SÖZ HAKKI İSTİYORUM!..
HÜR TV ARIYORUM!..
HABERİMİMİ KULLANAN: HÜR-BAĞIMSIZ-ONURLU HABER SİTELERİNDEN SÖZ HAKKI İSTİYORUM!..
Habercilik; hür, bağımsız, onurlu olmaktır. Bunlara sahip değilseniz, kesinlikle haberci olamazsınız! Dünyada ve Türkiye’de hür, bağımsız, onurlu, yüreği yeten, paranın kölesi olmayan bir medya arıyorum! Şu ana kadar bulamadım. Eğer böyle biri iseniz, aşağıda size gönderdiğim yazımı okuyunuz ve sesime ses veriniz. Bu özellikleri taşımıyorsanız, gönderdiğim yazımı okumanıza gerek yoktur.
BİLİRKİŞİ, ‘İşini Bilirkişi’ Olmamalı!.. REKLÂM YAZARI ŞAİR Hasan Sancak
ŞEREFİM ÜZERİNE SÖYLÜYORUM.DOKUZ SAYFALIK BİLİRKİŞİ RAPORU, BAŞTAN AŞAĞI SKANDALLARLA DOLUDUR.BİLİRKİŞİLER, BİR SORUMA CEVAP VEREMEZLER!ÇÜNKÜ RAPORDA KENDİ MUKAYESELERİ YOKTUR.COCA COLA AVUKATLARININ YANLIŞ MUKAYESESİNİN DOĞRU BİR ANLATIM OLDUĞUNU TEYİT ETMİŞLERDİR. COCA COLA RÜYA REKLAM FİLMİNDE ARANAN ‘SON ŞİŞE’Yİ İKİ TANE YAPARAK,EN BÜYÜK SKANDALLARDAN BİRİSİNE SEBEP OLMUŞLARDIR.COCA COLA’NIN DÜNYADA SADECE ŞAHSIMA AİT OLAN NOTER ONAYLI ‘RÜYA’MI KOPYALADIĞINI İSPAT EDEMEZSEM,CANLI BİR TELEVİZYON PROGRAMINDA KAFAMA KURŞUNU SIKARIM.
ORADA KİMSE VAR MI? SESİMİ DUYAN VAR MI?
COCA COLA, FACEBOOK.GEZENTİ VE TWİTTER SAYFALARIMI DA KAPATTIRMIŞTIR.
ULUSAL GAZETELER,HABER SİTELERİ TELEVİZYONLAR, MACERACI MURAT YENİ VE ŞOK GAZETESİ KÖŞE YAZARI KAAN ÖZBEK KADAR OLAMADILAR?!..
GOOGLE’YE KOYARAK OKUYUNUZ!
İşini Bilir Kişi Şok Gazetesi Halkın Sesi Kaan Özbek
TÜRKİYE’DE SORULARIMA CEVAP VERECEK, YÜREKLİ BİR BİLİRKİŞİ ARIYORUM!.
BİLİRKİŞİLİK ONURUNU ÇİĞNETMEYİN!..
BİLİRKİŞİLERİ SAVUNACAK UZMAN BİLİRKİŞİLER ARIYORUM!..
Bilirkişi İşini Bilirkişi Olmamalı. Reklâm Yazarı Şair Hasan Sancak
COCA COLA RÜYA REKLAM FİLMİNİN KONUSU:
Bir kişi ilk kardeden itibaren rüya görmektedir.
Bir kanepeye oturmuş,başını arka tarafa yaslamış,ayaklarını da öne doğru uzatmıştır. Yanında da bir arkadaşı vardır. Bir koltuğa ters oturmuş,başını yana doğru çevirmiştir.
Rüya görenin susuzluk ihtiyacı vardır.Bu kişi, rüyasında içecek arayan dünyadaki ilk ve tek kişidir.Filmde de dünyadaki bütün sular kurumuş, sadece bir tane içecek dolu şişe kalmıştır. Rüya gören kişi, bu içeceği aramaktadır.
İlk önce bir koltuğa ters şekilde oturan arkadaşına içeceği aratır. Arkadaşı mutfağa gider.Aranan içeceği buzdolabında arar.İçecek buzdolabında yoktur.Çünkü buzdolabının içi boştur.Arkadaşı, buzdolabında içeceği bulamayınca, rüya gören onu devreden çıkartır.
