluşların liyakatlarının belirlenmesi,
Ø Profesyonel uzman kişilerin uzmanlıklarına yönelik sertifika ve ehliyet verme sisteminin oluşturulması,
Ø Mamullerin uygulanan standart ve teknik şartnamelere uygunluğunun belgelenmesi,
Ø Kurumların belirli bir dizi kriter çerçevesinde belgeleme faaliyetlerinin yürütülmesi için akreditasyonu,
Ø Mal ve hizmetlerin karşılaştırmalı deney sonuçlarına dayalı kalite raporlarının hazırlanması,
Ø İthalatın ve ihracatın kalite açısından denetlenmesi ve bu konudaki yetki dağılımının belirlenmesi,
Ø Belgeleme amaçlı standart referans envanterinin oluşturulması,
Ø Endüstriyel kalite kontrolünün ve kalite güvenirlik sistemlerinin geliştirilerek uygulanması.
Bu unsurlar, ulusal düzeyde bir kalite güvenirlik sisteminin alt yapı kurumlarınca tayin edilmesi gerekli temel unsurlarını belirlemektedir.
Avrupa Topluluğunda Tüketicinin Sağlık ve Güvenliğinin Korunması İle İlgili Olarak Yapılan Çalışmalar:
Tüketicinin sağlık ve güvenlik hakkı Topluluk tüketici politikasının temel hedeflerinden birisini oluşturmakta ve her 3 program kapsamında geniş olarak yer almaktadır. Birinci programda belirlenen sağlık ve güvenlik hakkı ile ilgili temel ilkeler şunlardır:
Ø Tüketiciye sunulan mal ve hizmetlerin risk taşımaması,
Ø Tüketicinin zararlı mamullerden korunması,
Ø Gıda maddelerinde kullanılan katkı maddelerinin açıkça belirlenmesi,
Ø Gıda maddeleri ambalajının tüketici sağlığına veya güvenliğine zarar vermeyecek nitelikte olması,
Ø Mamul güvenliğinin denetlenmesi,
Ø Yeni mamullerin pazara sunulması.
Ekonomik Çıkarların Korunması Hakkı:
Genel anlamda ayıplı mamullerden doğan sorumluluk ve tazmin, kapıdan satışlar, yanıltıcı reklamlar ve bilgilendirme (etiketleme vb.), tüketici kredileri gibi konular tüketicinin ekonomik çıkarları ile ilgili olarak nitelendirilmekte ve değerlendirilmektedir.
Tüketicinin Ekonomik Çıkarlarının Korunması İle İlgili Olarak Avrupa Topluluğunda Yapılan Çalışmalar:
Tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması ile ilgili olarak Avrupa Topluluğu’nda kabul edilen ilkeler şunlardır:
Ø Mal ve hizmeti satın alanlar, satıcıların suistimalinden ve özellikle tek taraflı sözleşmeler, sözleşmedeki haksız kayıtlar, ağır kredi şartları, talep edilmemiş mal bedellerinin ödenmesinin istenmesi ve baskı yaratan satış yöntemlerine karşı korunmalıdır.
Ø Tüketici satın aldığı mamulün bozuk çıkması veya hizmetten memnun kalmaması durumunda uğrayacağı ekonomik zarara karşı korunmalıdır.
Ø Mal ve hizmetlerin sunulması ve satışının teşvik edilmesi sırasında doğrudan yada dolaylı yolla yanıltıcı düzenlemeler yapılmamalıdır.
Ø Reklamın hiçbir türünde(görsel veya sözel) mamulün yada hizmetin potansiyel alıcılarını yanıltıcı öğe kullanılmamalıdır.
Ø Tüketici, özellikle dayanıklı tüketim mallarından satış sonrası hizmet ve yedek parça konusunda satıcıya güvenmek hakkına sahiptir.
Ø Mal ve hizmetlerin tüketiciye sunulmasında tüketicinin mamulleri eşit şartlarla seçebilmesi ilkesine göre hareket edilmelidir.
Tüketicini ekonomik çıkarlarının yukarıdaki ilkeler çerçevesinde korunabilmesi amacıyla öncelik taşıyan konular ise aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
Ø Her türlü satın alma ve kiralama işlemlerini içine almak kaydıyla tüketici kredilerinin genel koşullarının Topluluk düzeyinde uyumlaştırılması,
* Tüketicinin yanıltıcı reklamlardan korunabilmesi amacıyla aşağıdaki konulara değinilmiştir:
Ø Yanıltıcı yada genelde haksız rekabete neden olan reklamların değerlendirilmesine imkan verecek ilkelerin belirlenmesi,
Ø Yanıltıcı yada haksız rekabete yönelik reklamlardan tüketicinin zarar görmesini önleyici ve ekonomik çıkarlarını koruyucu yönde kararların alınması,
Ø Yanıltıcı reklamların etkilerinden tüketiciyi korumak amacıyla doğru reklamların hemen yayınlanmasını sağlamak gibi yollarla harekete geçilmesi,
Ø Yanıltıcı reklam kampanyalarının uygulanmasını en hızlı biçimde durdurabilecek yöntemlerin geliştirilmesi.
