ÖSYM´nin sınavların kaldırılması yanıtı
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Başbakan Erdoğan'ın Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın kaldırılacağına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Demir, sınavın kalkmasına nasıl bakıyor?
AA muhabirinin YGS'ye ilişkin sorularını yanıtlayan Demir, ''YGS'nin kaldırılacağına ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları oldu. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Biz, ölçme, seçme, yerleştirme merkezi olarak çalışıyoruz. Türkiye'deki insanımızın, gençlerimizin kendi aralarındaki yarışmalarında ölçmeyi ve kurumların ya da üniversitelerin istedikleri niteliklerde adayları seçmeyi ve onları yerleştirmeyi yapıyoruz. Biz uygulayıcı bir kurumuz. Dolayısıyla bize sınav talep edildiği sürece, biz sınavları yapmakla mükellefiz. Ancak sınavların yapılıp, yapılmaması konusu hükümetin takdiridir.
Kamuoyunu ilgilendiren, çok sayıda adayı, aileyi ilgilendiren bir konu. Eğer sınavın olmamasını gerektiren bir sistem oluşturulabilirse bu da uygulanır. Ancak biz sadece üniversite sınavı yapan bir kurum değiliz. Bizim yaptığımız KPSS gibi, ÖMSS gibi, yabancı dil sınavları gibi pek çok farklı sınavlarımız var. Bu Türkiye'nin ve belki de hayatın bir gerçeği. Her aşamada ölçme mutlaka olacaktır. Dolayısıyla hükümetin takdirine saygı duyarız, fakat sınav her aşamada bir şekilde insanımızın hayat çizgisi içerisinde yer alacaktır.''
-''Türkiye'nin bir gerçeği var''-
''Diğer ülkelerde sınav sistemi uygulamaları nasıl, bu konuda bilgi verebilir misiniz?'' sorusuna Demir, şu yanıtı verdi:
''Arz talep dengesinin olmadığı ülkelerde, bizim gibi sınav kaçınılmaz. Güney Kore, Çin, bazı batılı ülkelerde olduğu gibi arz, talep dengesi olmadığında bu sınavlar merkezi olarak uygulanıyor. Üniversite arz talep dengesinin aday lehine bozulduğu, yani üniversitelerde kontenjanın bol olduğu, ancak gidecek adayın az olduğu yerlerde, adaylar doğrudan tercihlerini belirleyerek, üniversiteye yerleşebilmekte.
Tabii ki biz de böyle bir günün gelmesini bekleriz. Ancak Türkiye'nin bir gerçeği var, çok fazla sayıda genç nüfusumuz var. Bununla gurur duymamız gerekir, çünkü bu Türkiye'nin gücü demektir. Dolayısıyla bu aslında bizim potansiyelimizi gösterir, bu tür bir yarıştan da endişe çok fazla etmemek gerekir diye düşünüyoruz. Ancak arz talep dengesinin aday lehine olduğu durumlarda daha farklı sınavlar, lise bitirme sınavları ya da İngiltere'deki gibi bazı konularda alınan sınavlar gibi farklı uygulamalar söz konusu olabilir. Amerika'da SAT gibi sınavlarla üniversiteler adaylarını seçmekte. Önemli olan burada arz talep dengesinin aday lehine olması.''
-Görevinin birinci yılı yarın doluyor-
ÖSYM Başkanlığı görevinin birinci yılının yarın dolmasına ilişkin soru üzerine de Demir, şunları kaydetti:
''Asaleten göreve 29 Mart 2011'de başlamıştık. Bir yılımız dolmak üzere. Onun da öncesinde bir 6 ay kadar vekaleten görev yapmıştık. 2010 Eylül ayı sonunda göreve geldiğimizde ÖSYM'nin gerçekten çok sıkıntıda olduğu bir dönemdi. Birinci önceliğimizin sınav güvenliği olduğunu sizlerle konuşmuştuk. O günden itibaren bütün gayretimiz sınav güvenliği üzerine oldu. Ancak bir taraftan sınav güvenliği, bir taraftan da ÖSYM'nin yeniden yapılanması çalışması yaptık. 6114 sayılı yasayı oluşturduk. Bizim için zorlu bir süreçti, onu başardık.
