- İlla Müslüman hanımlar, kızlar örtünmelidir, diye niçin bu kadar ısrar ediliyor. Artık bu asrın, getirdiklerinden, medeniyetten istifade etmek gerekmez mi?
- Önce örtünme ALLAHın emri, ben müslümanım diyen, ben ?ALLAHın emirlerine teslim oldum?demiş olur. Söz vermiş oluyor. Müslümansak, bu İslamın prensiplerine uymak lazım. Zaten sizin de buyurduğunuz gibi, Müslüman olmayan kimsenin sözü yok.
Sizin kızlarınız var mı?
-evet, iki tane ve evliler.
-ALLAH mesut etsin. Bunların yuvalarının yıkılmasını ve torunlarınızın babasız ve annesiz kalmasını ister misiniz?
-Hayır! Asla. ALLAH muhafaza.
-Amin,dedi genç. Peki, elde, sizin kızlarınızdan daha güzel ve damatlarınızdan daha yakışıklı ve zengin olanlar var mıdır?
-Elbetteki vardır.
-Siz daha tecrübelesiniz. Aile ne ile ayakta durur?
-Sevgi, güven, saygı, anlayış yuvasına bağlılık ve şefkatle.
-Peki bunları nasıl koruyacağız? Severek, birbirlerine türkü yakarak evlenenlerin birçokları, 6 ay 1 yıl sonra kavgayla ayrılıyorlar. Daha açığını söyleyeyim. Tarihimizde, asırlar geçmiş. Boşama diye bir şey nerdeyse hiç duyulmamış son derece nadir iken bugün mahkemelerde en kabarık dosyalar boşanma dosyaları. Niçin?
-Bugün kadının da erkeğin de gözü dışarıda.
-Güzel, ama neden dışarıda?
-Herhalde terbiye azlığından.
-Hem eğitim noksanlığı ve hem de islamdan uzak bir hayat tarzı, doğrudan toplumumuzu ailevi yıkma götürüyor.
-Örnek veriniz.
-İki damanız var. Çalışmak için dışarı çıktı. Önden, arkadan süslü,cazip, binbir cilveyle yüzlerce kadının, kızın geçtiğini görüyor. Eğer, islamı yaşama gibi yüce bir gayesi de yoksa bütün felaketler onu bekliyordur. Bu bayanlardan istediği ile görüşmesi, konuşması, tokalaşması ve bugün ısrarla moda haline getirmeye çalıştıklar gibi yol ortasında pek çok çirkinlikleri yapması ona göre normaldir. Hatta bunlardan anlaştıkları ile-af buyurun-flört bile yapması medeniyetin gereğidir. Bugün islamdan uzak kimselerin zihniyeti budur.
Peki şimdi soruyorum. Bu bayanlardan pek çokları sizin kızınızdan daha genç, daha güzel ve hatta daha da zengin olamaz mı? Bir erkeğin isteklerine daha cazip gelmez mi?
-Tabii, gelebilir.
-Şimdi mantıki olarak düşünelim. Bu erkek niçin sizin kızınızı sevsin ki? Piyasadaki daha iyileriyle her an beraber. Her ihtiyacını kızınızdan daha iyi olanlar tatmin ediyordur belki de. Hele birde kızınız iki laf fazla söylerse başladı kavga tartışma. Siz daha iyi biliyorsunuz kadın kıskançtır, eşini kimseyle paylaşmak istemez. Hele bir de eşinin bu yönünü anlarsa artık savaş başladı demektir.
Bunlar arasında sevgi, güven ve saygı kalır mı? Ya hanım da aynı kafada ise, istediği erkekle konuşmakta, görüşmekte, baş başa kalmakta beis görmüyorsa, evin ikinci duvarı da yıkıldı demektir. Sen o evde kanun zoruyla soba yak ısıtmaya çalış. İki duvar yıkılmış soğuk her taraftan girer, çocuklar donar. İşte böyle, bu masumlarla birlikte, iki tarafın anne-babaları da yanar.
Sen bu yuvada mutluluk ara, istikrar ara, sağlıklı nesiller ara. Anlaşmazlıklar, kavgalar, yaralamalar veya bazen de cinayetler. Mahkeme ve boşanma..
İşte İslam bütün bu yolları tıkamış. Haram demiş. Bunları el, dil ve göz zinası saymış. Nikahı düşmeyenlerin tenhada kapalı yerde baş başa kalmalarını yasaklamış. Önce kadın-erkek herkese ilim tahsilini farz kılmış. Yapması ve yapmaması gerekenleri mutlaka öğrenmesini emir buyurmuş, eğitmiş. Buna rağmen yaparlarsa, dünya ve ahiret cezasını bildirmiş hemde bu cezalara toplumdan bir gurubun şahit olmasını da istemiş ki, ibret alsınlar da başkaları da yapmasın ..
Niçin bunlar? İnsan nesli karışmasın. Neseb bozulmasın. Yuvalar yıkılmasın. Sağlıklı bir millet, insanlık doğsun mesut olsunlar.
Yoksa ALLAHın bizim örtümüze ve ibadetlerimize ihtiyacı yok.
Hasta mı ilaca muhtaç, ilaç mı hastaya muhtaç??