Arkadaşının buzdolabında bulamadığı içeceği, kendisi aramaya başlar. Buzdolabında içeceği hayal eder.Mutfaktan dışarı çıkarak, içeceği marketlerde arar.Market sahibinin birisine bu içeceği sorar.Market sahibi de içeceğin olmadığını, dünyada sadece bir tane kaldığını söyler.İçeceği dışarıda ararken.rüyasından uyanır.Rüyada aradığı ‘SON ŞİŞE’ gerçek hayatta arkadaşının elindedir.Beraber paylaşabiliriz söyler.
NOTER ONAYLI ‘RÜYA’
ÂLEMDE İLK VE TEK
DÜNYADA EŞİ VE BENZERİ YOK
‘ÖNEMLİ NOT:
Aşağıda anlatılan rüya yazısı hiçbir bilgisayar-İnternet-buzdolabı-süper market vb. şirketi tarafından tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon, radyoda...
Reklâm hâline getirilerek seslendirilemez, oynanamaz, oynatılamaz ve yayınlanamaz.
RÜYA’MDA GÖRDÜĞÜM DÜŞ
KONU: ‘Rüya’mda karnımın zil çaldığını fark ederek uyandım. Saat gece 03.00'dı. Yataktan kalkarak, mutfağa gittim. Buzdolabının kapağını açtım. İçerisinde yiyecek aradım. Ne yazık ki buzdolabında ve evde yiyecek namına hiçbir şeyin olmadığını gördüm. Açlıktan ayakta duracak dermanım kalmamıştı. Su ile karın doyurulmaz diyordum. Birden aklıma misafir odasındaki bilgisayarım geldi. Hemen misafir odasına koştum. Bilgisayarımı açtım. Bilgisayar faresini elime alarak, İnternet'e geçtim. Büyük bir market aramaya başladım. Uzun uğraşlardan sonra karşıma İnternet'te büyük bir süper market çıktı. Reyonlarda ne yoktu ki… Tavuk, peynir, zeytin, sucuk, pastırma... Canımın çektiği hangi yiyecekler varsa, farenin imlecini o yiyeceklerin üzerine teker teker getirerek, bir bir tıkladım. Her tıkladığım yiyecek benim buzdolabına üstten dolmaya başladı. Buzdolabını süper marketten ağzına kadar doldurdum. Sevincimden havalara zıplıyordum. Kendi kendime bolluk ne güzel şey diyordum. Birden aklıma bu yiyeceklerin parasını vermediğim geldi. Doldurduğum o yiyeceklerin hesabını yapmaya başladım. Ortaya çıkan toplam rakamın maaşımı kat kat aştığını gördüm Hanımın seslenmesiyle tatlı düşten uyandığım zaman durmadan elimin ağzıma gittiğini, sanki o yiyecekleri yiyor gibi bir hâl aldığını gördüm... Yazılan bu tutanak okunması için kendisine verildi. Okudu. Yazılanların hakiki arzuları olduğunun bildirilmesi üzerine altı tarafımızdan imzalandı ve mühürlendi.
1 ARALIK 2000
İki bin yılı Aralık ayının birinci günü
Her iki senaryonun en önemli örtak özelliklerini kamuoyunun bilgisine sunuyorum.
Her iki senaryo da bir rüyadır.
Rüyalar, ilk cümleden ve ilk kareden itibaren başlamaktadır.
Açlık ve susuzluk ihtiyacı çekilmektedir.
Yiyecek ve içecek aranmaktadır.
Yiyecek ve içecek arayanlar, dünyadaki ilk ve tek kişidirler.
Yiyecek ve içecek bulmak için mutfağa gidilmektedir.
Mutfaktaki buzdolabının kapağını açmaktadırlar.
Buzdolabının içinde yiyecek ve içecek aranmaktadır.
Buzdolaplarının içi boştur.
Yiyecek ve içecek bulmak için market aranmaktadır.
Yiyecek ve içecek bulmak için arama yapılırken, rüyadan uyanılmaktadır.
Saygılarımla.
EMEKLİ ÖĞRETMENİN İDDİASI: RÜYAM ÇALINDI
SAMSUN'un Alaçam İlçesi'nde 2000 yılında gördüğü bir rüyayı noterde onaylattıktan 6 yıl sonra bir meşrubat firması tarafından reklam filmi olarak çekildiğini öne süren emekli öğretmen 54 yaşındaki Hasan Sancak, 'Rüyam çalındı' iddiasında yargıya başvurdu. Açtığı 7 bin liralık tazminat davasının reddedilmesi üzerine temyize başvuran Hasan Sancak, şimdi Yargıtay'ın vereceği kararı bekliyor.
