Bu konudaki yanlış algının en önemli sebeplerinden biri insanlarin ekserisinin fıtratindan gelen, çalışmadan, emek-gayret sarfetmeden kolay yollu kurtuluş ve çıkar elde etme arzularıdır ki bu arzu sadece bu konuda değil yaşam alanı içinde ilişkide olduğu her noktada kendini gösterip onların o konuda ortaya koyabileceği fiil ve davranışlardan alakoyarak , tembelleştirip güçsüzleştirmek suretiyle kısıtlı dar bir hale sokmaktadır. Gelecekte kendini kurtaracak olağanustu güçlere sahip bir kişinin her an çıkagelecek düşünce ve beklentisi kişiyi sorumluluğunda ve bilgisi dahilinde olan her fiilden engeller , bunun sonucu olarak kişi kendisinde potansiyel olarak mevcut güç ve kuvvelerin farkına dahi varamadan yaşamakta olduğu alemden çekip gider.
Geçmiş devirlerde kendini bu beklenen şahsiyet olarak görüp insanları boş hayallerle kandırarak arkasından sürükleyen nice kişiler tarih sahnesinden gelip geçmiş ancak en nihayetinde yaşadıkları sürede bu iddialarinin boş ve asılsız olduğu ortaya cıkmıştır. Ne yazik ki bu şahsiyetlere iyi niyetleri ve bilgisiz oluşlari nedeniyle inanan ve ömürlerini heba eden sayısız kişiler hüsrana uğramışlardır.
Kendindeki potansiyel güçlerin bilgi olarak farkındalığında olup bu potansiyeli açığa çıkarmaya çalışan birimlerin mantalitesinde, boş beklentilere, tembelliğe ve kendinden açığa çıkan filler dışında dışarıdan gelecek bir kurtarıcıya asla yer yoktur, dileyelim ki bu mantalite ve hayat tarzı hepimize kolaylaştırılmış olsun.