MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Genel Islami Bölüm (https://www.muhakeme.net/forum/genel-islami-bolum/)
-   -   Tarikat nasil aciklanabilir (https://www.muhakeme.net/forum/genel-islami-bolum/1874-tarikat-nasil-aciklanabilir.html)

alptraum 01-26-2008 20:21

Tarikat nasil aciklanabilir
 

Bir Müslümanın gerçek mürşid ve rehberi Kur’ân-ı Kerim ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdır. Bir Müslüman bu iki mukaddesi kendisine rehber alıp kılavuz edinirse sırat-ı müstakimi bulmuş, kendisine doğru bir yol çizmiş olur. Zaten bunları rehber almayan insanın olsa olsa rehberi ve yol göstericisi şeytandır. Çünkü, kâinatta iyi ve kötülerin temsilcisi vardır. Üçüncü bir yol yoktur. Bir insanın rehberi, ya iyi ve iyilerin temsilcisi olan Peygamber Efendimizdir, ya da kötü ve kötülüklerin temsilcisi olan şeytan ve onun fahrî yardımcılarıdır.

Bununla birlikte başta sahabiler olmak üzere müçtehidler, veliler İslâm ulemâsı da insanlara hak ve hakikatı gösteren, doğru yolu işaret eden rehber ve kılavuzlardır. Bunlar zaten ilim ve irfanlarını Kur’ân’dan, Peygamberden (a.s.m.) almaktadırlar. Ve birçokları yüzlerce, binlerce insanın hidâyete ermesine vesile olmuş, hizmet etmiş, dünya ve âhiret saadetine ermesine yardımda bulunmuşlardır.

Meselâ İmam-ı Âzam, İmam-ı Şâfii, İmam-ı Gazâlî, Abdülkadir Gaylânî, İmam-ı Rabbanî, Şah-ı Nakşıbend, Mevlâna ve asrımızda da Bediüzzaman Said Nursî bu mürşid ve rehber şahsiyetlerden bir kısmıdır. Bu mübarek zatların hayatları, hizmetleri incelenirse, büyüklükleri ve İslâm tarihindeki yeri kolayca görülecektir.

Evet, bir Müslüman bu zatların sözlerini, kitaplarını, hal ve hareketlerini, devam etmiş oldukları zikir ve evradı okuyabilir, taklid edebilir ve böylece İslâmî yaşayışını zenginleştirip nurlandırabilir. Böylece bu zatlar insana mürşid olur, rehber olur.
Bu zatları kötü gören, bir peygamber mirasçısı oldukları için imkân nisbetinde taklid etmeyen, tanımayanların da olsa olsa yol göstericisi şeytan ve kötü kimseler olur. Çünkü, bir Müslüman onları Kur’ân’a ve Peygambere uydukları için sevmekte, kitaplarını okumakta, istifâdeye çalışmaktadır.

İnsan illa bir tarikata bir cemaate girmelidir, bir şeyhe intisap etmelidir; eğer bir tarikat şeyhine veya cemaate bağlı değilse, islamiyeti yaşayamaz şeklinde anlamak, insanı izahında güçlük çekeceği bir duruma sokar.

Mehmed Paksu

safinaz 01-26-2008 20:34

"Bu zaman, tarîkat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır."

Bediüzzaman Said Nursi

el_feta 04-20-2008 14:13

:) .................................

alptraum 04-20-2008 14:16

Sizce sadece gülümseyen bir smiley koymak forumda belli kirlilige neden olmamaktamidir bir kac msj inizda daha böyle davrandiginizi gördüm ama azda olsa birseyler yazmak sadece smiley koymaktan daha makbuldür düsüncesindeyim

selametle

el_feta 04-20-2008 14:18

Doğrudur...Haklısınızdır da...Sadece hoşuma giden ve farklı bir şekilde ifade edemeyeceğim şeyler oluyo bazen...hakikaten sorunsa bu,daha dikaktli olurum..sağolun..

safinaz 04-20-2008 14:32

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11549)
:) .................................


Ne içindi bu?Anlayamadım...

el_feta 04-20-2008 14:42

nev-i şahsıma münhasır,tanıyanların anlayacağı,anlayanların tanıyacağı bir tebessüm işte..yanlış anlamazsınız umarım..

THEHAFIZ 04-20-2008 15:16

Alıntı:

alptraum´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11550)
Sizce sadece gülümseyen bir smiley koymak forumda belli kirlilige neden olmamaktamidir bir kac msj inizda daha böyle davrandiginizi gördüm ama azda olsa birseyler yazmak sadece smiley koymaktan daha makbuldür düsüncesindeyim

selametle

Ama EL-FETA kardeş yerden göğe haklı burada,
Ne demek İMANI KURTARMA ZAMANI..
İman kurtarılmaya muhtaç bir olgu mudur?
Kelamcıların yaptığı "İman artar mı, eksilir mi" tartışmasına bir de,
İman kurtarılır mı, kurtarılamaz mı tartışmasını mı ekleyeceğiz.
İman ya vardır ya yoktur,
Kurtarılacak durumdaysa yok demektir ki mazallah o zaman bu konunun tartışması bile olmamalı.

safinaz 04-20-2008 15:20

Peygamber efendimiz ,yerin göğün Onun yüzü suyu hürmetine yaratılan Yüce yaratılmış dahi " Allah'ım bana sonu küfür olmayan iman nasip et"diye dua edermiş son nefesine kadar...
Bu zamanda en hassas konu imandır,ne demek ya vardır ya yoktur.Aslında bugün varolan yarın olmayabilirde...

el_feta 04-20-2008 15:26

yüzü suyu hürmetine yaratılmış diye bir şey yok hanımefendi,acizane birazcık da işim bu:sen olmasaydın ben bu alemi yaratmazdım,hadisi uydurmadır,geçelim...
iman,meselesidir de,aynı kelimenin farklı anlam açılarını kullanıyosunuz,meseleyi şu imanı kurtarmak bu farklı gibi tuhaf ve anlaşılmaz bir düzleme çekmek çok sakat bir hal...birilerinin,türban furuattandır zaman imanı kurtarma devri deyip baş açılmasını(diploma için) fetva vermesi gibi...bizler bize emredileni tam anlamıyla yapmakla yükümlüyüz,iman-küfr o ayrı bir şey..burada sinsi bir anlayış var,sezebilene,zannedersem arkadaşın kızması ve itirazı da bundan...
selma ve dua ile..

THEHAFIZ 04-20-2008 15:35

Alıntı:

safinaz´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11576)
Peygamber efendimiz ,yerin göğün Onun yüzü suyu hürmetine yaratılan Yüce yaratılmış dahi " Allah'ım bana sonu küfür olmayan iman nasip et"diye dua edermiş son nefesine kadar...
Bu zamanda en hassas konu imandır,ne demek ya vardır ya yoktur.Aslında bugün varolan yarın olmayabilirde...

Alın size bir son nefef imanı sevgili kardeş,
Hayatını çirkeflikle ve şirk üzerine geçiren Firavun bile son nefes te iman edebilmiştir amma,
Son nefes imanı değil, HER NEFES İMANI önemli olduğu için Rabbin katın da, bir anlık harekete Allah nazar eylemez.
Bu SON NEFESTE İMAN İLE GİTMEK mantığı, biraz BONUSÇULUK hastalığı gibi birşey geliyor bana.
Hayatını erdemli yaşama ama, son nefeste bir iman, hadi cenhnete..
Mesele bu kadar basit değil maalesef..


Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. firavun ve ordusu, azgınlık ve düşmanlıkla onları izlemekteydi. Nihayet, boğulma ümüğüne çökünce şöyle dedi: "İman ettim. İsrailoğullarının inanmış olduğu dışında ilah yok. Ben de O'na teslim olanlardanım." yunus 90

safinaz 04-20-2008 15:35

Kim böyle bir fetva vermiş,söyleyin.Kimsenin böyle bir fetva verdiği yok...
En azından meydanlara dökülüp,ver coşkuyu ver diyipte namazdan niyazdan,iandan bihaber insanlar değiller...
Ayrıca tarikatlar için bir sözüm yok,Allah için taş taş üstüne kim koyarsa başımız üstünde yeri vardır ama tarikatlar sadece kendileriyle ve sadece bilen insanlarla meşgul oldukları için bilmeyenlere kim ulaşacak...
Eğer uygulama açısından bakarsak ben hepsi için demiyorum tabi ama tesbih ve zikre dalarak namazı unutan çok sofu tanırım ama ben bunu tarikatlar böyledir demem,kişiye bağlarım...

safinaz 04-20-2008 15:36

Kardeşim son nefes önemli değil tabi ama son nefese kadar muhafaza etmekten söz ediyorum...

alptraum 04-20-2008 15:38

Alıntı:

THEHAFIZ´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11575)
Ama EL-FETA kardeş yerden göğe haklı burada,
Ne demek İMANI KURTARMA ZAMANI..
İman kurtarılmaya muhtaç bir olgu mudur?
Kelamcıların yaptığı "İman artar mı, eksilir mi" tartışmasına bir de,
İman kurtarılır mı, kurtarılamaz mı tartışmasını mı ekleyeceğiz.
İman ya vardır ya yoktur,
Kurtarılacak durumdaysa yok demektir ki mazallah o zaman bu konunun tartışması bile olmamalı.

Bakin herkesin iman üzerine dayattiklari fikirler olabilir ama dediginiz gibi kurani olmalidir degilmi.Iman üzerine ayetleri benden daha iyi bilyiorsunuzdur eminim:cool:

selametle

alptraum 04-20-2008 15:40

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11580)
yüzü suyu hürmetine yaratılmış diye bir şey yok hanımefendi,acizane birazcık da işim bu:sen olmasaydın ben bu alemi yaratmazdım,hadisi uydurmadır,geçelim...
iman,meselesidir de,aynı kelimenin farklı anlam açılarını kullanıyosunuz,meseleyi şu imanı kurtarmak bu farklı gibi tuhaf ve anlaşılmaz bir düzleme çekmek çok sakat bir hal...birilerinin,türban furuattandır zaman imanı kurtarma devri deyip baş açılmasını(diploma için) fetva vermesi gibi...bizler bize emredileni tam anlamıyla yapmakla yükümlüyüz,iman-küfr o ayrı bir şey..burada sinsi bir anlayış var,sezebilene,zannedersem arkadaşın kızması ve itirazı da bundan...
selma ve dua ile..

Öncelikle birseyi savunur gördüm sizi ama iki yada 3 konuyuda irdelemissiniz Konu DISINA cikmissiniz maalesef türban furuattandir baslarinizi acin diye bir söylemin oldugunu söyleyebilirmisiniz

Lakin furuat nedir biliyormusunuz?

safinaz 04-20-2008 15:44

Sizin çeşitli ithamlarla karaladığınız kişi,tesettür risalesi için yıllarca zindanlarda kalmış ve çok çeşitli işkencelere maruz kalmış ve davasından dönmemiştir.Hatta ve hatta başındaki bir sarık için bile kimse bu kadar tavizsiz yaşamamıştır.
Onun yolundan giden insanlarda böyle bir fetva asla ve kata vermemiştir...

el_feta 04-20-2008 15:48

konu dışına genel anlamda çıktık,çünkü konunun akışı öyle gelişti,haklısınız...asıl ve furu mesleler vardır islam da,başörtüsü de furu bir meseledir...böyle fetvalar vb benzerleri dolaşıyor etraf da,kabul edemesek de...benim şahsen böyle bir iddiam yok,yanlış anlatmıyorum umarım...konu biraz tıkandı,o yüzden açamıyorum,üzgünüm...başlığı yakalayabilirsek tekrar yazacağım inşallah...

alptraum 04-20-2008 15:54

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11595)
konu dışına genel anlamda çıktık,çünkü konunun akışı öyle gelişti,haklısınız...asıl ve furu mesleler vardır islam da,başörtüsü de furu bir meseledir...böyle fetvalar vb benzerleri dolaşıyor etraf da,kabul edemesek de...benim şahsen böyle bir iddiam yok,yanlış anlatmıyorum umarım...konu biraz tıkandı,o yüzden açamıyorum,üzgünüm...başlığı yakalayabilirsek tekrar yazacağım inşallah...

Sanirim yari hoca insani dinden eder gibi bir atasözü vardi degilmi

Bizki akaidleri kavramlari bilmiyorsak birbirine karistiririz yada haydar bas ne dediyse furuati teferruat yaptiysada destekleriz Buyrun yaniti

'İman esasları yanında Tesettür furuattır ' Bu cümle aslında Ehl-i Sünnet İtikadınında bir prensibidir ! Usul İlminde, gerek İbn-i Abidin ve diğer Ulemanın İslamın Genel Hükümlerini (Akaid) ikiye ayırdığını görmekteyiz:


1-) Usul'e ait hükümler: Buna göre 'lâ ilâhe illallah; Muhammedün Rasûlullah' başta olmak üzere, sair iman esasları akidede usûldür. İman esasları, muhakkikîn yaklaşımı ile dört asla irca edilebilir ki, bunlar; Allah'a, âhirete, peygamberlere iman; bir de ubudiyet veya adalettir. Yani, hayatî ehemmiyet arz eden esaslar, usûl kategorisine giren hususlardır

2-) Furuata ait hükümler: Namaz, oruç, hac, zekât ve tesettür gibi diğer ibadetler, bu asıllar üzerine bina edilen ve asla göre fürûât sayılan amellerdir. Furuata ait hükümler, usule ait hükümler üzerine bina edilir. Bu açıdan denilebilir ki, usûlün olmadığı yerde, sistemli fürûdan bahsetmek mümkün değildir.


Ancak fürûât demek, Türkçemizde anlaşıldığı şekliyle 'olmasa da olur' gibi bir mefhumu akla getirmemelidir. Bunların fürûât olması, asıl ile olan münasebet ve mukayeseleri neticesi ve tamamen yukarıdaki taksim ve tasnif itibarıyladır.
Yoksa ibadetsiz imanın tam olmayacağı izahtan varestedir.

Bu konuya isterseniz küçük bir örnek ile tenvir etmeye çalışalım: Siz terazinin bir kefesine imanı, diğer kefesine farz olan tesettürü koyarsanız, iman kefesinin ağır bastığına şahit olacaksınızdır! Çünkü, Allah katında en önemli esas İmandır! Peki, bu tesettürün önemsiz veya ehemmiyetszi olduğu anlamına gelirmi? Hayır gelmez, sadece İmanın Allah katında ne denli büyük bir Konumunun olduğuna bir işarettir!

Tesettür emrini, bu esaslar çerçevesi içinde incelediğimizde, önce onun hicretin yedi veya sekizinci yılı; yani peygamberliğin yirminci senesinde farz olduğunu görürüz. Bu demektir ki, İslâm'ın ilk yirmi yılında kadınlar, cahiliye dönemindeki giysilerini devam ettiriyorlardı..

Burada, hikmet-i teşri açısından dikkati çeken en önemli husus, teşride meselelere ehemmiyet sırasına göre yer verilmesi ve öncelik tanınması ya da geriye bırakılmasıdır. Bu itibarla da, gönüllere 'lâ ilâhe illallah' hakikatinin yerleştirilmesi en önemli mesele olduğu için, öncelik ona tanınmıştır. 13 yıllık Mekke dönemindeki nâzil olan hemen bütün âyetler ve Allah Rasûlü'nün metluv, gayri metluv bütün tebliğatı hep bu mevzu etrafında örgülenmiş gibidir.

Öyleyse bizim de, tebliğ ve irşadda daha çok bu önemli noktaya dikkatleri çekmemiz gerekmektedir. Allah'ın büyük gördüğü şeyleri büyük görmek, küçük gördüğü şeyleri de küçük kabul etmek kalbin takvasındandır. Aslında bu, din-i mübin-i İslâm'ın da temel bir kuralıdır. Allah'ın vaz'ettiği şeyleri kendi ölçüleri içinde kabullenme ve hayata taşıma, Allah'a olan imanın, O'nunla olan irtibatın önemli bir göstergesidir.

Tesettür meselesi, farziyetinin gereği tartışılmaz olmasının yanında iman ve imanî hakikatlerin önüne geçirilmemelidir. Hele 'tesettür -örtünme keyfiyeti mahfuz- ille de şu şekilde olacak! ' denilmemelidir. Zira tesettür başka, çâr ve çarşaf başka şeylerdir. Çarşafın tesettür yollarından biri olduğu muhakkak. O, Osmanlı döneminde bazı yörelerde kullanılmaya başlanmış bir giysi çeşididir. Onun mazisi birkaç asır gibi yakın bir tarihe dayanır. Hatta çarşafın bazı yörelerde kullanıldığı o dönemlerde bile Bağdat ve Şam gibi merkezî şehirlerde kullanılmadığı bilinen gerçeklerdendir. Hakikat böyle iken, bir tesettür türü üzerinde imanî meseleler ölçüsünde durmak ve ona her şeyin aslı nazarıyla bakmak, dinî emirlerdeki ilahî tertibi alt-üst etme demektir. Bu, dinde aslî bir mesele olmadığı halde, daha sonraki dönemlerde ibadetmiş gibi ortaya çıkartılan bir husus olması itibarıyla dinin ruhundaki itidale de münafidir.


Öte yandan, yanlış bir anlayışın tesirinde kalan bazı kesimler -mâalesef- bazı kılık ve kıyafetler karşısında, kelimelerle ifade edilemeyecek ölçülerde tahrik olmaktadırlar. Dini bilmeyen kimseleri tahrik etmeme, dinde çok önemli bir esastır. Aksi halde, gücü ve kuvveti elinde bulunduran bazı kimseler, bırakın fürûâtı, usûlü dahi yaşama ve yaşatma imkânını vermeyebilirler. Yakınçağ itibarıyla tarihimiz bunun nice örnekleriyle doludur.

Netice itibarıyla; usûle ait meselelerin anlatılması ve hayatın her ünitesine girilip, imanla gönüllerin itmi'nâna kavuşturulmasına şiddetle ihtiyaç duyulduğu günümüzde, yukarıda arzettiğimiz ölçüler içinde, usûl sayılmayan meselelerde takılıp kalmak, bırakın inanmayanları, inanan insanların bile cephe almasına vesile olabilir. Onun için günümüz şartlarını idrak edip realitelere sırtımızı dönmeden, İslâmî hakikatleri anlama, yaşama ve anlatma zorunda olduğumuzu bir kere daha hatırlama mecburiyetindeyiz.


(Kaynak: Prizma - M.Fethullah Gülen)

el_feta 04-20-2008 15:58

karalamak kelimesi hoş değil,böyle birf şey yapmam,eleştirmek tükürmek demek değildir,eleştrilerimi öyle anlamanız,öncelikle beni tanımadan tanımlamanızdan ve eleştriye yüklediğiniz anlamdan kaynaklanıyor...onun yolunda gidenler demişsiniz,said nursi nin yolundan gittiğini iddia eden nur cemaati gruplarının sayısını tam olarak biliyo musunuz? ve birbirlerini sapıklıkla itham ettiklerini de...fevri konuşmanızın bir anlamı yok,durum bu,farklı nur cemaati ne mensup kardeşlerin risale-i nur ları bile birbirini tutmuyor...
elhasılı,karalama gibi bir niyetim yok,siz başörtüsü mücadelesi verilirken okullarda tüm cemaatlerce,bu orucu ilk kimlerin bozduğunu 1. ağızdan şöyle bir dinleyin,eminim ben gibi siz de kızacaksınızdır...bana kızmayın,ne yazık ki o kdar saf değil piyasa ve islam adına iş yapanların ne kadar sırat-i mustakiym üzere olduğu hayli tartışılır...kuran ve sünnet bilgisi olmayanlar bu farklılıkları anlayamazlar,farz-ı misal,siz kuran-ı bilmiyorsanız,sizden gizlediğim ayetleri nereden bileceksiniz,yahut kişiler birer tabu gibi öğretilirken(mesela:said nursi ve imam gazali hazretleri gibi,allah her ikisinin de mekanlarını cennet eyleye)onların kitaplarındaki nakısaları nasıl göreceksiniz,bileceksiniz(said nursi nin ebced le uğraşması,ihya-yi ulumiddin deki bir çok uydurma hadis mesela)...şunu unutmayalım,tabiin devri islamın daha ilk dönmeleridir ve sorarım size o kadar sapık mezhep nasıl çıkmış,işte aynen bu günde de adları olmasa da anlayış olarak o mezhepler halen daha var,çünkü insan aynı insan..
selam ve dua ile...

el_feta 04-20-2008 16:01

rabbim razı olsun...tesettürün furu bir mesele olmadığını söylemedim,öyledir de,lakin teferruat kelimesnin türkçe de yüklendiği anlam farklıdır ve ben de bu toplumun karşısında başörtüsü furuttandır deyip,başın açılmasını(zaman imanı kurtarma devri ya) fetva verilmesine kızdım,yanlış olduğunu belirttim,hepsi bu...
selam ve dua ile..

