Yeni doğan çocukların kulaklarına Arapça lisanı ile okunan ezan ve kamet nedeniyle bir çok insan gözaltına alındı, hapislere atıldı.
14 Mayıs 1950 yılında genel seçimlerde Demokrat Parti [DP] büyük başarı sağlamış, CHP ise 2007 genel seçimlerindeki gibi hezimete uğramıştı.
Demokrat Parti ezanın kendi lisanı ile , Arapça olarak okunması için çalışmalara başladı. CHP ezanın Arapça okunmasının yapılan inkilaplara ihanet olduğunu savundu.
Meclis görüşmelerinde CHP’li Şemsettin Günaltay söz alarak ezanın Arapça okunması tasarısına destek verilmesi gerektiğini söyledi.
Mecliste hem DP, hem de anamuhalefet tarafından uzun konuşmalar yapıldı. Sonuç olarak 17 Haziran 1950 tarihinde ezanın Arapça okunması kararı DP ve yasağı savunan CHP’nin oyları ile serbest bırakıldı.
Türkiye kamuoyu yıllarca ezanın Arapça okunmasını yasaklayan CHP’yi yasağı savunmakla suçladı.
CHP’nin son anda fikir değiştirerek ezanın Arapça okunmasına destek verme kararını görmezden geldi.
Ezan Arapça okunurken de CHP siyasiler tarafından yasakçılıkla suçlandı.
Aradan 58 yıl geçti Türkiye yeni bir yasağı, Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldırmak için tartışıyor. 58 yıl önce olduğu gibi DP / AKP yasağı kaldırmaya çalışıyor. CHP ise yasağın devamını savunuyor.
O günlerde CHP’li Şemsettin Günaltay’ın yaptığı konuşmayı, günümüzde
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptı. Devlet Bahçeli’nin konuşmaları Türkiye kamuoyunu rahatlattı.
Görünen o ki Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı da, Arapça ezan yasağının kaldırılması gibi kaldırılacak.
O günlerde devrimler zarar görür diye Arapça ezan yasağı savunuluyordu, şimdi de Atatürkçülük, Laik Cumhuriyet tehlikede olacağı öne sürülerek Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının devam etmesi isteniyor.
Benim görüşüm; ne ezan yasağının kaldırılması ile nede başörtüsü yasağının kaldırılması ile Atatürkçülük ve Laik Cumhuriyet tehlikeye girmez. Bazıları da bu yasakların kaldırılması ile Cumhuriyetin tehlikeye gireceğini savunuyor bilmedikleri çukura düşüyorlar.
