Harezmi Ödülü´nü alan ilk Türk
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu Uluslararası Harezmi Ödülü'ne layık görülen ilk Türk bilim adamı olmayı başardı.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, hücredeki iyon kanalları üzerine yaptığı araştırmasıyla İran Bilim ve Teknoloji Bakanlığına bağlı İran Bilim ve Teknoloji Araştırma Örgütü (IROST) tarafından verilen Uluslararası Harezmi Ödülü'ne (Khwarizmi International Award) layık görülen ilk Türk bilim adamı olmayı başardı.
Prof. Dr. Nazıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002 yılında ABD'de düzenlenen bir kongrede Genç Araştırmacı Ödülü'nü, 2006 yılında da TÜBİTAK Teşvik Ödülü aldığını, bu ödüllerden cesaretlenerek son 3 yıldır İran Bilim ve Teknoloji Araştırma Örgütünün matematik ve astronomi bilgini Harezmi adına verdiği ödül için başvuruda bulunduğunu anlattı.
IROST'un Harezmi anısına 25 yıldır ödül töreni düzenlendiğini belirten Nazıroğlu, ''Her yıl yurt dışından 4 ülkenin bilim adamına ödül veriliyor. Başvurular tüm alanlarda yapılıyor. 3 yıldır başvuruyordum ve bu yıl ödüle layık görüldüm. Ülkemizden 25 yıldır bu ödül için başvurular olmasına rağmen ilk kez Türk araştırmacı olarak bu ödüle layık görülmem beni onurlandırdı. Bundan sonraki hedefimiz Nobel ödülünü almak'' dedi.
Ödülünü 5 Şubat'ta Tahran'da yapılacak törende alacağını anlatan Prof. Dr. Nazıroğlu, Törene İran Cumhurbaşkanı'nın yanı sıra çok sayıda araştırmacının da katılacağını söyledi. Nazıroğlu, ''Bu ödül için geçen yıl 48 ülkeden 180 başvuru yapıldı ve 4 ülke ödüle layık görüldü. Ülkemiz adına ilk defa böyle bir ödüle layık görülmenin mutluluğunu yaşıyorum. Yaptığımız araştırma ve çalışmalarla da Nobel yolunda adım adım ilerliyoruz'' diye konuştu.
-Ödül getiren çalışma-
Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, hücredeki iyon kanalları üzerine yaptıkları araştırmanın ödüle layık görüldüğünü söyledi.
Araştırmalarda stresin iyon kanallarına zarar verdiğini ve kanalları açtığını gözlemlediklerini anlatan Nazıroğlu, bu durumda fazla miktarda kalsiyum iyonunun hücrenin içine girerek, hücrenin sağlıklı çalışmasını engellediğini tespit ettiklerini kaydetti.
İyon kanallarını hücre zarında bulunan kapılara benzeten Nazıroğlu, şöyle konuştu:
''Bu kapı bozulursa veya sızdırma yaparsa, hücrenin dışında içine kıyasla 20 bin misli fazla bulunan kalsiyum iyonu, hücre içine sızmaya başlar. Bu iyonların hücreye saniyelerle ifade edilen zaman diliminde girmesi ve çıkması gerekiyor ki bizler konuşalım, düşünelim ve hayati faaliyetlerimizi sürdürelim. İyon kanalları sızdıracak ya da tamamen bozulacak olursa kanser, şeker hastalığı, kalp hastalığı, nörolojik hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalığa neden olabilir.''
Araştırmalarında dünyada ilk kez bultation isimli kimyasalın iyon kanallarını kapatıcı özelliğini tespit ettiklerini de vurgulayan Prof. Dr. Nazıroğlu, ''Günümüzde kullanılan ilaçlarla yüzde 40-50 oranında tedavi imkanı sağlanmaktadır. Çünkü hiçbir ilaç açık kalsiyum kanallarını bloke edememektedir. Bunun nedeni bu kanalları neyin açıp neyin kapattığı bilinmemesiydi. Biz yapmış olduğumuz çalışmayla, stresin bu kanalları açtığını ve bultation isimli kimyasalın da kanalları kapatıcı özelliğinin olduğunu ispatladık'' dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu Uluslararası Harezmi Ödülü'ne layık görülen ilk Türk bilim adamı olmayı başardı.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, hücredeki iyon kanalları üzerine yaptığı araştırmasıyla İran Bilim ve Teknoloji Bakanlığına bağlı İran Bilim ve Teknoloji Araştırma Örgütü (IROST) tarafından verilen Uluslararası Harezmi Ödülü'ne (Khwarizmi International Award) layık görülen ilk Türk bilim adamı olmayı başardı.
