İnsanda yaklaşık 100 bin protein vardır. Bunların içerisinde 40 tanesinin benzer olması, insanla maymunun %98 benzer olduğunu göstermez. Böyle bir yaklaşım, bilimsel olmaktan çok, propaganda amaçlıdır. Kaldı ki, bu 40 proteinin DNA benzerliği konusu da tartışmalıdır. Bu çalışma 1987 yılında Sibley ve Ahlquist tarafından yapılmış ve Moleküler Evrim Dergisi (Journal of Molecular Evolution)’nde yayınlanmıştır.1
Ancak, bu verileri inceleyen Sarich, burada kullanılan metodun fazla güvenilir olmadığını ve elde edilen verilerin çok abartılarak yorumlandığını belirtmiştir.2
Kaldı ki, bu benzerlik iddia edildiği gibi %98 bile olsa, bu iki canlı grubu arasında evrimsel bir ilişki kurulamaz. Çünkü, türler çok hususi genetik şifrelere sahiptir.
Temel proteinler, bütün canlılarda ortak hayati moleküllerdir. Dolayısıyla canlılar arasında bu yapılar bakımından benzerlikler fazladır. Çünkü bütün canlılar, aynı moleküllerden oluşmaktadır. Bu bakımdan genetik yapı temellerinin de benzemesi gayet normaldir. Temel yapıların benzerliği, evrimin değil, bütün varlıkların ustasının aynı olduğunun ve hepsinin aynı plan üzerine yaratılmış olmalarının delilidir. Nitekim, nematod solucanları ile insan DNA'ları arasında %75'lik bir benzerlik vardır.3
Bu demek değildir ki, solucanla insan arasında benzerlik %75’tir. İki canlı türündeki genetik yapı farklılığı %1 bile olsa, bu fark, o iki canlı türünün tamamıyla farklı özelliklere sahip olması manasına gelmektedir. Burada göz önünde tutulması gereken önemli bir husus, canlı vücutlarında bulunan bir genin, birden fazla özellik üzerinde etkili olmasıdır. Bir başka deyişle, bir özellik birden fazla gen tarafından kontrol edilmektedir.4
İnsana benzerliği olan canlılar sadece maymunlar da değildir. Anatomik yapısı itibariyle maymun, zeka itibariyle at, konuşma yönüyle papağan, sanat yönüyle bal arısı, sosyal yaşayış itibariyle karıncalar, yavrularına gösterdiği şefkat yönü itibariyle penguenler, insana diğer canlılardan daha yakındır. Kaldı ki, insanı diğer canlılardan ayıran sadece anatomik yapı, ya da birkaç özellik değildir. İnsanın muhakeme etmesi, akletmesi, vicdan sahibi olması, muhakemesi ve yargıda bulunması, hayali, hafızası, muhabbetti, konuşması, düşünmesi ve inanç sahibi olması en önde gelen vasıflarıdır.
Prof. Dr. Adem Tatlı
[QUOTEIT]1. Sibley and Ahlquist, Journal of Molecular Evolution, no. 26, s. 100.
2. Sarich et al., Cladistics, 1989, no. 5, s. 3-32.
3. Karen Hopkin, "The Greatest Apes", New Scientist, 15 Mayıs 1999, s. 27.
4. Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis, Burnett Books Ltd., London, 1985, s. 145.[/QUOTEIT]