Kürtçe'de alfabe tartışması
Kürtçe'nin kullanım alanının genişlemesinin ardından, Türkiye'de Kürtçe eğitim veren üniversitelerde ''Arap alfabesi mi Latin Alfabesi mi Kürtçe'ye daha uygun'' tartışması yaşanıyor.
Kürtçe'nin kullanım alanının geniÅŸlemesinin ardından, Türkiye'de Kürtçe eÄŸitim veren üniversitelerde ''Arap alfabesi mi Latin Alfabesi mi Kürtçe'ye daha uygun'' tartışması yaÅŸanıyor. Türkiye'de çözüm süreciyle birlikte üniversitelerde Kürtçe lisans ve yüksek lisans eÄŸitimi veriliyor. Ä°lköğretimin ikinci kademesinde ise Kürtçe seçmeli ders olarakÂ* çocuklara öğretiliyor. Kürtçe'nin kullanım alanının geniÅŸlemesine baÄŸlı olarak Kürtler arasındaki dil ve alfabe birliÄŸi tartışması da baÅŸladı. Türkiye'de Kürtçe eÄŸitim veren üniversitelerdeÂ* ' Arap alfabesi miLatin Alfabesi mi Kürtçe'ye daha uygun? tartışması yaÅŸanıyor.
MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi Rektörü Prof, Dr. Nihat Ä°nanç,Â* Arap harflerinin Kürtçe'ye daha uygun olduÄŸunu ve bundan sonraArap harfi ağırlıklı bir eÄŸitime geçeceklerini bildirirken, Van Yüzüncü Yıl Ãœniversitesi YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vecihî SönmezÂ* iseÂ* Latin alfabesinin kullanılmasının daha eÄŸitici ve anlaşılır olacağını belirtti. Mardin Artuklu Ãœniversitesi YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadrî Yıldırım da Kürt yazar ve aydınları eserlerinin yüzde doksanını latin alfabeyle yazdığını, Kürtçenin grameri ve imlası bualfabe doÄŸrultusunda nispeten standart bir yapıya kavuÅŸtuÄŸunu veÂ* Kürt klasiklerini anlamak için bir alfabe deÄŸiÅŸikliÄŸine gitmeye gerek duymadığını belirterek latin alfabesinden yana tavır koydu.
" Kürtçe eğitimde Arap alfabesine ağırlık vereceğiz"
MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi Rektörü Prof. Dr.Â* Ä°nanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bundan sonra Kürtçe eÄŸitimde Arap alfabesine ağırlık vereceklerini söyledi. Kürçe eserlerin ve ana kaynakların Arap alfabesiyle yazıldığını ancak günümüzde bu eserlerin revize edilerek Latinceye çevrildiÄŸini ifade eden Ä°nanç, ÅŸunları söyledi:
''Eğer birileri bugün 'hayır Kürtçe kaynaklar Arap alfabesi ile değil, Latin alfabesi ile oluşmuş' diye bir iddia içindeyseler, birileri kör topal bir şekilde ' Latin alfabesi ile yürütmek istiyoruz' diyorsalar bu onların problemi. Ama Kürt DiliArap harfleri ile bugüne kadar gelmiş bir dildir. Bundan sonra Muş Alparslan Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü Arap harflerinin öğretildiği Kürtçe öz kaynaklara ulaşıldığı bir bölüm olacak.".
"Bizim için esas olan suyu kaynağından içmektir, suyu taşıyandan deÄŸil" diyen Ä°nanç, Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin,Â* Arap harfleriyle yazılmış Kürtçe eserlerden faydalanmaya imkan saÄŸlaması gerektiÄŸini belirtti. MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi olarak açıldığından beri ikialfabe ile eÄŸitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydeden Ä°nanç, "Ama ÅŸunu ifade edeyim ki bundan sonra Arap alfabesi daha ağırlıklı bir alana gelecektir. Çünkü biz insanımızı bizzat kaynağın kendisiyle muhatap etmek istiyoruz. Aracısız bir ÅŸekilde kaynaÄŸa ulaÅŸmak istiyoruz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Bazı kesimler rahatsız olabilir
Aldıkları bu karardan bazı kesimlerin rahatsız olabileceğini ifade eden İnanç, şöyle konuştu:
"Bundan bazıları rahatsız olabilir amaÂ* bizim açımızdan akademik olarak hiçbir tehlike yoktur. Hiçbir ÅŸekilde de dikkate almıyoruz. Biz burada birilerinin düşüncelerini takdir etmesi için böyle bir bölüm açmadık. Bundan sonrada bu ÅŸekilde devam etmeyeceÄŸiz. Bizim açımızdan akademik olarak hiçbir karşılığı yoktur. Biz dediÄŸim gibi suyun kaynağından besleneceÄŸiz, taşıyandan deÄŸil."
