Türkiye’de bir kriz lobisi var.. Siz ona “kıyamet lobisi” de diyebilirsiniz. Onlar kargaşa çıkarmak için ellerinden ne geliyorsa arkalarına komayacaklar..
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ifadesine göre “kopmaması gerek” ama kopacak. Kopartacaklar!..
Kapatılsa da, kapatılmasa da AK Parti değil kıyameti kopartacak olan.. Kıyamet lobisi yapacak bu işi.
“Tepedeki kim?” sorusunun cevabı henüz meçhul. Herkes Sıvas, Başbağlar, Sabancı, Hablemitoğlu, Danıştay saldırısı, Kışlalı, Mumcu suikastını konuşuyor..
İçeriden birileri bu konuda tanıklık edecek.. Baykal küçük dilini yutacak!
Baykal’ın kapısını da çalacaklar.
Bakarsınız Sezer, Demirel ve Şener de çağrılır..
İslâm’ı saldırgan bir din olarak gören eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’a da bir şekilde mahkeme yolu gözükebilir..
Yaşar Okuyan’a da..
Mesela belki Karadayı’ya da. 28 Şubat’ın emekli paşaları, belli işadamları, media patronları, gazeteciler... Kıvrıkoğlu’nun ifadesine başvurma gereği de duyulabilir.. Koman da bu defa konuşmak zorunda kalabilir. çevik Bir ve özkasnak da ifade vermek zorunda kalabilir..
Hele örgütün öldürülecekler listesi bir açıklansın.. Abdurrahman Yalçınkaya’nın da adı çıkabilir listeden mesela.
Bu öyle bir yapı ki, kendi adamlarını bile “dava için”, “vatan için” gözünü kırpmadan öldürebiliyor..
Her şey o hanım yazarın kolundaki dövmedeki gibi: Hilal ve gamalı haç!. Türk Nasyonal Sosyalizmi!
Bırakın şimdi Ermeni soykırımı iddialarını; İttihat Terakki’nin devamı mahiyetindeki bu oluşum, kendi halkını adam etmek için katliama tabi tutmayı bile göze alabilecek yapıda bir örgütlenme içinde sanki!
Birileri susturmak için silahını Veli Küçük’e doğrultmasın sakın.. Veli Küçük, Tolon ve tabii Eruygur paşa..
Bu süreçte ADD ve çYDD’yi de yakın takibe almak gerek. Bazı masonik oluşumları da.
Bakalım bu sürecin sonunda tepedeki adama ulaşılabilecek mi? Bazılarına göre tepedeki adam emekli generaller değil.. Ama bu arada mutlaka yeni tutuklamalar olacak..
Peki sonra?..
Bana sorarsanız bir yere gelecek ve ipler kopacak. Silahlar çekilecek ve birileri gidecek!
Bu şartlarda parti kapatılır mı? Hiç sanmıyorum. Bu iş AK Parti, Erdoğan meselesi olmakttan çıktı. Ama kaos için Erdoğan ve AK Parti örgütlerine yönelik saldırılar olabilir..
Güneydoğu’daki gelişmelere dikkat etmek gerek. Ergenekon-PKK ilişkisine... Yargıya... Bu işin ucu Yüksek Yargı’ya dayanacak, göreceksiniz.. Hem muvazzaf ve hem de emekli takımına.. Onların da kapısı çalınacak.. Kendilerinden çok emindiler. İki orgeneralin tutuklanmasından sonra süngüleri düştü.. Bu karmaşa ortamında, siyasetçiler, yargı, askerî şahıslar, herkes namlunun ucunda.. Brütüsler ortalıkta dolaşıyor..
Bakalım Veli Küçük’ün hastalığının ardından ne çıkacak?. Küçük, ya gerçekten iddianameden ve tanıklardan haberi oldu da hasta oldu, ya da bu hastalık bana Kurtlar Vadisi’ndeki gelişmeleri hatırlatıyor..
