Diyalog Devletin Resmi Politikasidir

•●FühreR●• ´isimli üyeden Alıntı ↑...


Ağaç Şeklinde Aç13Beğeni

  1. Alt 02-11-2009, 17:53 #41
    Metin mete Mesajlar: 547
    •●FühreR●•´isimli üyeden Alıntı
    @el_feta
    Tebliğ,insanın yakınlarından başlar demişsiniz ki benim yakınımda gayri müslimler var ailem, akrabam vs yok

    benim bulunduğum yerde yani avusturyada;

    -diyalog faaliyetleri sırasında müslüman olan kişiler mevcut, ki bizzat bende bir tanesine şahit oldum.ve onunla birazda olsa konuşma fırsatım oldu. müslümanların gösterildiği gibi kaba, kadına adete alınıp satılan bir mal gibi bakan insanlar olmadığını öğrendim demişti.

    -üniversite tezlerinde (bakınız üniversite tezlerinde diyorum yani profesör tarafından yüzlerce kişiye yapılan sunumlarda) terörle özdeşleşmiş bir din olarak anlatılan islamın gerçek islamla alakası olmadığı anlayan yüzlerce insan var.

    -islamın, kadının erkekten 10 adım geride yürümesi gereken bir din olarak bilen bir çok kişi, hoşgörü ve barış dini olduğumuzu öğrendi.

    ki bunların hepsi diyaloğun birer meyvesidir.

    herkes çok ön yargılı yaklaşılıyor diyalog faaliyetlerinde yapılmak istenen öncelikle avrupada insanların islama bakış açısını değiştirmek gerçekleri göstermektir.

    ki siz bu oluşuma ne derseniz deyin ister dinler arası diyalog deyin (ki bence bu yanlış bir cümle) ister kalplerin fethi deyin,ister din mensupları arası diyalog deyin....

    bakınız bir olay anlatayım;
    geçen hafta viyananın en büyük kilisesi (stephansdom) nin önünde bir kaç arkadaşı bekliyorduk ve yanımdaki bi arkadaşta (latife olsun diyemi düşündü bilmiyorum) karşıdan gelen diğer arkadaşa ''Allahu ekber'' diye bağırdı. ve bir anda insanlar bize şüpheyle baktı kendi aralarında terörist mi bunlar falan gibi laflar etmeye başladılar. işte ne kadar acıdır ki biz müslümanların imajı bu.


    peki siz diyalog karşıtları islamın üzerindeki bu önyargıyı yıkmak için ne yaptınız? kaç kişinin gerçeği öğrenmesinine vesile oldunuz?




    Istersen Kuran konussun biz susalim;


    “Ne Yahudiler, ne de Hristiyanlar, sen onların dinlerine uymadıkça senden memnun kalacak değillerdir.”


    (2/Bakara, 120)

  2. Alt 02-11-2009, 17:58 #42
    Metin mete Mesajlar: 547
    •●FühreR●•´isimli üyeden Alıntı
    demişsiniz ,ben mi tam olarak anlatamıyorum, bu olay sadece yaşadığım ülkedede değil avrupanın heryerinde durum aynı... çünki insanlara yazılı ve görsel basında gösterilen bu...


    yapmayın el insaf... böyle birşey olduğunu bana ispatlayabilirmisiniz?



    diyalog organizasyonlarına katılan herkes islam ile şereflenecek diye birşey yok o aklındaki kötü islam imajını değiştirmek hakikatı göstermek bile yeterlidir diye düşünüyorum... Sonrası Allah'a kalmış Rabbİm kendisine yönelene hidayet nasip eder... biz görevimizi yaptıktan sonrası Allah'a kalmıştır...ki diyalog faaliyetlerinden sonra hristiyan olan bir kişi varmı?

    bugün filistin kan ağlıyor her gün yüzlerce sivil, çocuk ölüyor ve ben burada her gün gazetelere bakıyorum sadece bir sayfanın sağ alt köşesinde yazılan küçük bir haberle geçiştiriliyor...kısacası medya (ki burada medya devletin elinde) göstermek istediğini gösteriyor göstermek istemediğini göstermiyor...
    asırlardır islam karşıtlığıyla yıkanmış beyinlere biz ulaşmazsak, anlatmazsak.. kim anlatacak kim gerçekleri gösterecek muhterem...

