Dinçer´den İstiklal Marşı iddialarına tepki
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda İstiklal Marşı okunmasının zorunlu olmaktan çıkarılacağına ilişkin iddialara tepki gösterirken ''Olabilir mi sizce?" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda İstiklal Marşı okunmasının zorunlu olmaktan çıkarılmasının söz konusu olmadığını belirterek, ''Olabilir mi sizce? Bu ülkede İstiklal Marşı'ndan daha çok bizi bir araya getiren kaç tane değerimiz var ki?'' dedi.
Dinçer, İzmir Valiliğinin toplantı salonunda İzmir Milli Eğitim Müdürü ve ilçe milli eğitim müdürleriyle bir araya geldi.
Basına kapalı toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Dinçer, Çeşme'deki sempozyumun açılışı için geldiği İzmir'de kentin eğitim sorunlarını bütün olarak masaya yatırmak amacıyla çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bakan Dinçer, İzmir'de eğitim açısından sevindirici bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Göreli olarak İzmir'in eğitimde oldukça iyi olduğunu ifade etmem gerekiyor. 2002 yılından bu zamana kadar ortaya konulan performansın da ciddi katkısının olduğunu belirtmek gerekir. 2002 yılında İzmir'de 14 bin 101 adet derslik varken, 2011 yılında 21 bin 340'a çıkmış durumda. Bu dersliklerden önemli miktarını hayırseverlerimiz yaptırmış, onlara teşekkür ediyorum. Ama hala İzmir'de 2 bin 150 civarında dersliğe ihtiyacımız var. Bunlarla alakalı da katkılarını bekliyoruz.
2002 yılında İzmir'de okul öncesi eğitimde oranımız yüzde 12'ydi. Türkiye ortalaması yüzde 5'ti, bu ortalamaya göre iyiydi. Bugün bu oran İzmir'de ortalama yüzde 92'ye çıkmış durumda. Yoğun göç alan ilçelerimizi hariç tutarsak pek çok ilçede bu oran yüzde 100'e ulaşmış durumda. Bu, çok sevindirici bir durum.''
İlköğretimde okullaşma oranının yüzde 100, orta öğretimde ise yüzde 90'ının üzerinde olduğunu dile getiren Dinçer, şöyle dedi:
''İzmir'de içinde bulunduğumuz durum tüm Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı olarak ulaşmaya çalıştığımız hedefleri başardığımızı gösteriyor. Türkiye'de okul öncesi eğitimde yüzde 67'lerdeyiz, ilköğretimde yüzde 98.5 civarındayız. Orta öğretimde yüzde 69'lardayız. Orta öğretimde de yüzde 100'e ulaşacak şekilde yeni bir hedef belirledik İzmir için.
İzmir, mesleki eğitimde de iyi durumda. Türkiye'nin diğer illeriyle mukayese edildiğinde, Türkiye ortalaması ile karşılaştırıldığında İzmir'deki mesleki eğitim iyi konumda gözüküyor. Türkiye'de genel orta öğretim içinde mesleki eğitimin oranı yüzde 49'lardayken İzmir'de yüzde 54 civarında.''
-Derslik başına ortalama öğrenci sayısı-
Bakan Dinçer, İzmir'de 2002'den bu yana bin 148 derslikte 42 bin 464 bilgisayarla bilişim teknoloji sınıfları kurduklarını, okulların yüzde 90'ından daha fazlasında ADSL bağlantıları, kalanında uydu bağlantısı ile internet hizmeti sunduklarını ifade ederek, İzmir'in bu sorunu da çözmüş göründüğünü vurguladı.
Türkiye'de ilköğretimde derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısının 31'e kadar düştüğüne, 2002 yılında bu sayının 45'ler civarında olduğuna değinen Dinçer, ''İzmir'de bu oran 28'e inmiş vaziyette. Orta öğretimde, özelikle mesleki eğitimde sınıf başına öğrenci sayımız biraz yüksek, 40 civarında. Bu bize İzmir'le ilgili, bundan sonra yapacağımızla ilgili yol gösteriyor'' diye konuştu.
