Arınç: Engellilerin yüzü gülmeye başladı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin yaptığı düzenlemelerle engelli vatandaşların, toplumun asli bir unsuru olarak yüzlerinin gülmeye başladığını söyledi.
TRT Okul'un engellilere yönelik ''Biz de Varız'' programının TRT Arı Stüdyoları'nda düzenlenen galasına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın katıldı.
Sunuculuğunu şarkıcı Burak Kut'un yaptığı program, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü Gösteri Sanatları Topluluğu Mehter Takımı'nın konseriyle başladı. Programda, ''Devinimler ve Yaşama Sevinci Dans Topluluğu'' gösteri sunarken, engelli öğrenci Ömür Kınay tarafından hazırlanan ve seslendirmesini Okan Bayülgen, müziklerini Ceza'nın yaptığı ''Empati'' isimli kısa film gösterildi. Gecede, Hakan Aysev ve engelli partneri Emrah Erdem de sahne aldı. Emrah Erdem'in, birlikte konserler verdiği Aysev için ''Sayemde meşhur olmaya başladı'' esprisi gülüşmelere neden oldu.
Başbakan Yardımcısı Arınç, çok önemli bir gece yaşandığını belirterek, TRT ile Anadolu Üniversitesi'nin de bu çalışmada önemli payı olduğunu söyledi.
TRT Okul'un eğitici, eğlendirici, öğretici bir kanal olduğunu ifade eden Arınç, bu programla engellilerin isterlerse neler yapabileceklerinin gösterildiğini belirtti.
-''Engelli kardeşlerimizin yüzü gülmeye başladı''-
''Biz onlardan hemen hemen 10 yıldır haberdarız'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''İstatistikler şunu gösteriyor; Türkiye'de her 8 aileden birinde bir engelli yaşıyor. Eskiden bunun bu kadar farkında değildik. Onlar evlerinde annelerinin, babalarının en büyük üzüntüsü olarak topluma küsmüş, hayata küsmüş insanlar olarak yaşıyorlardı. Şüphesiz kolay değil, şu veya bu şekilde engelli olmuş ama hepimizin bir parçası olan bu insanlara Hükümetimiz, Allah ondan razı olsun ben onu büyük bir takdirle karşılıyorum, onları bir birey olarak kabul etti, onlara yardımcı olmayı sosyal devletin bir gereği olarak kabul etti. Öylesine düzenlemeler yaptı ki şimdi o engelli kardeşlerimizin, yurttaşlarımızın toplumun bir parçası olarak, hem de asli bir unsuru olarak yüzleri gülmeye başladı, aileleri için, anneler, babalar, kardeşler için artık bir sevinç unsuru haline geldi.''
Bu hizmetlerin hem maddi hem manevi açıdan daha da artacağını, güçleneceğini dile getiren Arınç, 12 Eylül 2010'da yapılan referandumda Anayasa'nın 10. Maddesi'ni engelli vatandaşlar için pozitif ayrımcılık içerecek şekilde değiştirdiklerini hatırlattı.
Arınç, programın başarılı geçtiğini ifade ederek, Burak Kut'un sunuculuğu üstlendiğini, bu işin fedakarlık gerektirdiğini söyledi. Emrah Erdem ve Hakan Aysev'le ilgili de konuşan Arınç'ın, ''Emrah'ın sesi çok daha yumuşak, gönüllere hitap ediyor, çok başarılı buldum. Emrah'ın söylediği doğru, sayesinde Hakan da meşhur olmaya başladı'' dedi.
Ceza için de ''O Allah'ın cezası adam nereye gitti'' diye espri yapan Arınç, ''(Allah'ın cezası) derken aklıma geldiği için söylüyorum bizde genellikle halk arasında 'ceza' kelimesi biri suç işlediyse onun karşılığı anlamındadır. Halbuki öyle değilmiş. Arapça'da ceza mükafat anlamında, ecir, sevap anlamında kullanılıyor. Arkadaşımız da tam bu isme layık. 'Nereden buldun' bu ismi derken iyi bir isim bulmuşsun onu söylemek istiyorum'' diye konuştu. Ceza'ya ''Bu kıyafetinle Amerika'ya girmen mümkün mü?'' diye soran Arınç, ''Korkabilirler senden, vize vermekte zorluk çıkarabilirler. Bunu da boşuna söylemiyorum'' dedi.
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu temsilcilerinin dün kendisini ziyaret ettiklerini belirten Arınç, söz konusu derneklerin her sene New York'ta bir Türk yürüyüşü düzenlediklerini, bu sene bunu daha güçlü yapmak istediklerini bildirdi.
-Amerika'daki Türkler, Ceza'yı istiyor-
Federasyon yetkililerinin, bu yürüyüş için TRT'den bir sanatçının New York'a gönderilmesi talebinde bulunduğunu belirten Arınç, istedikleri ismin de Ceza olduğunu belirtti. Arınç, Ceza'ya dönerek, ''Yani Amerika'ya girebilirsen seni göndermeyi düşünebiliriz'' ifadesini kullandı.
Yaklaşık bir ay önce, Bursa'da evde bakım hizmeti alanlarla, hizmet veren personelin bir araya geldiği bir programa katıldığını hatırlatan Arınç, engelli kızı için evde bakım hizmeti alan bir annenin, anlattıklarıyla herkesi duygulandırdığını belirtti.
Annenin, evde bakım hizmeti veren personelin kızı için ilk kez doğum günü kutlaması düzenlediğini ve kızının yeniden hayata bağlandığını anlattığını dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
''Onu hayata bağlamak için eğlence yapmışlar, yaş günü yapmışlar, hediyeler götürmüşler ve kız sanki kanatlanmış uçan bir melek gibi hayata yeniden başlamış. Bunların hepsi bu dönemde oldu. Bunları kim düşünüyorsa, kim yapıyorsa, kim bu engellilerle, hastalarla, bakıma muhtaç insanlarla ilgileniyorsa bu, bize toplum olarak, hamiyet, yardımlaşma, kadirşinaslık, vefa duygularımızın bir örneğidir. 'Biz de varız' diyenlere 'biz de varız' diyerek kucaklaşmanın zamanıdır.''
-''Engelinin sorununu görmemek esas engel''-
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de son 10 yılda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla engellilere yönelik başlatılan önemli bir çalışma olduğunu söyledi.
Türkiye'de kendilerinden önceki dönemde engelli yasası bulunmadığını belirten Şahin, 1990'lı yıllarda ülkeye gelen yabancı heyetlerin, ''ne kadar şanslısınız, caddelerde hiç engelli göremiyoruz, bunu nasıl başarıyorsunuz'' dediklerini, engellilerin evden çıkamadığı için böyle bir tablonun ortaya çıktığını vurguladı.
Şahin, asıl engelin, engellilerin sorununu görmemek olduğuna işaret ederek, büyük bir siyasi irade, güçlü parlamentoyla çalışmaların bugünkü noktaya geldiğini belirtti. Bu çalışmaları yeterli bulmadıklarına değinen Bakan Şahin, yeni bir yol haritasının çalışması içerinde olduklarını ifade etti.
Fırsat eşitliğinin önemine dikkati çeken Şahin, ''Engelli, engelsiz herkese fırsat eşitliği verdiğiniz zaman neleri yapabildiklerini görüyorsunuz... Eğitimin önündeki engeli kaldırıyoruz, sağlığın önündeki engeli kaldırıyoruz, istihdamın önündeki engeli kaldırıyoruz ama başka bir şey daha var, empati. Kendini onun yerine koymak, o tekerlekli sandalyeye koymak, kendini gözünü kapatıp empati yaptığımız zaman, o zaman bu toplum bütün engelleri aşacak'' diye konuştu.
Şahin, şunları kaydetti:
''TRT Okul'da 29 Nisan'da önemli bir sınav yapacağız. Dünyada bir şeyi başaracağız eğer bu 29 Nisan'daki sınavı yapabilirsek. Kendi içinde kategorize ettik. Her bir özür grubu kendi içinde sınava giriyor. Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM çok önemli çalışma yaptı. 60 bin engelli vatandaş da müracaat etti. 20 bin açık kadromuz var. İnşallah onları sınav sonucuna göre yerleştireceğiz. TRT Okul, bu sınav için hazırlık yapıyor ve engellilerimizin sınava hazırlanmasını sağlıyor, özellikle Genel Müdürüme ve ekibine teşekkür ediyorum.''
Türkiye'de tüm kapalı ve açık alanların engellilere göre düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Şahin, TRT'nin bu konuda kamu kurumlarına örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurguladı.
-''İmkan verildiğinde neler yapabileceklerini göreceğiz''-
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de kurumun tüm binalarında fiziksel engellerin tamamen kaldırıldığını bildirdi.
TRT Okul'da engellilerle ilgili 3 program yaptıklarını belirten Şahin, ''Programlarda 'engelli' diye bilinen ama biz sağlamların engellediği ve hayatın içerisine sokmadığımız insanların imkan verildiğinde neler yapabileceklerini göreceğiz'' dedi.
Son yıllarda Türkiye'de engellilere yönelik çok önemli projeler üretildiğini dile getiren Şahin, TRT olarak bunları tanıtmayı görev bildiklerini, bu doğrultuda programlar yaptıklarını söyledi.
Şahin, ''Hem bir kamu hizmeti yayıncısı olarak üzerimize düşeni yapıyoruz hem de gerçekten o insanlara ne kadar çok uzanırsak kar sayıyoruz. Yüzde 10 civarında engelli olan bir ülkede biz onlarla ilgili program yapmazsak, TRT misyonunu yerine getirmemiş olur diye düşünüyorum'' ifadesini kullandı.
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın da Türkiye'de ilklere imza attıklarını belirterek, engellilere yönelik eğitimler verdiklerini belirtti.
Birimlerini mükemmeliyet merkezlerine dönüştürmek için bir çaba içinde olduklarını ifade eden Aydın, bu kapsamda TRT ile yaptıkları programların da olduğunu söyledi. Aydın, üniversitede yeni bir yazılım üzerinde çalışıldığını, bu sayede engellilerin sınavlarını diğer öğrencilerle yapabileceklerini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin yaptığı düzenlemelerle engelli vatandaşların, toplumun asli bir unsuru olarak yüzlerinin gülmeye başladığını söyledi.
TRT Okul'un engellilere yönelik ''Biz de Varız'' programının TRT Arı Stüdyoları'nda düzenlenen galasına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın katıldı.
Sunuculuğunu şarkıcı Burak Kut'un yaptığı program, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü Gösteri Sanatları Topluluğu Mehter Takımı'nın konseriyle başladı. Programda, ''Devinimler ve Yaşama Sevinci Dans Topluluğu'' gösteri sunarken, engelli öğrenci Ömür Kınay tarafından hazırlanan ve seslendirmesini Okan Bayülgen, müziklerini Ceza'nın yaptığı ''Empati'' isimli kısa film gösterildi. Gecede, Hakan Aysev ve engelli partneri Emrah Erdem de sahne aldı. Emrah Erdem'in, birlikte konserler verdiği Aysev için ''Sayemde meşhur olmaya başladı'' esprisi gülüşmelere neden oldu.
Başbakan Yardımcısı Arınç, çok önemli bir gece yaşandığını belirterek, TRT ile Anadolu Üniversitesi'nin de bu çalışmada önemli payı olduğunu söyledi.
TRT Okul'un eğitici, eğlendirici, öğretici bir kanal olduğunu ifade eden Arınç, bu programla engellilerin isterlerse neler yapabileceklerinin gösterildiğini belirtti.
