Bülûğa girmekle beraber aklî dengesi yerinde olmayan çocukların fitresini de yine babası verir. Henüz doğmayan çocuk için ise, fitre verilmez. Bir kimse, kendi evinde otursalar bile, babası, anası, dedesi, ninesi için fitre vermekle mükellef değildir. Akrabalar da böyledir.
Babaları hayatta olsun olmasın dede, oğlunun fakir çocukları (torunları) için fitre vermekle mükellef değildir. Bir kimse kendi hanımıyla büyük ve akıllı olan oğlunun fitresini vermekle mükellef değildir. Çünkü bunlar kendilerine sahip ve tek başlarına tasarrufa yetkilidirler.
Fakat bunların müsaadesini alarak kocanın veya babanın onlar yerine fitre vermesi câiz olur. Ve bunlar kendi evinde ve idaresi altında iseler izinsiz de verebilir. Fakat aslolan herkesin kendi fitresini kendi malından ödemesidir. İmam-ı Şâfiî`ye göre kadının fitresini kadın zengin bile olsa kocası öder. Fitre zekât gibi veren tarafından niyet edilmelidir. Ve fakirlere temlik suretiyle verilip fakirin mülkiyetine geçirilmelidir.
Fitre verirken verilen şey`in fitre olduğunu belirtmek şart değildir. Fitreyi aralarında evlilik veya babalık - oğulluk (usul - füru`) ilişkileri olanlar birbirlerine veremezler. Meselâ bir kimse fitresini fakir olan kocasına veya babasına veya oğluna veremez.
Mehmet Dikmen