SBS kaldırılırsa özel okullar ''merkezi sınav'' yapacak
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) kaldırılarak yerine getirilmesinin planlandığı belirtilen liselere geçiş sistemine ilişkin konuştu.
Türkiye Özel Okullar BirliÄŸi DerneÄŸi BaÅŸkanı Cem Gülan, Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) kaldırılarak yerine getirilmesinin planlandığı belirtilen liselere geçiÅŸ sistemine iliÅŸkin konuÅŸtu. Gülan,Â*''Ä°lla SBS kaldırılacak ve bu sistem yapılacak denirse özel okullar tek bir sınav yapmak zorunda kalacak. Biz merkezi sınavımızı yaparız. SBS kaldırılmazsa dahi biz artık kendi sınavımızı yapmayı düşünüyoruz'' dedi.
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Gülan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın, bu yıl son kez yapılacak SBS yerine liselere geçiş için yeni bir sistem üzerinde çalıştıklarını, sistemde belli bir okula talebin çok olması halinde o okulun kendi sınavını yapabileceğini söylediğini hatırlattı.
Bu konuda Bakan Avcı'ya görüşlerini aktarmak istediklerini ifade eden Gülan, Galatasaray gibi okullara kriterler belirleyip bunlara göre öğrenci alımı için sınav hakkını vermenin uzun vadede doğru görünebileceğini dile getirdi.
Gülan, ''Önümüzdeki 5-10 yıl içinde son derece yanlış olur. Toplumu buna yavaş yavaş hazırlamak gerekir. Merkezi bir sınavın mutlaka olması gerekir'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de tarihi geçmişi bulunan, çok iyi olduğuna tüm toplumun inandığı okulların olduğunu vurgulayan Cem Gülan, çağ nüfusunun yüzde 2'sine denk gelebilecek kadarının bu okullarda gitmesini sağlamak gerektiğini belirtti.
Gülan ''Mesela İstanbul Erkek, Galatasaray, Kabataş, Vefa, Kadıköy Anadolu gibi. Bu okulları bir anda diğer Anadolu liseleriyle aynı statüye getirmek bunlara kayıt adrese dayalı olacak, kendi sınavlarını yapabilirler demek, çeşitli kriterler getirmek çok yanlış olur'' dedi.
Böyle bir durumda bir özel okulun, ''Fransızca bilen, bir spor veya sanat dalı ile uğraşan ve okul notu 95 üzerinde olan'' öğrencileri sınava alacağı yönünde kriterler belirleyebileceğine dikkati çeken Cem Gülan, bu durumun ''okul notu''nun güvenilirliği gibi yeni tartışma konularını gündeme getireceğine işaret etti.
''Hakkari'deki 95 ile Ankara'daki 95 aynı mı'' diye soran Gülan, Türkiye'de not güvenilirliğinin bulunmadığını, ''hatır gönüle ya da maddi çıkara'' göre not yükseltmenin mümkün olduğunu ileri sürerek Türkiye'de öncelikle not verme sisteminin 5-10 yıl ciddi politikalarla denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Adrese dayalı sitemde, not sisteminin kriter olarak belirlenmesinin sorunlara neden olacağını savunan Gülan, ''Fransızca bilen' kriteri konuldu diyelim, Şanlıurfa'da çok kötü koşullarda yaşayan ancak çok zeki olan bir çocuğun Fransızca öğrenme şansı var mı? Şırnakta'ki çocuğun bir spor dalında kendini geliştirmiş olma şansı var mı? Bunlar da demektir ki konulabilecek en sağlıklı kriterler bile haksız kriterler haline gelebilir, bunlar eşitlik ilkesine aykırı'' şeklinde konuştu.
Bu değişikliğin yapılması halinde Galatasaray Lisesi'ne 60 bin kişinin başvurduğu düşünülürse ''nasıl sınav'' yapılacağı konusunun gündeme geleceğine dikkati çeken Gülan, bu sınavın en az 1,5 milyon liraya mal olacağını bunun da okullara ve velileri büyük bir maddi yük getireceğini ifade etti.
-Sınav tarihleri nedeniyle kargaşa çıkar-
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Gülan, öğrencilerin birden fazla okulun sınavına girmek isteyebileceğini dile getiren Gülan, ''Örneğin, Galatasaray'a 10 bin, İstanbul Erkek 10 bin, Kabataş'a 5 bin, Kadıköy Anadolu'ya 5 bin, Robert Koleji'ne 16 bin kişi, Koç Lisesi'ne 10 bin kişi başvurdu. Bir sınav tarihleri aynı güne gelen okullar yüzünden kargaşa yaratır. Eğer sınavları farklı haftalara koymak istersek bize minimum 20 hafta gerekir. Yani çocukları bir sınavdan kurtaralım derken 20 sınava sokacağız'' dedi.
Şu anda liselere girişte SBS'nin ağırlığının yüzde 70, okul notunun ise yüzde 30 olduğunu hatırlatan Gülan, öncelikle eşit, herkese adil olan merkezi sınavın etkisinin yüzde 95'e çıkarılması, yüzde 5'in de sosyal etkinliklere ayrılması gerektiğini savundu.
Gülan, yüzde 5'lik oranın her sene birer, ikişer puan artırılarak, toplumun buna alıştırılması ve doğru yöne sevk edilmesi gerektiğini anlattı.
Türkiye'nin sürekli değiştirilen sınav sisteminden kurtulması gerektiğine işaret eden Gülan, ''Şimdi bu bir sınavda kaldırılmak isteniyor. Bir milyon öğrenci mi var, 20 bin kontenjan çok özel liselere ayrılmalı. Bunların sayısı artırılmamalı. Her ilin belli başlı Anadolu liseleri vardı. Bunlar muhafaza edilmeli, bunlara merkezi sınavla öğrenci alınmalı. Yüzde 5, Bakanlığın belirlediği kriterlere konulmalı, toplum alıştırılarak sağlıklı bir şekilde gidilmeli'' değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi sınavın kesinlikle olması gerektiğini savunan Gülan, şöyle devam etti:
''Urfa, Şırnak, Van, Hakkari, Tokat, Edirne, Tekirdağ'daki çocuğun gönlündeki okula gitmesine engel olursak onun karşısına çıkıp ona cevap veremeyiz. Van'daki çocuk fener ışığında ders çalışıp büyük şehirde üniversiteye veya İstanbul Ankara'da liseye geliyor. Biz onun hayallerini çalamayız. Eğer kriter koyarsanız, şartları özel okullara bırakırsanız en çok özel okulların çocuğu yerleşir. Yani ekmeğime kaymak olur. Ama öncelikle biz bu ülkedeki çocukları düşünmek zorundayız. Her ne kadar özel okulların derneği de olsak ismimizin başında Türkiye ifadesi var bu nedenle önce Türkiye''nin ve tüm çocuklar ile velilerin çıkarlarını korumak zorundayız.''
-SBS, 8. sınıf sonunda yapılmalı-
SBS'nin 8. sınıf sonunda yapılmaya devam etmesini isteyen Gülan, ''Okul notu ve diğer kriterlerin etkisi yüzde 5'e düşürülmeli. En fazla yüzde 10 olmalı. Bu sınavlar kalıcı olsun demiyorum. Dersiniz ki sınavın etkisi 2014'de yüzde 90, okul başarısı, sanat, spor un etkisi yüzde 10, 2015'de yüzde 88'e yüzde 12, 2016'da 85'e yüzde 15 olur. Giderek sınavın etkisini düşürürsün'' diye konuştu.
Sınav stresinin, yıl içinde aynı tarzda birden çok sınav yaparak ortadan kaldırılabileceğini kaydeden Gülan, şöyle devam etti:
''TOEFL veya SAT gibi. Birinci sınavı iyi geçerse diğerlerine girmez veya o gün gününde değilse dünyanın sonu değildir diğerlerine hazırlanır.
Bunların sonucunda, illa bu sistem yapılacak denirse özel okullar tek bir sınav yapmak zorunda kalacak. Biz merkezi sınavımızı yaparız. SBS kaldırılmazsa dahi biz artık kendi sınavımızı yapmayı düşünüyoruz. İstanbul'da 11 tane yabancı okul var, 3 tanede eski yabancı okul ancak şimdi Türk okulu olan Amerikan Koleji var. Yüz yıldan fazladır veya yüzyıla yakındır eğitim öğretim veren Işık, Terakki, TED gibi okullar var. Demek ki bir çocuk özel okula gitmek istiyorsa 20 tane sınava girmesi lazım. Devlette girecekleri ayrı. Yapamayız mümkün değil. Onun için merkezi tek özel okullar sınavı yaparız.''
Bu sorunların temel nedeninin okulların kalite farkı olduğunu dile getiren Cem Gülan, bu kalite farkı varken adrese dayalı yerleştirmenin yapılmasının imkansız olduğunu iddia etti.
