1- Engelleme
Şeytan ilk olarak insanın ibadetine engel olmak ister. Eğer Cenab-ı Hak kendisin şeytandan korursa, şu sözlerle şeytanı reddeder:
“– Ben ibadete gerçekten muhtacım. Çünkü bu fani dünyada sonsuz olan ahiret hayatı için mutlaka azık hazırlamam gerekir!”
2- Erteleme:
Birincisinde başarılı olamayan şeytan sonra:
“Acele etme, ileride yaparsın, daha yaşın çok genç!” diyerek ibadeti ertelemeyi, geriye atmayı emreder. ALLAH’ın yardımı ile onu:
“– Ecelim benim elimde değil. Eğer bugünün işini, ibadetini yarına ertelersem peki yarının işini ne zaman yapacağım? Zira her gün için yapılacak yeterince iş vardır...” diyerek onu reddeder.
3- Acele
Şeytan bu sefer de acele etmesini isteyerek ona:
“Acele et, acele et! Şu işi bitir, şunu yapmaya da vaktin olsun!” der. ALLAH’ın inayetiyle şeytanı şu sözlerle susturur:
“– Tam ve kusursuz olarak yapılan az iş, kusurlu olarak yapılan çok işten hayırlıdır!”
4- Riya
Bu sefer ibadetini tam ve mükemmel yaparak insanlara karşı gösteriş yapmaya teşvik eder. Yine ALLAH’ın yardımı ile onu şu sözlerle savuşturur:
“– İnsanların görmesiyle ne kazancım olabilir? ALLAH’ın görmesi benim için yeterli değil mi?”
5- Ucub/Kendini Beğenme
Bu sefer şeytan:
“Sen ne büyüksün, ne uyanık ve ne faziletli bir kişisin!” diyerek insanı kendini beğenme uçurumuna yuvarlamak ister. ALLAH’ın himayesi ile bu tehlikeyi de şu sözlerle savar:
“– Bütün nimetlerin gerçek sahibi ALLAH Teala’dır. Bu da Cenab-ı Hakk’ın bana ihsan ettiği başarının sonucudur. O, kendi lütfu ile benim değersiz amelime kıymet vermiştir. Eğer ALLAH’ın lütfu olmasaydı, Cenab-ı Hakk’ın üzerimdeki sayısız nimetleri ile birlikte benim işlediğim günahlara karşılık bu ibadetin ne değeri olabilirdi?”
6- Gizleme
Şeytan şimdi altıncı ve en tehlikeli hilesine başvurur. Uyanık kişilerden başkası buna karşı koyamaz.
Şöyle der:
“İbadetini gizli yap. ALLAH yaptığın ibadeti ortaya çıkaracak ve karşılığını verecektir.” Böylece seni bir tür riyaya düşürmek ister. Uyanık kişi ALLAH’ın yardımı ile şeytanı şu sözlerle defeder:
“– Ey mel’un! Şimdiye kadar ibadetime engel olmaya, ifsad etmeye çalışıyordun! Şimdi ise ıslah etmek, düzene sokmak için geliyorsun. Ama asıl maksadın yine bozgunculuk. Ben ALLAH’ın kuluyum, O benim efendimdir.
– Dilerse benim ibadetimi açığa çıkarır, dilerse gizli tutar. İsterse beni hatırı sayılır biri, isterse değersiz biri yapar. Bunların hepsi kendi elindedir. Bunları insanlara açıklamasına ve onlardan gizli tutmasına aldırış etmem. Çünkü insanların elinde bir şey yoktur.”
7- Terk
Şeytan yedinci ve son hilesiyle gelir şöyle der:
“Senin bu ibadetlere ihtiyacın yok. Eğer bahtiyar/said yaratıldıysan, ibadeti terk etmek sana bir zarar vermez. Yok bedbaht/şaki olarak yaratıldıysan ibadet de sana bir fayda vermez!”
ALLAH’ın yardımıyla bu hileyi de şu sözlerle savar:
“– Ben ALLAH’ın kuluyum. Kula yaraşan, emre uyup kulluk ve ibadet etmektir. Rab ise efendiliğin icaplarını en iyi bilendir. Dilediği gibi hükmeder; istediğini yapar. Her halükarda ibadetin bana faydası vardır.
– Eğer said isem, sevabımın artması için ibadete muhtacım. Şaki isem de, ileride keşke ibadet etseydim diye kendi kendime pişmanlık duymamak için ibadet etmeliyim.
– Kaldı ki, ibadet ettiğim için asla Cenab-ı Hak beni cezalandırmayacak, ibadet bana bir zarar vermeyecektir. Ayrıca itaatkar olarak cehenneme girmek, asi olarak girmekten benim için daha sevimlidir. Kaldı ki Cenab-ı Hakk’ın vadi hak değil mi?
– O, ibadet yapanlara sevap vereceğini, iman ve itaat ile ALLAH’a kavuşanları kesinlikle cehenneme sokmayacağını, mutlaka cennete sokacağını vadetmiştir.”
Amelinin karşılığı olarak cenneti kazandığı için değil, Cenab-ı Hakk’ın sadık vadinin karşılığı olarak cennete girecektir. Bu manada Cenab-ı Hak saidlerin lisanıyla şöyle buyurur:
“Onlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna varis kılan ALLAH’a hamd olsun. İyi amelde bulunanların mükafatı ne güzelmiş! derler.”( 39 Zümer, 74.7 )
__________________