Allah senin elinde, imtihan olduğun Kur’an var, onu oku ve düşün diyor. Allah sizleri bu dünyada imtihan için yarattım diyorsa, bir kısmını özellikle farklı engellerde yarattığını düşünmemiz, sizce imtihan olmanın ve Allah’ın adalet anlayışının gerçeklerine uyuyor mu? ÜZGÜNÜM AMA BİZLER DAHA ALLAH’I, ONUN ADALETİNİ VE ONUN YÜCELİĞİNİ TANIMIYORUZ. ÇÜNKÜ İSLAM DİNİNİ KUR’AN’DAN DEĞİL, MASALSI RİVAYETLERDEN ÖĞRENDİK VE ALLAH’I BU RİVAYET BİLGİLERDEN TANIDIK. Önce şunu hatırlatmak isterim, sorumlu olduğumuz Kur’an’da Allah, bir kısmınızı kör bir kısmınızı sağır, bir kısmınızın eli ayağı olmadan, hatta bir kısmınızı akıldan eksik yaratırım, buda sizlerin imtihanıdır asla dememiştir. İmtihan konusunda elbette bu dünyada yaşarken, bizlere musibetler vereceğini, bunun nedenini de açıklarken, yaptığımız hataların farkına varmamız, kendimize gelmemiz adına olduğunu söyler. Ama bu musibetlerin bu dünyada yaptıklarımızın karşılığı ve geçici olduğu bilgisini de verir. Dünyaya engelli olarak gelen insanların, bu engelini Allah istemiştir, onun takdiridir demek, ALLAH’I VE ONUN ADALETİNİ, HİÇ TANIMAMAK DEMEKTİR. Bakın Allah bir ayetinde ne diyor.
“SANA NE İYİLİK GELSE ALLAH’TAN GELİR, SANA NE KÖTÜLÜK GELSE SENDEN KAYNAKLANIR. SENİ İNSANLARA ELÇİ GÖNDERDİK, ŞAHİT OLARAK ALLAH YETER.” (Nisa 79)
Bu ayetten de anlıyoruz ki başımıza gelen kötülükler, bizlerin ellerimizin yaptığı yanlışlarımızın karşılığında, Allah’ın bizleri kendimize getirmek için verdiği musibetlerdir. Makalemizin konusunu düşünürken, lütfen bu ayetin hükmüne ters düşecek bir mantığı Allah’a nispet etmeyelim. Bu ayete göre sizce, bu dünyaya imtihan için gelen Allah kulunu özellikle, engelli olarak yaratacağına inanmamız doğru olur mu? Asla olmaz. BU DÜŞÜNCE BU DÜNYADA, EŞİT ŞARTLARDA İMTİHAN OLMA GERÇEĞİNE TERS DÜŞER. Daha dünyaya gelmemiş bir insanın, hiçbir günahı yok ki, Allah ona değiştiremeyeceği bir musibeti neden versin? Hatırlatmak isterim Rabbimiz bizleri kendimize getirmek için vereceği musibetler, geçicidir kalıcı değildir.
Bu konuya açıklama getirmeye çalışanlar, engelli doğmanın da Allah’ın takdiri olduğunu söyleyenler, Ali İmran 6. Ayeti örnek gösterirler. Bu ayette Allah şöyle der. “O, SİZİ RAHİMLERDE, DİLEDİĞİ GİBİ ŞEKİLLENDİRENDİR. “ Sizce bu ayete göre Allah’ın, bazı kullarını en güzel eksiksiz yaratıp, bir kısmını imtihanı gereği, engelli yaratmayı mı diledi de engelli yarattı? Böyle bir adaletsizliği, ben asla eşi benzeri olmayan Yüce Rabbime isnat etmem. Bakın Allah insanları ve kainatı nasıl yarattığı örneklerini veriyor Kur’an’da. “BİZ GERÇEKTEN İNSANI, EN GÜZEL BİR BİÇİMDE YARATTIK.” (Tin 4) “ALLAH SİZE ŞEKİL VERDİ, ŞEKİLLERİNİZİ DE GÜZEL YAPTI.” (Tegabun 3) “SONRA ONA GÜZEL BİR ŞEKİL VERİP, KENDİ RUHUNDAN ÜFLEMİŞTİR. SİZE KULAKLAR, GÖZLER VE KALPLER VERMİŞTİR. NE KADAR AZ ŞÜKREDİYORSUNUZ! “(Secde 9) “BUNU, HER ŞEYİ SAĞLAM VE YERLİ YERİNCE YAPAN ALLAH YAPMIŞTIR. (Neml 88) Demek ki Allah tüm kullarımızı ve tabiatı böyle güzel, eksiksiz yaratırız diyor. Bir kısmını sizleri imtihan için eksik, kusurlu yaratmayı planladım demiyor. Tabiatı düşünün, siz tabiatta aksayan bir durum gördünüz mü? Güneşin hiç doğmadığı bir gün olduğunu söyleyen var mı? Tabi insanların tabiatı kötü kullanmaları neticesinde, yavaş yavaş aksayan bir birçok olaylar var. DEMEK Kİ DÜNYADA SORUNLAR, HASTALIKLAR, AKSAYAN TÜM OLAYLAR, ALLAH’IN YARATIRKEN DEĞİL, DAHA SONRA İNSANLARIN HATALI DAVRANIŞLARIYLA ORTAYA ÇIKIYOR. ÇÜNKÜ ALLAH DÜNYAYI, TABİATI VE İNSANLARI KUSURSUZ YARATMIŞ. Engelli doğan çocuklarımızın durumunu düşünelim şimdide.
Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için Tıbbın, bilimin açıklamalarından faydalanırsak, bu konuyu daha doğru anlarız. Zihinsel ve farklı şekilde engelli doğan çocukların, neden bu şekilde doğduğu konusunda, tıp bakın nasıl bilgiler veriyor günümüzde bizlere.
“DOĞUM ÖNCESİ OLUŞAN NEDENLER: ANNENİN YAŞI, BESLENMESİ, HAMİLELİKTE KULLANDIĞI İLAÇLAR, İÇKİ-SİGARA-UYUŞTURUCU GİBİ ALIŞKANLIKLARI, RADYASYONA MARUZ KALMA, PSİKOLOJİK SORUNLARI, AKRABA EVLİLİĞİ, GEÇİRDİĞİ HASTALIKLAR (ÖZELLİKLE HAMİLELİKTE), KAZALAR, TRAVMALAR, ÇOCUK-ANNE ARASINDAKİ KAN UYUŞMAZLIĞI, GENETİK OLARAK AİLEDEN GEÇEN BAZI ÖZELLİKLERİN TAŞINMASI GİBİ BAZI NEDENLER SAYILABİLİR.
DOĞUM SIRASI OLUŞAN NEDENLER: ERKEN-GEÇ DOĞUM, KORDON DOLANMASI, GÜÇ VE RİSKLİ DOĞUM, DOĞUM SIRASI KAZALAR (BEBEĞİ DÜŞÜRME GİBİ),VAKUM-FORSEPS GİBİ ALETLERİN ÖZELİKLE UZMAN OLMAYAN KİŞİLERCE KULLANILMASI, DOĞUMUN HİJYENİK OLMAYAN ORTAMLARDA YAPILMASI, DOKTOR HATALARI GİBİ NEDENLER SAYILABİLİR.
DOĞUM SONRASI OLUŞAN NEDENLER: ENFEKSİYONA MARUZ KALMA, ÇOCUĞUN GEÇİRDİĞİ ATEŞLİ HASTALIKLAR, HASTALIKLARDA YANLIŞ VE GEÇ MÜDAHALE, BESLENME BOZUKLUKLARI (YETERSİZ VE DENGESİZ BESLENME), KAZALAR-TRAVMALAR, ÇOK YETERSİZ ÇEVRE KOŞULARINI SAYABİLİRİZ.”
Bizler bu konuda ne yazık ki, üstümüze düşen sorumluluğu almıyoruz. Daha doğrusu hatalarımızı kabul etmek istemediğimiz gibi, bizlere öğretilen yanlış dini bilgilerin etkisinde kalarak, ALLAH’IN TAKDİRİ, KADERİ BÖYLEYMİŞ DEYİP, ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMIYORUZ. Lütfen unutmayalım Allah adaletlidir ve kullarına karşı imtihanında daha doğar doğmaz eşitsiz yaratmaz, bu eşitsizliği yaratan bizleriz. Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için bir örnek vermek istiyorum. Bundan yıllar önce kan uyuşmazlığından engelli dünyaya gelen çocuklar, artık kan uyuşmazlığından engelli dünyaya gelmiyor. Bir ya da iki aşı yapılan iğne ile bu problem çözülüyor. Demek ki kan uyuşmazlığından dolayı dünyaya engelli gelen çocuklar, ALLAH’IN TAKDİRİ, ALIN YAZISI DEĞİLMİŞ. Öyle olsaydı bizler asla bunu düzeltemezdik, değiştiremezdik. Lütfen benzeri hatalardan, sorunlarından dolayı engelli dünyaya gelen çocuklarımızın, bu engelini Allah’a nispet etmeyelim, bunun nedenlerini araştırıp öğrenelim ki toplum olarak aynı yanlışı yapmayalım.
Tıp ilmi o kadar ilerledi ki, hamile bir kadının çocuğu daha doğmadan, sağlıklı mı yoksa herhangi bir engeli var mı diye kontrol edilebiliyor. Hatta daha dünyaya gelemeden O engeli düzeltilebiliyor ameliyatla. Sanırım tüm bu bilgilerden sonra, dünyaya engelli gelmiş herhangi bir evladımızın engelini artık Allah’a nispet ederek, bunu Allah böyle uygun görmüş demeyiz. BUNUN ALLAH’A VE ONUN ADALETİNE, BÜYÜK SAYGISIZLIK OLDUĞUNA İNANIYORUM. Fakir ülkelerde aşılar yaygın olmadığından, çocuk felci ve benzeri hastalıklardan dolayı sakat olan çocukları biliyorsunuz. Ülkemizde şükürle olsun bu aşıların, geniş kitleye yaygın oluşu nedeniyle, ülkemizde bu hastalılardan çocuklar artık sakat kalmıyor. Engelli doğumların bir nedeni de, batıl kaderci inançların hala terk edilmemesini gösterebiliriz. Bu bilgilerden sonra şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Fakir gelişmemiş ülkelerde engelli doğumlar çok daha fazladır. Böyle ülkelerin kaderinde var nasıl deriz.
Özellikle şunu belirtmek isterim. Allah yaratmaya karar verdiği kulununun hükmünü verdikten sonra, KULLARININ İMTİHANLARI GEREĞİ bu dünyada anne ve babasını özgür iradeleri ile baş başa bıraktığını anlıyoruz. ALLAH ANA KARNINDA, ÇOCUĞUN HER ŞEYİ SAĞLAM OLARAK RUHUNU VERİYOR, DEVAMINI ANNE VE BABASINA BIRAKIYOR. Ondan sonraki gelişmelere karışmıyor. TABİ BUNUN DETAYINI ALLAH BİLİR, BU KONUDA BİZLERİN DETAYLI BİLGİSİ YOKSA, KENDİ KAFAMIZDAN BAZI ŞEYLER UYDURMAK YERİNE, ELİMİZDEN GELEN ÖNLEMLERİ ALMAK EN DOĞRUSU OLUR. Allah bu dünyada, farklı nedenlerden dolayı engelli dünyaya gelen kullarını, eşitlik adaleti gereği dirilttiğinde sapasağlam dirilteceğinden şüphe yoktur. Çünkü Allah adaletlidir, kullarını ilk ruhunu verdiğindeki sapasağlam haliyle tekrar yaratacaktır. Bu dünyada Allah bu hatalara izin veriyorsa, KULLARININ İMTİHANI NEDENİYLEDİR. Detayını elbette Allah bilir.
Şimdide Kur’an’da geçen bu dünyada başımıza gelen kötü olaylar, musibetler konusuna bakalım Kur’an’dan. Bakara suresi 155. Ayetinde bakın Allah, hangi zorluklarla imtihan ettiğini söylüyor. “ANDOLSUN Kİ SİZİ BİRAZ KORKU VE AÇLIKLA, BİR DE MALLAR, CANLAR VE ÜRÜNLERDEN EKSİLTEREK DENERİZ. SABREDENLERİ MÜJDELE.” Dikkat ederseniz bunların hepsi geçicisi şeyler, kalıcı değil ve dünyaya gelip belirli bir olgunluğa eriştikten sonra başımıza geliyor. Nisa suresi 62. Ayetinde de Allah başımıza gelen musibetlerin, bakın kimin yüzünden başlarına geldiğini söylüyor. “ELLERİYLE YAPTIKLARI YÜZÜNDEN, BAŞLARINA BİR FELÂKET/MUSİBET GELİNCE HEMEN, “BİZ YALNIZCA İYİLİK ETMEK VE ARAYI BULMAK İSTEDİK” DİYE YEMİN EDEREK, SANA NASIL GELİRLER!” Demek ki başımıza gelenler bu dünyada, özgür irademizle geçici olarak bizlerin yaptıklarının karşılığıymış. Daha doğmadan Allah’ın kullarına herhangi bir musibet vermesini, asla düşünemeyiz. Bu düşünce Allah’ın adaletine aykırıdır.
Dilerim Kur’an gerçeklerinin farkında olan, ALLAH’I VE ADALETİNİ BATIL VE RİVAYETLERDEN DEĞİL, KUR’AN’DAN ANLAYAN VE ÖĞRENEN, Allah’ın azınlık halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/