Kaynak: AA
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) kaldırılarak yerine getirilmesinin planlandığı belirtilen liselere geçiş sistemine ilişkin konuştu.
Türkiye Özel Okullar BirliÄŸi DerneÄŸi BaÅŸkanı Cem Gülan, Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) kaldırılarak yerine getirilmesinin planlandığı belirtilen liselere geçiÅŸ sistemine iliÅŸkin konuÅŸtu. Gülan,Â*''Ä°lla SBS kaldırılacak ve bu sistem yapılacak denirse özel okullar tek bir sınav yapmak zorunda kalacak. Biz merkezi sınavımızı yaparız. SBS kaldırılmazsa dahi biz artık kendi sınavımızı yapmayı düşünüyoruz'' dedi.
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Gülan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın, bu yıl son kez yapılacak SBS yerine liselere geçiş için yeni bir sistem üzerinde çalıştıklarını, sistemde belli bir okula talebin çok olması halinde o okulun kendi sınavını yapabileceğini söylediğini hatırlattı.
Bu konuda Bakan Avcı'ya görüşlerini aktarmak istediklerini ifade eden Gülan, Galatasaray gibi okullara kriterler belirleyip bunlara göre öğrenci alımı için sınav hakkını vermenin uzun vadede doğru görünebileceğini dile getirdi.
Gülan, ''Önümüzdeki 5-10 yıl içinde son derece yanlış olur. Toplumu buna yavaş yavaş hazırlamak gerekir. Merkezi bir sınavın mutlaka olması gerekir'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de tarihi geçmişi bulunan, çok iyi olduğuna tüm toplumun inandığı okulların olduğunu vurgulayan Cem Gülan, çağ nüfusunun yüzde 2'sine denk gelebilecek kadarının bu okullarda gitmesini sağlamak gerektiğini belirtti.
Gülan ''Mesela İstanbul Erkek, Galatasaray, Kabataş, Vefa, Kadıköy Anadolu gibi. Bu okulları bir anda diğer Anadolu liseleriyle aynı statüye getirmek bunlara kayıt adrese dayalı olacak, kendi sınavlarını yapabilirler demek, çeşitli kriterler getirmek çok yanlış olur'' dedi.
Böyle bir durumda bir özel okulun, ''Fransızca bilen, bir spor veya sanat dalı ile uğraşan ve okul notu 95 üzerinde olan'' öğrencileri sınava alacağı yönünde kriterler belirleyebileceğine dikkati çeken Cem Gülan, bu durumun ''okul notu''nun güvenilirliği gibi yeni tartışma konularını gündeme getireceğine işaret etti.
''Hakkari'deki 95 ile Ankara'daki 95 aynı mı'' diye soran Gülan, Türkiye'de not güvenilirliğinin bulunmadığını, ''hatır gönüle ya da maddi çıkara'' göre not yükseltmenin mümkün olduğunu ileri sürerek Türkiye'de öncelikle not verme sisteminin 5-10 yıl ciddi politikalarla denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Adrese dayalı sitemde, not sisteminin kriter olarak belirlenmesinin sorunlara neden olacağını savunan Gülan, ''Fransızca bilen' kriteri konuldu diyelim, Şanlıurfa'da çok kötü koşullarda yaşayan ancak çok zeki olan bir çocuğun Fransızca öğrenme şansı var mı? Şırnakta'ki çocuğun bir spor dalında kendini geliştirmiş olma şansı var mı? Bunlar da demektir ki konulabilecek en sağlıklı kriterler bile haksız kriterler haline gelebilir, bunlar eşitlik ilkesine aykırı'' şeklinde konuştu.
Bu değişikliğin yapılması halinde Galatasaray Lisesi'ne 60 bin kişinin başvurduğu düşünülürse ''nasıl sınav'' yapılacağı konusunun gündeme geleceğine dikkati çeken Gülan, bu sınavın en az 1,5 milyon liraya mal olacağını bunun da okullara ve velileri büyük bir maddi yük getireceğini ifade etti.
-Sınav tarihleri nedeniyle kargaşa çıkar-
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Gülan, öğrencilerin birden fazla okulun sınavına girmek isteyebileceğini dile getiren Gülan, ''Örneğin, Galatasaray'a 10 bin, İstanbul Erkek 10 bin, Kabataş'a 5 bin, Kadıköy Anadolu'ya 5 bin, Robert Koleji'ne 16 bin kişi, Koç Lisesi'ne 10 bin kişi başvurdu. Bir sınav tarihleri aynı güne gelen okullar yüzünden kargaşa yaratır. Eğer sınavları farklı haftalara koymak istersek bize minimum 20 hafta gerekir. Yani çocukları bir sınavdan kurtaralım derken 20 sınava sokacağız'' dedi.