Dinçer, İzmir'de 32 bin 25 öğretmenin görev yaptığını, 160 kurumda da 15 bin 162 civarında engelli öğrenciye hizmet verdiklerini belirterek, ''2012 yılı itibarıyla anaokulu, ilköğretim okullarının bakımlarıyla, onarımlarıyla alakalı olarak İzmir'e 21 milyon 751 bin 851 lira kaynağı ayırdık, gönderdik. Önümüzdeki ay içinde de orta öğretim yatırımlarıyla ilgili kararlarımızı vereceğiz ve kaynaklarımızı İzmir'e tahsis edeceğiz'' dedi.
-''Milli güvenlik'' dersinin kaldırılması-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Dinçer, ''Milli güvenlik'' dersinin kaldırılmasıyla ilgili soru üzerine, şunları söyledi:
''Milli güvenlik dersinin amacına baktığımızda daha çok öğrencilerimize tarih şuuru vermek, aidiyet duygusu kazandırmak, vatan sevgisi aşılamak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısı hakkında bilgi vermek olarak kurgulanmış.
Biz bu konuları sosyal bilgiler, vatandaşlık bilgisi, tarih dersi, Atatürk ilke ve inkılap tarihi derslerinde inceleme imkanına sahibiz. Dünyada ve Avrupa Birliği ülkelerinin hiçbirinde konuyla ilgili benzer bir ders söz konusu değil. Sadece Polonya'da 'Savunma Eğitimi' ismiyle bir ders uygulanmakta. Onun dışında aidiyet duygusunu, tarih bilincini, vatandaşlık haklarıyla ilgili hususları birçok ülke benim az önce ifade ettiğim derslerde incelediği gibi, din derslerinde bile bunları veren ülkeler bulunuyor. Biz, dünyadaki uygulamaları gözden geçirdik. Ülkemizdeki konuyla ilgili eleştirilere baktık ve milli güvenlik dersinin kazanımlarını korumak şartıyla dersin bizatihi kendisini kaldırmanın uygun olacağına karar verdik.''
-''Saydam bir şekilde kararlarımızı paylaşıyoruz''-
Dinçer, bir gazetecinin, ''Andımız ne zaman kalkacak?'' yönündeki sorusuna karşılık, ''Bu tür konuları, bir çalışmaları olduğunda veya tamamladıklarında paylaştıklarını'' dile getirerek, ''Birilerinin talebi üzerine veya birtakım spekülatör talepler üzerine ben doğrusu değerlendirme yapmak istemiyorum. Böyle bir çalışma olduğunda sizlerle paylaşacağım. Şu anda böyle bir çalışma yok'' diye konuştu.
Dinçer, okullarda İstiklal Marşı'nın okunmasının zorunlu olmaktan çıkacağını yönündeki iddiaların bulunduğunun belirtilmesi üzerine, ''Olabilir mi sizce? Bu ülkede İstiklal Marşı'ndan daha çok bizi bir araya getiren kaç tane değerimiz var ki? Dolayısıyla bu tür tartışmaları yapmanın çok makul olmadığını düşünüyorum. Saydam bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığında yapmakta olduğumuz çalışmalar ve kararlarımızı sizinle paylaşıyoruz'' dedi.
''Arapça'nın zorunlu ders olmasına ilişkin çalışma var mı?'' yönündeki soruya, ''İhtiyaç var mı Türkiye'de öyle zorunlu bir derse'' yanıtını veren Dinçer, isteyenlerin Arapça'yı seçmeli ders olarak alabileceğini ifade etti.
Bakan Dinçer, bir gazetecinin ''İzmir Büyükşehir Belediyesi okullara süt yardımı yaptı, sizin tarafınızdan ilgili müdürlükler okullara yazı gönderdi, 'ne kadar dağıtıldı' diye. Bunda amaç neydi?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''İzmir'de süt dağıtıldığını da bilmiyorum, 'ne kadar süt dağıttınız' sorusu hakkında da bilgi sahibi değilim. Ama biz Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı birlikte çalışarak, Sağlık Bakanlığının da desteğiyle ilköğretim okullarımızın özellikle birinci kademesinde süt dağıtımıyla ilgili bir program üzerinde çalışıyoruz.''
