ABD'de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Teksas Valisi Rick Perry'nin sonunu, televizyon açık oturumları getirdi. Perry TV'de yaptığı gaflarla destekçilerini bile şaşırttı.
Aslında Perry, yarışa ilk girdiğinde hayli popüler bir adaydı .Özellikle çay partisi hareketi ve muhafazakar kesimler tarafından, anketlerde en önde görünen eski Massachusetts Valisi Mitt Romney'yi yenebilecek güçlü bir aday olarak görülüyordu. Ancak, kısa bir süre sonra Amerikan televizyon kanallarında başkan adaylarına yönelik başlayan canlı açık oturumlar, Perry'nin daha yarış başlamadan sonunu hazırladı.
Açık oturumlarda başarısız performanslar sergileyen Perry, önce henüz ABD başkanlığına hazır olmadığı ama kendisini aslında 2016 başkanlık seçimlerine hazırlandığı şeklinde yorumlandı.
Ama oturumlardaki arka arkaya ortaya çıkan müthiş gafları, Perry'yi destekleyenleri bile şaşırtarak, ABD başkanlığı için hazır olmamak bir yana, başkanlık için yetersiz ve bilgisiz olduğu belirtilmeye başlandı.
-Gaflarla gelen son-
Yarış başlamadan önceki en büyük gafı da sonun başlangıcıydı.
Bir açık oturum sırasında, başkan olduğunda kapatacağını söylediği bakanlıklardan birinin adını hatırlayamayan ve sözlerini bir türlü toparlayamayan Perry, sonrasında da bu gaftan yediği darbeyi düzeltemedi.
Perry, önseçimlerin ilk durağı Iowa'da yarışı en sonlarda tamamlayanlardan biri oldu. Iowa seçimlerinden sonra ''adaylığını tekrar gözden geçirme'' kararı aldı ama ilginç biçimde bu kararın üzerinden daha 24 saat geçmeden, tekrar ''yarışa devam'' dedi.
Perry, ''devam'' demesine rağmen, tüm yorumlar yarışta fazla kalamayacağı yönündeydi. Nitekim, Perry'ye ikinci darbe de her ne kadar bu eyaleti ''atlamış'' olsa da New Hampshire'dan geldi, yarışı yüzde 1 oranla sonda tamamladı.
-Türkiye'ye çatmak işe yaramadı-
Bu iki sonuç Perry için büyük hayal kırıklığıydı ama Teksas Valisi, son ana kadar South Carolina'da şansını denemeye kararlı görünüyordu.
Ancak, son televizyon tartışmasında bu eyaletteki aşırı muhafazakarların oyunu alabilmek için Türkiye'ye ağır sözler söylemesi, işine yaramak yerine ters tepti. Perry'ye, hem Türkiye'den hükümet düzeyinde sert tepki geldi hem de ABD medyasınca ''cahil ve aptalca'' görülerek, bilgisizliği iyice su yüzüne çıkarıldı.
Perry, bu sözlerinin ardından South Carolina'ya yönelik yapılan son seçim anketinde de yüzde 5-6 gibi bir oranda kalınca, artık yolun sonuna geldiğini gördü ve eyaletteki seçimlere iki gün kala yarıştan çekildi.
-Yenik görünmemeye çalıştı-
Perry, yarıştan çekilirken de yenik görünmemeye çalıştı.
Bu yarışta önemli olanın ''adaylar değil, ABD'nin başına muhafazakar birinin gelmesi'' olduğunu, bu nedenle ''stratejik'' karar aldığını belirten Perry, Newt Gingrich'i desteklediğini açıkladı.
Böylece, Perry, ''ılımlı'' Romney yerine, Cumhuriyetçilerin tek bir ''muhafazakar ABD Başkan adayı'' çıkarabilmesi gibi bir amaç için kendini ''feda ediyormuş'' izlenimi vermeye çalıştı.