Şu anda liselere girişte SBS'nin ağırlığının yüzde 70, okul notunun ise yüzde 30 olduğunu hatırlatan Gülan, öncelikle eşit, herkese adil olan merkezi sınavın etkisinin yüzde 95'e çıkarılması, yüzde 5'in de sosyal etkinliklere ayrılması gerektiğini savundu.
Gülan, yüzde 5'lik oranın her sene birer, ikişer puan artırılarak, toplumun buna alıştırılması ve doğru yöne sevk edilmesi gerektiğini anlattı.
Türkiye'nin sürekli değiştirilen sınav sisteminden kurtulması gerektiğine işaret eden Gülan, ''Şimdi bu bir sınavda kaldırılmak isteniyor. Bir milyon öğrenci mi var, 20 bin kontenjan çok özel liselere ayrılmalı. Bunların sayısı artırılmamalı. Her ilin belli başlı Anadolu liseleri vardı. Bunlar muhafaza edilmeli, bunlara merkezi sınavla öğrenci alınmalı. Yüzde 5, Bakanlığın belirlediği kriterlere konulmalı, toplum alıştırılarak sağlıklı bir şekilde gidilmeli'' değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi sınavın kesinlikle olması gerektiğini savunan Gülan, şöyle devam etti:
''Urfa, Şırnak, Van, Hakkari, Tokat, Edirne, Tekirdağ'daki çocuğun gönlündeki okula gitmesine engel olursak onun karşısına çıkıp ona cevap veremeyiz. Van'daki çocuk fener ışığında ders çalışıp büyük şehirde üniversiteye veya İstanbul Ankara'da liseye geliyor. Biz onun hayallerini çalamayız. Eğer kriter koyarsanız, şartları özel okullara bırakırsanız en çok özel okulların çocuğu yerleşir. Yani ekmeğime kaymak olur. Ama öncelikle biz bu ülkedeki çocukları düşünmek zorundayız. Her ne kadar özel okulların derneği de olsak ismimizin başında Türkiye ifadesi var bu nedenle önce Türkiye''nin ve tüm çocuklar ile velilerin çıkarlarını korumak zorundayız.''
-SBS, 8. sınıf sonunda yapılmalı-
SBS'nin 8. sınıf sonunda yapılmaya devam etmesini isteyen Gülan, ''Okul notu ve diğer kriterlerin etkisi yüzde 5'e düşürülmeli. En fazla yüzde 10 olmalı. Bu sınavlar kalıcı olsun demiyorum. Dersiniz ki sınavın etkisi 2014'de yüzde 90, okul başarısı, sanat, spor un etkisi yüzde 10, 2015'de yüzde 88'e yüzde 12, 2016'da 85'e yüzde 15 olur. Giderek sınavın etkisini düşürürsün'' diye konuştu.
Sınav stresinin, yıl içinde aynı tarzda birden çok sınav yaparak ortadan kaldırılabileceğini kaydeden Gülan, şöyle devam etti:
''TOEFL veya SAT gibi. Birinci sınavı iyi geçerse diğerlerine girmez veya o gün gününde değilse dünyanın sonu değildir diğerlerine hazırlanır.
Bunların sonucunda, illa bu sistem yapılacak denirse özel okullar tek bir sınav yapmak zorunda kalacak. Biz merkezi sınavımızı yaparız. SBS kaldırılmazsa dahi biz artık kendi sınavımızı yapmayı düşünüyoruz. İstanbul'da 11 tane yabancı okul var, 3 tanede eski yabancı okul ancak şimdi Türk okulu olan Amerikan Koleji var. Yüz yıldan fazladır veya yüzyıla yakındır eğitim öğretim veren Işık, Terakki, TED gibi okullar var. Demek ki bir çocuk özel okula gitmek istiyorsa 20 tane sınava girmesi lazım. Devlette girecekleri ayrı. Yapamayız mümkün değil. Onun için merkezi tek özel okullar sınavı yaparız.''
Bu sorunların temel nedeninin okulların kalite farkı olduğunu dile getiren Cem Gülan, bu kalite farkı varken adrese dayalı yerleştirmenin yapılmasının imkansız olduğunu iddia etti.
Kaynak: AA