Bakan Dinçer, daha sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kaymakamlar ve ilçe belediye başkanları ile de toplantı yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda İstiklal Marşı okunmasının zorunlu olmaktan çıkarılacağına ilişkin iddialara tepki gösterirken ''Olabilir mi sizce?" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda İstiklal Marşı okunmasının zorunlu olmaktan çıkarılmasının söz konusu olmadığını belirterek, ''Olabilir mi sizce? Bu ülkede İstiklal Marşı'ndan daha çok bizi bir araya getiren kaç tane değerimiz var ki?'' dedi.
Dinçer, İzmir Valiliğinin toplantı salonunda İzmir Milli Eğitim Müdürü ve ilçe milli eğitim müdürleriyle bir araya geldi.
Basına kapalı toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Dinçer, Çeşme'deki sempozyumun açılışı için geldiği İzmir'de kentin eğitim sorunlarını bütün olarak masaya yatırmak amacıyla çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bakan Dinçer, İzmir'de eğitim açısından sevindirici bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Göreli olarak İzmir'in eğitimde oldukça iyi olduğunu ifade etmem gerekiyor. 2002 yılından bu zamana kadar ortaya konulan performansın da ciddi katkısının olduğunu belirtmek gerekir. 2002 yılında İzmir'de 14 bin 101 adet derslik varken, 2011 yılında 21 bin 340'a çıkmış durumda. Bu dersliklerden önemli miktarını hayırseverlerimiz yaptırmış, onlara teşekkür ediyorum. Ama hala İzmir'de 2 bin 150 civarında dersliğe ihtiyacımız var. Bunlarla alakalı da katkılarını bekliyoruz.
2002 yılında İzmir'de okul öncesi eğitimde oranımız yüzde 12'ydi. Türkiye ortalaması yüzde 5'ti, bu ortalamaya göre iyiydi. Bugün bu oran İzmir'de ortalama yüzde 92'ye çıkmış durumda. Yoğun göç alan ilçelerimizi hariç tutarsak pek çok ilçede bu oran yüzde 100'e ulaşmış durumda. Bu, çok sevindirici bir durum.''
İlköğretimde okullaşma oranının yüzde 100, orta öğretimde ise yüzde 90'ının üzerinde olduğunu dile getiren Dinçer, şöyle dedi:
''İzmir'de içinde bulunduğumuz durum tüm Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı olarak ulaşmaya çalıştığımız hedefleri başardığımızı gösteriyor. Türkiye'de okul öncesi eğitimde yüzde 67'lerdeyiz, ilköğretimde yüzde 98.5 civarındayız. Orta öğretimde yüzde 69'lardayız. Orta öğretimde de yüzde 100'e ulaşacak şekilde yeni bir hedef belirledik İzmir için.
İzmir, mesleki eğitimde de iyi durumda. Türkiye'nin diğer illeriyle mukayese edildiğinde, Türkiye ortalaması ile karşılaştırıldığında İzmir'deki mesleki eğitim iyi konumda gözüküyor. Türkiye'de genel orta öğretim içinde mesleki eğitimin oranı yüzde 49'lardayken İzmir'de yüzde 54 civarında.''
-Derslik başına ortalama öğrenci sayısı-
Bakan Dinçer, İzmir'de 2002'den bu yana bin 148 derslikte 42 bin 464 bilgisayarla bilişim teknoloji sınıfları kurduklarını, okulların yüzde 90'ından daha fazlasında ADSL bağlantıları, kalanında uydu bağlantısı ile internet hizmeti sunduklarını ifade ederek, İzmir'in bu sorunu da çözmüş göründüğünü vurguladı.
Türkiye'de ilköğretimde derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısının 31'e kadar düştüğüne, 2002 yılında bu sayının 45'ler civarında olduğuna değinen Dinçer, ''İzmir'de bu oran 28'e inmiş vaziyette. Orta öğretimde, özelikle mesleki eğitimde sınıf başına öğrenci sayımız biraz yüksek, 40 civarında. Bu bize İzmir'le ilgili, bundan sonra yapacağımızla ilgili yol gösteriyor'' diye konuştu.
Dinçer, İzmir'de 32 bin 25 öğretmenin görev yaptığını, 160 kurumda da 15 bin 162 civarında engelli öğrenciye hizmet verdiklerini belirterek, ''2012 yılı itibarıyla anaokulu, ilköğretim okullarının bakımlarıyla, onarımlarıyla alakalı olarak İzmir'e 21 milyon 751 bin 851 lira kaynağı ayırdık, gönderdik. Önümüzdeki ay içinde de orta öğretim yatırımlarıyla ilgili kararlarımızı vereceğiz ve kaynaklarımızı İzmir'e tahsis edeceğiz'' dedi.
-''Milli güvenlik'' dersinin kaldırılması-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Dinçer, ''Milli güvenlik'' dersinin kaldırılmasıyla ilgili soru üzerine, şunları söyledi:
''Milli güvenlik dersinin amacına baktığımızda daha çok öğrencilerimize tarih şuuru vermek, aidiyet duygusu kazandırmak, vatan sevgisi aşılamak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısı hakkında bilgi vermek olarak kurgulanmış.
Biz bu konuları sosyal bilgiler, vatandaşlık bilgisi, tarih dersi, Atatürk ilke ve inkılap tarihi derslerinde inceleme imkanına sahibiz. Dünyada ve Avrupa Birliği ülkelerinin hiçbirinde konuyla ilgili benzer bir ders söz konusu değil. Sadece Polonya'da 'Savunma Eğitimi' ismiyle bir ders uygulanmakta. Onun dışında aidiyet duygusunu, tarih bilincini, vatandaşlık haklarıyla ilgili hususları birçok ülke benim az önce ifade ettiğim derslerde incelediği gibi, din derslerinde bile bunları veren ülkeler bulunuyor. Biz, dünyadaki uygulamaları gözden geçirdik. Ülkemizdeki konuyla ilgili eleştirilere baktık ve milli güvenlik dersinin kazanımlarını korumak şartıyla dersin bizatihi kendisini kaldırmanın uygun olacağına karar verdik.''
-''Saydam bir şekilde kararlarımızı paylaşıyoruz''-
Dinçer, bir gazetecinin, ''Andımız ne zaman kalkacak?'' yönündeki sorusuna karşılık, ''Bu tür konuları, bir çalışmaları olduğunda veya tamamladıklarında paylaştıklarını'' dile getirerek, ''Birilerinin talebi üzerine veya birtakım spekülatör talepler üzerine ben doğrusu değerlendirme yapmak istemiyorum. Böyle bir çalışma olduğunda sizlerle paylaşacağım. Şu anda böyle bir çalışma yok'' diye konuştu.
Dinçer, okullarda İstiklal Marşı'nın okunmasının zorunlu olmaktan çıkacağını yönündeki iddiaların bulunduğunun belirtilmesi üzerine, ''Olabilir mi sizce? Bu ülkede İstiklal Marşı'ndan daha çok bizi bir araya getiren kaç tane değerimiz var ki? Dolayısıyla bu tür tartışmaları yapmanın çok makul olmadığını düşünüyorum. Saydam bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığında yapmakta olduğumuz çalışmalar ve kararlarımızı sizinle paylaşıyoruz'' dedi.
''Arapça'nın zorunlu ders olmasına ilişkin çalışma var mı?'' yönündeki soruya, ''İhtiyaç var mı Türkiye'de öyle zorunlu bir derse'' yanıtını veren Dinçer, isteyenlerin Arapça'yı seçmeli ders olarak alabileceğini ifade etti.
Bakan Dinçer, bir gazetecinin ''İzmir Büyükşehir Belediyesi okullara süt yardımı yaptı, sizin tarafınızdan ilgili müdürlükler okullara yazı gönderdi, 'ne kadar dağıtıldı' diye. Bunda amaç neydi?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''İzmir'de süt dağıtıldığını da bilmiyorum, 'ne kadar süt dağıttınız' sorusu hakkında da bilgi sahibi değilim. Ama biz Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı birlikte çalışarak, Sağlık Bakanlığının da desteğiyle ilköğretim okullarımızın özellikle birinci kademesinde süt dağıtımıyla ilgili bir program üzerinde çalışıyoruz.''
Bakan Dinçer, daha sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kaymakamlar ve ilçe belediye başkanları ile de toplantı yaptı.