Sendikalar Meclis´te 4+4+4 ü tartıştı
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin yasa teklifinin görüşüldüğü TBMM Milli Eğitim Kültür Komisyonu'na bağlı alt komisyonda sendikalar 4+4+4'ü tartıştılar.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin yasa teklifinin görüşüldüğü TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kurulan alt komisyonun Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, ''teklifte değişiklik yapıldığı'' haberlerini değerlendirirken, ''Bizim elimizdeki resmi metin, alt komisyona birleştirilerek sevk edilen metindir'' dedi.
Alt komisyonda konuşan Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, zorunlu eğitim sürecinde çocukların mesleki eğitime kaydırılmasının eğitimi kesintili yapmak anlamına geldiğini ileri sürdü.
Kırsal kesimdeki kız öğrencilerin birinci 4 yıllık süreden sonra okulu bırakmak zorunda kalabileceklerini öne süren Demir, kız öğrencilerin okullaşma oranının 1997'de yüzde 78 olduğunu, 8 yıllık kesintisiz eğitim sayesinde bu oranın yüzde 98'e çıktığını söyledi.
Sendikaların sürece dahil edilmediğini öne süren Demir, zorunlu eğitimin 1 yılının okulöncesi eğitim olmak üzere 13 yıla çıkarılması önerisinde bulundu.
Yasa teklifinin geri çekilmesi gerektiğini savunan Demir, konun tüm taraflarla toplantılar yapılarak ele alınması gerektiğini söyledi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da hiçbir bilimsel çalışma yapılmaksızın mesleki yönlendirmenin yapılmasının doğru olmayacağını savundu.
Yasa teklifinin gerekçesinde, 6-14 yaşın aynı ortamda bulunmasının sakıncalı olduğunun belirtildiğini söyleyen Yıldız, 8 yıllık kesintisiz eğitimde fiziki koşullarla ilgili gerekli önlemlerin alındığını, bunun için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığını ileri sürdü.
Yıldız, 8 yıllık kesintisiz eğitimin kız çocuklarının okullaşmasına olumsuz katkısı olmadığını söyledi.
Önerilen sistemin sınavları ve dershane sayılarını artıracağını da öne süren Yıldız, 2 yıl okulöncesi eğitim, 9 yıl kesintisiz temel eğitim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere eğitim süresinin toplam 15 yıl olmasını istedi.
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise temel eğitimin ilk kademesinin 5 yıldan 4'e indirilmesinin nedenini anlamadığını ifade ederek, Milli Eğitim Bakanlığının bu konuya ilişkin düşüncelerinin teklife yansımadığını ileri sürdü.
İlk kademenin 4 yıl olmasıyla birlikte 50 bin sınıf öğretmeninin boşa çıkacağının belirten Koncuk, ortaöğretimin süresinin artmasıyla da öğretmen ihtiyacının artacağını hatırlattı.
Koncuk, sendika olarak eğitim süresinin 1 5 3 4 olmak üzere toplam 13 yıl olmasını istediklerini bildirerek, temel eğitimin yüz yüze verilmesi gerektiğini söyledi. Koncuk, ''Ne birinci 4 yıldan, ne de ikinci 4 yıldan sonra açıköğretim uygularız demek eğitim öğretimden hiç anlamamak demektir. Bu korkunç bir hata olur, vazgeçilmelidir'' dedi.
Vatandaşların talebinin olması halinde imam hatip okullarının orta bölümünün açılması gerektiği düşüncesini paylaşan Koncuk, din dersinin de seçmeli hale getirilmesini önerdi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise teklifi yetersiz bulduklarını öne sürerek, kesintisiz eğitim uygulamasının olumsuz yönleri olduğunu savundu.
Özer, ilköğretimin kesintili olmasının ve iki kademeli hale getirilmesinin doğru bir adım olduğunu söyledi.
Ortaöğretim için ise yasal zorunluluk değil, teşvik esaslı zorunluluk algısının üretilmesi gerektiğini anlatan Özer, okulöncesi eğitimin isteğe bağlı ve 1 yıl, temel eğitimin kesintili 8 yıl, ortaöğretimin ise isteğe bağlı ve 4 yıl olması teklifini getirdi.
-''Bu kutsal bir metin değil''-
Öte yandan Eğitim Sen Genel Başkanı Yıldız'ın, yasa teklifinde yapıldığı öne sürülen değişikliğe ilişkin dün basında çıkan haberleri sorması üzerine alt komisyon başkanı Işık, şöyle konuştu:
''Elimizde bir metin var. Bu kutsal bir metin değil, dokunulmaz değil. Zaten alt komisyonun kurulmasının sebebi bu metnin gözden geçirilmesi, toplumun isteklerinin, şikayetlerinin dikkatte alınarak bu metnin yeniden düzenlenmesi. Bize ayrıca bir kanun teklifi metni gelmedikten sonra bu doğrudur veya yanlıştır diye yorum yapamayız. Ancak sizlerin önerilerinden bu metnin bu şekilde olmaması gerektiğini söylemeniz kayda geçiyor. Biz de alt komisyon olarak sizlerin bu görüşlerini alacağız. Bizim elimizdeki resmi metin, alt komisyona birleştirilerek sevk edilen metindir.''
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter de ''Yasa teklifinin tartışıldığı bu dönemde yasanın temel maddelerinde değişiklik yapıldığı veya yapılacağına ilişkin bilginin komisyonun hiç bilgisi olmaksızın basına sızdırılıp tartışılıyor olması da doğal mı normal mi sizce? Komisyona saygı mı?'' diye konuştu.
-Akademisyenlerin görüşleri-
ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Özden, temel eğitimin 12 yıl olmasının önemine değinerek, okulöncesi eğitimin teklifte yer almamasını eleştirdi.
Bu yasa teklifinin geleceği ilgilendirdiğini ve bu gerekçeyle tüm taraflarca tartışılması gerektiğini savunan Özden, ''12 yıllık temel eğitim faydalı bir iş ama böyle bölük pörçük olmamalı. Gözden geçirilmeli böyle çıkarsa ileride aynı şeyleri temizlemek zorunda kalacağız'' diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ali Gül ise teklifin kaygı ile karşılandığını belirterek, mesleki yönlendirmenin ileriki yıllara bırakılması gerektiğini iddia etti.
Yasa teklifinin geri çekilmesi önerisinde bulunan Gül, konunun tarafların katılımıyla toplantılar düzenlenerek tartışılması gerektiğini söyledi.
TESK Genel Sekreteri Naci Sulkalar da mesleki eğitimin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir maddenin teklife eklenmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'de mesleki eğitimde yönlendirmenin eksik olduğunu ve bunun da yaş ile ilgili olmadığını, 4 4 4 uygulamasıyla çözülemeyeceğini savundu.
Sulkalar, meslek ile ilgili bilgilendirme için 11 yaşın çok erken olduğunu ifade ederek, o yaşlarda çocuğun ilgisinin ortaya çıkamayacağını ileri sürdü.
-''Kılık kıyafet yasağından vazgeçilmeli''-
Eğitim Reformu Girişimi Koordinatörü Batuhan Aydagül ise kesintisiz eğitimin dünyanın kalkınmış ülkelerinin çoğunluğunda uygulanan bir sistem olduğunu belirterek, ''Yasa teklifi kırsal kesimde yaşanan zorlukları çözecek düzenlemeler barındırmıyor'' diye konuştu.
Aydagül, yasa teklifiyle birlikte eğitim kalitesinin gerileyeceğini savundu.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı yetkilisi Suat Özçağdaş, kariyer planlamasının lise son sınıflarda olması gerektiğini ileri sürdü.
ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunlar Mensupları Derneği Genel Başkanı Hüseyin Korkut da eğitimin kademeli hale gelmesinin eğitim ortamı için bir kazanım olacağını öne sürdü.
Mesleki eğitimin kesintisiz eğitimle tahribat aldığını, ciddi kalite kaybı ve talep kaybına uğradığını savunan Korkut, teklifin kız çocuklarının okullaşma oranını artıracağını savundu.
Ortaöğretimdeki kılık kıyafet yasağı dayatmasından vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Korkut, teklifin derneğin beklentileriyle örtüştüğünü söyledi. Korkut, Bakanlar Kuruluna bırakılan düzenlemelerin de kanun teklifiyle yapılmasını önerdi.
Korkut, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin yanında seçmeli Kuran-ı Kerim dersinin da konuylamasını istedi.
-''12 yıl Türkiye için lüks''-
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, teklif sonrası 65 bin daha derslik açığı çıkacağını, yeniden niceliksel sıkıntılara yol açacağını, geriye gidiş yaşanacağını iddia etti.
Teklifle, sınıf öğretmenliğinde fazla, branş öğretmenliğinde eksiklerin ortaya çıkacağını ifade eden Pehlivanoğlu, dünyada kesintisiz eğitim kavramının bulunmadığını, bunun zorunlu eğitim olduğunu kaydetti. Pehlivanoğlu, 8 yıllık zorunlu eğitimin, Türkiye'de okullaşma oranını artırdığına işaret etti.
Artık eğitimin nitelik boyutunun tartışılmasının zamanı geldiğini ifade eden Pehlivanoğlu, ''Türkiye'nin önünde genç nüfus fırsatı var. Bunu tehdit haline mi yoksa fırsat haline mi dönüştüreceğiz. Bu bizim elimizde'' dedi.
Pehlivanoğlu, zorunlu eğitimin 9 yıl olması gerektiğini savunarak, şu önerileri dile getirdi:
''12 yıl Türkiye için lükstür. Elimizdeki imkanları iyi kullanmak zorundayız. 9 yıllık eğitimin niteliğinin yükselmesine odaklanmalıyız. Temel becerilerini yüzeysel kazanmış nesillerle ileriye gidemeyiz. 9 yıl içinde okul öncesi de var. Liselerin 4 yıla çıkmasından vazgeçmeliyiz. Bu kaldırılamıyorsa, yeni başlayacaklar için 3 yıla indirilmeli, 4 yıl olmasının hiçbir getirisi yoktur. 6,7,8. sınıflarda mesleki eğitime yönlendirilmeli, yeni tip okullar yerine seçmeli dersler, program düzenlemeleriyle beklentilere göre eğitim sistemi kurulabilir. ''
ENSAR Vakfı Danışmanı Recep Kaymakcan, zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılmasına olumlu baktıklarını söyledi. Kaymakcan, zorunlu eğitimin kesinti olmaksızın 8 yıl verildiği bir ülkeye rastlamadıklarını, bu açıdan da teklifin yararlı olduğunu söyledi.
Teklifi ana hatlarıyla olumlu bulduklarını dile getiren Kaymakcan, ilk iki kademenin 4 artı 4 yerine, 5 artı 3 artı 3 şeklinde olmasını önerdi.
Bugün eğitimle ilgili kurumları dinleyen alt komisyon, yarın saat 14.00'te toplanarak, teklifi ele alacak.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin yasa teklifinin görüşüldüğü TBMM Milli Eğitim Kültür Komisyonu'na bağlı alt komisyonda sendikalar 4+4+4'ü tartıştılar.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin yasa teklifinin görüşüldüğü TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kurulan alt komisyonun Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, ''teklifte değişiklik yapıldığı'' haberlerini değerlendirirken, ''Bizim elimizdeki resmi metin, alt komisyona birleştirilerek sevk edilen metindir'' dedi.
Alt komisyonda konuşan Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, zorunlu eğitim sürecinde çocukların mesleki eğitime kaydırılmasının eğitimi kesintili yapmak anlamına geldiğini ileri sürdü.
Kırsal kesimdeki kız öğrencilerin birinci 4 yıllık süreden sonra okulu bırakmak zorunda kalabileceklerini öne süren Demir, kız öğrencilerin okullaşma oranının 1997'de yüzde 78 olduğunu, 8 yıllık kesintisiz eğitim sayesinde bu oranın yüzde 98'e çıktığını söyledi.
Sendikaların sürece dahil edilmediğini öne süren Demir, zorunlu eğitimin 1 yılının okulöncesi eğitim olmak üzere 13 yıla çıkarılması önerisinde bulundu.
Yasa teklifinin geri çekilmesi gerektiğini savunan Demir, konun tüm taraflarla toplantılar yapılarak ele alınması gerektiğini söyledi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da hiçbir bilimsel çalışma yapılmaksızın mesleki yönlendirmenin yapılmasının doğru olmayacağını savundu.
Yasa teklifinin gerekçesinde, 6-14 yaşın aynı ortamda bulunmasının sakıncalı olduğunun belirtildiğini söyleyen Yıldız, 8 yıllık kesintisiz eğitimde fiziki koşullarla ilgili gerekli önlemlerin alındığını, bunun için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığını ileri sürdü.
Yıldız, 8 yıllık kesintisiz eğitimin kız çocuklarının okullaşmasına olumsuz katkısı olmadığını söyledi.
Önerilen sistemin sınavları ve dershane sayılarını artıracağını da öne süren Yıldız, 2 yıl okulöncesi eğitim, 9 yıl kesintisiz temel eğitim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere eğitim süresinin toplam 15 yıl olmasını istedi.
