§ 7 GVG-B’ye göre iltica dilekçesini verdikden sonra ilk üç ay içinde herhangi bir yerde işçi olarak çalışması ya da herhangi bir yerde iş yapması yasaktır. Şayet herşeye rağmen iltica eden kişi bu zaman diliminde geçerli olan bu kurala uymuyorsa, € 300’ya varan para cezasına çarptırılabilir.
Yalnız iltica dilekçesini verdikten sonra üç ay geçmişse ve dilekçe daha karara bağlanmadıysa, iltica eden kişi herhangi bir yerde işçi olarak çalışabilir (tabiki çalışma izni (Beschäftigungsbewilligung) verilmiş ise), ya da belli kanuni şartları yerine getirebiliyorsa serbest meslek olarak çalışabilir.
Lakin pratikde bir ilticacının çalışma izni alması çok zordur. Onlara verilen sezonluk çalışma iznidir. Her hangi bir işde ya da meslekde çalışıyor olması kesinlikle Bağımsız Federal İltica Kurulun’a (Unabhängiger Bundesasylsenat) bildirilmesi gerekiyor. Tabiki buradan ilticacının elde ettiği gelirler devlet’den aldığı yardımları kısıtlar.
Vasıfsız iş gücü için sürekli ve kalıcı göç mümkün olmamasına rağmen, yinede yabancılar için sınırlı iş izni (‘Saisonier’) ya da mahsul yardımcısı (‘Erntehelfer’) olarak verilmektedir. Fakat bu konsepte göre bu yabancılar için aile birleşimi ve ikametlerini güçlendirmeyi ön görmüyor. Ayrıca sosyal haklarıda kısıtlanmaktadır, örneğin bu işler İşsizlik Parası Sigortası kapsamına girmesine rağmen, İşsizlik Parası alamaması gibi.
Bundan öte ilticacılar kendi rızalarıyla bakım tesislerinde, yardım faaliyetlerinde (örneğin temizlik, mutfakda, transport, binaların bakımında) ya da kamu sektöründe (bölge temizliğinde, park ve spor tesislerin bakımında) tercih edilenebilinir. Bu işler için Yabancılar Çalışma Yasasını’nın (Ausländerbeschäftigungsgesetz) müsaadesi olmasına gerek yok. Ayrıyeten bu işlerden işçi hakları doğmaz. Bu yerine getirdiği yardım işleri için ilticacıya verilen işçi maaşı değil, tensip primidir.