Tazmin Edilme Hakkı
Tüketiciye ayıplı bir malın satılması veya noksan bir hizmetin sunulması karşısında tüketicinin uğradığı zararın tazmin edilmesi(karşılanması) yada hakkının korunması amacıyla gerekli yasal tedbirlerin alınması ve etkin bir şekilde uygulanmasıdır.
Tüketicilerin Tazmin Edilme Hakkı İle İlgili Olarak Avrupa Topluluğu’nda Yapılan Çalışmalar:
Tüketicinin satın aldığı mamullerin bozuk çıkması durumunda değiştirme ve yasal yollara başvurma hakkı, Topluluk tarafından programlarda yer almış ve direktiflere bağlanmıştır. Bu nedenle, Komisyonun çalışmaları aşağıdaki hususlarda yoğunlaşmıştır:
Ø Üye ülkelerdeki tüketici danışma ve yardım sistemlerinin uyumlaştırılması,
Ø Değiştirme, hakem kanalıyla uzlaşma gibi durumların sisteme bağlanması
Ø Tüketici dernekleri yada mahkemelerdeki tüketiciyi koruma olayları ile ilgili yasal durumun incelenmesi,
Ø Bu sistem yada mevzuatın üçüncü ülkelere da yansıtılması.
Komisyon, tüketiciyi koruma amacıyla uygulanan farklı sistemlerin avantajlı ve dezavantajlı yönlerinin yayın yoluyla duyurmak ve sistemlerin uyumlaştırılmasını sağlamak yönünde çalışmaktır. Bu kapsamda, ikinci programda da tüketicilerin bu konuda bilgilendirilmesi ve eğitilmesi, uzlaşma organlarının oluşturulması, hakem kurullarının düzenlenmesi, düşük meblağlı anlaşmazlıklarda basit çözümler uygulanması, tüketicilerin korunması konusundaki sorumluluğun tüketici grupları, kamu organları ve kuruluşları arasında kesin olarak belirlenmesi ihtiyacı üzerinde durulmuştur.
Bilgilendirilme ve Eğitim Hakkı
Tüketicinin bilgilendirilme ve eğitim hakkı, onun doğru seçim yapabilmesi için mal ve hizmetler hakkında gerekli ve sağlıklı bilginin sağlanmasına, yanıltıcı reklam, etiketleme, ambalajlama gibi uygulamalar hususunda bilgilendirilmesi ve alışverişten doğan maddi ve manevi zararların karşılanması için yapılması gereken işlemler konusunda aydınlatılmasını kapsar.
Günümüzde tüketicinin bilgilendirilme ve eğitim hakkını ortaya çıkaran etmenler şu şekilde sıralanabilir:
Ø Pazarlarda mamul, marka ve modellerin çeşitlenmesi ve buna bağlı olarak tüketicinin bilgi ve deneyimlerinin hızla demode olması,
Ø Teknik özellikli mamullerin artışı yanında, mamul özelliklerinin çok hızlı değişmesi,
Ø Tüketicinin sosyo-ekonomik düzeyinin yükselmesi, beklentilerin artması, zamanın gittikçe değerlenmesi,
Ø İthalatın serbestleştirilmesi sonucu yerli ve ithal mamuller arasındaki farklılıkların ortaya çıkması,
Ø Firmaların pazarlama uygulamaları(kalitesiz ve güvenilir olmayan mamuller, yanıltıcı reklamlar, yetersiz servis olanakları, tüketiciye karşı ilgisizlik).
Tüketicinin bilgilendirilmesinin makro ve mikro yönden de ele alınması gereklidir. Makro yönden önemli olan, bilginin tasarım, imalatı ve tüketiciye ulaştırılmasıdır. Mikro yönden ise tüketicinin bilgiye maruz kalması, onu doğru olarak algılayabilmesi ve gerektiğinde bilgiyi kullanabilmesidir. Gelişmiş ülkelerde mukayeseli mamul testleri, bilgi verici etiketleme ve kalite işaretleri gibi bilgilendirilme yöntemlerine rastlanılmaktadır.
Bilgilendirilmede, mamul ile ilgili birim fiyat, içerik, son kullanma tarihi, dayanma süresi, besin etiketi, uyarıcı beyanlar, garanti ve servis koşulları, enerji tüketim klavuzu şeklinde bilgiler verildiği ve bilginin alınmasını kolaylaştırmak için renk, resim, şekil ve işaret gibi araçların kullanıldığı görülmektedir. Bilgilendirilme programlarında bilginin eksiksiz, doğru ve yansız verilmesi ve tüketicinin sorununu çözmeye yardımcı olması temel öğelerdir. Ayrıca, tüketicinin bilgi arayışı için katlanacağı maddi ve manevi külfetin en düşük düzeyde olması, tüketicinin bilginin varlığından haberdar edilmesi ve bilgiyi “satın alma” için ikna edilmesi bilgilendirme programlarının başarısında etkili unsurlardır.