DHA Doan Haber Ajans - son dakika haberleri - fla haber - gncel haberler - internet haber - doru haber - scak haber
04.12.2011 13:54
Emekli öğretmenin iddiası: Rüyam çalındı
Alaçam İlçesi'nde oturan 3 çocuk babası emekli öğretmen Hasan Sancak, gördüğü rüyayı 1 Aralık 2000 tarihinde reklam senaryosu olabileceği iddiasıyla Samsun'un Bafra İlçesi'nde 2'nci Noterliği'nde tutanakla tespit ettirdi. Sancak, başkalarının rüyasını kullanmaması için de 'İş bu rüya metninin hiçbir bilgisayar, internet ve benzeri şirket tarafından, tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon ya da radyoda reklam haline getirilerek oynanamaz ve oynatılamaz' şerhini koydurttu.
Aradan 6 yıl geçtikten sonra rüyasını anlatan metnin bir meşrubat firması tarafından reklam filminde kullanıldığını iddia eden Sancak, 2006 yılı Nisan ayında Samsun Cumhuriyet Savcılığı'na giderek noter onaylı rüyasının çalındığı ileri sürerek suç duyurusunda bulundu ve Samsun 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 7 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme, geçen yılın Eylül ayında dava konusu olan rüya hakkında Ankara Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'nden görüş istedi. Mahkeme tarafından gönderilen raporda, 'Davacıya ait noter onaylı metnin FSEK (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu) hükümlerine göre eser vasfını haiz olduğu, davacının eser sahibi sıfatı bulunduğu, dava konusu reklam filminin senaryosunun ise davacı eseri ile aynı veya benzer olmadığı, bu nedenle davacının mali haklarına tecavüz vuku bulmadığı kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır' denildi.
Samsun 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, bu rapor üzerine geçen nisan ayında verdiği kararda emekli öğretmen Hasan Sancak'ın davasını reddetti. Yerel Mahkeme'nin verdi bu karara itiraz eden Hasan Sancak, hakkını sonuna kadar arayacağını belirterek, Yargıtay'dan yerel mahkemenin kararını usul ve esastan bozmasını istedi.
Notere onaylattığı rüyası ile reklam filminde çok benzerlikler olduğunu söyleyen Sancak, şöyle dedi:
"Ben rüyayı yatakta görüyorum. Reklamdaki genç koltukta. Ben rüyamda yattığım yerden kalkıyorum, bir şeyler arıyorum. Reklamdaki genç de yattığı yerden kalkıyor ve bir şey arıyor. Benim açlık ihtiyacım var. Reklamdaki gencin ise, susuzluk ihtiyacı var. Ben buzdolabının kapağını açıp yiyecek arıyorum bulamıyorum. Reklamdaki genç buzdolabında içecek arıyor, o da bulamıyor. İkimiz de aradığımıza en sonunda ulaşıyor ve uyanıyoruz. Reklamda oynayan kişi de bulunduğu yerden uyanmaktadır. Rüyam ile reklam senaryosu bu kadar benzemektedir."
İsmail AKDUMAN/SAMSUN, (DHA)
Rüyasını 'çalanlara' dava açtı, borçlu çıktı
Samsun'da notere tasdik ettirdiği rüyasının bir içecek firması tarafından izinsiz reklam filmine dönüştürüldüğü öne süren emekli öğretmen 6 yıldır hukuk mücadelesini sürdürürken, hakkında davalı tarafından avukatlık ücreti ve mahkeme masrafları olan 2 bin 51 TL 95 kuruşu ödemesi için icra takibi başlatıldı.
RÜYASINI 'ÇALANLARA' DAVA AÇTI, BORÇLU ÇIKTI
İhlas Haber Ajansı | iha.com.tr
15.01.2012 | 17:50
MUAMMER AY
SAMSUN
2000 yılında bir rüya gören emekli öğretmen şair-yazar Hasan Sancak, rüyasının ileride reklam olarak değerlendirebileceğini düşünerek notere tasdik ettirdi. Karnı açıkmış bir şekilde uyanan, dolabı açıp yiyecek bir şeyler aramasıyla başlayan rüyasının 2005 yılında dünyaca ünlü bir içecek firması tarafından kullanıldığını iddia eden üç çocuk babası Hasan Sancak, yargıya başvurarak rüyasının çalındığı gerekçesiyle dava açtı. 6 yıldır hukuk mücadelesini sürdüren emekli öğretmen Sancak, daha önce davacı hakkında olumsuz sonuçlanan ve Yargıtay tarafından yerel mahkemenin kararı bozularak, yeniden görülmesi istenen hukuk mücadelesinde Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi konuyla ilgili bilirkişi raporu istedi.
