17 milyon öğrenci bugün karne alıyor
Türkiye genelinde bugün karne heyecanı yaşanacak. Ülke genelinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 17 milyon öğrenci bugün karne alarak yaz tatiline girecek.
Türkiye genelinde bugün karne heyecanı yaşanacak. Ülke genelinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 17 milyon öğrenci bugün karne alarak yaz tatiline girecek. Öğrenciler 8 ay süren eğitim, öğretim yılının yorgunluğunu 3 ay sürecek yaz tatilinde atarken, ilköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezuniyetin yanı sıra yaz tatilinde sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı da yaşayacaklar.
Lise son sınıf öğrencilerinin katılacağı Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) 15-16, 22-23 Haziran'da 5 oturum halinde gerçekleştirilecek. Yeni ders yılı 16 Eylül 2013 tarihinde başlayacak.
Uzmanlar, karnelerini alacak öğrencilerin velilerine, "not yüzünden çocuklarınızı eleştirmeyin" uyarısında bulundu. Okullara kırtasiye ödeneği gönderildiğini açıklayan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, karne parası talep edilemeyeceği de açıkladı.
KARNE SADECE NOT DEĞİL
Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elvan İşeri, karnenin kimi çocuk ve ailesi için 'gurur ve ödül' aracı kimi içinse 'sıkıntı, kaygı ve hüzün' kaynağı olabildiğini söyledi. İşeri, karnenin, sadece not olarak düşünülmemesi, tüm yılın değerlendirmesi olarak algılanmasını istedi.
"Çocuğuyla her gün düzenli ilgilenen ve birlikte gün içinde okulda yapılan çalışmaları tekrarlayan anne-baba zaten notların nasıl olacağını öngörebilir" diyen İşyeri, bu konuda ailelere şu uyarılarda bulundu:
"Zayıf karne, kötü bir sürpriz değil, yıl boyu var olan durumu yansıtan belge, çocuğun yaşamdaki başarısının değil, okulda derslerine yeterli çalışıp çalışmadığının göstergesi. Bu nedenle, çocuğun zayıf karne alması halinde, aşırı tepki verilmemeli, teşvik edici tutum sergilenmeli, sorunun nedenleri değerlendirilmeli ve bir sonraki yıl için alınabilecek önlemler saptanmalı" diye konuştu. Nottan ziyade emek ve başarının önemsenmesini isteyen İşeri, bunun çocuğun psikolojisi için yapılacak en doğru davranış biçimi olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Karşılaştırmadan kaçının"
Karne günü heyecanı, çocuk ve aile açısından kabusa dönüşmemesi için ebeveynlerin davranış biçimine dikkat etmesi gerekiyor. Aileler, karnesinde zayıf bulunan çocuklarını başkalarıyla karşılaştırmamlı, 'tembel, başarısız, yetersiz' gibi sıfatlarla nitelendirmemeleri, "senden ümidim yok" gibi sözle söylememeli.
Bu konuşmalar çocuk psikolojisinde derin yara açar, güven duygusunu yitirmesine neden olur ve geleceğini etkiler. Çocuklar, korktukları ya da kendilerini hesap vermek zorunda hissettiklerinde içlerine döner ya da kendilerine kötü bir şey yapar. Tepkiden korkabilir ve ortamdan kaçmak isteyebilir.
Okuldaki başarısızlık, çocukluk çağı ruhsal hastalıkları ya da aile ilişkisindeki sorundan da kaynaklanabilir, derslerdeki başarı aile ve okul ortamıyla birlikte değerlendirilmeli ve uzman yardımı alınmalı.
Karnede dersler dışında çocuğun davranış gelişimini yansıtan notlar da çok önemli. Karnedeki çocuğun davranışlarıyla ilgili notlara olumlu tepkiler verilmeli. Karne, sosyal gelişim ile birlikte değerlendirilmeli.
Karnedeki notlara karşı, sessizlik ve duyarsızlık da doğru bir tutum değil. Çocuğun karnesine hiç bakmamak, ayaküstü bakmak, ilgilenmemek, zayıf olan karneyi görmezden gelmek, önemsizleştirmek, yansıtma ve suçlamalar yapmak ya da eğitimi çocuğun gözünde değersizleştiren konuşmalarda bulunmak da son derece hatalıdır.
"Tatili, çocuğunuzla birlikte geçirin"
Yarı yıl tatili çocuğun dinlenmesi ve ailesiyle birlikte vakit geçirmesi için uygun bir zaman. Çocukların spora vakit ayırması ve yapmaktan zevk aldığı aktivitelerde bulunması gerekir. Tatil süresince çocukların televizyon ya da bilgisayar başında uzun saatler geçirmemesine özen gösterilmeli. Bunun yerine bilgi ve beceriyi geliştirecek, sosyal açıdan donanımlı aktivitelerde bulunulmalı. Aile ilişkisinin kuvvetlendirilmesi amacıyla birlikte sinema, tiyatro gibi sanatsal faaliyetlere zaman ayrılması çocuğun psikilojik gelişimi için oldukça faydalı.