Arapça Alfabesine ağırlık verildiğinde yanlış tercümelerin, istismarın ya da kendi düşüncelerini Kürt Dili ve Edebiyatına enjekte etmeye çalışan art niyetli düşüncelerin tamamının bertaraf edileceğini dile getiren İnanç, " Kürtçe Arap harfleriyle yazılan, edebiyatı kültürüArap harfleri ile yazılmış eserlere dayanan bir dildir. Mesela Kuzey Irak'ta Arap alfabesi kullanılıyor. Ama Türkiye'de daha çok Latin alfabesinin ön plana çıktığını görüyoruz. Latin harfleri ile yazılan ve çoğu tercüme kaynaklar ile muhatap oluyoruz. Oysa asıl kaynak Arap alfabesiyle yazılan eserlerdir. Kur'an-ı Kerim'i düşünün, Arapça harfler ile yazılmıştır. Dolayısıyla siz Kur'an'ı Arap Dili ile en iyi anlarsınız. Meallerini okuyun tefsirini okuyun hiç birisi size Arapçanın tadını vermez. Çünkü Kuran-ı kerim Arapça ile yazılmış yani işin aslıdır."
Muş Alparslan Üniversitesinin tarihe ve topluma karşı sorumluluğu olduğunu ve gücü nispetinden adımlar atmaya çalışan bir kurum olduğunu dile getiren İnanç, Türkiye'de ilk defa Kürtçe lisans programı açtıklarını ve 4 yıllık lisans ile birlikte Kürtçe yüksek lisans eğitimlerinin sürdüğünü kaydetti. Tezsiz Yüksek Lisans programlarına prensip olarak karşı çıktıklarını ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen açığını kapatmak için böyle bir yola başvurduklarını söyleyen İnanç, önümüzdeki yıllarda sadece Kürtçe lisans mezunu öğrencilerin yüksek lisans programına alınacağını da sözlerine ekledi.
"Latin Alfabesinin kullanılması daha eğitici ve anlaşılır olur"
Van YüzüncüÂ* Yıl Ãœniversitesi YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü. Doç. Dr. SönmezÂ* ise yaptığı deÄŸerlendirmede Kürtlerin tarihsel ve kültürel eÄŸitimini ele aldığında Ä°slam kültürüyle perçinlenmiÅŸ Kürt halkının edebi ve ilmi çalışmalarının çoÄŸunlukla Arap alfabesiyle yapıldığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kültürel zenginliÄŸin Kürt halkının özüne daha uygun olduÄŸunu düşünmekle beraber zamanın gösterdiÄŸi ÅŸart ve ortamların da gözardı edilemeyeceÄŸini unutmayarak hareket etme gereÄŸi inkar edilemeyecek bir gerçektir. Özellikle günümüzde batı kültürünün etkisinde kalarak Latin alfabesinin eÄŸitim dili olduÄŸu ülkeler arasında yer alan ülkemizdeÂ* Latin alfabesinin zorunluluÄŸu açıkça ortadadır. Bu nedenleLatin alfabesinin kullanılmasının daha eÄŸitici ve anlaşılır olacağı kanaatindeyim."
"Latin Alfabesinden geriye dönmek yanlış ve tehlikeli"
Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadrî Yıldırım da yaptığı açıklamada Latin Kürt Alfabesinin, 1931 yılında Celadet Alî Bedirxan, Müküslü Hamza, Ekrem Cemil Paşa ve Şam Kürtlerinden Musa Bey'in öncülük ettikleri bir toplantıda oybirliğiyle kabul edildiğini ve Hawar'ın değişik sayılarında tanıtılarak yazıda kullanıldığını ve bugün bu alfabeden geriye dönme veya onu ikinci plana atma çabalarını yanlış ve tehlikeli bulduğunu kaydetti.