alptraum 04-20-2008 16:04

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11598)
karalamak kelimesi hoş değil,böyle birf şey yapmam,eleştirmek tükürmek demek değildir,eleştrilerimi öyle anlamanız,öncelikle beni tanımadan tanımlamanızdan ve eleştriye yüklediğiniz anlamdan kaynaklanıyor...onun yolunda gidenler demişsiniz,said nursi nin yolundan gittiğini iddia eden nur cemaati gruplarının sayısını tam olarak biliyo musunuz? ve birbirlerini sapıklıkla itham ettiklerini de...fevri konuşmanızın bir anlamı yok,durum bu,farklı nur cemaati ne mensup kardeşlerin risale-i nur ları bile birbirini tutmuyor...
elhasılı,karalama gibi bir niyetim yok,siz başörtüsü mücadelesi verilirken okullarda tüm cemaatlerce,bu orucu ilk kimlerin bozduğunu 1. ağızdan şöyle bir dinleyin,eminim ben gibi siz de kızacaksınızdır...bana kızmayın,ne yazık ki o kdar saf değil piyasa ve islam adına iş yapanların ne kadar sırat-i mustakiym üzere olduğu hayli tartışılır...kuran ve sünnet bilgisi olmayanlar bu farklılıkları anlayamazlar,farz-ı misal,siz kuran-ı bilmiyorsanız,sizden gizlediğim ayetleri nereden bileceksiniz,yahut kişiler birer tabu gibi öğretilirken(mesela:said nursi ve imam gazali hazretleri gibi,allah her ikisinin de mekanlarını cennet eyleye)onların kitaplarındaki nakısaları nasıl göreceksiniz,bileceksiniz(said nursi nin ebced le uğraşması,ihya-yi ulumiddin deki bir çok uydurma hadis mesela)...şunu unutmayalım,tabiin devri islamın daha ilk dönmeleridir ve sorarım size o kadar sapık mezhep nasıl çıkmış,işte aynen bu günde de adları olmasa da anlayış olarak o mezhepler halen daha var,çünkü insan aynı insan..
selam ve dua ile...

Kim kimi karaliyor allah askina bunu nereden cikardiniz

Mehmed kirkinci hocaefendi nin ve digerlerininde fethullah gülen hocaefendi hakkindaki yazilarini okudunuzmu yada fethullah hocaefendinin digerleri hakkindaki yazilarini okudunuzmu buna binaen nasil tanidiginiz bildiginiz bir kac kisiden dolayi hepsi birbirini kötülüyor gibi yargiya varabilirsiniz lakin bu sizin SIG düsünmeniz anlamina gelir.Onun disinda oruc diye kastetmissiniz bende sizin o yaziniza sunu aciklayayim

Nafile orucun bozulabilirligi konusundaki FIKIH ilminiz ne kadar

Acikcasi sizi yargilamiyorum yargiladigim bilgisizliginiz,SIG düsünceniz...

Hemen hemen hep sahislar,kavramlar üzere tartisan insanlarin yasam tarzini gördüm inaninki kabul gören bir davranis degil bunuda unutmayin

selametle

el_feta 04-20-2008 16:07

:)......................................

alptraum 04-20-2008 16:08

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11600)
rabbim razı olsun...tesettürün furu bir mesele olmadığını söylemedim,öyledir de,lakin teferruat kelimesnin türkçe de yüklendiği anlam farklıdır ve ben de bu toplumun karşısında başörtüsü furuttandır deyip,başın açılmasını(zaman imanı kurtarma devri ya) fetva verilmesine kızdım,yanlış olduğunu belirttim,hepsi bu...
selam ve dua ile..

Bakin imani olmayan bir insanin basörtüsünü takmasi ne anlam ifade eder ama imani olan bir insanin basörtüsü takmamasi ise onun günahini gösterir degilmi

Simdi burda dahi baktigimizda tartisilmaz birsekilde iman agir basmaktadir her halükarda

Hala ayni seyi söylüyorsunuz nerede denilmis basörtüsü furuattandir baslarinizi acin

Hocaefendi kim ki basörtüsünü farz iken bu farzi uygulamayin diyebilsin

Günahlari kisilere yüklememek lazim lakin yoksa sefkat tokatlari yiyenlerden oluruz akillanmazsak sayet tokadin en sertini yiyenlerden dahi oluruz

Halk düzelmeden bu düzende düzelmeyecek gibi birakin bu parti siyaseti düsüncelerinizi lütfen

alptraum 04-20-2008 16:09

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11602)
:)......................................

söyleyecegi birseyi olmayan kisilere karsi tutumunu sergileyen smileyde benden size olsun

safinaz 04-20-2008 16:12

Başörtüsü için kıran kırana sözde cebelleşip,erkeklerin kızlara güller verip sadece işi cidden meydanlara dökme ve siyaset olarak algılayan insanlarıda çok biliyoruz.Bunun yerine islamın ve imanın şartlarını yerine getirip bir gaye uğruna başını açıp aynı zamanda günahınıda kabul eden insanları yeğlerim.Çünkü diğer grup insanlar başlıca farziyetleri akıllarına bile getirmeden ve tesettürün gerçekten gereklerini yerine getirmeden sırf başörtüsü konusunda taviz vermedik diyerek kendilerini takva yönünden daha üstün buluyorlar ki bu sadece onlara göre...
Bende üniversitede başımı açtım ki zaten bu sorun vardı ve şu an çalışırkende açıyorum.Ama inşallah benden sonrakiler böyle sorunla karşılaşmayacaklar...
Sözde taviz vermeyenler evlerinde oturup,kendi kendilerini avutmaya devam etsinler...

