Bizler Kur’an ı rehber aldığımızı söyleriz. Ama ne yazık ki söylediğimiz ile İslam ı yaşadığımız, her nedense birbirini tutmaz. Bunun nedeni üzülerek söylemek zorundayım, Kur’an sözde rehber, beşerin kitapları özde- pratikte rehber olduğu içindir. Peygamberimiz mahşer günü boşuna, benim ümmetim Kur’an ı devre dışı bıraktılar demeyecek.
Bana verilen cevaptan, bir soruyu önce sizlere nakletmek istiyorum.
( Sual: Domuzun herkese, ipek ve altının erkeklere haram edilişinin hikmeti nedir?)
Bizler Kur’an ı rehber almadığımız sürece, bu tür ikilemlerde kalmamızda kaçınılmaz olacaktır. Haram ve yasaklar Kur’an da apaçık belirtilmiştir. Peygamberimizde Kur’an ile hükmetme görevi almıştır topluma. Bunun dışına çıkması da asla düşünülemez.
Domuzun haram oluşu Kur’an da apaçık yazıyor da, altın ve ipeğin erkeğe haram olduğu neden Kur’an da yazmıyor diye, hiç kendimize soruyor muyuz?
Yaradan, biz hiçbir eksik bırakmadık Kur’an da, Allah unutucu değildir, her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız dediği Kur’an da, altın ve ipeğin erkeğe haram olduğunu eksik mi bıraktı da, (HÂŞÂ) peygamberimiz haram kıldı diyebiliyoruz?
Bakın Allah helal ve haram konusunda neler söylüyor. Bu ayetler apaçık dururken, hala Allah ın haram demediğini haramlaştıranlara, söyleyecek sözüm yok. Çünkü bilmeden, düşünmeden, emin olmadan söylediğimiz sözler, Allah a ve elçinse iftira atmaktır, bunu da unutmayalım.
Sur. 116. ayet; Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar.
Enam 140: Şu bir gerçek ki, ilimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenlerle, Allah'ın kendilerine verdiği rızıkları, Allah'a iftira ederek haramlaştıranlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. İnan olsun, sapıtmışlardır onlar; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar.
Enam 150: Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme! Ayetlerimizi yalanlayanlarla ahrete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.
Yunus Suresi 59. De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?
Maide 87: Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.
Siz yukarıdaki ayetlerden, Allah ın haram dediklerinden başka konularda, elçisinin de haram yapabileceğini mi anladınız, yoksa Allah dan başka helal ve haram hükmü verecek kimse olmadığını mı?
Allah ın haram demediği, temiz ve güzel şeyleri kendinize haram kılmayın, böyle yaparak sınırı aşmayın uyarısını, hala anlayamadık mı? Ayetlere dikkat ederseniz, Kur’an ın haram demediği konularda haramlar uyduranlara, ne oldu bunları haram diye, Allah mı size izin verdi diyor. Sizce haram koyan makam, çok açık değil mi?
İşte bizler böylece, Allah ın sınırlarını aşıyoruz, ama anlayan-farkında olan mı var. Çünkü nefsimizi Kur’an nuru ile nurlandırmamış isek, gönüllerimiz, kalplerimiz kilitli olduğundan, asla gerçekleri göremeyeceğimizi unutmamalıyız.
Bakın Allah haram konusunda, nasıl kesin bir hüküm veriyor ve ne diyor.
Enam 119: Üzerine Allah'ın adı anılıp kesilenden yememenize sebep ne? Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Doğrusu birçokları bilgisizce kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir.
Bakın ne diyor ayet, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Peki, ne açıklamıştı Allah? Sanırım hatırladınız ama gelenek ve rivayetlerin baskısı o kadar güçlü ki, ayetleri bile unutturuyor. Rabbim affetsin. Allah ın ayetin sonunda söyledikleri düşündürücüdür.
(Doğrusu birçokları bilgisizce, kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar.)
Allah birkaç kez haram kıldıklarını sayıyor Kur’an da. Bakın bir ayetinde ne diyor.
Enam 145: De ki: Bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa, bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.
Allah bu kadar açık ve net söylemesine rağmen, hala bu inat niye, işte bunu anlamak mümkün değil.
Değerli din kardeşlerim. Allah sizlere eşi benzeri olmayan bir nur indirdim ve bütün şan ve şerefiniz, tüm ilminiz ondadır diyor da, Kur’an da sizleri sorumlu tuttuğum her konu var diyorsa, gelin sanıyı, Kur’an ın onayından geçmeyen beşerin rivayetlerini değil, Allah ın sözlerini dinleyelim. Yoksa çokkkkk, ama çok pişman oluruz.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK