Esed 8 saat içinde 4 milyon insanı öldürebilir
Muhaliflerin El Cezire ve El Fırat Cephesi Genel Başkan Yardımcısı Tümgeneral Nebil Deldel, Beşşar Esed'in halkı toptan imha girişinde bulunabileceğini illeri sürdü.
Muhaliflerin El Cezire ve El Fırat Cephesi Genel Başkan Yardımcısı Tümgeneral Nebil Deldel, Beşşar Esed'in halkı toptan imha girişinde bulunabileceğini illeri sürdü. Suriye'nin kuzeyinin büyük bir bölümünün muhaliflerin kontrolünde olduğunu hatırlatan Deldel, Esed'in Suriye'deki Fırat Barajı'nı patlatabileceğini ifade etti.
Barajın patlatılması ile 8 saat içinde iki ilin tamamının sular altında kalacağını ifade eden Deldel,"Böyle bir çılgınlık kimyasal silahtan daha tehlikeli olur. Şehirlerin sular altında kalacağı böyle bir saldırıdan 4 milyon insan etkilenir" dedi.
Suriye Ordusu'da tümgeneral olarak görev yapan Nebil Deldel, Cihan Haber Ajansı'na(Cihan) verdiği özel mülakatında ülkesinde PYD'nin kuruluşu, Türkiye'deki barış süreci gibi bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
PYD HAFIZ ESED'İN ESERİ
Suriye'de zaman zaman muhalifler ile çatışan PKK'nın Suriye uzantısı PYD ile ilgili konuşan Tümgeneral Deldel, PYD'nin baba Hafız Esad'ın eseri olduğunu söyledi.
Deldel, "Hafız Esad, Türkiye'deki PKK'nın uzantısı olan PYD'yi 1986-87 yıllarında kurdurdu. Esed aynı dönemde Abdullah Öcalan'ın başında olduğu örgüte de maddi ve askeri destekte bulundu. PKK'nın Şam'da birçok ofisi açıldı. Lazkiye'de ve Haseke'de eğitim yerleri verdi. O zamanlarda Haseke ve Lazkiye arasındaki tüm bölgede PYD'yi konuşlandırdı. Halep ve Haseke arasında Rakka vardı. Orada Kürtler yoktu. Bunun için Kürtlerin orda toprak almaları sağlandı. Haseke, Rakka, Halep ve İdlib'e ten Kuzey Irak'a kadar uzanın bir şerit çizildi. Bu anlamda Suriye, PYD'ye sınırsız bir destek verdi. Tüm emniyet birimleri ile desteklendiler. " diye konuştu.
Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'deki barış sürecini nasıl etkileyeceği konusuna da değinen Tümgeneral Deldel, "Anladığımız kadarıyla Türkiye, PKK'nın silah bırakarak siyasi sürece dahil olmasını şart koştu. Türk vatandaşı olmalarını istedi. Biz de aynı şekilde PYD'nin Suriye vatandaşı olmalarını istiyoruz. Başka ülkelerin planlarını hayata geçirecek bir figüran olmasınlar." çağrısında bulundu.
ÖCALAN, EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ OLAN ESED YÖNETİMİNİN ÇÖKECEĞİNİ ANLADI
Öcalan'ın başlattığı sürecin asıl sebebinin kendisini destekleyen Suriye gibi bir ülkeyi kaybetmek olduğunu savunan Deldel,"Öcalan, Suriye yönetiminin sonunun geldiğini anladı.
Sonuç olarak oynadığı oyunun bittiği kanaatine vardı. Esed yönetiminin düşmesi ile Öcalan, kendisi için bölgedeki en önemli destekçinin yok olacağını kavradı. Bu yüzden Türkiye ile bir barış sürecine girdi." diye konuştu.
PYD ÜYELERİNİN ÇOĞU NUSAYRİ
PYD üyelerinin çoğunun Sünni mezhebe ait olmadıklarını ifade eden Deldel, "PYD'nin çoğu ve özellikle yönetici kısmının hepsi Nusayri ve Şii. Buradan da mezhepsel bir plan ortaya çıkıyor. Buda Şii hilali. Lübnan, Suriye, Türkiye'nin bir kısmı, Irak ve oradan İran'a kadar uzanan bir Şii alan. Biz Arapların İran ile müşterek çıkarlarımız yok. Çıkarlarımız Türkiye ile birliktelikte." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de Esed yönetiminin düşmesi konusunu da değerlendiren General Deldel, yönetimin kendisi bile yüzde yüz gidici olduğunun farkına vardığını söyledi. Deldel, önümüzdeki günlerde Nusayrilerin de Esed'e karşı tutum ortaya koymak için Mısır'da toplanacaklarını kaydetti.
Yönetimin her geçen gün zayıfladığını ifade eden Deldel,"Ülkenin yüzde 70'i muhaliflerin eline geçti. Büyük başarılar elde edilmesinin ardından kanımca 3 ay içinde bu yönetim gidecek. Ancak uluslararası kamuoyunun endişeleri var. Bunlar, Esed'in elindeki kimyasal silahların nereye gideceği? Bunun için bu silahların muhaliflerin eline geçmemesi için görüşmeler yapılıyor. Muhaliflere yönelik karalama kampanyaları var." diye konuştu.
ESED YÖNETİMİNİN FIRAT BARAJI'NI VURMASINDAN ENDİŞE EDİYORUZ
Suriye'nin kuzeyinin büyük bölümünün Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolüne geçtiğini ifade eden Tümgeneral Deldel, "Herkes Esed'nin biyolojik ve kimyasal silahlarından endişe ediyor. Ancak biz Esed'in bir delilik yaparak Fırat Barajı'nı patlatmasından korkuyoruz. Büyük ihtimalle Esed bu barajı vurarak bundan Özgür Suriye Ordusu'nı suçlayacak. Esed eğer bu barajı patlatırsa bu durumda Rakka ve Deyr Ez Zor şehirlerini yerle bir olur. Bu şehirlerin hem kırsal hem de kent merkezleri tamamıyla sular altında kalır. Böyle bir delilik yapması durumunda 8 saat içinde hiç bir canlı kalmaz. Bu girişim kimyasal silahtan daha tehlikelidir. Bundan 4 milyon insan etkilenir. Esed bu bölgeleri cezalandırmak amacıyla Fırat Barajı'nı vurur. Nitekim geçen günlerde barajın yakınına bir füze düştü. Çok endişelendik." diye konuştu.
Kaynak: CİHAN
Muhaliflerin El Cezire ve El Fırat Cephesi Genel Başkan Yardımcısı Tümgeneral Nebil Deldel, Beşşar Esed'in halkı toptan imha girişinde bulunabileceğini illeri sürdü.
Muhaliflerin El Cezire ve El Fırat Cephesi Genel Başkan Yardımcısı Tümgeneral Nebil Deldel, Beşşar Esed'in halkı toptan imha girişinde bulunabileceğini illeri sürdü. Suriye'nin kuzeyinin büyük bir bölümünün muhaliflerin kontrolünde olduğunu hatırlatan Deldel, Esed'in Suriye'deki Fırat Barajı'nı patlatabileceğini ifade etti.
Barajın patlatılması ile 8 saat içinde iki ilin tamamının sular altında kalacağını ifade eden Deldel,"Böyle bir çılgınlık kimyasal silahtan daha tehlikeli olur. Şehirlerin sular altında kalacağı böyle bir saldırıdan 4 milyon insan etkilenir" dedi.
Suriye Ordusu'da tümgeneral olarak görev yapan Nebil Deldel, Cihan Haber Ajansı'na(Cihan) verdiği özel mülakatında ülkesinde PYD'nin kuruluşu, Türkiye'deki barış süreci gibi bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
PYD HAFIZ ESED'İN ESERİ
Suriye'de zaman zaman muhalifler ile çatışan PKK'nın Suriye uzantısı PYD ile ilgili konuşan Tümgeneral Deldel, PYD'nin baba Hafız Esad'ın eseri olduğunu söyledi.
Deldel, "Hafız Esad, Türkiye'deki PKK'nın uzantısı olan PYD'yi 1986-87 yıllarında kurdurdu. Esed aynı dönemde Abdullah Öcalan'ın başında olduğu örgüte de maddi ve askeri destekte bulundu. PKK'nın Şam'da birçok ofisi açıldı. Lazkiye'de ve Haseke'de eğitim yerleri verdi. O zamanlarda Haseke ve Lazkiye arasındaki tüm bölgede PYD'yi konuşlandırdı. Halep ve Haseke arasında Rakka vardı. Orada Kürtler yoktu. Bunun için Kürtlerin orda toprak almaları sağlandı. Haseke, Rakka, Halep ve İdlib'e ten Kuzey Irak'a kadar uzanın bir şerit çizildi. Bu anlamda Suriye, PYD'ye sınırsız bir destek verdi. Tüm emniyet birimleri ile desteklendiler. " diye konuştu.
Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'deki barış sürecini nasıl etkileyeceği konusuna da değinen Tümgeneral Deldel, "Anladığımız kadarıyla Türkiye, PKK'nın silah bırakarak siyasi sürece dahil olmasını şart koştu. Türk vatandaşı olmalarını istedi. Biz de aynı şekilde PYD'nin Suriye vatandaşı olmalarını istiyoruz. Başka ülkelerin planlarını hayata geçirecek bir figüran olmasınlar." çağrısında bulundu.
ÖCALAN, EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ OLAN ESED YÖNETİMİNİN ÇÖKECEĞİNİ ANLADI
Öcalan'ın başlattığı sürecin asıl sebebinin kendisini destekleyen Suriye gibi bir ülkeyi kaybetmek olduğunu savunan Deldel,"Öcalan, Suriye yönetiminin sonunun geldiğini anladı.
Sonuç olarak oynadığı oyunun bittiği kanaatine vardı. Esed yönetiminin düşmesi ile Öcalan, kendisi için bölgedeki en önemli destekçinin yok olacağını kavradı. Bu yüzden Türkiye ile bir barış sürecine girdi." diye konuştu.
PYD ÜYELERİNİN ÇOĞU NUSAYRİ
PYD üyelerinin çoğunun Sünni mezhebe ait olmadıklarını ifade eden Deldel, "PYD'nin çoğu ve özellikle yönetici kısmının hepsi Nusayri ve Şii. Buradan da mezhepsel bir plan ortaya çıkıyor. Buda Şii hilali. Lübnan, Suriye, Türkiye'nin bir kısmı, Irak ve oradan İran'a kadar uzanan bir Şii alan. Biz Arapların İran ile müşterek çıkarlarımız yok. Çıkarlarımız Türkiye ile birliktelikte." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de Esed yönetiminin düşmesi konusunu da değerlendiren General Deldel, yönetimin kendisi bile yüzde yüz gidici olduğunun farkına vardığını söyledi. Deldel, önümüzdeki günlerde Nusayrilerin de Esed'e karşı tutum ortaya koymak için Mısır'da toplanacaklarını kaydetti.
Yönetimin her geçen gün zayıfladığını ifade eden Deldel,"Ülkenin yüzde 70'i muhaliflerin eline geçti. Büyük başarılar elde edilmesinin ardından kanımca 3 ay içinde bu yönetim gidecek. Ancak uluslararası kamuoyunun endişeleri var. Bunlar, Esed'in elindeki kimyasal silahların nereye gideceği? Bunun için bu silahların muhaliflerin eline geçmemesi için görüşmeler yapılıyor. Muhaliflere yönelik karalama kampanyaları var." diye konuştu.
ESED YÖNETİMİNİN FIRAT BARAJI'NI VURMASINDAN ENDİŞE EDİYORUZ
Suriye'nin kuzeyinin büyük bölümünün Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolüne geçtiğini ifade eden Tümgeneral Deldel, "Herkes Esed'nin biyolojik ve kimyasal silahlarından endişe ediyor. Ancak biz Esed'in bir delilik yaparak Fırat Barajı'nı patlatmasından korkuyoruz. Büyük ihtimalle Esed bu barajı vurarak bundan Özgür Suriye Ordusu'nı suçlayacak. Esed eğer bu barajı patlatırsa bu durumda Rakka ve Deyr Ez Zor şehirlerini yerle bir olur. Bu şehirlerin hem kırsal hem de kent merkezleri tamamıyla sular altında kalır. Böyle bir delilik yapması durumunda 8 saat içinde hiç bir canlı kalmaz. Bu girişim kimyasal silahtan daha tehlikelidir. Bundan 4 milyon insan etkilenir. Esed bu bölgeleri cezalandırmak amacıyla Fırat Barajı'nı vurur. Nitekim geçen günlerde barajın yakınına bir füze düştü. Çok endişelendik." diye konuştu.
Kaynak: CİHAN
