Bu ayetleri okuduğumuzda ilk anda İblis’in de meleklerden olduğu hatırımıza gelir. Çünkü “emir meleklere verilmiştir, şayet İblis meleklerden değilse bu emir onu ilgilendirmemesi gerekir” şeklinde düşünebiliriz. Ama Kur’an-ı Kerim bir bütün olarak değerlendirildiğinde İblis’in meleklerden olmadığı kanaatine ulaşırız. Şöyle ki:
- İblis ve meleklerin yaratılış maddeleri aynı değildir. İblis ateşten yaratılmıştır, melekler ise nurdan.
-Kur’an-ı Kerim açık bir şekilde onun cinlerden olduğunu haber vermektedir:
“Hatırla o vakti ki, biz meleklere ‘Âdem’e secde edin!’ demiştik. İblis dışında onlar hemen secde ettiler. O, cinlerdendi, Rabbinin emrinden dışarı çıktı.” (Kehf Suresi, 50)
- İblis’in nesli vardır, melekler için böyle bir durum söz konusu değildir. Allah şöyle buyurur:
“Şimdi siz beni bırakıp da İblis’i ve neslini dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için ne kötü bir takastır bu.” (Kehf Suresi, 50)
-Melekler Allah’a isyan etmezler, İblis ise isyan etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Kur’an-ı Kerim şöyle bildirir:
“… O melekler Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmezler ve ne emredilse onu yaparlar.” (Tahrim Suresi, 6)
Bütün bunlar İblis’in meleklerden olmadığını açıkça gösterir. Öyle anlaşılıyor ki, İblis’in Hz. Âdem yaratılmadan önce meleklerle beraberliği vardı. Onlara Âdem’e secde emri verildiğinde, İblis de secde ile mükellef kılındı. Ama kibrine mağlup oldu, kendini büyük, Hz. Âdem’i ise küçük gördü. Bunun sonucu olarak huzurdan tardedildi.
Halkımız arasında “İblis meleklerdendi, hatta onların akıl hocasıydı, onlara ders verirdi” şeklinde anlatılanlar genelde İsrailiyat kaynaklı bilgilerdir, sağlam ve muteber kaynaklarda yer almamaktadır.