alptraum´isimli üyeden Alıntı ↑
Anladigina sevindim!!!!...
...
Ekleme yapayim.
Her hristiyan la diyalog yapilmaz. Her papazla da diyalog yapilmaz. Bunlarin belli kriterleri vardir. Uymayip diyalogun olmama olayi vardir hoppa diye diyaloga gitmiyorsunuz. Diyalogda islamda haram nedir i temsilen anlatiyorsunuz ya da islamda sünnet nedir v.s.
Zaten hersey, herkes dört dörtlük olsa idi, diyaloga ne ihtiyac kalirdi degil mi?
Bakin sapik dediginiz isnanlarin ülkesine SIGINMISSINIZ. Eger sapik olarak addediyorsaniz tüm müslüman olmayan insanlari, o zaman durmayacaksiniz. Sayet ben sapik diye bahsettigim insanin komutasinda ya da onun ülkesinde yasamam. Hicret dinimizde var hicret ederim.
Tabiki bu sizin düsünceniz benim düsüncem farkli. Insan görmek istesin yeterki istemedikten sonra ne yapsaniz bos.
Örnegin su anda seninle benim aramda bir diyalog gecti sen A dedin ben B dedim. Diyalogda aynen böyle ve karsilikli tartisma olmadan fikir beyan etme ya da anlatma diyebiliriz.
Görüldügü üzere hakikati binlerce insan bulmustur belki türk okullariyla belki diyalog calismalariyla yani bir sekilde vesile olmustur bunu görmek istesenizde görmek istemesenizde. bence uzatmanin manasi yok cünkü lafla peynir gemisi yürümüyor ve icraatler tastamam ortada.
Diyorum ya delilsiz, mesnetsiz konusmalar bunlar. Sadece kusura bakmayinda atiyorsunuz. Yok bu gidisatta olmus bir tane olumsuz sonucu gösterin tamam diyecegim. Hem kafirin yüzüne sen yalancisin demek var birde bu durumu izah edip normal sekilde konusmak var. Hakikatte olsa, belki o insan bir gün müslüman olacakti ve o insanin sizin vesilenizle size nefret duymasindan islama nefret duymasina vesile oldunuz.
Bakin Peygamberimizinde amcasi müslüman degildi ama sen yalancisin amca sen kafirsin demedi. Durumu izah etti ne ile güzel dille. Benim kapima burada cok yehovalar geldi ve onlarla cok sohbet ettim hic kalp kirmadan hic ortami germeden ve onlar bana yalanci dediler ama ne oldu. Artik gelmiyorlar hatta cok kisi degisti ve bir kac kisinin düsünmesine vesile oldum. Ben orda sen yalancisin desem de belki durum böyle olmayacakti. Ayetin geregi en güzel yolla mücadele edin diyor. Kalp kirmak en güzel yol degildir. Kalp kiracagim diye hakikatide gizlemeyeceksin. diyorum ya herseyin yolu yordami var. Bu arada papazla konusmadigimi nerden biliyorsun. Ya da bir hristiyanin müslüman olmasina vesile olmadigimi. Müslüman yasamiyla örnek olmali. Avrupaya yayilan bu müslümanlar icin önemli bir görev. Islami bir sohbet ortami olusturup anlatmali. Diyalog ise benim bu anlattiklarimdan farkli bir olay.
Benim diyalog yapmaya ilmi bilgim gerceken yetmez bu hakikattir herkeste diyalog yapamaz. Siz zannediyormusunuz ki, Nur cemaatindeki her insan diyalog yapiyor. Asla öyle degil.
Size getirecegim söylediklerimin delilini,Bakiniz o zaman göreceksiniz Benim gercekten evimin garajinin kapisinin kapatilip kapatilmadigini..
Diger konularda Delili görmek istememenizi zaten anliyorum ayet veriyoruz olmaz bu ayet var diyorsunuz illaki diyalog
bence diyalogu diger Islam guruplariyla yapiniz Kafirlerle degil hemde KURAN üzerinden yapilmaz Kafirle diyalog cünki onlarinkini kabul etmekle ayni anlami tasirki zaten bu diyalogun mimarlarida bunu cok acik bir dil ile ifade ediyorlar.Adamlar diyorki bunlardan vaz gececeksiniz,Siz diyorsunuzki böyle bir sey yok,eger yoksa zaten adamlar diyalog filan istemiyorlar onlarin istedigi giremedikleri memleketlerde misyonerlik yapmak icin aracimizdir diyorlar...
Mesela sizin sundugunuz meal hakkinda bilgim yok sanmayin,Yasar Nuri o meal icin bir seyler demisti hatirlarsaniz Ceviz kabugunda yani nasil bir meal kullandiginizida biliyoruz.Hani sizin cok sevdiginiz Celaletini Ruminin bir sözü var ya göründügün gibi ya oldugun gibi biz din konusunda tamamen oldugumuz/Göründügümüz gibiyizdir degismek yok Insallah..
Amcasina kafirsin demedimi?Sen Sahadet et demedimi?Müsriksin demedimi?Yani sen sahadet et ama sen müsrik degilsinmi dedi?Neden o zaman sahadet et dedi?Bir insana neden sahadete davet etsinki?Zaten tüm mücadele zamaninda yanindaydi amcasi Iddiasini bilmiyormuydu?Getirdigi Gercekten hicmi haberi yoktu veya ona tabbi olmayanlarin Müsrik oldugunu hic duymamismiydi?
Buyrun Kerim bey siz söyleyin size ben Kurana davet ederken gerekenleri hergün aciklamiyormuyum?Siz beni sizin inandiginiz sünnete davet ederken o daveti kabul etmedigimde benim hakkimda Kafirlikle suclayacaginizi bilmiyormuyum?Direk bu sekilde degilmi?
Bu linke tikla ve o resimdeki marienplatzdaki yesil ev benim evimdir sana kendi evimin noter kagitlarinida gönderecegim aksama...
Google-Ergebnis für http://senioren-apartment.de/img/frontenhausen.jpg
Suat Yıldırım''ın hezeyanı ve edeb!...............Aslan Blut
Prof. Dr. Suat Yıldırım''ın ayet aralarında kırmızı harflerle Tevrat ve İncil''e göndermeler yaptığı Kur''an mealini hiç görmemiştim. Yıldırım''ın bir meali olduğunu biliyordum ama elimde yeterince meal olduğu için merak etmemiştim. Cevizkabuğu programında Prof. Dr. Yümni
Sezen, Hulki Cevizoğlu''na kitabı uzatıp, "Şu ayeti okur musunuz?" deyince bilgi sahibi oldum.
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, bu durumu "Kur''an İncilleştiriliyor" diye yorumladı. Öztürk, sadece Suat Yıldırım''ın mealini değil, bu yöndeki bütün faaliyetleri kastediyordu. Çünkü ABD''de Tevrat, İncil ve Kur''an''dan alıntılarla hazırlanmış "Gerçek Furkan" adlı bir uydurma kitap vardı. Bu da ABD''nin Büyük Ortadoğu Projesi''nin bir uygulamasıydı.
Suat Yıldırım, konu ile ilgili ilk programa telefonla katıldı ve yeterince konuştu. Hatta iki saat kadar görüşlerini anlatma imkanı buldu. Sonraki programlara ise katılmadı.
Yıldırım, Zaman gazetesinde "İddialar hezeyandan ibaret" başlığı altında, "muarız"larının gevelediğini ve iftira attıklarını, halkın bu provokasyonu uygulayanların Kur''an''a ne derece bağlı olduklarını çok iyi bildiğini yazdı. "Utanmazlar" dedi. Yıldırım, "Amerika BOP''u üç sene önce 2003''te açıkladı. Benim mealim ise 1998''de yayınlandı" diyerek, bu projelerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını anlatmaya çalıştı!
Cevizkabuğu''nda ve daha sonra kendisine kimse hakaret etmemişti. Üstelik, niyetinin kötü olmadığına dair sözler de söylendi. Fakat hatasını kabul etmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Buna rağmen Suat Yıldırım, "muarızım" dediği insanlara hakaret etti! Üstelik Kur''an''a bağlılıklarını da sorgulamaya cüret etti!
Suat Yıldırım''ın bu mealinden şüphe edilmesinin asıl sebebi, 8 Aralık 2003 tarihli Aksiyon dergisindeki açıklamalarıdır.