Â*
Türkiye genelinde bugün karne heyecanı yaşanacak. Ülke genelinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 17 milyon öğrenci bugün karne alarak yaz tatiline girecek.
Türkiye genelinde bugün karne heyecanı yaşanacak. Ülke genelinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 17 milyon öğrenci bugün karne alarak yaz tatiline girecek. Öğrenciler 8 ay süren eğitim, öğretim yılının yorgunluğunu 3 ay sürecek yaz tatilinde atarken, ilköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezuniyetin yanı sıra yaz tatilinde sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı da yaşayacaklar.
Lise son sınıf öğrencilerinin katılacağı Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) 15-16, 22-23 Haziran'da 5 oturum halinde gerçekleştirilecek. Yeni ders yılı 16 Eylül 2013 tarihinde başlayacak.
Uzmanlar, karnelerini alacak öğrencilerin velilerine, "not yüzünden çocuklarınızı eleştirmeyin" uyarısında bulundu. Okullara kırtasiye ödeneği gönderildiğini açıklayan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, karne parası talep edilemeyeceği de açıkladı.
KARNE SADECE NOT DEĞİL
Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elvan İşeri, karnenin kimi çocuk ve ailesi için 'gurur ve ödül' aracı kimi içinse 'sıkıntı, kaygı ve hüzün' kaynağı olabildiğini söyledi. İşeri, karnenin, sadece not olarak düşünülmemesi, tüm yılın değerlendirmesi olarak algılanmasını istedi.
"Çocuğuyla her gün düzenli ilgilenen ve birlikte gün içinde okulda yapılan çalışmaları tekrarlayan anne-baba zaten notların nasıl olacağını öngörebilir" diyen İşyeri, bu konuda ailelere şu uyarılarda bulundu:
"Zayıf karne, kötü bir sürpriz değil, yıl boyu var olan durumu yansıtan belge, çocuğun yaşamdaki başarısının değil, okulda derslerine yeterli çalışıp çalışmadığının göstergesi. Bu nedenle, çocuğun zayıf karne alması halinde, aşırı tepki verilmemeli, teşvik edici tutum sergilenmeli, sorunun nedenleri değerlendirilmeli ve bir sonraki yıl için alınabilecek önlemler saptanmalı" diye konuştu. Nottan ziyade emek ve başarının önemsenmesini isteyen İşeri, bunun çocuğun psikolojisi için yapılacak en doğru davranış biçimi olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Karşılaştırmadan kaçının"
Karne günü heyecanı, çocuk ve aile açısından kabusa dönüşmemesi için ebeveynlerin davranış biçimine dikkat etmesi gerekiyor. Aileler, karnesinde zayıf bulunan çocuklarını başkalarıyla karşılaştırmamlı, 'tembel, başarısız, yetersiz' gibi sıfatlarla nitelendirmemeleri, "senden ümidim yok" gibi sözle söylememeli.
Bu konuşmalar çocuk psikolojisinde derin yara açar, güven duygusunu yitirmesine neden olur ve geleceğini etkiler. Çocuklar, korktukları ya da kendilerini hesap vermek zorunda hissettiklerinde içlerine döner ya da kendilerine kötü bir şey yapar. Tepkiden korkabilir ve ortamdan kaçmak isteyebilir.
Okuldaki başarısızlık, çocukluk çağı ruhsal hastalıkları ya da aile ilişkisindeki sorundan da kaynaklanabilir, derslerdeki başarı aile ve okul ortamıyla birlikte değerlendirilmeli ve uzman yardımı alınmalı.
Karnede dersler dışında çocuğun davranış gelişimini yansıtan notlar da çok önemli. Karnedeki çocuğun davranışlarıyla ilgili notlara olumlu tepkiler verilmeli. Karne, sosyal gelişim ile birlikte değerlendirilmeli.
Karnedeki notlara karşı, sessizlik ve duyarsızlık da doğru bir tutum değil. Çocuğun karnesine hiç bakmamak, ayaküstü bakmak, ilgilenmemek, zayıf olan karneyi görmezden gelmek, önemsizleştirmek, yansıtma ve suçlamalar yapmak ya da eğitimi çocuğun gözünde değersizleştiren konuşmalarda bulunmak da son derece hatalıdır.
"Tatili, çocuğunuzla birlikte geçirin"
Yarı yıl tatili çocuğun dinlenmesi ve ailesiyle birlikte vakit geçirmesi için uygun bir zaman. Çocukların spora vakit ayırması ve yapmaktan zevk aldığı aktivitelerde bulunması gerekir. Tatil süresince çocukların televizyon ya da bilgisayar başında uzun saatler geçirmemesine özen gösterilmeli. Bunun yerine bilgi ve beceriyi geliştirecek, sosyal açıdan donanımlı aktivitelerde bulunulmalı. Aile ilişkisinin kuvvetlendirilmesi amacıyla birlikte sinema, tiyatro gibi sanatsal faaliyetlere zaman ayrılması çocuğun psikilojik gelişimi için oldukça faydalı.
Â*