Feyzioğlu: Rövanşla eğitim planlanamaz
Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkana yasa teklifi ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkana yasa teklifi ile ilgili değerlendirmesinde, eğitimin ciddi bir iş olduğunu belirterek, ''inatlaşarak, rövanş alarak eğitim planlaması yapılamayacağını'' bildirdi.
Feyzioğlu, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonun kabul edilen zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasa teklifiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamasında, düzenlemenin neden yapıldığını soran Feyzioğlu, teklif ile ilkokulun 4 yıl yapıldığını, ilköğretimin ikinci 4 yıllık kısmı olan ortaokulların, ''farklı program seçenekleri görüntüsü altında fiilen meslek okullarına dönüştürüldüğünü'' kaydetti.
Feyzioğlu, açıklamasında şöyle devam etti:
''İlkokulun 4 yıl yapılmasının bilimsel dayanağı nedir? Farklı program seçeneklerinin, çocukları hazırladığı meslekler hangileridir? Farklı program seçeneklerinin tamamı her okulda aynı anda sunulacak mıdır, yoksa ortaokullar program seçeneklerine göre mi sınıflandırılacak?
Çocuklarımızın daha 10 yaşındayken meslek seçmeye zorlanması mutsuz ve başarısız nesiller yetişmesine yol açmayacak mıdır? Dört yıllık ilkokullarla fiilen mesleki eğitim veren ortaokulların aynı binalarda hizmet vermesi, 6-10 yaş çocuklarının birlikte okudukları ve fiilen mesleki eğitim gören ortaokul öğrencilerini rol model olarak görmelerine neden olacaktır. Bu durumda ilkokullar da fiilen meslek okullarına dönüşmeyecek midir?
İşletmelerde çalıştırılabilecek çırak oranındaki sınırlamanın kaldırılması, çocukların asıl iş gücüne dönüşmesine yol açacaktır. Çocukların işe değil, okula gitmesi için çağdaş devletler bütün güçlerini seferber etmişken, çocukların gelişmesini engelleyecek ve sömürülmesine yol açacak bu değişikliğin ülkemize ne faydası olacaktır?''
Eğitimin ciddi iş olduğunu belirten Feyzioğlu, insanların geleceği olduğunu ifade ederek, ''inatlaşarak, rövanş alarak eğitim planlamasının yapılamayacağını'' kaydetti.
Tartışmadan, konuşmadan, bilimsel yöntemlerle değerlendirmeler yapmadan çocukların geleceğinin planlanamayacağını ifade eden Fevzioğlu, ''Bu acele neden?'' diye sordu.
Böyle demokrasi olamayacağı görüşünü belirten Feyzioğlu, Ankara Barosu olarak, ''yasama ve yürütme organlarını sorumluluklarının bilincine varmaya davet etiklerini, başta üniversiteler olmak üzere ilgili bütün kurum ve kuruluşları göreve çağırdıklarını, duyarlı sivil toplum örgütleriyle birlikte hareket etmeye kararlı olduklarını'' bildirdi.
Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkana yasa teklifi ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkana yasa teklifi ile ilgili değerlendirmesinde, eğitimin ciddi bir iş olduğunu belirterek, ''inatlaşarak, rövanş alarak eğitim planlaması yapılamayacağını'' bildirdi.
Feyzioğlu, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonun kabul edilen zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasa teklifiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamasında, düzenlemenin neden yapıldığını soran Feyzioğlu, teklif ile ilkokulun 4 yıl yapıldığını, ilköğretimin ikinci 4 yıllık kısmı olan ortaokulların, ''farklı program seçenekleri görüntüsü altında fiilen meslek okullarına dönüştürüldüğünü'' kaydetti.
Feyzioğlu, açıklamasında şöyle devam etti:
''İlkokulun 4 yıl yapılmasının bilimsel dayanağı nedir? Farklı program seçeneklerinin, çocukları hazırladığı meslekler hangileridir? Farklı program seçeneklerinin tamamı her okulda aynı anda sunulacak mıdır, yoksa ortaokullar program seçeneklerine göre mi sınıflandırılacak?
Çocuklarımızın daha 10 yaşındayken meslek seçmeye zorlanması mutsuz ve başarısız nesiller yetişmesine yol açmayacak mıdır? Dört yıllık ilkokullarla fiilen mesleki eğitim veren ortaokulların aynı binalarda hizmet vermesi, 6-10 yaş çocuklarının birlikte okudukları ve fiilen mesleki eğitim gören ortaokul öğrencilerini rol model olarak görmelerine neden olacaktır. Bu durumda ilkokullar da fiilen meslek okullarına dönüşmeyecek midir?
İşletmelerde çalıştırılabilecek çırak oranındaki sınırlamanın kaldırılması, çocukların asıl iş gücüne dönüşmesine yol açacaktır. Çocukların işe değil, okula gitmesi için çağdaş devletler bütün güçlerini seferber etmişken, çocukların gelişmesini engelleyecek ve sömürülmesine yol açacak bu değişikliğin ülkemize ne faydası olacaktır?''
Eğitimin ciddi iş olduğunu belirten Feyzioğlu, insanların geleceği olduğunu ifade ederek, ''inatlaşarak, rövanş alarak eğitim planlamasının yapılamayacağını'' kaydetti.
Tartışmadan, konuşmadan, bilimsel yöntemlerle değerlendirmeler yapmadan çocukların geleceğinin planlanamayacağını ifade eden Fevzioğlu, ''Bu acele neden?'' diye sordu.
Böyle demokrasi olamayacağı görüşünü belirten Feyzioğlu, Ankara Barosu olarak, ''yasama ve yürütme organlarını sorumluluklarının bilincine varmaya davet etiklerini, başta üniversiteler olmak üzere ilgili bütün kurum ve kuruluşları göreve çağırdıklarını, duyarlı sivil toplum örgütleriyle birlikte hareket etmeye kararlı olduklarını'' bildirdi.