Prof. Dr. Nazıroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002 yılında ABD'de düzenlenen bir kongrede Genç Araştırmacı Ödülü'nü, 2006 yılında da TÜBİTAK Teşvik Ödülü aldığını, bu ödüllerden cesaretlenerek son 3 yıldır İran Bilim ve Teknoloji Araştırma Örgütünün matematik ve astronomi bilgini Harezmi adına verdiği ödül için başvuruda bulunduğunu anlattı.
IROST'un Harezmi anısına 25 yıldır ödül töreni düzenlendiğini belirten Nazıroğlu, ''Her yıl yurt dışından 4 ülkenin bilim adamına ödül veriliyor. Başvurular tüm alanlarda yapılıyor. 3 yıldır başvuruyordum ve bu yıl ödüle layık görüldüm. Ülkemizden 25 yıldır bu ödül için başvurular olmasına rağmen ilk kez Türk araştırmacı olarak bu ödüle layık görülmem beni onurlandırdı. Bundan sonraki hedefimiz Nobel ödülünü almak'' dedi.
Ödülünü 5 Şubat'ta Tahran'da yapılacak törende alacağını anlatan Prof. Dr. Nazıroğlu, Törene İran Cumhurbaşkanı'nın yanı sıra çok sayıda araştırmacının da katılacağını söyledi. Nazıroğlu, ''Bu ödül için geçen yıl 48 ülkeden 180 başvuru yapıldı ve 4 ülke ödüle layık görüldü. Ülkemiz adına ilk defa böyle bir ödüle layık görülmenin mutluluğunu yaşıyorum. Yaptığımız araştırma ve çalışmalarla da Nobel yolunda adım adım ilerliyoruz'' diye konuştu.
-Ödül getiren çalışma-
Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, hücredeki iyon kanalları üzerine yaptıkları araştırmanın ödüle layık görüldüğünü söyledi.
Araştırmalarda stresin iyon kanallarına zarar verdiğini ve kanalları açtığını gözlemlediklerini anlatan Nazıroğlu, bu durumda fazla miktarda kalsiyum iyonunun hücrenin içine girerek, hücrenin sağlıklı çalışmasını engellediğini tespit ettiklerini kaydetti.
İyon kanallarını hücre zarında bulunan kapılara benzeten Nazıroğlu, şöyle konuştu:
''Bu kapı bozulursa veya sızdırma yaparsa, hücrenin dışında içine kıyasla 20 bin misli fazla bulunan kalsiyum iyonu, hücre içine sızmaya başlar. Bu iyonların hücreye saniyelerle ifade edilen zaman diliminde girmesi ve çıkması gerekiyor ki bizler konuşalım, düşünelim ve hayati faaliyetlerimizi sürdürelim. İyon kanalları sızdıracak ya da tamamen bozulacak olursa kanser, şeker hastalığı, kalp hastalığı, nörolojik hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalığa neden olabilir.''
Araştırmalarında dünyada ilk kez bultation isimli kimyasalın iyon kanallarını kapatıcı özelliğini tespit ettiklerini de vurgulayan Prof. Dr. Nazıroğlu, ''Günümüzde kullanılan ilaçlarla yüzde 40-50 oranında tedavi imkanı sağlanmaktadır. Çünkü hiçbir ilaç açık kalsiyum kanallarını bloke edememektedir. Bunun nedeni bu kanalları neyin açıp neyin kapattığı bilinmemesiydi. Biz yapmış olduğumuz çalışmayla, stresin bu kanalları açtığını ve bultation isimli kimyasalın da kanalları kapatıcı özelliğinin olduğunu ispatladık'' dedi.