Kürt yazar ve aydınları eserlerinin yüzde doksanını Latin alfabesiyle yazdıklarını belirten Yıldırım, "Kürtçenin grameri ve imlası bu alfabe doğrultusunda nispeten standart bir yapıya kavuşmuştur." dedi. Ders program ve eğitimlerinin Latin Alfabesine göre hazırlanıp verildiğini ve hiçbir sorun ile karşılaşmadıklarını ifade eden Yıldırım şöyle konuştu:
" Kürtçe eğitimdeArap alfabesini önerenlerin Türkçe eğitimde bunu önermemeleri bir çelişkidir. Eğer bunların gerekçeleri Kürt klasiklerinin Arap alfabesiyle yazılmış olmaları, dolayısıyla bu alfabeyle daha rahat anlaşılacakları ise bu da tutarsızdır. Zira Osmanlı klasiklerinin hepsi de Arap alfabesiyle yazılmıştır. Kaldı ki Kürt klasiklerini anlamak için bir alfabe değişikliğine gitmek gerekmiyor. Zira bizim yaptığımız gibi zorunlu derslerimiz arasına Başûr Alfabesini de dâhil etmek bu sorunu çözmek için yeterlidir. Bu alfabeyi zorunlu ders olarak alan öğrenciler bu sayede hem Kürt klasiklerini rahatlıkla okuyabilir hale gelirler, hem de Başûr'da bu alfabeyle yapılmış çalışma ve araştırmaları takip edebilirler."
Latin Kürt Alfabesinin Kürt fonetiğine uygun olup olmadığının kararını doğru dürüst Kürtçe bilmeyen akademisyenler değil, bu konuda kafa yormuş dilciler ve dilbilimcilerin vermesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Üniversitelerin Arap ve Fars Dilleri ve Edebiyatlarında Arap alfabesiyle eğitim gören bazı Kürt akademisyenler görevlendirildikleri Kürt Dili bölümlerinde ilk kez Latin Kürt alfabesiyle ve bu alfabe doğrultusunda şekillenen dilbilgisi ve imla sistemiyle karşılaştıkları için büyük zorluk çekiyorlar. Bunlar gece gündüz çalışıp yeni duruma adapte olmak yerine alışık oldukları alfabeyi yeğliyorlar. Çünkü bu akademisyenler derslerde öğrenciler karşısında ciddi bir şekilde zorlanıyor ve eleştiriliyorlar."
Alfabeye dinsel açıdan yaklaşmanın doğru olmadığını da belirten Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:
"Dinî açıdan önemli olan ÅŸey ÅŸekil deÄŸil anlamdır. ÖrneÄŸin biri kalkar Arap Alfabesiyle Allah'a hakaret eder, öbürü Latin Alfabesiyle Allah'ı över. Åžimdi sormak lazım: ?Hangisi günah, hangisi sevap kazanır?? Dolayısıyla Arap Alfabesi ile Latin Kürt Alfabesine dinsel açıdan yaklaÅŸmak doÄŸru deÄŸildir. Dünya koÅŸullarını veÂ* Bakûr'dakiÂ* (Kuzey) durumu göz önünde bulunduran Başûr da (Güney) Kürt alfabe birliÄŸinin Latin Kürt alfabesi üzerinde gerçekleÅŸmesine ve belli bir takvim dahilinde bu alfabeye geçme yönünde ciddi tartışma ve deÄŸerlendirmeler yapıyorken, bizim bu alfabeyi ikinci plana atmaya çalışmamız hem çağı hem de günümüz Kürt gerçekliÄŸini iyi okuyamamaktan kaynaklanmaktadır. Kürt realitesinin içinde bulunduÄŸu durum Latin Kürt Alfabesiyle uÄŸraÅŸmayı deÄŸil, Kürtçede anadille eÄŸitimin saÄŸlanması için çaba göstermeyi gerektirmektedir. Dolayısıyla özellikle Kürt Dili bölümleri olan üniversite yöneticilerini bu aslî çabaya davet etmek istiyorum: Gelin kendi aramızda toplanıp bunun önünü açalım."