Davacı öğretmen, mahkemenin ön gördüğü bilirkişi heyeti istemeyerek başka bir bilirkişi heyetini talep etmesine rağmen mahkeme talebi reddetti. Bilirkişi, görülen rüya ile reklam filminin aynı olmadığı yönünde rapor verdi. Mahkeme davanın reddine karar verirken, çocukları okutmak için köyünde hayvancılık yapan emekli öğretmen Yargıtay'a başvurarak karara itiraz etti. Rüyasıyla ilgili başka bilirkişi heyeti talep etmesine rağmen uygun görülmediğini, atanan bilirkişinin reklam filmiyle rüyası arasında benzerlik göremediğini ifade eden Sancak, kendisinin davasında haklı olduğunu, dünyaca ünlü içecek firmasının kullandığı reklamla milyonlarca lira kazandığını iddia etti. Rüyasında gördüklerini notere tasdik ettirmesindeki amacının yazar olması nedeniyle reklam alanında çalışma yapma düşüncesinden kaynaklandığını ifade eden Sancak, "Bir gün televizyonda rüyamdaki reklamın benzerini gördüm. Reklamda rüyamda gördüklerim aynı idi. Mahkemeye başvurarak hakkımı aramak için rüya mücadelesi başlattım. İlginç olaylar yaşıyorum" diye konuştu.
Ancak, Hasan Sancak, hakkında mahkeme masrafı ve davalı tarafından avukatlık ücretini ödemediği için icra takibi başlatıldığını öğrenince şok oldu. Ne yapacağını şaşıran Hasan Sancak, "Ankara Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'ne gönderilen ve aleyhine sonuçlanan bilirkişi raporu dolayısıyla İstanbul İcra Müdürlüğü kararı ile 2 bin 51 TL 95 kuruş avukatlık gideri ve mahkeme masrafı ödemeye mahkum edildim. Bu işin peşini bırakmam mümkün değildir. Konu şu anda Yargıtay'a taşınmıştır. 9 sayfalık bilirkişi raporu, skandallarla doludur. Bu raporu hazırlayanları, bilirkişi olarak kabul etmiyorum. Bilirkişi raporu dava açtığım firmayı aklamak üzerine kurulmuştur. Onların avukatları ne söylemişse bilirkişi heyeti de aynısını rapor etmiştir. Bilirkişi heyeti kopya çekmiştir. Karşılaştırma yaptıklarını söyleyen bilirkişi heyeti delil olarak davalı firmanın avukatlarının yazdığı ikinci mukayeseli bölümün doğru bir anlatım olduğunu teyit etmiştir. Meşrubat fermasının avukatlarının yazdığı iki tane mukayeseli anlatım vardır. Bu anlatımlar birbirinden tamamen farklıdırlar. Bunun bile farkında olamayanların bilirkişi olması büyük bir talihsizliktir" dedi.
'RÜYAM ÇALINDI, ŞİKAYETÇİYİM'
CİHAN- Haber, Fotoğraf, Video, Cihan Tv Network, Cihan Dergi, Son Dakika, Piyasalar, Hava Durumu, Namaz Vakitleri,Spor, Kültür Sanat, Ekonomi, Politika, Türkiye, Dünya - cihan.com.tr
04 Ara 2011 14:24
Gördüğü bir rüyayı noterde onaylattıktan 6 yıl sonra bir meşrubat firması tarafından reklam filmi olarak çekildiğini öne süren emekli öğretmen 54 yaşındaki Hasan Sancak, 'Rüyam çalındı' iddiasında yargıya başvurdu.
Samsun'un Alaçam İlçesi'nde oturan 3 çocuk babası emekli öğretmen Hasan Sancak , gördüğü rüyayı 1 Aralık 2000 tarihinde reklam senaryosu olabileceği iddiasıyla Samsun'un Bafra İlçesi'nde 2'nci Noterliği'nde tutanakla tespit ettirdi. Sancak, başkalarının rüyasını kullanmaması için de 'İş bu rüya metninin hiçbir bilgisayar, internet ve benzeri şirket tarafından, tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon ya da radyoda reklam haline getirilerek oynanamaz ve oynatılamaz' şerhini koydurttu.
Aradan 6 yıl geçtikten sonra rüyasını anlatan metnin bir meşrubat firması tarafından reklam filminde kullanıldığını iddia eden Sancak, 2006 yılı Nisan ayında Samsun Cumhuriyet Savcılığı'na giderek noter onaylı rüyasının çalındığı ileri sürerek suç duyurusunda bulundu ve Samsun 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 7 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme, geçen yılın Eylül ayında dava konusu olan rüya hakkında Ankara Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'nden görüş istedi. Mahkeme tarafından gönderilen raporda, 'Davacıya ait noter onaylı metnin FSEK (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu) hükümlerine göre eser vasfını haiz olduğu, davacının eser sahibi sıfatı bulunduğu, dava konusu reklam filminin senaryosunun ise davacı eseri ile aynı veya benzer olmadığı, bu nedenle davacının mali haklarına tecavüz vuku bulmadığı kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır' denildi.
Samsun 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, bu rapor üzerine geçen nisan ayında verdiği kararda emekli öğretmen Hasan Sancak'ın davasını reddetti. Yerel Mahkeme'nin verdi bu karara itiraz eden Hasan Sancak, hakkını sonuna kadar arayacağını belirterek, Yargıtay'dan yerel mahkemenin kararını usul ve esastan bozmasını istedi.
Notere onaylattığı rüyası ile reklam filminde çok benzerlikler olduğunu söyleyen Sancak, şöyle dedi:
"Ben rüyayı yatakta görüyorum. Reklamdaki genç koltukta. Ben rüyamda yattığım yerden kalkıyorum, bir şeyler arıyorum. Reklamdaki genç de yattığı yerden kalkıyor ve bir şey arıyor. Benim açlık ihtiyacım var. Reklamdaki gencin ise, susuzluk ihtiyacı var. Ben buzdolabının kapağını açıp yiyecek arıyorum bulamıyorum. Reklamdaki genç buzdolabında içecek arıyor, o da bulamıyor. İkimiz de aradığımıza en sonunda ulaşıyor ve uyanıyoruz. Reklamda oynayan kişi de bulunduğu yerden uyanmaktadır. Rüyam ile reklam senaryosu bu kadar benzemektedir."
BASIN MESLEK İLKELERİ
İletişim Özgürlüğünü ülkemizde insanca yaşamanın, saydam bir yönetime kavuşmanın ve demokratik sistemin temel koşulu sayan biz gazeteciler;
Kanun koyucunun veya öteki kurum ve kişilerin, İletişim Özgürlüğünü kısıtlamalarına, her zaman ve her yerde karşı çıkacağımıza kendi özgür irademizle söz vererek;
İletişim Özgürlüğünü, Halkın Gerçekleri Öğrenme Hakkı‘nın bir aracı sayarak;
Gazetecilikte temel işlevin, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan kamuoyuna yansıtmak olduğunu göz önünde tutarak;
Basın Konseyi‘nin kendi çalışmaları üzerinde hiçbir dış müdahaleye izin vermeme kararlılığını vurgulayarak;
Yukarıdaki bölümü de içeren Basın Meslek İlkeleri‘ne uymayı, sözünü ettiğimiz temel inançlarımızın bir gereği saydığımızı, kamuoyu önünde açıklarız.
1. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
2. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı yada incitici yayın yapılamaz.
3. Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez.
4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5. Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.
6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.
7. Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlanamaz.
8. Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen gösterilir.
9. Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.
10. Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez.
11. Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
12. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.
13. Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır.
14. İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilir.
15. Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.
16. Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.
HABER YAPACAK HÜR,BAĞIMSIZ VE ONURLU BASIN MENSUPLARI,MAİL GÖNDERSİNLER. KENDİLERİNE COCA COLA RÜYA REKLAM FİLMİNİN RESMİ VE HABER YAZIM GÖNDERİLECEKTİR.
noteronayliruya55@yahoo.com.tr,ogret...a k@mynet.com
ALAÇAM HABER MERKEZİ - alacamhabermerkezi - Blogcu.com
HASAN SANCAK
ALAÇAMLI HALK ŞAİRİ
REKLÂM YAZARI
(EĞİTİMCİ-GAZETECİ)