Çok basit bazı sorular bile evrimi reddetmenin mantık ve sağduyuya değil, şartlanmaya dayalı bir eylem olduğunu göstermeye yeter..
1) Diyelim ki bir antropolog grubuyla birlikte bir kazıya katılıyorsunuz. Dağın başında biryerlerde, bir mağaranın içinde birtakım iskeletler buluyorsunuz. Fakat iskeletler insan iskeletine tam benzemiyor. Daha bir maymunumsu. Aynı zamanda da iskeletlerin yanında taştan delici ve kesici aletler ve ateş kalıntısı buluyorsunuz.
Bu durumda ne düşünürsünüz?
a) Allah insan iskeletlerini zaman içinde deforme ediyor, daha bir maymuna benzetiyor
b) Birileri bütün antropoloji kazı sitelerine dadanıp, bilim adamlarıyla oyun oynamak için iskeletlerin yanına, daha kazı yapılmadan delici ve kesici aletler yerleştiriyor.
c) Böyle şeyler bulunduğunu bilmiyordum
d) İnsan daha ilkel türlerden evrimleşmiştir
2) Evinize böcekler dadanıyor ve gidip bir böcek ilacı alıyorsunuz. İlk seferinde ilaç işe yarıyor. Çoğu böceği öldürüyor. Görünürde böcek kalmıyor. Fakat zaman içinde evde tekrar aynı böceklerden türüyor. Tekrar gidip aynı ilacı alıyorsunuz, ama bu sefer ilacın geçen seferki kadar etkili olmadığını görüyorsunuz. Gidip başka marka bir ilaç alıp onu denemek zounda kalıyorsunuz.
Bu durumda aşağıdakilerden hangisini düşünürsünüz?
a) Allah'ın bana garezi var, başıma ilaca dayanıklı böcekler sarıyor.
b) Bu ilaç güçsüz, işe yaramıyor. İlk seferinde böcekler eceliyle ölmüş olmalı.
c) Böcekler nefeslerini tutmayı öğrendiler herhalde.
d) Canlıların çevre koşullarına daha dayanıklı olanlarının hayatta kalip, diğerlerinin öldüğü ve bu yolla hayatta kalan canlıların genetik yapılarında zaman içinde değişiklikler meydana geldiği doğrudur.
3) Elinizdeki deney farelerinin kafesi yanlışlıkla açılıyor ve 6 tane beyaz, 6 tane siyah fare dışarı kaçarak binanın yanındaki tarlaya gizleniyor. Zamanla ürüyorlar ve tarlayı bir sürü beyaz ve siyah fare sarıyor. Farelerden bıkan tarla sahibi, savaşmak için tarlaya farelerle beslenen hayvanlar getiriyor (kedi, baykuş, vs). Aradan zaman geçiyor ve farelerin sayısı azalıyor. Fakat öyle ki, beyaz renkli fare kalmıyor tarlada. Kalan az sayıdaki farelerin hepsi siyah renkli.
Bu durumda nasıl yorum yaparsınız?
a) Hayvanlar beyaz renkli farelerin tadını daha çok sevmiş olmalı.
b) Beyaz fareler daha aptal olduğu için kaçamayıp yakalanmış olmalılar.
c) Allah siyah fareleri daha çok seviyor.
d) Tarlanın zemini koyu renk toprak olduğu için beyaz fareler daha kolay göze batıyor ve avlanan hayvanlar onları daha kolay avlıyor. Dolayısıyla, çevre koşulları, doğal seçilim prensibi yüzünden canlıların genetik yapılarında zaman içinde değişikliklere sebep olur.
4) Çocuğunuz size neden coğu hayvanın bir başının ve dört ayağının olduğunu soruyor. Siz de böyle olmayan hayvanlar da olduğunu söylüyor ve örnekler veriyorsunuz (yılan, balık, vs). Sonra düşünüp bir farkediyorsunuz ki, karada yaşayan omurgalı hayvanların coğunun vücut yapısı aynı forma uyuyor. Bir baş, bir gövde ve 4 uzuv. Bunu çocuğunuz da farkediyor ve nedenini soruyor.
Nasıl cevap verirsiniz?
a) Allah'ın yaratıcılığı kıttır oğlum. Aklına başka vücut biçimi gelmemiş.
b) Bu vücut şeklini çok sevmiş olmalı Allah. Bu şeklin onun için özel bir anlamı olmalı.
c) Daha başka nasıl olacak ki?
d) Bütün omurgalı hayvanlar bu iskelet formuna sahip bir ortak atadan türemiş olmalı.
5) Üniversitede biyolojiyi kazanıyor ve okumaya başlıyorsunuz. Zoolojiyi seçiyorsunuz ve zaman içinde ödevlerinizi hazırlarken üniversitenin kütüphanesinde, zooloji kitaplarında kaydedilmiş milyonlarca canlı isimlerini, latince adlarını ve iskelet yapılarını,vs. ödevleriniz gereği inceleyip görmek zorunda kalıyorsunuz. Öğreniyorsunuz ki, binlerce ara türe dair fosiller bulunmuş. (Dinazor ve kuş arası canlılar, hem balinaya, hem ayıya benzeyen canlılar, vs).
Bunları nasıl yorumlarsınız?
a) Adi evrimciler, bütün üniversiteleri sarmışlar. Bütün kitapları bu yalanlarla doldurmuşlar.
b) Bilim adamlarının işi yokmuş, son 150 yıldır, fosilleri ve canlı türlerini sınıflandırırken, sırf yaratılışçılara uyuzluk olsun diye 10 binlerce sayfa uydurma bilgi koymuşlar literatürlere.
c) Allah bu. Yapar yapar. Allah yari dinozor, yari kus bir yaratik yapip, sonar bunun soyunu tukettiyse, bunu sorgulamak bizim haddimize mi?
d) Yoksa bu evrim doğru mu yahu?
6) Reagan döneminde Amerika'da yaratılışçılığı ders kitaplarına almak üzere hukuki savaş açan hristiyan cephenin çabalarıyla ve o konuda ABD'de o dönemde yapılan tartışmalarla ilgili bir yazı okuyorsunuz gazetede. O tartışmaya noktasını vuran olayın, Amerikan Bilimler Akademisinin (NAS) konunun uzmanı, tümü nobel ödüllü bilim adamlarının bir araya gelerek ortak çıkarttıkları bir bildiride (mahkemede bilirkişi raporu olarak da kabul edilmiş bir kitapçık bu), evrimi savunduklarını, konuda uzman bilim adamlarının bu konuda bir şüphelerinin bulunmadığını ve yaratılışçılığın bilimsel bir teori olmadığı için ders kitaplarına konulmamasi gerektiğini söylediklerini öğreniyorsunuz. Mahkemenin de bunun sonucunda hristiyan cephenin sözkonusu talebini reddettiğini öğreniyorsunuz.
Bu bilgiyi nasıl yorumlarsınız?
a) Gavur memleketi bu, olur böyle şeyler.
b) Bilim adamlarının üniversitelerde beyni yıkanıyor.
c) Nobel ödülünü sadece dinsizlere veriyorlar.
d) Demek ki konunun asıl uzmanlarının evrimden şüphesi yok.