Bu derginin kapağına Hz. İsa ikonu konulmuş ve altına "İnsanlık onu bekliyor" diye bir başlık atılmıştı. 45''inci sayfada da Suat Yıldırım''ın "Salat ve selam Hz. İsa için" başlıklı bir açıklaması vardı.
Yıldırım, şöyle diyordu:
"Mutlak risaletin sahibi Hz. Muhammed tarafından, dünyanın son döneminde tekrar döneceği bildirilen Hz. İsa''nın bu misyonuna, başta Hıristiyanlar olmak üzere bütün insanlık çok muhtaç görünüyor. On dört asırdan beri dünya haritasını, doğrudan doğruya veya sonuçları itibarıyla şekillendiren Müslüman ve Hıristiyan ümmetlerinin, Hz. İsa''nın şahsiyeti etrafında bütünleşerek, hem kendilerini, hem de bütün insanlığı kurtarmaya yönelmeleri, hepimizin ideali olmalıdır. Bunun bazı emareleri de görülmektedir. Birbiriyle samimi diyaloğa giren Müslüman ve Hıristiyanlar, belirli konularda dayanışmada bulunmaktadır."
Görüldüğü gibi, Aksiyon dergisinin, Hz. İsa''yı kapak yapması ve "İnsanlık onu bekliyor" demesinin ardında Suat Yıldırım''ın bu görüşleri yatmaktadır. Tabii dergiyi hazırlayanlar, kendi görüşlerine uygun konuşacak bir ilahiyatçıyı seçmiş de olabilir. Sonuç değişmiyor.
Her ne olursa olsun, bu ifadelerde Suat Yıldırım, "dinlerarası diyalog" temaslarını adeta kutsamakta ve Müslümanlar ile Hıristiyanları, Hz. İsa''nın etrafında bütünleşmeye davet etmektedir. Hıristiyanların Hz. İsa''sı ile Müslümanların inandığı Hz. İsa''nın farklı olduğunu bile bile!
Öyle ya, bugün Hıristiyanların yüzde 90''ı, Hz. İsa''yı "Allah''ın oğlu" veya "Allah''ın kendisi" kabul etmektedir. Müslümanlar ise Hz. İsa''yı sadece peygamber olarak bilmektedir. Hz. İsa''nın yeniden yeryüzüne "adil bir hükümdar" olarak geleceğine dair hadis rivayetleri de birçok bilim adamı tarafından İsrailiyat olarak kabul edilmektedir. Kur''an''ın "apaçık ayetler"i karşısında, tartışmalı olduğu bilinen ve sahih olmayan hadislere sığınarak ve "Müslümanları Hıristiyanlaştırmak" demek olduğu Vatikan tarafından defalarca açıklanan "dinlerarası diyalog" misyonuna da hizmet ederek ortaya çıkmış bir kimsenin sekiz sene önce yazdığı Kur''an mealinde ayetlerin altında Tevrat ve İncil''e atıflarda bulunması elbette şüphe çekecektir.
Dolayısıyla asıl Suat Yıldırım''ın tepkisi "hezeyan"dan ibarettir.
Bir de "ABD, BOP''u 2003''te açıkladı" diyor! Evet resmen böyle. Ama aynı projeyi, Akşam gazetesinin manşetinden 1996 yılında ben açıklamıştım. O zaman "komplo teorisi" diye üzerinde duran olmadı. Üstelik bu proje, W. Wilkie tarafından "Tek Bir Dünya" adı altında kitap olarak da ortaya konulmuştu. Kitap, 1951 yılında Türkiye''de de yayınlanmıştı. Zaten projenin asıl sahibi, 20''nci yüzyılın başında İngiltere idi, sonradan
ABD devraldı!
Sahi, bugün, ABD Başkanı Bush, "O adil hükümdar benim" derse ne yapacağız? Kabul mü edeceğiz?
Bu tezgahları görmeyecek miyiz?
Sonuç olarak Suat Yıldırım''a benim cevabım Yunus''un bir beyitiyle olacak:
"İlim meclisinde aradım kıldım taleb
İlim geride kaldı, ille edeb, ille edeb."
Uyarı Mesajı | |
Cancel Changes |
|