Mağazalarda tüketicilere hizmet veren ve pazar yerlerinde bulunan “Danışma Büroları”n bilginin tüketiciye kitle iletişim araçları ile aktarılmasını sağlayan yöntemlerdir. Bilgi, son satış noktasında mamul ambalajı üzerinde verilebildiği gibi mağaza içerisinde özel teşhirlerle de verilebilmektedir. Hatta süper marketlerde kasa önünde sırasını bekleyen müşteriye yönelik, video yayını yoluyla değişik konularda tüketicinin bilgilendirilmesi yapılabilmektedir.
Tüketicinin Bilgilendirilmesi Ve Eğitimi Konusunda Avrupa Topluluğunda Yapılan Çalışmalar:
Ø Pazara sunulan mal ve hizmetlerin bileşimi, kalitesi miktarı ve fiyatı gibi temek özelliklerin değerlendirilmesi,
Ø Rakip mallar arasında rasyonel seçimin yapılmasına imkan verilmesi,
Ø Mal ve hizmetlerin emniyetli ve belirli bir doyumu sağlayıcı biçimde tüketilmesi,
Ø Mal ve hizmetlerin neden olduğu maddi-manevi zararın karşılanması konusunda harekete geçilmesi.
Bu ilkeler çerçevesinde Komisyon, tüketicilerin bilgilendirilmesi konusunda aşağıdaki hususlara ağırlık vermiştir ve bu konuda bugüne kadar bir çok direktif çıkarılmıştır:
Ø Malların kullanım biçimlerinin etiketler vasıtasıyla geniş olarak bilgilendirmeyi sağlaması gereklidir. Gıda maddeleri ve elektrikli ev aletlerinin test edilmesi ile ilgili olarak direktifler çıkarılmış, bu alanda tüketici temsilcileri, imalatçıları ve aracılar arasında gönüllü olarak ölçütler belirlenmiştir.
Ø Fiyatlar konusunda tüketicinin bilgilenmesi pazarın canlılığını, rekabeti artırmakta, enflasyonu azaltıcı yönde etki yapmaktadır. Etiket üzerinde fiyat, garanti, servis ile ilgili açıklamaların bulunması hem tüketicilerin daha kolay seçim yapabilmelerine imkan sağlamakta, hem de imalatçılar arasındaki rekabeti kamçılamaktadır. Özellikle gıda ve benzeri mamullerde yapılan test sonuçlarının yayın yoluyla duyurulması çok etkili olmaktadır.
Ø Mukayeseli testleri yapan örgütler arasında iş birliğinin sağlanması, Topluluk düzeyinde pazara sunulan mamuller başta olmak üzere tüm mamuller için önem taşımaktadır.
Ø Avrupa tüketicisini bilgilendirmek amacıyla tüketici sorunları ve Topluluk düzeyinde alınan kararları yansıtan periyodik raporların yayınlanması, bilgi akışının basın yoluyla hızlandırılması, tüketici örgütleri arasındaki iletişimin kesintisiz sürmesi gereklidir.
Tüketicinin eğitilmesi konusu ise Toplulukta ilkokul ve ortaöğretim düzeyinde ele alınmıştır. Bu amaçla;
Ø Ortaöğretim düzeyinde sistematik eğitim geliştirilmesi,
Ø Öğretmenlerin deneyimlerini arttırıcı ve eğitici seminerlerin düzenlenmesi,
Ø Öğretici araçlarının geliştirilmesine katkıda bulunulması üzerinde durulmuştur.
1986 yılında 12 üye ülkenin Eğitim Bakanları zorunlu temel eğitim programlarında tüketicinin korunması konusunun da kapsama alınmasını kararlaştırmışlardır. 1979’da Komisyonun okullarda uygulanan programda genç tüketicilerin eğitilmesi önerisi ile ilgili önemli sonuçlar elde edilmiştir. Komisyon bu projenin sonucu olarak, yukarıda değinildiği gibi öğretmenlerin eğitilmesi ve eğitim araçlarının geliştirilmesi konusu planlanmıştır.
Örgütlenme ve Temsil Edilme Hakkı
Tüketicinin temsili, tüketicilerin hak ve yararlarıyla doğrudan yada dolaylı olarak çeşitli kurum ve kuruluşlarca alınan kararlara örgüleri aracılığıyla demokratik biçimde katılmaları olarak tanımlanmaktadır.
Günümüzde tüketiciyi korumaya yönelik örgütleri beş grup hakkında toplamak mümkündür:
Tüketiciler tarafından kurulan örgütler,
Tüketiciyi koruyan özel kesim örgütleri,
Milletler arası tüketici örgütleri,
Tüketici kooperatifleri.
Bu kurum ve kuruluşların etkinlik dereceleri ülkelerin kendilerine özgü yapılar ve içinde bulundukları koşullar çerçevesinde değişmektedir. Bugün tüketici haklarının korunması ve geliştirilmesinde en etkili kurumun tüketici örgütleri olduğu düşüncesi yaygındır.
http://www.tupadem.hacettepe.edu.tr/...uk_hukuku.html