    hem siz diyalogu sadece kendi pencerenizden yani türkiyeden bakıyorsunuz maalesef ki dişarıdan durum çok çok ama çok farklı...

    bakınız burada binlerce müslüman var... ama sadece 1 tane minareli camii miz var... oda şehir merkezinden uzakta tuna nehrinin kenarında bir yerde... bugüne kadar bütün hristiyanlara öğretilen, camiilerin minaresinin cihad duygusunun ve ''AŞIRI İSLAM'' ın sembolü olduğu ve ibadethanelerin bina altlarında ve minaresiz olması gerektiği idi sadece bu insanların önyargısını değiştirmedeki diyaloğun pozitif katkısını hiçe sayamayız...



    Kendi kalemlerinden hemde en yüksek söz sahibinin adina;




    Diyalog kavramını II. Vatikan Konsoline öneren Papa VI. Paul diyaloğa rağmen yegane gerçek din vardır, oda Hıristiyanlıktır: “Biz her ne kadar Hıristiyan olmayan dinlerin manevi ve ahlaki değerlerini tanıyor, saygı gösteriyor, onlarla diyaloğa hazırlanıyor ve din hüviyetini savunmak, insanlık kardeşliğini tesis etmek, kültür, sosyal refah ve sivil iradeyi oluşturmak gibi hususlarda diyaloğa girmek istiyorsak da dürüstlük bizi gerçek kanaatimizi açıkca ilan etmeye mecbur etmektedir; yegane gerçek din vardır. Oda Hıristiyanlıktır.”( Catholic Official Teachings, VIII: Clergy and Laity, Edited by Odile m. Leibhard, Wilmington 1978, s. 13 vd.)

  3. Alt 02-11-2009, 18:00 #43
    Metin mete Mesajlar: 547
    •●FühreR●•´isimli üyeden Alıntı
    peki ne gibi tavizler vermişiz ki?
    neden diyalog faaliyetlerinde taviz verdiğimizi veya tutarsızlık olduğunu düşündünüz?

    Vermeseniz ne isiniz vardi o MASADA...

    Watt'a göre diyaloğun bir raconu da "Benim dinim son dindir" inancından vazgeçmektir:
    "Dinlerin karşılaştırılması, yani üstünlük ve aşağılık açısından her-hangi bir değerlendirmeye gitme, objektif anlamda geçerli olmadığı için gerçek diyalog anlayışı, bu çeşit karşılaştırmalardan vazgeçmeyi icab ettirir."

    Dinlerarası diyaloğun mimarlarına göre diyaloğun bir raconu da "Benim dinim son dindir" inancından vazgeçmektir"
    İbrahimi Din ve Dinlerarası Diyalog" 28 Aralık 1999 Salı

  4. Alt 02-11-2009, 18:06 #44
    Metin mete Mesajlar: 547
    alptraum´isimli üyeden Alıntı
    O zaman cevap vereyim ne oldugunu. Hudeybiye baris antlasmasini bilirsiniz. Hac vazifesine giden Peygamber efendimiz ve sahabeler ile Mekkeli müsrikler arasinda imzalanmis bir antlasmadir. Buradaki örnekten dahi yazdiginiz hikayedeki tavuktan cikan sonuca göre bir mukayese edin. Gerci sizinkisi hikaye benim koyacagim ise hakikat. Ben anlatmayayim da Tarihi tam nükteleriyle kopyalayim.

    Müşrikler müslümanların Mekke'ye girmelerine izin vermeyeceklerini açıkça söylüyorlardı. Hz. Peygamber ise "Biz buraya kesinlikle savaşmak için gelmedik. Amacımız Kâbe'yi ziyarettir, Umre yapmaktır. Kureyşliler eski savaşlarda zayıf düşmüşlerdir. Dilerlerse onlarla bir anlaşma, bir sure için barış anlaşması yapmak isterim. Kabul ederlerse ne âlâ, aksi takdirde Allah'a yemin ederim ki, ölünceye kadar onlarla savaşırım" diyerek barış öneriyordu.

    Allah Rasûlü'nün kararlılığı yüzünden müşrikler savaşı göze alamadılar. Amr oğlu Süheyl'i kendileri adına bir anlaşma yapmak üzere gönderdiler.

    Rasûlullah ile Süheyl uzun görüşmelerden sonra anlaşma şartlarını tesbit ettiler. Buna göre;

    1-Müslümanlarla müşrikler on yıl süreyle savaşmayacaklar, birbirlerine saldırmayacaklardı .

    2- Müslümanlar bu yıl Kabe'yi ziyaretten vazgeçerek geri dönecekler, ancak gelecek yıl umre yapacaklar, müşriklerin boşaltacağı Mekke'de üç gün kalacaklar ve yanlarında yolcu kılıçlarından başka silah taşımayacaklardı.

    3- Mekke'den birisi müslüman olarak Medine'ye sığındığı zaman iade edilecek; fakat Medine'den Mekke'ye sığınanlar iade edilmeyecekti.

    4- Arap kabileleri istedikleri tarafla anlaşma yapmakta serbest olacaklardı.




    Maddeler asikar degil mi? Efendimiz Tavugu vermis mi oldu simdi

    Ittihad denilen bir durum var. Gelecek icin uygulanan ve müslümanlarin lehine olacak bir durum söz konusu.

    Ve hakikatin devami ;

    Bu nedenle müslümanlar büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bu andlaşmayı bir aşağılanma, bir küçük düşürülme olarak kabul ettiler. "Sen Allah'ın Rasûlü değil misin? Davamız hak dava değil mi? Bu zilleti neden kabul ediyoruz?" diyen Hz. Ömer'in sözleri, müslümanların genel üzüntülerinden doğan tepkinin dile getirilişinden başka bir şey değildi. Fakat şüphesiz Allah ve Rasulü neyin hayırlı, neyin şer, neyin izzet, neyin zillet olduğunu daha iyi bilirdi.

    Hudeybiye andlaşmasının en önemli yanlarından veya sonuçlarından birisi hiç kuşkusuz siyasî yönüdür. Daha önce Mekkeli müşrikler, Medine İslam toplumunun varlığına bile tahammül edemezlerdi. Hatta müslümanları kökten yok etmek amacıyla Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarında olduğu gibi birçok girişimde bulunmuşlardı. İşte bu andlaşma ile ilk kez müşrikler Medine İslam toplumunu resmen tanınmış oluyorlardı. Bu durum İslam'ın kabileler arasından büyük bir önem kazanmasına neden oldu.

    Bugün devletler arasi bizim gördügümüz ise su sekilde ;

    Amanin taguta karsi durulmadi, küfre susuldu. Savasmak gerekiyor vurmak gerekiyor kesmek gerekiyor. Ardinada salliyoruz 5-10 küfür her aklimiza geldiginde her seferinde beddua dilimizden düsmüyor. Icraat nerde yok. Islam baris dinidir islam uzlasma dinidir. Uzlasmak ise taviz vermek degildir, insanca toplum olarak yasayabilmenin örneklerindendir. Bu yüzden bugün benim düsüncemle Avrupa birligi cok cok önemlidir. Bakin hakikatin devamini kopyalayip neden Avrupa birliginin öneminide söyleyim.

    Andlaşma maddelerinden müslümanları en çok üzenlerden birisi, Mekke'den kaçan müslümanların iade edilmesi hakkındaki madde idi. Daha andlaşma imzalanır imzalanmaz zincirlerini sürükleyerek gelen Ebu Cendel'in, "Müslüman olduğum için bu kadar zulümlere işkencelere uğramıştım. Beni tekrar aynı işkencelere atmak mı istiyorsunuz? Beni yine müşriklere mi teslim edeceksiniz?" çığlıklarına rağmen antlaşma gereğince Kureyş adına andlaşmayı yapan müşrik Amr oğlu Süheyl'e teslim edilmesi, müslümanları gözyaşları içinde bırakmıştı .

    Bakin 1000 icin 1 yakildi. Aslinda buna yakilmada denmez ve ben cümlemde kanaat durumundan bahsettim yani bu durum heryerde gecerli degildir. Bugün kü durumun örneklerinden belki kiyaslamalar olusturulabilir.





    Iste senin yazdigin hikaye ve konu ile uyumu ve yazilan cümleleler.


    ISIK tutmasi ümidi ile.



    Bir anlasma ve bunu tavsiye edende Alemlere Rahmet Resul,hic bir taviz vermede yok kosullari iyi incelerseniz (siginmada verilen durum tabiki bir anlasama yapiliyor ve bu anlasma baris icindir)sadece bir baris anlasmasi ama diyalogla kabule zorlandigimiz ne var icinde?Öncelikle son din demeyecegiz;
    Allah katinda din Islam demeyecegiz,Daha verecegimiz ne kaldi?

  5. Alt 02-11-2009, 18:09 #45
    Metin mete Mesajlar: 547
    alptraum´isimli üyeden Alıntı
    O zaman yaziniza bir kac cümle ile teget gecerek su buududa bulunayim.
    Dinler arasi diyalog kisisel degildir ferdi degildir. Kisi hata yaparsa o kisiyi ilgilendirir dinlerarasi diyalogu degil. Nasil ki müslüman adam öldürüyorsa ve bu islami kötü yapmiyor ama öldüreni suclu buluyorsa ferdi bir konu degildir konumuz. Dinler arasi diyalog tamamen toplu bir hizmettir hizmetki Efendimizdir ve belki daha gerilere dahi gidilebilir. Kavram karmasasi yasanmasinin sebebi Konuya farkli yönlerden bakmaniz. Biri cikar der ki ;

    Kars ta asker geldi ahiri yakti ve icinde insanlar vardi vay ben türkiye devletinin. Halbuki devlet mi dedi? e dediyse de bu devlet degildir ferdidir. Kurallarin disinda gerceklesen hersey ferdidir.

    Sizinkisi buna benzedi. Yok eger benzemedi diyorsaniz ben bu baslik altinda ki durumun mahiyetini anlayamadim.

    Tursu oldu acikcasi.......


    Iste sorunda burda ya?Bir adamki Islami temsil etme yetkisini nerden ve kimden almis ama dönüp Tüm Islami onun insiyativine teslim ediliyor?Anlamak mümkün degildir...

  6. Alt 02-11-2009, 19:29 #46
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    @Metin mete
    diyalog faaliyetlerine katılan kim; tavrıyla, davranışıyla veya direk bizzat diliyle "Benim dinim son dindir" inancından vazgeçtiğini göstermiştir?

    hem böyle her konunun altına aynı paragrafı kopyalayıp yapıştırarak tartışılan bir konuyuda ilk defa görüyorum...

  7. Alt 02-11-2009, 19:46 #47
    Metin mete Mesajlar: 547
    •●FühreR●•´isimli üyeden Alıntı
    @Metin mete
    diyalog faaliyetlerine katılan kim; tavrıyla, davranışıyla veya direk bizzat diliyle "Benim dinim son dindir" inancından vazgeçtiğini göstermiştir?

    hem böyle her konunun altına aynı paragrafı kopyalayıp yapıştırarak tartışılan bir konuyuda ilk defa görüyorum...




    Bir konuda eger masaya oturacaksa insanlar mutlaka en azindan bir müsterekin olmasi gerekir,iste burada eger siz Isa Allahin oglu degildir diyorsaniz oturum biter,Ama bitmedi devam ediyor.Iki Son din Islamdir davasindan vaz gecmek zorunlulugu var diyor diyalogun mimari sayin Watt,tik yok ve diyaloga devam.Demekki kabul görmüs eger görmemis olsaydi sevgi deger Führer inan simdiye coktan biterdi bu diyalog denen ötelestirilme hareketi...Bizzat demesine ne gerek baksana devam ediyor hemde Ali cenaplarinin bu acilimina hizmet edenler tarafindan....Var gücleri ile hemde ayetleri cok sert bularak hemde onlari cennete göndererek...ayni konudan kopyalamak Hangi yerde yaptim ama yaptiysamki Mutlaka okuma zahmetine girmeyenlere göstermek icindir...

  8. Alt 02-11-2009, 20:49 #48
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    ''Hristiyanlar bizi de bozmak istiyorlar" diye düşünmek yersizdir. Bir kısım Hıristiyanlar, kendi ülkelerinin bir kısım dertlerini belki de Müslümanlarla görüşme yapmak suretiyle, onlardan alacakları güzel tesirlerle tedavi edecekleri düşüncesini taşımaktadırlar. ki M. Watt gibi bazıları, iyice maddeye gömülen materyalist ve seküler hale gelmiş Batı'nın, Müslümanlardaki iman ve teslimiyet gücünü görerek, dine yönelecekleri kanaatlerini açıkça yazmaktadırlar.

    ayrıca Haydar baş mevzunda Alptraum'a katılıyorum.

  9. Alt 02-11-2009, 21:33 #49
    Metin mete Mesajlar: 547
    •●FühreR●•´isimli üyeden Alıntı
    [COLOR="Purple"]''Hristiyanlar bizi de bozmak istiyorlar" diye düşünmek yersizdir. Bir kısım Hıristiyanlar, kendi ülkelerinin bir kısım dertlerini belki de Müslümanlarla görüşme yapmak suretiyle, onlardan alacakları güzel tesirlerle tedavi edecekleri düşüncesini taşımaktadırlar. ki M. Watt gibi bazıları, iyice maddeye gömülen materyalist ve seküler hale gelmiş Batı'nın, Müslümanlardaki iman ve teslimiyet gücünü görerek, dine yönelecekleri kanaatlerini açıkça yazmaktadırlar.

    ayrıca Haydar baş mevzunda Alptraum'a katılıyorum.
    [/
    COLOR]





    Sevgi deger Führer ne Watt nede Papa asla Islama hürriyet düsünmüyor onlarin istedigi Isanin Tanrinin oldugunu kabul ettirme cabasi,Ve Islamin degismez celiskisiz yasalarini(En önemli Son Din olusu Allah katinda din Islamdir ayetleri gibiki daha bir kac yil öncesine kadar her hutbede camiilerde okunan bu ayet yerine baska ayete terk etirmislerdi bu diyalog sebebi ile) en azindan ünlü ve kendini Islamin lideri sanan bir kac kisiye mensuh ettirmekten öte gecmiyor.Eger sizinde dediginiz gibi bu isin altinda bir hinlik olmasa inan bati asla Müslümanlari savas alanlari disinda din olarak ele almaz?Bunu tarih bütün ciplakligi ile göstermektedirki Hala Hiristiyanlarin durusunda bir degisiklik yokturki Kölündeki son ayininde Papa Resul Muhammede olmadik hakaretler etmistir?Haydar bas?Beni hic ilgilendirmeyen biri olmakla birlikte ayni sizin gibi bir gercegi getirdiginde gercegi asla yalanlamiyoruz.Ama gercekseki alintilarinin dogru olduguna kani olmasa idim zaten asmazdim yazisini?Seni bilmem ama Alptraum beni iyi bilir sahislar bazinda asla tartismaz idimki dün ÜLKÜCÜLERE yapilan Kafatasci iftirasini görene kadar.Evet biz kafa tasci degiliz ama onlar VATAN ve DIN hainligini percinlemislerdir...

  10. Alt 02-11-2009, 22:49 #50
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Metin mete´isimli üyeden Alıntı
    Istersen Kuran konussun biz susalim;


    “Ne Yahudiler, ne de Hristiyanlar, sen onların dinlerine uymadıkça senden memnun kalacak değillerdir.”


    (2/Bakara, 120)

    Ne konuda memnun kalacak degillerdir. Örnegin ben bir is yapiyorum ve bu kisi hristiyan. Bu kisinin isini yaptigimda bu adam benden memnun kalmayacakmi. Is noktasinda bir ittihad olusturduk degil mi?

    Ya da uluslararasi bir durum mu bu. Ayeti nasil anlamamiz gerekiyor.