Türkiye tercih yapmak zorunda kaldı
İngilizce yayın yapan Rus devlet televizyonu, ''Russia Today''in internet sitesinde Türkiye-Suriye ilişkilerinin masaya yatırıldığı analiz-habere yer verildi.
Russia Today sitesinde bazı Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde başlayan Arap Baharı'nın ardından Türkiye'nin otoriter Arap liderlerini destekleme veya farklı bir yol izleme tercihiyle karşı karşıya kaldığı, Ankara'nın da bu tercihini söz konusu ülkelerdeki muhaliflerden yana koyduğu belirtildi.
Haberde, Suriye'nin uzun süre müttefiki olan Türkiye'nin Beşşar Esad'ı devirmek için aktif bir rol aldığı ileri sürülerek, ''Suriyeli isyancılar için üs sağlayan ve hatta ABD ile uçuşa yasak bölge ilanını değerlendiren Ankara, batılı ülkelerin faaliyetlerini desteklemekte. Türkiye 2002 yılında yeni politikası olan komşularla sıfır sorun politikasına sıkı sıkıya bağlıydı. Bu politika uyarınca komşu ülkelerle güçlü ekonomik, siyasi ve sosyal ilişkiler kurmaya çalışıyordu'' denildi.
Bölgede Arap Baharı ortaya çıkıncaya kadar Türkiye'nin bu plana göre hareket ettiği vurgulanan haberde, ''Türkiye artık bir tercih yapmakla karşı karşıyaydı: Otoriter Arap liderleriyle ilişikleri sürdürme veya farklı bir yol izleme... Suriye, muhalefete destek verip 'düşman' diye adlandırdığı ABD ile aynı safta yer alan Ankara'nın u-dönüşü politikasını doğrudan hisseden ülke oldu. Türkiye, geçen Temmuz ayında hükümetin baskınından kaçan, Kızılhaç'ın verilerine göre 30 bin civarındaki Suriyelinin sınırı geçip topraklarına gelmesiyle kendisini bir anda Suriye krizinin ön cephesinde buldu'' ifadesine yer verildi.
''Çatışmanın Türkiye'ye sıçrama tehdidi Ankara'nın Suriye'ye tampon bölge oluşturması için asker gönderme olasılığını bile göz önünde bulundurmasına neden oldu'' denilen haberde, sonraki gelişmelerin Türkiye'nin böyle bir adım atmasına ihtiyaç bırakmadığını ancak bundan sonra iki ülke ilişkilerine hakim olan gerginliğin azalmadığı savunuldu.
Türkiye'nin, Suriye'deki bu krizin müzakereler yoluyla artık çözülemeyeceğine ve Esad'ın da artık güvenilir biri olmadığına inandığı için harekete geçmeye başladığı belirtilen haberde, ''Türkiye, Suriye ile enerji işbirliğini askıya aldı ve Şam'a elektriği kesme tehdidinde bulundu. Arap Birliği'nin Esad'ı hedefleyen cezalandırıcı önlemleri açıklamasının ardından Şam, Ankara ile olan serbest ticaret anlaşmasını askıya aldı'' denildi.
Amerikan ve NATO güçlerinin Türkiye'nin doğusundaki Hakkari'de muhalifleri eğittiğine dair haberlerin ''ateşe benzinle gitmeye'' neden olduğu belirtilerek, ''Nihayet Türkiye'nin son adımı ABD ile Suriye toprakları üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması görüşmesi oluşturdu. Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev 13 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Türkiye ve ABD'nin Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması olasılığını görüştüğü kaydedildi'' görüşüne yer verildi.
''Komşularınızla sıfır sorun politikasından sorun yaratan pozisyonuna geçmeniz için iyi bir nedene ihtiyacınız var'' denilen haberde, Ankara'nın bu konuda çok az haklı gerekçesinin bulunduğu ileri sürüldü.
"Ankara'nın uzun süreden beri liderlik hırsı var"
Türkiye'nin coğrafi, siyasi ve dini açıdan değişik dünyaların geçiş yolu olduğu belirtilen haberde, şu görüşlere yer verildi:
''Ankara'nın uzun süreden beri bölgenin güçlü ve lider ülkesi olma hırsı var. Ancak İran, İsrail ve Mısır'ın etkisi Ankara'nın bu hedefindeki yolu karmaşık hale getiren bir unsur. Arap baharı Orta Doğu'da uzun süreden beri var olan güç dengesini çok önemli bir şekilde değiştirdi. Herkes daha güçsüz hale geldi... Türkiye dışında herkes... Türkiye aksine Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da etkinliğini giderek daha da artırdı. Orta Doğu uzmanlarından Dr. Jeremy Salt yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Orta Doğu'daki değişim ve reform hareketlerinde öncü rolü oynamak istediğini söyledi. Türkiye'nin izlediği yol şu anda kaygan görünüyor olabilir, ancak yapılan seçim ne kadar tehlikeli olursa olsun bu yoldan geri dönmeyecek gibi görünüyor.''