Kürtçe'nin kullanım alanının genişlemesinin ardından, Türkiye'de Kürtçe eğitim veren üniversitelerde ''Arap alfabesi mi Latin Alfabesi mi Kürtçe'ye daha uygun'' tartışması yaşanıyor.
Kürtçe'nin kullanım alanının geniÅŸlemesinin ardından, Türkiye'de Kürtçe eÄŸitim veren üniversitelerde ''Arap alfabesi mi Latin Alfabesi mi Kürtçe'ye daha uygun'' tartışması yaÅŸanıyor. Türkiye'de çözüm süreciyle birlikte üniversitelerde Kürtçe lisans ve yüksek lisans eÄŸitimi veriliyor. Ä°lköğretimin ikinci kademesinde ise Kürtçe seçmeli ders olarakÂ* çocuklara öğretiliyor. Kürtçe'nin kullanım alanının geniÅŸlemesine baÄŸlı olarak Kürtler arasındaki dil ve alfabe birliÄŸi tartışması da baÅŸladı. Türkiye'de Kürtçe eÄŸitim veren üniversitelerdeÂ* ' Arap alfabesi miLatin Alfabesi mi Kürtçe'ye daha uygun? tartışması yaÅŸanıyor.
MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi Rektörü Prof, Dr. Nihat Ä°nanç,Â* Arap harflerinin Kürtçe'ye daha uygun olduÄŸunu ve bundan sonraArap harfi ağırlıklı bir eÄŸitime geçeceklerini bildirirken, Van Yüzüncü Yıl Ãœniversitesi YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vecihî SönmezÂ* iseÂ* Latin alfabesinin kullanılmasının daha eÄŸitici ve anlaşılır olacağını belirtti. Mardin Artuklu Ãœniversitesi YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadrî Yıldırım da Kürt yazar ve aydınları eserlerinin yüzde doksanını latin alfabeyle yazdığını, Kürtçenin grameri ve imlası bualfabe doÄŸrultusunda nispeten standart bir yapıya kavuÅŸtuÄŸunu veÂ* Kürt klasiklerini anlamak için bir alfabe deÄŸiÅŸikliÄŸine gitmeye gerek duymadığını belirterek latin alfabesinden yana tavır koydu.
" Kürtçe eğitimde Arap alfabesine ağırlık vereceğiz"
MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi Rektörü Prof. Dr.Â* Ä°nanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bundan sonra Kürtçe eÄŸitimde Arap alfabesine ağırlık vereceklerini söyledi. Kürçe eserlerin ve ana kaynakların Arap alfabesiyle yazıldığını ancak günümüzde bu eserlerin revize edilerek Latinceye çevrildiÄŸini ifade eden Ä°nanç, ÅŸunları söyledi:
''Eğer birileri bugün 'hayır Kürtçe kaynaklar Arap alfabesi ile değil, Latin alfabesi ile oluşmuş' diye bir iddia içindeyseler, birileri kör topal bir şekilde ' Latin alfabesi ile yürütmek istiyoruz' diyorsalar bu onların problemi. Ama Kürt DiliArap harfleri ile bugüne kadar gelmiş bir dildir. Bundan sonra Muş Alparslan Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü Arap harflerinin öğretildiği Kürtçe öz kaynaklara ulaşıldığı bir bölüm olacak.".
"Bizim için esas olan suyu kaynağından içmektir, suyu taşıyandan deÄŸil" diyen Ä°nanç, Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin,Â* Arap harfleriyle yazılmış Kürtçe eserlerden faydalanmaya imkan saÄŸlaması gerektiÄŸini belirtti. MuÅŸ Alparslan Ãœniversitesi olarak açıldığından beri ikialfabe ile eÄŸitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydeden Ä°nanç, "Ama ÅŸunu ifade edeyim ki bundan sonra Arap alfabesi daha ağırlıklı bir alana gelecektir. Çünkü biz insanımızı bizzat kaynağın kendisiyle muhatap etmek istiyoruz. Aracısız bir ÅŸekilde kaynaÄŸa ulaÅŸmak istiyoruz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Bazı kesimler rahatsız olabilir
Aldıkları bu karardan bazı kesimlerin rahatsız olabileceğini ifade eden İnanç, şöyle konuştu:
"Bundan bazıları rahatsız olabilir amaÂ* bizim açımızdan akademik olarak hiçbir tehlike yoktur. Hiçbir ÅŸekilde de dikkate almıyoruz. Biz burada birilerinin düşüncelerini takdir etmesi için böyle bir bölüm açmadık. Bundan sonrada bu ÅŸekilde devam etmeyeceÄŸiz. Bizim açımızdan akademik olarak hiçbir karşılığı yoktur. Biz dediÄŸim gibi suyun kaynağından besleneceÄŸiz, taşıyandan deÄŸil."
Arapça Alfabesine ağırlık verildiğinde yanlış tercümelerin, istismarın ya da kendi düşüncelerini Kürt Dili ve Edebiyatına enjekte etmeye çalışan art niyetli düşüncelerin tamamının bertaraf edileceğini dile getiren İnanç, " Kürtçe Arap harfleriyle yazılan, edebiyatı kültürüArap harfleri ile yazılmış eserlere dayanan bir dildir. Mesela Kuzey Irak'ta Arap alfabesi kullanılıyor. Ama Türkiye'de daha çok Latin alfabesinin ön plana çıktığını görüyoruz. Latin harfleri ile yazılan ve çoğu tercüme kaynaklar ile muhatap oluyoruz. Oysa asıl kaynak Arap alfabesiyle yazılan eserlerdir. Kur'an-ı Kerim'i düşünün, Arapça harfler ile yazılmıştır. Dolayısıyla siz Kur'an'ı Arap Dili ile en iyi anlarsınız. Meallerini okuyun tefsirini okuyun hiç birisi size Arapçanın tadını vermez. Çünkü Kuran-ı kerim Arapça ile yazılmış yani işin aslıdır."
Muş Alparslan Üniversitesinin tarihe ve topluma karşı sorumluluğu olduğunu ve gücü nispetinden adımlar atmaya çalışan bir kurum olduğunu dile getiren İnanç, Türkiye'de ilk defa Kürtçe lisans programı açtıklarını ve 4 yıllık lisans ile birlikte Kürtçe yüksek lisans eğitimlerinin sürdüğünü kaydetti. Tezsiz Yüksek Lisans programlarına prensip olarak karşı çıktıklarını ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen açığını kapatmak için böyle bir yola başvurduklarını söyleyen İnanç, önümüzdeki yıllarda sadece Kürtçe lisans mezunu öğrencilerin yüksek lisans programına alınacağını da sözlerine ekledi.
"Latin Alfabesinin kullanılması daha eğitici ve anlaşılır olur"
Van YüzüncüÂ* Yıl Ãœniversitesi YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü. Doç. Dr. SönmezÂ* ise yaptığı deÄŸerlendirmede Kürtlerin tarihsel ve kültürel eÄŸitimini ele aldığında Ä°slam kültürüyle perçinlenmiÅŸ Kürt halkının edebi ve ilmi çalışmalarının çoÄŸunlukla Arap alfabesiyle yapıldığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kültürel zenginliÄŸin Kürt halkının özüne daha uygun olduÄŸunu düşünmekle beraber zamanın gösterdiÄŸi ÅŸart ve ortamların da gözardı edilemeyeceÄŸini unutmayarak hareket etme gereÄŸi inkar edilemeyecek bir gerçektir. Özellikle günümüzde batı kültürünün etkisinde kalarak Latin alfabesinin eÄŸitim dili olduÄŸu ülkeler arasında yer alan ülkemizdeÂ* Latin alfabesinin zorunluluÄŸu açıkça ortadadır. Bu nedenleLatin alfabesinin kullanılmasının daha eÄŸitici ve anlaşılır olacağı kanaatindeyim."
"Latin Alfabesinden geriye dönmek yanlış ve tehlikeli"
Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadrî Yıldırım da yaptığı açıklamada Latin Kürt Alfabesinin, 1931 yılında Celadet Alî Bedirxan, Müküslü Hamza, Ekrem Cemil Paşa ve Şam Kürtlerinden Musa Bey'in öncülük ettikleri bir toplantıda oybirliğiyle kabul edildiğini ve Hawar'ın değişik sayılarında tanıtılarak yazıda kullanıldığını ve bugün bu alfabeden geriye dönme veya onu ikinci plana atma çabalarını yanlış ve tehlikeli bulduğunu kaydetti.
Kürt yazar ve aydınları eserlerinin yüzde doksanını Latin alfabesiyle yazdıklarını belirten Yıldırım, "Kürtçenin grameri ve imlası bu alfabe doğrultusunda nispeten standart bir yapıya kavuşmuştur." dedi. Ders program ve eğitimlerinin Latin Alfabesine göre hazırlanıp verildiğini ve hiçbir sorun ile karşılaşmadıklarını ifade eden Yıldırım şöyle konuştu:
" Kürtçe eğitimdeArap alfabesini önerenlerin Türkçe eğitimde bunu önermemeleri bir çelişkidir. Eğer bunların gerekçeleri Kürt klasiklerinin Arap alfabesiyle yazılmış olmaları, dolayısıyla bu alfabeyle daha rahat anlaşılacakları ise bu da tutarsızdır. Zira Osmanlı klasiklerinin hepsi de Arap alfabesiyle yazılmıştır. Kaldı ki Kürt klasiklerini anlamak için bir alfabe değişikliğine gitmek gerekmiyor. Zira bizim yaptığımız gibi zorunlu derslerimiz arasına Başûr Alfabesini de dâhil etmek bu sorunu çözmek için yeterlidir. Bu alfabeyi zorunlu ders olarak alan öğrenciler bu sayede hem Kürt klasiklerini rahatlıkla okuyabilir hale gelirler, hem de Başûr'da bu alfabeyle yapılmış çalışma ve araştırmaları takip edebilirler."
Latin Kürt Alfabesinin Kürt fonetiğine uygun olup olmadığının kararını doğru dürüst Kürtçe bilmeyen akademisyenler değil, bu konuda kafa yormuş dilciler ve dilbilimcilerin vermesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Üniversitelerin Arap ve Fars Dilleri ve Edebiyatlarında Arap alfabesiyle eğitim gören bazı Kürt akademisyenler görevlendirildikleri Kürt Dili bölümlerinde ilk kez Latin Kürt alfabesiyle ve bu alfabe doğrultusunda şekillenen dilbilgisi ve imla sistemiyle karşılaştıkları için büyük zorluk çekiyorlar. Bunlar gece gündüz çalışıp yeni duruma adapte olmak yerine alışık oldukları alfabeyi yeğliyorlar. Çünkü bu akademisyenler derslerde öğrenciler karşısında ciddi bir şekilde zorlanıyor ve eleştiriliyorlar."
Alfabeye dinsel açıdan yaklaşmanın doğru olmadığını da belirten Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:
"Dinî açıdan önemli olan ÅŸey ÅŸekil deÄŸil anlamdır. ÖrneÄŸin biri kalkar Arap Alfabesiyle Allah'a hakaret eder, öbürü Latin Alfabesiyle Allah'ı över. Åžimdi sormak lazım: ?Hangisi günah, hangisi sevap kazanır?? Dolayısıyla Arap Alfabesi ile Latin Kürt Alfabesine dinsel açıdan yaklaÅŸmak doÄŸru deÄŸildir. Dünya koÅŸullarını veÂ* Bakûr'dakiÂ* (Kuzey) durumu göz önünde bulunduran Başûr da (Güney) Kürt alfabe birliÄŸinin Latin Kürt alfabesi üzerinde gerçekleÅŸmesine ve belli bir takvim dahilinde bu alfabeye geçme yönünde ciddi tartışma ve deÄŸerlendirmeler yapıyorken, bizim bu alfabeyi ikinci plana atmaya çalışmamız hem çağı hem de günümüz Kürt gerçekliÄŸini iyi okuyamamaktan kaynaklanmaktadır. Kürt realitesinin içinde bulunduÄŸu durum Latin Kürt Alfabesiyle uÄŸraÅŸmayı deÄŸil, Kürtçede anadille eÄŸitimin saÄŸlanması için çaba göstermeyi gerektirmektedir. Dolayısıyla özellikle Kürt Dili bölümleri olan üniversite yöneticilerini bu aslî çabaya davet etmek istiyorum: Gelin kendi aramızda toplanıp bunun önünü açalım."