-''Engelli kardeşlerimizin yüzü gülmeye başladı''-
''Biz onlardan hemen hemen 10 yıldır haberdarız'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''İstatistikler şunu gösteriyor; Türkiye'de her 8 aileden birinde bir engelli yaşıyor. Eskiden bunun bu kadar farkında değildik. Onlar evlerinde annelerinin, babalarının en büyük üzüntüsü olarak topluma küsmüş, hayata küsmüş insanlar olarak yaşıyorlardı. Şüphesiz kolay değil, şu veya bu şekilde engelli olmuş ama hepimizin bir parçası olan bu insanlara Hükümetimiz, Allah ondan razı olsun ben onu büyük bir takdirle karşılıyorum, onları bir birey olarak kabul etti, onlara yardımcı olmayı sosyal devletin bir gereği olarak kabul etti. Öylesine düzenlemeler yaptı ki şimdi o engelli kardeşlerimizin, yurttaşlarımızın toplumun bir parçası olarak, hem de asli bir unsuru olarak yüzleri gülmeye başladı, aileleri için, anneler, babalar, kardeşler için artık bir sevinç unsuru haline geldi.''
Bu hizmetlerin hem maddi hem manevi açıdan daha da artacağını, güçleneceğini dile getiren Arınç, 12 Eylül 2010'da yapılan referandumda Anayasa'nın 10. Maddesi'ni engelli vatandaşlar için pozitif ayrımcılık içerecek şekilde değiştirdiklerini hatırlattı.
Arınç, programın başarılı geçtiğini ifade ederek, Burak Kut'un sunuculuğu üstlendiğini, bu işin fedakarlık gerektirdiğini söyledi. Emrah Erdem ve Hakan Aysev'le ilgili de konuşan Arınç'ın, ''Emrah'ın sesi çok daha yumuşak, gönüllere hitap ediyor, çok başarılı buldum. Emrah'ın söylediği doğru, sayesinde Hakan da meşhur olmaya başladı'' dedi.
Ceza için de ''O Allah'ın cezası adam nereye gitti'' diye espri yapan Arınç, ''(Allah'ın cezası) derken aklıma geldiği için söylüyorum bizde genellikle halk arasında 'ceza' kelimesi biri suç işlediyse onun karşılığı anlamındadır. Halbuki öyle değilmiş. Arapça'da ceza mükafat anlamında, ecir, sevap anlamında kullanılıyor. Arkadaşımız da tam bu isme layık. 'Nereden buldun' bu ismi derken iyi bir isim bulmuşsun onu söylemek istiyorum'' diye konuştu. Ceza'ya ''Bu kıyafetinle Amerika'ya girmen mümkün mü?'' diye soran Arınç, ''Korkabilirler senden, vize vermekte zorluk çıkarabilirler. Bunu da boşuna söylemiyorum'' dedi.
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu temsilcilerinin dün kendisini ziyaret ettiklerini belirten Arınç, söz konusu derneklerin her sene New York'ta bir Türk yürüyüşü düzenlediklerini, bu sene bunu daha güçlü yapmak istediklerini bildirdi.
-Amerika'daki Türkler, Ceza'yı istiyor-
Federasyon yetkililerinin, bu yürüyüş için TRT'den bir sanatçının New York'a gönderilmesi talebinde bulunduğunu belirten Arınç, istedikleri ismin de Ceza olduğunu belirtti. Arınç, Ceza'ya dönerek, ''Yani Amerika'ya girebilirsen seni göndermeyi düşünebiliriz'' ifadesini kullandı.
Yaklaşık bir ay önce, Bursa'da evde bakım hizmeti alanlarla, hizmet veren personelin bir araya geldiği bir programa katıldığını hatırlatan Arınç, engelli kızı için evde bakım hizmeti alan bir annenin, anlattıklarıyla herkesi duygulandırdığını belirtti.
Annenin, evde bakım hizmeti veren personelin kızı için ilk kez doğum günü kutlaması düzenlediğini ve kızının yeniden hayata bağlandığını anlattığını dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
''Onu hayata bağlamak için eğlence yapmışlar, yaş günü yapmışlar, hediyeler götürmüşler ve kız sanki kanatlanmış uçan bir melek gibi hayata yeniden başlamış. Bunların hepsi bu dönemde oldu. Bunları kim düşünüyorsa, kim yapıyorsa, kim bu engellilerle, hastalarla, bakıma muhtaç insanlarla ilgileniyorsa bu, bize toplum olarak, hamiyet, yardımlaşma, kadirşinaslık, vefa duygularımızın bir örneğidir. 'Biz de varız' diyenlere 'biz de varız' diyerek kucaklaşmanın zamanıdır.''
-''Engelinin sorununu görmemek esas engel''-
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de son 10 yılda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla engellilere yönelik başlatılan önemli bir çalışma olduğunu söyledi.
Türkiye'de kendilerinden önceki dönemde engelli yasası bulunmadığını belirten Şahin, 1990'lı yıllarda ülkeye gelen yabancı heyetlerin, ''ne kadar şanslısınız, caddelerde hiç engelli göremiyoruz, bunu nasıl başarıyorsunuz'' dediklerini, engellilerin evden çıkamadığı için böyle bir tablonun ortaya çıktığını vurguladı.
Şahin, asıl engelin, engellilerin sorununu görmemek olduğuna işaret ederek, büyük bir siyasi irade, güçlü parlamentoyla çalışmaların bugünkü noktaya geldiğini belirtti. Bu çalışmaları yeterli bulmadıklarına değinen Bakan Şahin, yeni bir yol haritasının çalışması içerinde olduklarını ifade etti.
Fırsat eşitliğinin önemine dikkati çeken Şahin, ''Engelli, engelsiz herkese fırsat eşitliği verdiğiniz zaman neleri yapabildiklerini görüyorsunuz... Eğitimin önündeki engeli kaldırıyoruz, sağlığın önündeki engeli kaldırıyoruz, istihdamın önündeki engeli kaldırıyoruz ama başka bir şey daha var, empati. Kendini onun yerine koymak, o tekerlekli sandalyeye koymak, kendini gözünü kapatıp empati yaptığımız zaman, o zaman bu toplum bütün engelleri aşacak'' diye konuştu.
Şahin, şunları kaydetti:
''TRT Okul'da 29 Nisan'da önemli bir sınav yapacağız. Dünyada bir şeyi başaracağız eğer bu 29 Nisan'daki sınavı yapabilirsek. Kendi içinde kategorize ettik. Her bir özür grubu kendi içinde sınava giriyor. Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM çok önemli çalışma yaptı. 60 bin engelli vatandaş da müracaat etti. 20 bin açık kadromuz var. İnşallah onları sınav sonucuna göre yerleştireceğiz. TRT Okul, bu sınav için hazırlık yapıyor ve engellilerimizin sınava hazırlanmasını sağlıyor, özellikle Genel Müdürüme ve ekibine teşekkür ediyorum.''
Türkiye'de tüm kapalı ve açık alanların engellilere göre düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Şahin, TRT'nin bu konuda kamu kurumlarına örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurguladı.
-''İmkan verildiğinde neler yapabileceklerini göreceğiz''-
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de kurumun tüm binalarında fiziksel engellerin tamamen kaldırıldığını bildirdi.
TRT Okul'da engellilerle ilgili 3 program yaptıklarını belirten Şahin, ''Programlarda 'engelli' diye bilinen ama biz sağlamların engellediği ve hayatın içerisine sokmadığımız insanların imkan verildiğinde neler yapabileceklerini göreceğiz'' dedi.
Son yıllarda Türkiye'de engellilere yönelik çok önemli projeler üretildiğini dile getiren Şahin, TRT olarak bunları tanıtmayı görev bildiklerini, bu doğrultuda programlar yaptıklarını söyledi.
Şahin, ''Hem bir kamu hizmeti yayıncısı olarak üzerimize düşeni yapıyoruz hem de gerçekten o insanlara ne kadar çok uzanırsak kar sayıyoruz. Yüzde 10 civarında engelli olan bir ülkede biz onlarla ilgili program yapmazsak, TRT misyonunu yerine getirmemiş olur diye düşünüyorum'' ifadesini kullandı.
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın da Türkiye'de ilklere imza attıklarını belirterek, engellilere yönelik eğitimler verdiklerini belirtti.
Birimlerini mükemmeliyet merkezlerine dönüştürmek için bir çaba içinde olduklarını ifade eden Aydın, bu kapsamda TRT ile yaptıkları programların da olduğunu söyledi. Aydın, üniversitede yeni bir yazılım üzerinde çalışıldığını, bu sayede engellilerin sınavlarını diğer öğrencilerle yapabileceklerini kaydetti.