İddia edildiği gibi Sıvas ve Başbağlar olaylarının arkasında da bu örgüt varsa, bu, sistem içinde ciddi bir depreme yol açacak demektir..
Hele bu şahitlerin, dışarıdan değil, sistem içi, hatta askerî cenahtan olduğu iddiası ciddi ise olay daha da ciddi bir hal alacak demektir..
O zaman derin güçler açısından 30 Ağustos’un onlar için bir kıyamet günü olduğunu söylemek zor olmasa gerek.. Bakarsınız, bir tarafın kirli çamaşırları ortaya çıkınca, öbür taraf da karşı tarafın kirli çıkınlarını döker ortaya, çamur deryasına gark oluruz..
Laiklik, Cumhuriyet, Atatürkçülük, terör, irtica neymiş görürüz o zaman.
Hele şu iddianame, ardından ek iddianame bir açıklansın, bakın daha neler olacak?
Baykal’ın halini düşünüyor musunuz o zaman?.
Güldal Mumcu, gerçekler ortaya çıkarsa kimlerin arasında siyaset yaptığını anlayınca, ne yapacak acaba?. Bayan Mumcu, kocasının katillerini, cenazesine en büyük çelengi gönderenler arasında arasın.. “Kahrolsun şeriat”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Türkiye İran olmayacak” diye bir cinayeti bahane ederek insanları sokağa dökmek isteyen “ulusalcı vatanseverler” arasında arasın..
Baykal’a sorsun, o biliyordur belki!
Eminim birileri Türkiye’yi terkedecektir..
Tekrar söylüyorum. çetelerin finans kaynakları kurutulmadan, yeraltındaki silahları kontrol altına alınıp ellerindeki silahlar toplatılmadan, kayıt dışı ekonomi ve petrol kaçakçılığı önlenmeden bu işler bitmez.
Terör de, irtica da belli merkezler tarafından üretiliyor.
Bu bir oyun. Ulusalcılık, laiklik, Cumhuriyetin temel ilkeleri, Atatürkçülük derin güçlerin makyaj malzemesinden başka bir şey değil..
Selam ve dua ile.
Abdurrahman Dilipak - Vakit
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ifadesine göre “kopmaması gerek” ama kopacak. Kopartacaklar!..
Kapatılsa da, kapatılmasa da AK Parti değil kıyameti kopartacak olan.. Kıyamet lobisi yapacak bu işi.
“Tepedeki kim?” sorusunun cevabı henüz meçhul. Herkes Sıvas, Başbağlar, Sabancı, Hablemitoğlu, Danıştay saldırısı, Kışlalı, Mumcu suikastını konuşuyor..
İçeriden birileri bu konuda tanıklık edecek.. Baykal küçük dilini yutacak!
Baykal’ın kapısını da çalacaklar.
Bakarsınız Sezer, Demirel ve Şener de çağrılır..
İslâm’ı saldırgan bir din olarak gören eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’a da bir şekilde mahkeme yolu gözükebilir..
Yaşar Okuyan’a da..
Mesela belki Karadayı’ya da. 28 Şubat’ın emekli paşaları, belli işadamları, media patronları, gazeteciler... Kıvrıkoğlu’nun ifadesine başvurma gereği de duyulabilir.. Koman da bu defa konuşmak zorunda kalabilir. çevik Bir ve özkasnak da ifade vermek zorunda kalabilir..
Hele örgütün öldürülecekler listesi bir açıklansın.. Abdurrahman Yalçınkaya’nın da adı çıkabilir listeden mesela.
Bu öyle bir yapı ki, kendi adamlarını bile “dava için”, “vatan için” gözünü kırpmadan öldürebiliyor..
Her şey o hanım yazarın kolundaki dövmedeki gibi: Hilal ve gamalı haç!. Türk Nasyonal Sosyalizmi!
Bırakın şimdi Ermeni soykırımı iddialarını; İttihat Terakki’nin devamı mahiyetindeki bu oluşum, kendi halkını adam etmek için katliama tabi tutmayı bile göze alabilecek yapıda bir örgütlenme içinde sanki!