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise temel eğitimin ilk kademesinin 5 yıldan 4'e indirilmesinin nedenini anlamadığını ifade ederek, Milli Eğitim Bakanlığının bu konuya ilişkin düşüncelerinin teklife yansımadığını ileri sürdü.
İlk kademenin 4 yıl olmasıyla birlikte 50 bin sınıf öğretmeninin boşa çıkacağının belirten Koncuk, ortaöğretimin süresinin artmasıyla da öğretmen ihtiyacının artacağını hatırlattı.
Koncuk, sendika olarak eğitim süresinin 1 5 3 4 olmak üzere toplam 13 yıl olmasını istediklerini bildirerek, temel eğitimin yüz yüze verilmesi gerektiğini söyledi. Koncuk, ''Ne birinci 4 yıldan, ne de ikinci 4 yıldan sonra açıköğretim uygularız demek eğitim öğretimden hiç anlamamak demektir. Bu korkunç bir hata olur, vazgeçilmelidir'' dedi.
Vatandaşların talebinin olması halinde imam hatip okullarının orta bölümünün açılması gerektiği düşüncesini paylaşan Koncuk, din dersinin de seçmeli hale getirilmesini önerdi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise teklifi yetersiz bulduklarını öne sürerek, kesintisiz eğitim uygulamasının olumsuz yönleri olduğunu savundu.
Özer, ilköğretimin kesintili olmasının ve iki kademeli hale getirilmesinin doğru bir adım olduğunu söyledi.
Ortaöğretim için ise yasal zorunluluk değil, teşvik esaslı zorunluluk algısının üretilmesi gerektiğini anlatan Özer, okulöncesi eğitimin isteğe bağlı ve 1 yıl, temel eğitimin kesintili 8 yıl, ortaöğretimin ise isteğe bağlı ve 4 yıl olması teklifini getirdi.
-''Bu kutsal bir metin değil''-
Öte yandan Eğitim Sen Genel Başkanı Yıldız'ın, yasa teklifinde yapıldığı öne sürülen değişikliğe ilişkin dün basında çıkan haberleri sorması üzerine alt komisyon başkanı Işık, şöyle konuştu:
''Elimizde bir metin var. Bu kutsal bir metin değil, dokunulmaz değil. Zaten alt komisyonun kurulmasının sebebi bu metnin gözden geçirilmesi, toplumun isteklerinin, şikayetlerinin dikkatte alınarak bu metnin yeniden düzenlenmesi. Bize ayrıca bir kanun teklifi metni gelmedikten sonra bu doğrudur veya yanlıştır diye yorum yapamayız. Ancak sizlerin önerilerinden bu metnin bu şekilde olmaması gerektiğini söylemeniz kayda geçiyor. Biz de alt komisyon olarak sizlerin bu görüşlerini alacağız. Bizim elimizdeki resmi metin, alt komisyona birleştirilerek sevk edilen metindir.''
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter de ''Yasa teklifinin tartışıldığı bu dönemde yasanın temel maddelerinde değişiklik yapıldığı veya yapılacağına ilişkin bilginin komisyonun hiç bilgisi olmaksızın basına sızdırılıp tartışılıyor olması da doğal mı normal mi sizce? Komisyona saygı mı?'' diye konuştu.
-Akademisyenlerin görüşleri-
ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Özden, temel eğitimin 12 yıl olmasının önemine değinerek, okulöncesi eğitimin teklifte yer almamasını eleştirdi.
Bu yasa teklifinin geleceği ilgilendirdiğini ve bu gerekçeyle tüm taraflarca tartışılması gerektiğini savunan Özden, ''12 yıllık temel eğitim faydalı bir iş ama böyle bölük pörçük olmamalı. Gözden geçirilmeli böyle çıkarsa ileride aynı şeyleri temizlemek zorunda kalacağız'' diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ali Gül ise teklifin kaygı ile karşılandığını belirterek, mesleki yönlendirmenin ileriki yıllara bırakılması gerektiğini iddia etti.
Yasa teklifinin geri çekilmesi önerisinde bulunan Gül, konunun tarafların katılımıyla toplantılar düzenlenerek tartışılması gerektiğini söyledi.
TESK Genel Sekreteri Naci Sulkalar da mesleki eğitimin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir maddenin teklife eklenmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'de mesleki eğitimde yönlendirmenin eksik olduğunu ve bunun da yaş ile ilgili olmadığını, 4 4 4 uygulamasıyla çözülemeyeceğini savundu.