İngilizce yayın yapan Rus devlet televizyonu, ''Russia Today''in internet sitesinde Türkiye-Suriye ilişkilerinin masaya yatırıldığı analiz-habere yer verildi.
Russia Today sitesinde bazı Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde başlayan Arap Baharı'nın ardından Türkiye'nin otoriter Arap liderlerini destekleme veya farklı bir yol izleme tercihiyle karşı karşıya kaldığı, Ankara'nın da bu tercihini söz konusu ülkelerdeki muhaliflerden yana koyduğu belirtildi.
Haberde, Suriye'nin uzun süre müttefiki olan Türkiye'nin Beşşar Esad'ı devirmek için aktif bir rol aldığı ileri sürülerek, ''Suriyeli isyancılar için üs sağlayan ve hatta ABD ile uçuşa yasak bölge ilanını değerlendiren Ankara, batılı ülkelerin faaliyetlerini desteklemekte. Türkiye 2002 yılında yeni politikası olan komşularla sıfır sorun politikasına sıkı sıkıya bağlıydı. Bu politika uyarınca komşu ülkelerle güçlü ekonomik, siyasi ve sosyal ilişkiler kurmaya çalışıyordu'' denildi.
Bölgede Arap Baharı ortaya çıkıncaya kadar Türkiye'nin bu plana göre hareket ettiği vurgulanan haberde, ''Türkiye artık bir tercih yapmakla karşı karşıyaydı: Otoriter Arap liderleriyle ilişikleri sürdürme veya farklı bir yol izleme... Suriye, muhalefete destek verip 'düşman' diye adlandırdığı ABD ile aynı safta yer alan Ankara'nın u-dönüşü politikasını doğrudan hisseden ülke oldu. Türkiye, geçen Temmuz ayında hükümetin baskınından kaçan, Kızılhaç'ın verilerine göre 30 bin civarındaki Suriyelinin sınırı geçip topraklarına gelmesiyle kendisini bir anda Suriye krizinin ön cephesinde buldu'' ifadesine yer verildi.
''Çatışmanın Türkiye'ye sıçrama tehdidi Ankara'nın Suriye'ye tampon bölge oluşturması için asker gönderme olasılığını bile göz önünde bulundurmasına neden oldu'' denilen haberde, sonraki gelişmelerin Türkiye'nin böyle bir adım atmasına ihtiyaç bırakmadığını ancak bundan sonra iki ülke ilişkilerine hakim olan gerginliğin azalmadığı savunuldu.
Türkiye'nin, Suriye'deki bu krizin müzakereler yoluyla artık çözülemeyeceğine ve Esad'ın da artık güvenilir biri olmadığına inandığı için harekete geçmeye başladığı belirtilen haberde, ''Türkiye, Suriye ile enerji işbirliğini askıya aldı ve Şam'a elektriği kesme tehdidinde bulundu. Arap Birliği'nin Esad'ı hedefleyen cezalandırıcı önlemleri açıklamasının ardından Şam, Ankara ile olan serbest ticaret anlaşmasını askıya aldı'' denildi.
Amerikan ve NATO güçlerinin Türkiye'nin doğusundaki Hakkari'de muhalifleri eğittiğine dair haberlerin ''ateşe benzinle gitmeye'' neden olduğu belirtilerek, ''Nihayet Türkiye'nin son adımı ABD ile Suriye toprakları üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması görüşmesi oluşturdu. Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev 13 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Türkiye ve ABD'nin Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması olasılığını görüştüğü kaydedildi'' görüşüne yer verildi.
''Komşularınızla sıfır sorun politikasından sorun yaratan pozisyonuna geçmeniz için iyi bir nedene ihtiyacınız var'' denilen haberde, Ankara'nın bu konuda çok az haklı gerekçesinin bulunduğu ileri sürüldü.
"Ankara'nın uzun süreden beri liderlik hırsı var"
Türkiye'nin coğrafi, siyasi ve dini açıdan değişik dünyaların geçiş yolu olduğu belirtilen haberde, şu görüşlere yer verildi:
''Ankara'nın uzun süreden beri bölgenin güçlü ve lider ülkesi olma hırsı var. Ancak İran, İsrail ve Mısır'ın etkisi Ankara'nın bu hedefindeki yolu karmaşık hale getiren bir unsur. Arap baharı Orta Doğu'da uzun süreden beri var olan güç dengesini çok önemli bir şekilde değiştirdi. Herkes daha güçsüz hale geldi... Türkiye dışında herkes... Türkiye aksine Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da etkinliğini giderek daha da artırdı. Orta Doğu uzmanlarından Dr. Jeremy Salt yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Orta Doğu'daki değişim ve reform hareketlerinde öncü rolü oynamak istediğini söyledi. Türkiye'nin izlediği yol şu anda kaygan görünüyor olabilir, ancak yapılan seçim ne kadar tehlikeli olursa olsun bu yoldan geri dönmeyecek gibi görünüyor.''