Birileri susturmak için silahını Veli Küçük’e doğrultmasın sakın.. Veli Küçük, Tolon ve tabii Eruygur paşa..
Bu süreçte ADD ve çYDD’yi de yakın takibe almak gerek. Bazı masonik oluşumları da.
Bakalım bu sürecin sonunda tepedeki adama ulaşılabilecek mi? Bazılarına göre tepedeki adam emekli generaller değil.. Ama bu arada mutlaka yeni tutuklamalar olacak..
Peki sonra?..
Bana sorarsanız bir yere gelecek ve ipler kopacak. Silahlar çekilecek ve birileri gidecek!
Bu şartlarda parti kapatılır mı? Hiç sanmıyorum. Bu iş AK Parti, Erdoğan meselesi olmakttan çıktı. Ama kaos için Erdoğan ve AK Parti örgütlerine yönelik saldırılar olabilir..
Güneydoğu’daki gelişmelere dikkat etmek gerek. Ergenekon-PKK ilişkisine... Yargıya... Bu işin ucu Yüksek Yargı’ya dayanacak, göreceksiniz.. Hem muvazzaf ve hem de emekli takımına.. Onların da kapısı çalınacak.. Kendilerinden çok emindiler. İki orgeneralin tutuklanmasından sonra süngüleri düştü.. Bu karmaşa ortamında, siyasetçiler, yargı, askerî şahıslar, herkes namlunun ucunda.. Brütüsler ortalıkta dolaşıyor..
Bakalım Veli Küçük’ün hastalığının ardından ne çıkacak?. Küçük, ya gerçekten iddianameden ve tanıklardan haberi oldu da hasta oldu, ya da bu hastalık bana Kurtlar Vadisi’ndeki gelişmeleri hatırlatıyor..
İddia edildiği gibi Sıvas ve Başbağlar olaylarının arkasında da bu örgüt varsa, bu, sistem içinde ciddi bir depreme yol açacak demektir..
Hele bu şahitlerin, dışarıdan değil, sistem içi, hatta askerî cenahtan olduğu iddiası ciddi ise olay daha da ciddi bir hal alacak demektir..
O zaman derin güçler açısından 30 Ağustos’un onlar için bir kıyamet günü olduğunu söylemek zor olmasa gerek.. Bakarsınız, bir tarafın kirli çamaşırları ortaya çıkınca, öbür taraf da karşı tarafın kirli çıkınlarını döker ortaya, çamur deryasına gark oluruz..
Laiklik, Cumhuriyet, Atatürkçülük, terör, irtica neymiş görürüz o zaman.
Hele şu iddianame, ardından ek iddianame bir açıklansın, bakın daha neler olacak?
Baykal’ın halini düşünüyor musunuz o zaman?.
Güldal Mumcu, gerçekler ortaya çıkarsa kimlerin arasında siyaset yaptığını anlayınca, ne yapacak acaba?. Bayan Mumcu, kocasının katillerini, cenazesine en büyük çelengi gönderenler arasında arasın.. “Kahrolsun şeriat”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Türkiye İran olmayacak” diye bir cinayeti bahane ederek insanları sokağa dökmek isteyen “ulusalcı vatanseverler” arasında arasın..
Baykal’a sorsun, o biliyordur belki!
Eminim birileri Türkiye’yi terkedecektir..
Tekrar söylüyorum. çetelerin finans kaynakları kurutulmadan, yeraltındaki silahları kontrol altına alınıp ellerindeki silahlar toplatılmadan, kayıt dışı ekonomi ve petrol kaçakçılığı önlenmeden bu işler bitmez.
Terör de, irtica da belli merkezler tarafından üretiliyor.
Bu bir oyun. Ulusalcılık, laiklik, Cumhuriyetin temel ilkeleri, Atatürkçülük derin güçlerin makyaj malzemesinden başka bir şey değil..
Selam ve dua ile.
Abdurrahman Dilipak - Vakit