el_feta 04-20-2008 16:13

karalamak mevzu,safinaz hanım ın başının altından çıktı,ona cevaben kullandım...oruç meselesi de nereden çıktı,onu anlayamadım,ben bir direniş eatıfta bulundum sadece...
tam tersine farkındaysanız en baştan beri-yanlışım varsa düzeltin- hiç şahıs ismi kullandım mı?..aksine fikirler üzerinden konuşurum,şahısların fikre dönüşmesi bir istisna elbet..derdim,bildiğim kadarını aktarmaktır,iddialı olduğum yerleri belli eder uslubum(,sorunuza da cevap vereyim bu arada her ne kadar alakasızsa da konumuzla,fıkıh bilgim çok iyi değildir...)
:) bu arada maşallah hemen de yemişiz lafları,sığ düşünüyomuşum falan...kendimi büyük zannedip,allah katınad küçük olmaktan O'na sığınırım...inşallaah daha derin düşünürüz,rabbim severse dinde fakih kılarmış ya bir kimseyi...
vesselam...!?
:

safinaz 04-20-2008 16:17

Ayrıca Risale-i Nurlar her cemaatte farklı değildir.Bir cemaatin yayınevi ayetlerin Türkçe anlamını verir,diğeri sadece ayetleri verir,diğeri ayetlerin hem Türkçe yazılışını hem de anlamını verir.Ayrılık dediğiniz bu mu?
Risale-i nur cemaatlerinden birisi kemiyete önem verir,diğeri keyfiyete,biri yazar,biri okur...
Ayrılık dediğiniz bu mu?
En sonunda aynı kapıya çıkarlar,farklı yollardan giderek.Bence de bilmeden konuşmayın...

alptraum 04-20-2008 16:17

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11606)
karalamak mevzu,safinaz hanım ın başının altından çıktı,ona cevaben kullandım...oruç meselesi de nereden çıktı,onu anlayamadım,ben bir direniş eatıfta bulundum sadece...
tam tersine farkındaysanız en baştan beri-yanlışım varsa düzeltin- hiç şahıs ismi kullandım mı?..aksine fikirler üzerinden konuşurum,şahısların fikre dönüşmesi bir istisna elbet..derdim,bildiğim kadarını aktarmaktır,iddialı olduğum yerleri belli eder uslubum(,sorunuza da cevap vereyim bu arada her ne kadar alakasızsa da konumuzla,fıkıh bilgim çok iyi değildir...)
:) bu arada maşallah hemen de yemişiz lafları,sığ düşünüyomuşum falan...kendimi büyük zannedip,allah katınad küçük olmaktan O'na sığınırım...inşallaah daha derin düşünürüz,rabbim severse dinde fakih kılarmış ya bir kimseyi...
vesselam...!?
:

Oruc meselesini sizden sonra yorum yapacak bir kisi icin söylemistim lakin tartisilirsaki tartismadan önce o yazidaki ufak noktanin realitesinide anlasin diye söyledim zaten sizin örneginize cevap veriyorum diyede belirttim.Bilgi kendiliginden olusan birsey degildir heleki burada sundugunuz bilgiler okudugunuz makalelerden olusan bilgilerdir yani karma bir bilgi ama her nedense savundugunuz bu bilgi yanlis bir bilgidir diyorum siz iddia ediyorusnuz ben delil getiriyorum siz hala delilsiz iddianiza devam ediyorsunuz...Her nedense herkes bakmak istedigi pencereden bakmak istiyor bakin bir konuda anlasamadik birlesemedik hatta delili oldugu halde siz müslümanlar birlessin diyorsunuz ama neye göre:?

el_feta 04-20-2008 16:27

yahu el insaf...işte tam olarak kastettiğim zihin yapısı safinaz hanımın kendini anlattığı zihin yapısı...kuvvetle muhtemel bu konu da başı çokça ağırdığından,bilgisayar başında yazacağım şeylerden dolayı fevri davranacak ve bana kızacaktır...beni ne kadar kaale alırsınız,samimiyetimi ne bilirsiniz bilemem elbet ama,inanın,başörtüsü nü böyle ikili bir düzleme taşımak bile işin şeytancası...Allahın dini onun emirlerine uyarak gerçekleştirilir,sizi siz yapan unsurlardan vazgeçerek değil...firavun un zulmü artınca allah cc,ayetinde musa ya: evlerinizi karargah edinin der...yani zulümler anaların rahmine kadar da uzansa alternatifi bir farzdan vazgeçmek(eminim,çok çok üzülüyosunuzdur,lakin iyi niyetiniz yanlış bir ameli doğru yapmaz,kızmadan sadece bir vicdanınıza sorun,inanıyorum hak vereceksiniz bana)değildir...
tebessümlerime alışmayı deneseniz ve sui zan yerine hüsnü zanla yaklaşsanız daha iyi olmaz mı?...benim şahsınıza hiçbir küçük görmüşlüğüm yok,kişiye şer olarak kardeşini küçük görmesi yeter zaten,bundan allah sığınırım...
ve son olarak,her ikinizde mevcut cemaatinizin(olabilir,cemaatLİ olmak da gerekir,cemaatÇİ olmamak kaydıyla,saygı duyarım) aldığı eleştrilerden dolayı,bir şekilde anlamaktan ziyade hemen aksine söz söyleyene yüklenmeye başlıyorsunuz,dolayısıyla tartışma olan bir ortam oluşuyor ve taassup kokuyor,farkında olmasanızda,en samimi halimle bu eleştrimi kabul edin..
durum bu...nur cemaatlerinin farklılığının varlığı benim sözüm değil vakıa bu,başörtüsünü müslüman kızların,bir yerlere gelmek hedefiyle açmasına izin verenlerin varlığı da yalan değil,o zaman bu kızgınlık niye ki..benim görevim,doğru bildiğimi söylemektir...müslüman diye zaman gazatesini son zamanlarda yeni şafak da yapıyor,tuhaf kadın resimleri olan ve kapitalist kokan havalarını eleştirmeyecek miyim,mesela??...hani,eğri oturalım,doğru konuşalım derler ya,benimkisi de öyle...
vesselam...

