İslam ı yaşayabilmek adına, Kur’an ı yeterli görmeyen ve yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenlerin dayandıkları ayetlerden, sizlere üç örnek vermek istiyorum. Önce yazalım daha sonra birlikte üzerinde, Kur’an ı referans ve kanıt alarak birlikte düşünelim.

Ali İmran 32: De ki: ALLAH'A VE RESULÜ’NE İTAAT EDİN. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez. (Diyanet vakfı meali)

Ali İmran 132: ALLAH'A VE RESUL’ÜNE İTAAT EDİN Kİ RAHMETE KAVUŞTURULASINIZ. (Diyanet vakfı meali)

Nisa 80: KİM RESUL’E İTAAT EDERSE ALLAH'A İTAAT ETMİŞ OLUR. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik! (Diyanet vakfı meali)

Ayetlere dikkat ettiyseniz, bu ayetlerde özellikle dikkati çekilen toplum, Kur’an ın indirildiği ve Elçisinin yaşadığı topluma hitap ediliyor. Çünkü bu ve benzeri ayetlerle Allah, Elçisine Kur’an ı tebliğ için yardımcı oluyor, tebliğini kolaylaştırıyor. Ayetlerde özellikle Allah a ve Resulüne diyerek birlikte anılıyor. Peki, sizce bununla ne anlatılmak isteniyor olabilir. Allah ın hükmü ayrı, Elçisinin hükmü ayrı anlamını çıkarmak, Allah a ancak elçisini şirk koşmak olur. Çünkü Allah ne diyordu? “HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM. BİZ RESULLERİ SADECE, MÜJDECİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” Nisa 80. ayette özellikle bu konuya dikkat çekiliyor ve Allah diyor ki, KİM RESULÜME İTAAT EDERSE, ALLAH A İTAAT ETMİŞ OLUR. Yani Resulüm, benim indirdiğim Kur’an a iman etti, ona uyarsanız, O SİZİ YALNIZ KUR’AN İLE UYARACAK.

Aslında düşünen, aklını kullanan Nahl suresi 98. ayette, Allah ın uyarısı olan Kur’an ı okumaya başlamadan önce, şeytanın dayattığı batıl ve hurafeden kurtulup, yalnız kendimizi Allah a teslim edip ona dayanarak Kur’an ı okumaya başlarsak, ayetlerde anlatılan tüm gerçekleri görürüz. Eğer bunu yapmazda, batıl inançlarımıza Kur’an dan delil aramaya çalışırsak, boşuna çaba harcarız. Allah görev verdiği Resulüne itaat etmemizin asıl nedenini, Kur’an ın birçok yerinde bizlere açıklıyor. Hatta bizlere ÜMMİ bir Resul göndererek, daha önce dini konularda hiçbir bilgisinin olmadığını, bizlere anlatacaklarının yalnız Allah katından gelenler olduğu uyarısını da yapıyor ve nasıl açıklamalar yapıyordu hatırlayalım.

SANA BAĞLILIKLARINI BİLDİRENLER ASLINDA, ALLAH'A BAĞLILIKLARINI BİLDİRMEKTEDİRLER. (Fetih 10)

BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM. (Enam 19)

BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ. (Kehf 56)

BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM. (Ahkaf 9 )

“BEN ANCAK, RABBİM TARAFINDAN BANA VAHYOLUNANA UYARIM.” Araf 203

Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi, Allah elçisini birçok kez uyarıyor ve diyor ki, SANA İNDİRDİĞİM KUR’AN İLE KULLARIMA HÜKMET, ONU TEBLİĞ ET, KUR’’AN İLE UYAR. Allah Resulüme uyun derken, O sizi yalnız benim ona gönderdiğim Kur’an ile uyaracak, onun içindir ki, ona uymak bana uymak demektir diyerek, Elçisine tebliğinde yardımcı oluyor. Yoksa Allah Resulüm e uyun, onunda benim hüküm verdiğim gibi dinde hüküm koyma yetkisi vardır, ya da ben gönderdiğim Kur’an ı tam açıklamadım O görevi Elçime verdim, onun için o ne derse onu yapın demiyor. Çünkü Kur’an ı bizzat kendisinin Allah açıkladığını nice örneklerle izah ettiğini bizlere bildiriyor. Bunu söyleyenler ve inananlar, Kur’an ın farkında olmadan yüzlerce ayetini görmezden geliyor, inkâr ediyor demektir. Bakın Bakara 171. ayetinde Allah bizlerin nereye, hangi kitaba tabi olmamızı istiyor.

Bakara 171: ALLAH'IN İNDİRDİĞİNE TÂBİ OLMA ÇAĞRISINA ALDIRIŞ ETMEYEN KÂFİRLERİN DURUMU, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar manen sağır, dilsiz ve kördürler. BU SEBEPTEN DOLAYI DA DÜŞÜNMEZLER. (Bayraktar Bayraklı meali)

Buradan da anlıyoruz ki, Allah ın Resulü yalnız Kur’an a tabi olmuş ve bizlerin de yalnız Allah ın indirdiği ve Resulünün bizlere tebliğ ettiği Kur’an a tabi olmamızı istiyor. Ayete dikkat ettiyseniz, kitap ehlini kast ederek, çağrıya uymayıp batılın ardı sıra gidenlere Allah, İNKÂRCI/KÂFİR diyor, hatırlatmak isterim. Bu ayetin bir ayet öncesinde Allah, kitap ehlinden bahsederek, bakın nasıl uyarıyor.

Bakara 170: Onlara, “ALLAH'IN İNDİRDİĞİNE UYUNUZ” DENDİĞİNDE, “HAYIR, BİZ ATALARIMIZI ÜZERİNDE BULDUĞUMUZ ŞEYE UYARIZ” DERLER. Ya ataları akıllarını kullanamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler de mi? (Bayraktar Bayraklı meali)

Günümüzde aynı yanlışı yapan bazı Müslümanlarda hiç düşünmeden, Kur’an ayetlerinden nasiplenmeden, neler söylüyor hatırlayalım. “YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. ONCA ÂLİMLERİN AÇIKLAMALARINI, PEYGAMBERİMİZİN RİVAYET HADİSLERİNİ ÇÖPE Mİ ATALIM. ALLAH IN RESULÜNÜNDE, KUR’AN GİBİ DİNDE HÜKÜM KOYMA YETKİSİ VARDIR, ONLARI İNKÂR EDEN KÂFİRDİR.” Demiyor muyuz? Allah ın Elçisi yaşadığı dönemde, Allah ın kontrolünde idi ve DANIŞILACAK AYAKLI KUR’AN DI. Lütfen unutmayalım, Allahın Elçisi yaşadığı dönemde, Kur’an dan başka din adına hiçbir bilgiyi kayda aldırmamıştı. Onun vefatının üzerinden yaklaşık 200 yıl geçtikten sonra, dinin mezheplere, fırkalara ayrılmasıyla, Peygamberimizin söylediği iddia edilen, ilk önceleri yaklaşık 500–1000 kadar hadis/sözler toplandı, kayda alındı ve ne yazı ki zamanla bunlara ilaveler yapılarak, milyonu buldu, yetmedi herkes nakillerde kendi düşüncelerini ilave ederek nakletti. ACIKLI SONUÇ ORTADA.

Allah ayetlerinde, Resulüme uyun ona uymak bana uymak gibidir derken, Kur’an ın indirildiği topluma hitap ediyordu. Yoksa bu ayetler bugün bizlere, kullarım Kur’an ın yanında, Resulümün sizlere yüzlerce yıl sonra ulaşacak rivayet hadislerine de uyun demiyordu. Çünkü bu düşünce Kur’an ın tamamına aykırıdır. Allah sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim, sakın emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, hesabını sorarım. Kur’an ı ben koruma altına aldım, dedikten sonra sizce bizleri emin olamayacağımız, hatta aynı konularda bile mezheplerde farklı düşüncelerin rivayet edildiği hadislerden, bizleri Allah sorumlu tutar mı? ALLAH ONUN İÇİN, AKLINI KULLAN EY KULUM DİYOR. AKILLA İMAN YANYANA OLMAZ DİYENLER, BATILI HAK DİYE TOPLUMA YAŞATMAYA ÇALIŞANLARDIR. LÜTFEN BUNLARIN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM. Bu konuyu doğru anlayabilmek istiyorsak, Allah ın Kur’an da örnek verdiği Hz. İsa kıssasını, dikkatle okuyup üzerinde düşünelim.

Maide 117: “BEN ONLARA, ANCAK BANA EMRETTİĞİNİ SÖYLEDİM. ‘Benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a kulluk ediniz' dedim. İÇLERİNDE BULUNDUĞUM MÜDDETÇE ONLAR ÜZERİNDE KONTROLCÜ İDİM. BENİ VEFAT ETTİRİNCE, ARTIK ONLAR ÜZERİNDE GÖZETLEYİCİ YALNIZ SEN OLDUN. Sen her şeyi hakkı ile görensin.” (Bayraktar Bayraklı meali)

Lütfen batıl inançlarımızı yaşayabilmek adına, kelimelere yanlış anlamlar vermeyelim, Allah Kur’an da bizlere ne anlatıyor, nasıl uyarıyor onu anlamaya çalışalım. Hz. İsa yaşadığı dönemde, onların üzerinde kontrolcü bendim, onları uyarıyordum ama vefat edince bu görevim sona erdi ve insanlar üzerinde gözetleyici yalnız sen kaldın diyor. Aynı şey Peygamberimiz içinde geçerli olduğunu lütfen unutmayalım. Peygamberimiz yaşadığı dönemde, danışılacak örnek insandı ve biz ümmetini gözetleyici idi. Ama vefat ettikten sonra görevi sona erdi. LÜTFEN ONUN ADINA UYDURULAN HER SÖZE İNANMAYALIM. ÇÜNKÜ ALLAH IN ELÇİSİ BİZLERİ YALNIZ KUR’AN İLE UYARMA GÖREVİ ALMIŞTI.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/