Arkasından da 2011 yılının sınavları. Seçim atmosferinin getirdiği, YGS sonrası olan sorunları hepimiz biliyoruz. Bir konuda içimiz rahat. Hiçbir adayımızın bundan zarar görmediği konusunda içimiz son derece rahat. Daha sonra yaptığımız sınavlarda da yine her adaya farklı soru kitapçığının vermiş olduğu güven içerisindeyiz. ÖSYM'nin yoğun bir gündemi var, çok sayıda sınav gerçekleştiriyoruz, geçen sene 40'a yakın sınav yaptık. Bu sene benzer sayıda sınavı planlıyoruz. 9 milyon adayı, 2012 yılında sınava alacağımızı öngörüyoruz. Bu bizim için oldukça önemli bir gündem demek. Oluşturduğumuz yeni ekibimizle yoğun bir sınav temposu içerisindeyiz. Şuna inanıyorum: Türkiye'nin güvenli sınavlara ihtiyacı var. ÖSYM, bu yapıyı oluşturmuştur ve bunu devam ettirecektir.''
-''Ailem destekliyor''-
''Zamanınızın çoğunu bu kurumda geçiriyorsunuz. Aileniz, onlara yeterince zaman ayıramamaktan dolayı sitemde bulunuyor mu?'' sorusu üzerine demir, şunları söyledi:
''Ailem İstanbul'da. Çocuklar doğal olarak özlüyorlar. Hafta sonu gittiğimizde hep beraber o hasreti gidermeye çalışıyoruz. Hayatın bir gerçeği, ülkemize hizmet ediyoruz. Onlar da bunun farkındalar. Aileme bu konuda verdikleri destekler için çok teşekkür ediyorum. Zor olmasına rağmen anlayışla karşılıyorlar. Çünkü Türkiye için önemli bir görevi yaptığımızı biliyoruz. Onlar da bunu destekliyorlar.''
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Başbakan Erdoğan'ın Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın kaldırılacağına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Demir, sınavın kalkmasına nasıl bakıyor?
AA muhabirinin YGS'ye ilişkin sorularını yanıtlayan Demir, ''YGS'nin kaldırılacağına ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları oldu. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Biz, ölçme, seçme, yerleştirme merkezi olarak çalışıyoruz. Türkiye'deki insanımızın, gençlerimizin kendi aralarındaki yarışmalarında ölçmeyi ve kurumların ya da üniversitelerin istedikleri niteliklerde adayları seçmeyi ve onları yerleştirmeyi yapıyoruz. Biz uygulayıcı bir kurumuz. Dolayısıyla bize sınav talep edildiği sürece, biz sınavları yapmakla mükellefiz. Ancak sınavların yapılıp, yapılmaması konusu hükümetin takdiridir.
Kamuoyunu ilgilendiren, çok sayıda adayı, aileyi ilgilendiren bir konu. Eğer sınavın olmamasını gerektiren bir sistem oluşturulabilirse bu da uygulanır. Ancak biz sadece üniversite sınavı yapan bir kurum değiliz. Bizim yaptığımız KPSS gibi, ÖMSS gibi, yabancı dil sınavları gibi pek çok farklı sınavlarımız var. Bu Türkiye'nin ve belki de hayatın bir gerçeği. Her aşamada ölçme mutlaka olacaktır. Dolayısıyla hükümetin takdirine saygı duyarız, fakat sınav her aşamada bir şekilde insanımızın hayat çizgisi içerisinde yer alacaktır.''
-''Türkiye'nin bir gerçeği var''-
''Diğer ülkelerde sınav sistemi uygulamaları nasıl, bu konuda bilgi verebilir misiniz?'' sorusuna Demir, şu yanıtı verdi:
''Arz talep dengesinin olmadığı ülkelerde, bizim gibi sınav kaçınılmaz. Güney Kore, Çin, bazı batılı ülkelerde olduğu gibi arz, talep dengesi olmadığında bu sınavlar merkezi olarak uygulanıyor. Üniversite arz talep dengesinin aday lehine bozulduğu, yani üniversitelerde kontenjanın bol olduğu, ancak gidecek adayın az olduğu yerlerde, adaylar doğrudan tercihlerini belirleyerek, üniversiteye yerleşebilmekte.
Tabii ki biz de böyle bir günün gelmesini bekleriz. Ancak Türkiye'nin bir gerçeği var, çok fazla sayıda genç nüfusumuz var. Bununla gurur duymamız gerekir, çünkü bu Türkiye'nin gücü demektir. Dolayısıyla bu aslında bizim potansiyelimizi gösterir, bu tür bir yarıştan da endişe çok fazla etmemek gerekir diye düşünüyoruz. Ancak arz talep dengesinin aday lehine olduğu durumlarda daha farklı sınavlar, lise bitirme sınavları ya da İngiltere'deki gibi bazı konularda alınan sınavlar gibi farklı uygulamalar söz konusu olabilir. Amerika'da SAT gibi sınavlarla üniversiteler adaylarını seçmekte. Önemli olan burada arz talep dengesinin aday lehine olması.''
-Görevinin birinci yılı yarın doluyor-
ÖSYM Başkanlığı görevinin birinci yılının yarın dolmasına ilişkin soru üzerine de Demir, şunları kaydetti:
''Asaleten göreve 29 Mart 2011'de başlamıştık. Bir yılımız dolmak üzere. Onun da öncesinde bir 6 ay kadar vekaleten görev yapmıştık. 2010 Eylül ayı sonunda göreve geldiğimizde ÖSYM'nin gerçekten çok sıkıntıda olduğu bir dönemdi. Birinci önceliğimizin sınav güvenliği olduğunu sizlerle konuşmuştuk. O günden itibaren bütün gayretimiz sınav güvenliği üzerine oldu. Ancak bir taraftan sınav güvenliği, bir taraftan da ÖSYM'nin yeniden yapılanması çalışması yaptık. 6114 sayılı yasayı oluşturduk. Bizim için zorlu bir süreçti, onu başardık.
Arkasından da 2011 yılının sınavları. Seçim atmosferinin getirdiği, YGS sonrası olan sorunları hepimiz biliyoruz. Bir konuda içimiz rahat. Hiçbir adayımızın bundan zarar görmediği konusunda içimiz son derece rahat. Daha sonra yaptığımız sınavlarda da yine her adaya farklı soru kitapçığının vermiş olduğu güven içerisindeyiz. ÖSYM'nin yoğun bir gündemi var, çok sayıda sınav gerçekleştiriyoruz, geçen sene 40'a yakın sınav yaptık. Bu sene benzer sayıda sınavı planlıyoruz. 9 milyon adayı, 2012 yılında sınava alacağımızı öngörüyoruz. Bu bizim için oldukça önemli bir gündem demek. Oluşturduğumuz yeni ekibimizle yoğun bir sınav temposu içerisindeyiz. Şuna inanıyorum: Türkiye'nin güvenli sınavlara ihtiyacı var. ÖSYM, bu yapıyı oluşturmuştur ve bunu devam ettirecektir.''
-''Ailem destekliyor''-
''Zamanınızın çoğunu bu kurumda geçiriyorsunuz. Aileniz, onlara yeterince zaman ayıramamaktan dolayı sitemde bulunuyor mu?'' sorusu üzerine demir, şunları söyledi:
''Ailem İstanbul'da. Çocuklar doğal olarak özlüyorlar. Hafta sonu gittiğimizde hep beraber o hasreti gidermeye çalışıyoruz. Hayatın bir gerçeği, ülkemize hizmet ediyoruz. Onlar da bunun farkındalar. Aileme bu konuda verdikleri destekler için çok teşekkür ediyorum. Zor olmasına rağmen anlayışla karşılıyorlar. Çünkü Türkiye için önemli bir görevi yaptığımızı biliyoruz. Onlar da bunu destekliyorlar.''