Sulkalar, meslek ile ilgili bilgilendirme için 11 yaşın çok erken olduğunu ifade ederek, o yaşlarda çocuğun ilgisinin ortaya çıkamayacağını ileri sürdü.
-''Kılık kıyafet yasağından vazgeçilmeli''-
Eğitim Reformu Girişimi Koordinatörü Batuhan Aydagül ise kesintisiz eğitimin dünyanın kalkınmış ülkelerinin çoğunluğunda uygulanan bir sistem olduğunu belirterek, ''Yasa teklifi kırsal kesimde yaşanan zorlukları çözecek düzenlemeler barındırmıyor'' diye konuştu.
Aydagül, yasa teklifiyle birlikte eğitim kalitesinin gerileyeceğini savundu.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı yetkilisi Suat Özçağdaş, kariyer planlamasının lise son sınıflarda olması gerektiğini ileri sürdü.
ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunlar Mensupları Derneği Genel Başkanı Hüseyin Korkut da eğitimin kademeli hale gelmesinin eğitim ortamı için bir kazanım olacağını öne sürdü.
Mesleki eğitimin kesintisiz eğitimle tahribat aldığını, ciddi kalite kaybı ve talep kaybına uğradığını savunan Korkut, teklifin kız çocuklarının okullaşma oranını artıracağını savundu.
Ortaöğretimdeki kılık kıyafet yasağı dayatmasından vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Korkut, teklifin derneğin beklentileriyle örtüştüğünü söyledi. Korkut, Bakanlar Kuruluna bırakılan düzenlemelerin de kanun teklifiyle yapılmasını önerdi.
Korkut, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin yanında seçmeli Kuran-ı Kerim dersinin da konuylamasını istedi.
-''12 yıl Türkiye için lüks''-
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, teklif sonrası 65 bin daha derslik açığı çıkacağını, yeniden niceliksel sıkıntılara yol açacağını, geriye gidiş yaşanacağını iddia etti.
Teklifle, sınıf öğretmenliğinde fazla, branş öğretmenliğinde eksiklerin ortaya çıkacağını ifade eden Pehlivanoğlu, dünyada kesintisiz eğitim kavramının bulunmadığını, bunun zorunlu eğitim olduğunu kaydetti. Pehlivanoğlu, 8 yıllık zorunlu eğitimin, Türkiye'de okullaşma oranını artırdığına işaret etti.
Artık eğitimin nitelik boyutunun tartışılmasının zamanı geldiğini ifade eden Pehlivanoğlu, ''Türkiye'nin önünde genç nüfus fırsatı var. Bunu tehdit haline mi yoksa fırsat haline mi dönüştüreceğiz. Bu bizim elimizde'' dedi.
Pehlivanoğlu, zorunlu eğitimin 9 yıl olması gerektiğini savunarak, şu önerileri dile getirdi:
''12 yıl Türkiye için lükstür. Elimizdeki imkanları iyi kullanmak zorundayız. 9 yıllık eğitimin niteliğinin yükselmesine odaklanmalıyız. Temel becerilerini yüzeysel kazanmış nesillerle ileriye gidemeyiz. 9 yıl içinde okul öncesi de var. Liselerin 4 yıla çıkmasından vazgeçmeliyiz. Bu kaldırılamıyorsa, yeni başlayacaklar için 3 yıla indirilmeli, 4 yıl olmasının hiçbir getirisi yoktur. 6,7,8. sınıflarda mesleki eğitime yönlendirilmeli, yeni tip okullar yerine seçmeli dersler, program düzenlemeleriyle beklentilere göre eğitim sistemi kurulabilir. ''
ENSAR Vakfı Danışmanı Recep Kaymakcan, zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılmasına olumlu baktıklarını söyledi. Kaymakcan, zorunlu eğitimin kesinti olmaksızın 8 yıl verildiği bir ülkeye rastlamadıklarını, bu açıdan da teklifin yararlı olduğunu söyledi.
Teklifi ana hatlarıyla olumlu bulduklarını dile getiren Kaymakcan, ilk iki kademenin 4 artı 4 yerine, 5 artı 3 artı 3 şeklinde olmasını önerdi.
Bugün eğitimle ilgili kurumları dinleyen alt komisyon, yarın saat 14.00'te toplanarak, teklifi ele alacak.