'Uzun ömrün sırrı at etinde' iddiası
Avrupa'da at eti skandalları yaşanırken, Japonya'da en uzun ömre sahip olan kişiler, yüksek oranda at eti tüketilen Nagano eyaletinden çıktı.
Avrupa'da at eti skandalları yaşanırken, Japonya'da en uzun ömre sahip olan kişiler, yüksek oranda at eti tüketilen Nagano eyaletinden çıktı. En yaşlı kadın ve erkeğin olduğu Japonya'da 2010 yılına ait nüfus istatistikleri yayımlandı. Buna göre hem kadın hem de erkekte en uzun yaşayanların olduğu eyaletin Nagano olduğu ortaya çıktı. Nagano'da erkeklerin ortalama yaşam süresi 80,88, Shiga'da 80,58 ve Fukui'de 80,47 olarak açıklandı. Kadınlarda Nagano'yu, 87,07 ile Shimane, 87,02 ile de Okinava takip ediyor.
Nagano, çiğ ve pişmiş at eti yenilen bir yer olarak biliniyor. Nagano'daki uzun yaşamın sırrına ilişkin yorum yapan Saitama'daki Temel Bilimler Üniversitesi'nden Tıp Bölüm Başkanı Hiroshi Shibata, "Nagano'dakilerin ömrünün uzamasında günlük tuz tüketimini azaltmaları ve daha fazla sebze tüketmeleri rol oynadı." diye konuştu. Bölüm başkanı, Naganolıların protein ihtiyaçlarını çeşitli et kaynaklarından sağlamalarının da uzun ömür sürmelerinde rol oynamış olabileceğini de kaydetti.
HEM SAĞLIKLI HEM DE UCUZ
Japonya At Eti Birliği Başkanı Keizo Sawai, ülkede bir yılda 7 bin 461 ton at eti tüketildiğini söyledi. At etinin en fazla tüketildiği yerin Kumamoto eyaleti olduğunu bu eyaleti de Nagano'yu takip ettiğini tüketti. Ancak Kumamoto'da at eti alımının daha çok turistler tarafından yapıldığı ancak Nagano'da günlük olarak tüketildiğine dikkat çekildi. Bu iki eyalette yılda 2 bin 238 ton at eti tüketiliyor. Nagano'dan Eiji Fukuzawa, "Bu bölgede 50 yaş ve üzerindekiler sığır yerine at eti tüketir. At eti özel bir şey de değil. Günlük olarak tüketilen bir şey." dedi. At etinin de ucuz olduğunu belirten Fukuzawa, "Ancak Kore restoranlarının ilgisinin artması yüzünden biraz daha pahalı hale geldi." ifadelerini kullandı.
At etinin e-koli virüsünü barındırmaması nedeniyle de Tokyo tarafından yeni getirilen kısıtlamalardan da etkilenmediği kaydedildi. Ayrıca protein açısından zengin olduğu, kolesterolun düşmesine yardımcı olduğu kaydedildi.
Avrupa'da at eti skandalları yaşanırken, Japonya'da en uzun ömre sahip olan kişiler, yüksek oranda at eti tüketilen Nagano eyaletinden çıktı.
Avrupa'da at eti skandalları yaşanırken, Japonya'da en uzun ömre sahip olan kişiler, yüksek oranda at eti tüketilen Nagano eyaletinden çıktı. En yaşlı kadın ve erkeğin olduğu Japonya'da 2010 yılına ait nüfus istatistikleri yayımlandı. Buna göre hem kadın hem de erkekte en uzun yaşayanların olduğu eyaletin Nagano olduğu ortaya çıktı. Nagano'da erkeklerin ortalama yaşam süresi 80,88, Shiga'da 80,58 ve Fukui'de 80,47 olarak açıklandı. Kadınlarda Nagano'yu, 87,07 ile Shimane, 87,02 ile de Okinava takip ediyor.
Nagano, çiğ ve pişmiş at eti yenilen bir yer olarak biliniyor. Nagano'daki uzun yaşamın sırrına ilişkin yorum yapan Saitama'daki Temel Bilimler Üniversitesi'nden Tıp Bölüm Başkanı Hiroshi Shibata, "Nagano'dakilerin ömrünün uzamasında günlük tuz tüketimini azaltmaları ve daha fazla sebze tüketmeleri rol oynadı." diye konuştu. Bölüm başkanı, Naganolıların protein ihtiyaçlarını çeşitli et kaynaklarından sağlamalarının da uzun ömür sürmelerinde rol oynamış olabileceğini de kaydetti.
HEM SAĞLIKLI HEM DE UCUZ
Japonya At Eti Birliği Başkanı Keizo Sawai, ülkede bir yılda 7 bin 461 ton at eti tüketildiğini söyledi. At etinin en fazla tüketildiği yerin Kumamoto eyaleti olduğunu bu eyaleti de Nagano'yu takip ettiğini tüketti. Ancak Kumamoto'da at eti alımının daha çok turistler tarafından yapıldığı ancak Nagano'da günlük olarak tüketildiğine dikkat çekildi. Bu iki eyalette yılda 2 bin 238 ton at eti tüketiliyor. Nagano'dan Eiji Fukuzawa, "Bu bölgede 50 yaş ve üzerindekiler sığır yerine at eti tüketir. At eti özel bir şey de değil. Günlük olarak tüketilen bir şey." dedi. At etinin de ucuz olduğunu belirten Fukuzawa, "Ancak Kore restoranlarının ilgisinin artması yüzünden biraz daha pahalı hale geldi." ifadelerini kullandı.
At etinin e-koli virüsünü barındırmaması nedeniyle de Tokyo tarafından yeni getirilen kısıtlamalardan da etkilenmediği kaydedildi. Ayrıca protein açısından zengin olduğu, kolesterolun düşmesine yardımcı olduğu kaydedildi.