Amerikan medyası ise Perry'nin bu çekilmesini sürpriz karşılamadı, ancak gözler South Carolina'daki seçimlere daha çok odaklanmaya başladı.
Aslında Perry, yarışa ilk girdiğinde hayli popüler bir adaydı .Özellikle çay partisi hareketi ve muhafazakar kesimler tarafından, anketlerde en önde görünen eski Massachusetts Valisi Mitt Romney'yi yenebilecek güçlü bir aday olarak görülüyordu. Ancak, kısa bir süre sonra Amerikan televizyon kanallarında başkan adaylarına yönelik başlayan canlı açık oturumlar, Perry'nin daha yarış başlamadan sonunu hazırladı.
Açık oturumlarda başarısız performanslar sergileyen Perry, önce henüz ABD başkanlığına hazır olmadığı ama kendisini aslında 2016 başkanlık seçimlerine hazırlandığı şeklinde yorumlandı.
Ama oturumlardaki arka arkaya ortaya çıkan müthiş gafları, Perry'yi destekleyenleri bile şaşırtarak, ABD başkanlığı için hazır olmamak bir yana, başkanlık için yetersiz ve bilgisiz olduğu belirtilmeye başlandı.
-Gaflarla gelen son-
Yarış başlamadan önceki en büyük gafı da sonun başlangıcıydı.
Bir açık oturum sırasında, başkan olduğunda kapatacağını söylediği bakanlıklardan birinin adını hatırlayamayan ve sözlerini bir türlü toparlayamayan Perry, sonrasında da bu gaftan yediği darbeyi düzeltemedi.
Perry, önseçimlerin ilk durağı Iowa'da yarışı en sonlarda tamamlayanlardan biri oldu. Iowa seçimlerinden sonra ''adaylığını tekrar gözden geçirme'' kararı aldı ama ilginç biçimde bu kararın üzerinden daha 24 saat geçmeden, tekrar ''yarışa devam'' dedi.
Perry, ''devam'' demesine rağmen, tüm yorumlar yarışta fazla kalamayacağı yönündeydi. Nitekim, Perry'ye ikinci darbe de her ne kadar bu eyaleti ''atlamış'' olsa da New Hampshire'dan geldi, yarışı yüzde 1 oranla sonda tamamladı.
-Türkiye'ye çatmak işe yaramadı-
Bu iki sonuç Perry için büyük hayal kırıklığıydı ama Teksas Valisi, son ana kadar South Carolina'da şansını denemeye kararlı görünüyordu.
Ancak, son televizyon tartışmasında bu eyaletteki aşırı muhafazakarların oyunu alabilmek için Türkiye'ye ağır sözler söylemesi, işine yaramak yerine ters tepti. Perry'ye, hem Türkiye'den hükümet düzeyinde sert tepki geldi hem de ABD medyasınca ''cahil ve aptalca'' görülerek, bilgisizliği iyice su yüzüne çıkarıldı.
Perry, bu sözlerinin ardından South Carolina'ya yönelik yapılan son seçim anketinde de yüzde 5-6 gibi bir oranda kalınca, artık yolun sonuna geldiğini gördü ve eyaletteki seçimlere iki gün kala yarıştan çekildi.
-Yenik görünmemeye çalıştı-
Perry, yarıştan çekilirken de yenik görünmemeye çalıştı.
Bu yarışta önemli olanın ''adaylar değil, ABD'nin başına muhafazakar birinin gelmesi'' olduğunu, bu nedenle ''stratejik'' karar aldığını belirten Perry, Newt Gingrich'i desteklediğini açıkladı.
Böylece, Perry, ''ılımlı'' Romney yerine, Cumhuriyetçilerin tek bir ''muhafazakar ABD Başkan adayı'' çıkarabilmesi gibi bir amaç için kendini ''feda ediyormuş'' izlenimi vermeye çalıştı.
Amerikan medyası ise Perry'nin bu çekilmesini sürpriz karşılamadı, ancak gözler South Carolina'daki seçimlere daha çok odaklanmaya başladı.