el_feta 04-20-2008 16:30

risalei nurların farklılığı bahsettiğiniz şekliyle değildir...nüshaları farklıdır...birleşmek mevzu ayrı bir husus,onu daha önce konuşacağımızı söylemiştim biiznillah...neye delil getirdiğinizi benimse karşılık olarak getirmediğimi de anlayamadım tam olarak..

alptraum 04-20-2008 16:33

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11612)
yahu el insaf...işte tam olarak kastettiğim zihin yapısı safinaz hanımın kendini anlattığı zihin yapısı...kuvvetle muhtemel bu konu da başı çokça ağırdığından,bilgisayar başında yazacağım şeylerden dolayı fevri davranacak ve bana kızacaktır...beni ne kadar kaale alırsınız,samimiyetimi ne bilirsiniz bilemem elbet ama,inanın,başörtüsü nü böyle ikili bir düzleme taşımak bile işin şeytancası...Allahın dini onun emirlerine uyarak gerçekleştirilir,sizi siz yapan unsurlardan vazgeçerek değil...firavun un zulmü artınca allah cc,ayetinde musa ya: evlerinizi karargah edinin der...yani zulümler anaların rahmine kadar da uzansa alternatifi bir farzdan vazgeçmek(eminim,çok çok üzülüyosunuzdur,lakin iyi niyetiniz yanlış bir ameli doğru yapmaz,kızmadan sadece bir vicdanınıza sorun,inanıyorum hak vereceksiniz bana)...
tebessümlerime alışmayı deneseniz ve sui zan yerine hüsnü zanla yaklaşsanız daha iyi olmaz mı?...benim şahsınıza hiçbir küçük görmüşlüğüm yok,kişiye şer olarak kardeşini küçük görmesi yeter zaten,bundan allah sığınırım...
ve son olarak,her ikinizde mevcut cemaatinizin(olabilir,cemaatLİ olmak da gerekir,cemaatÇİ olmamak kaydıyla,saygı duyarım) aldığı eleştrilerden dolayı,bir şekilde anlamaktan ziyade hemen aksine söz söyleyene yüklenmeye başlıyorsunuz,dolayısıyla tartışma olan bir ortam oluşuyor ve taassup kokuyor,farkında olmasanızda,en samimi halimle bu eleştrimi kabul edin..
durum bu...nur cemaatlerinin farklılığının varlığı benim sözüm değil vakıa bu,başörtüsünü müslüman kızların,bir yerlere gelmek hedefiyle açmasına izin verenlerin varlığı da yalan değil,o zaman bu kızgınlık niye ki..benim görevim,doğru bildiğimi söylemektir...müslüman diye zaman gazatesini son zamanlarda yeni şafak da yapıyor,tuhaf kadın resimleri olan ve kapitalist kokan havalarını eleştirmeyecek miyim,mesela??...hani,eğri oturalım,doğru konuşalım derler ya,benimkisi de öyle...
vesselam...

Bakin taassub felan koktugu yok biryerin gayet güzelde münazara oluyor düsüncesindeyim.Avrupaya basörtüsü sorunu icin okumaya gelen insanlari hic gözardi etmiyorum peki evlerinemi cekildiler bu insanlar yani bu bakis acisiylami bakiyorsunuz ilim cindede olsa gidip alan aliyor iste mesele o basörtüsünü takmakda degilmi bakin basörtüsü furuat dedik siz basinizi acindan getirdiniz ki böyle bir konu asla yok gazetelerin koydugu resimlere kadar uzandiniz ve sonundada elestiremeyecekmiyim diyorsunuz tabiki herkesin hakki elestirin biz elestirmiyormuyuz zannediyorsunuz ama mesele bu seferde gazetelere uzandi yani bakin konudan konuya atlayan sizsiniz ve her sundugunuz konuyada cvp veren biziz lakin biz konudan atlamadik farkindaysaniz:cool:

alptraum 04-20-2008 16:35

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11615)
risalei nurların farklılığı bahsettiğiniz şekliyle değildir...nüshaları farklıdır...birleşmek mevzu ayrı bir husus,onu daha önce konuşacağımızı söylemiştim biiznillah...neye delil getirdiğinizi benimse karşılık olarak getirmediğimi de anlayamadım tam olarak..

Risale-i nurlarin asli osmanlicadir ve en anlasilabilir sekli bugunki seklidir lakin dilimiz anlamamiza müsade vermiyor bizde anlamak icin okuyor ve kaynaklara basvuruyoruz yoksa cemaatin icindeki bölünmeler ne nüshalardan kaynaklaniyor nede nüshalarin anlasilirligidir

Mesele aslinda araya nifak sokanlarin meselesidir bu da bu cemaatte olan insanlarin sorunu degildir diye düsünüyorum

safinaz 04-20-2008 16:36

Kardeşim,bu benim şahsi kararımdı,kimse kalkıpta başını aç diye fetva vermedi.Kulaktan doğma şeylerle konuşuyırsunuz.
Ayrıca zaten beni küçük görmek kimsenin haddine değil.Çünkü böyle yapan o tebessümleri kendine doğru yöneltir...
Ben yaptığımdan dolayı mutlu değilim ama sizinle aynı zihniyette olanlar gibi "kendime cennetlik"gözüyle bakmıyorum...
Gerçekten bu cemaatleri eleştiren imani konuları bir tarafa atmış,işi laf ebeliğine ve kusur arama olayına dönüştürüyor.Müslüman önce kendi amellerinin tenkitcisi olup,başka insanlarında tebliğcisi olmalı...

el_feta 04-20-2008 16:39

ilim çinde de olsa gidin,alın..hadisinin kaynağına bir bakalım inşallah...
evet,bu düzeltmeden sonra,başörtüsünün furu bir mesele olduğu açıktır zaten ben bunu neden tartışayım ki,mesele ona furuat denip vicdanların rahatlatılıp,müslüman kızların başlarını açması...üniversitelere bakın işte yığınla insan,açmıyor mu başını...sorun bakın,ne için açtıklarını..tartıştığım yer burası...sorun burası çünkü...taassup konusunda ,burnum beni yanıltıyo olabilir diyelim...

safinaz 04-20-2008 16:40

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11615)
risalei nurların farklılığı bahsettiğiniz şekliyle değildir...nüshaları farklıdır...birleşmek mevzu ayrı bir husus,onu daha önce konuşacağımızı söylemiştim biiznillah...neye delil getirdiğinizi benimse karşılık olarak getirmediğimi de anlayamadım tam olarak..

Risale-i Nur Külliyatını beş defa okuyan ve üstadın zamanında nur talebesi olan bir dedenin torunuyum.Nüshalarında falan bir ayrılık yok...

el_feta 04-20-2008 16:42

risalei nurların,nüsha farklılığı vardır,cemaatler o yüzden vardır demedim zaten...bildiğim budur...
safinaz hanım da,sizin gibi bireysel karar verenlerin varlığı hayli fazla,ve herkes siz gibi değil,kulaktan dolma değil,içinde olduğumdan biliyorum....

el_feta 04-20-2008 16:43

hekimoğlu ismail hoca dahi bunu kabul etmişti...anlaşılan ortada bilgi eksikliğimiz var..bakalım inşaallah

alptraum 04-20-2008 16:44

Alıntı:

el_feta´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11621)
ilim çinde de olsa gidin,alın..hadisinin kaynağına bir bakalım inşallah...
evet,bu düzeltmeden sonra,başörtüsünün furu bir mesele olduğu açıktır zaten ben bunu neden tartışayım ki,mesele ona furuat denip vicdanların rahatlatılıp,müslüman kızların başlarını açması...üniversitelere bakın işte yığınla insan,açmıyor mu başını...sorun bakın,ne için açtıklarını..tartıştığım yer burası...sorun burası çünkü...taassup konusunda ,burnum beni yanıltıyo olabilir diyelim...

Namazda furuata ait bir mesele ise oruc zekat hac gibi neden bunca insan sunu savunmadi madem furuat yapmayalim veya neden bununla itham edilmedi

Bunu böyle aksettirenlerin meselesidir yine bu mevzu söyleyeni acikladigi halde ne kadar mesgul edebilirki sizce

Bu olay sadece basörtüsümüdür ne kadar islamci dekan varsa rütbelerinden idnirildigini veya docentlerin prof olamadigini ve buna benzer bu kadar olay varken sizin gözünüze carpan basörtüsümü oldu

Imani kabul etmeyen biryerde imansizligin oldugu biryerde basörtüyü savunmak ne kadar mantiklidir sizce

THEHAFIZ 04-20-2008 16:49

Alıntı:

safinaz´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11622)
Risale-i Nur Külliyatını beş defa okuyan ve üstadın zamanında nur talebesi olan bir dedenin torunuyum.Nüshalarında falan bir ayrılık yok...

Bu neyi değiştirir canım kardeşim,
Senin dininin ana kaynağı risaleler mi ki bunla övünüyorsun,
Yoksa yarun huzuri mahşer de..
Son Nebi nin furkan 30'da ki şikayetine siz,
-Ama ben 5 kez risale hatmetmiş birinin torunuyum.. cevabını vermeyi mi düşünüyorsunuz..
Çok tehlikeli sular da yüzmektir bunun manası,
Rabbim yar ve yardımcımız olsun..

THEHAFIZ 04-20-2008 16:50

Alıntı:

alptraum´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 11625)
Namazda furuata ait bir mesele ise oruc zekat hac gibi neden bunca insan sunu savunmadi madem furuat yapmayalim veya neden bununla itham edilmedi

Bunu böyle aksettirenlerin meselesidir yine bu mevzu söyleyeni acikladigi halde ne kadar mesgul edebilirki sizce

Bu olay sadece basörtüsümüdür ne kadar islamci dekan varsa rütbelerinden idnirildigini veya docentlerin prof olamadigini ve buna benzer bu kadar olay varken sizin gözünüze carpan basörtüsümü oldu

Imani kabul etmeyen biryerde imansizligin oldugu biryerde basörtüyü savunmak ne kadar mantiklidir sizce

Tam olarak nereye gelmek istiyorsunuz onu alalım,
E yani???


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:30 .

2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük