Enes bin Malik (ra) anlatıyor:
Bir gün Resulü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gitmiştim. Ashabıyla oturmuş konuşuyordu. Karnına bir bez bağlamıştı. Ben bunu anlayamamıştım ve arkadaşlarına merakla sordum:
-Hz. Peygamber karnına niçin bez bağlamış? dedim. Onlar da;
-Açlıktan, diye cevap verdiler.
Bunun üzerine üvey babam Ebu Talha'ya gittim ve:
-Babacığım! Peygamber Efendimizin (sav) karnına bir bez bağladığını gördüm. Bazı arkadaşlarına bunun sebebini sordum; onlarda açlık yüzünden bağladığını söylediler, dedim. Babamda anneme:
-Evde yiyecek bir şey var mı? diye sordu. Annem:
-Evet, evde bir parça ekmek ve birkaç hurma var. Eğer Allah'ın Elçisi evimize tek başına gelirse, karnını doyururuz. Ama yanında başkası da gelirse onlara yetmez, dedi.
Sonra arpa ekmeğinden yapılmış birkaç çörek çıkardı. Onları kendi başörtüsünün bir tarafına sarıp elbisemin altına yerleştirdi. Örtünün bir kısmını da belime sardı ve beni Peygamber Efendimize gönderdi. Bana da,
-Bunu peygamberimize göster, dedi. Ben de hızla ekmeği götürdüm.
Hz. Peygamberin (sav) mescitte cemaatle birlikte oturduğunu gördüm ve onların yanında ayakta durdum. Allah'ın elçisi bana;
-Seni Ebu Talha mı gönderdi? Diye sordu. Bende:
-Evet, dedim.
-Yemek için mi? buyurdu. Yine:
-Evet, diye cevap verdim.
Resulü Ekrem (sav) yanındaki Sahabilere:
-Haydi, kalkınız deyip yürüdü. Ben önden gidip Ebu Talha'ya durumu bildirdim. Bunun üzerine Ebu Talha anneme:
-Ümmü Süleym! Hz.Peygamber (sav) cemaati alıp getirdi, ama evde onları doyuracak bir şey yok, ne yapacağız? dedi. Endişelendi mahcup olma korkusuyla. Ümmü Süleym:
-Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedi.
Ebu Talha hemen kalkıp Resulü Ekrem'i karşıladı. Peygamberimiz Ebu Talha ile birlikte eve girdi. Allah'ın elçisi anneme:
-Ümmü Süleym! Neyin varsa getir, buyurdu.
Annem de o ekmeği getirdi. Resulü Ekrem (sav) ekmeğin doğranmasını emretti ve ekmeği doğradılar. Annem yağ tulumunu sıkarak çıkan yağı ekmek parçalarının üzerine sürdü. Sonra Peygamber Efendimiz (sav) bu ekmeklere, Allah ne dilediyse öyle dua etti. Ardından da Ebu Talha'ya döndü ve:
-On kişiyi içeriye al, buyurdu. Onlar doyuncaya kadar yedikten sonra çıktılar. Resulü Ekrem (sav):
-On kişiyi daha içeri al, buyurdu. Ebu Talha on kişiyi daha içeri aldı ve onlarda doyuncaya kadar yiyip çıktılar. Hz. Peygamber (sav):
-Bir on kişiyi daha içeri al, buyurdu...
O gün bu ekmekten yiyip doyanların sayısı tam seksen kişiydi. (Buhari, Menalub, 25; Müslim, Eşribe, 143)
Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu