Vatikan misyonerlik hedefine göre papa seçer
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, ''Vatikan, hangi bölgelere yönelik misyonerlik çalışması yapmayı hedefliyorsa, onları taltif etmek için o bölgelerden bir papa seçebilir'' dedi.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, ''Vatikan, hangi bölgelere yönelik misyonerlik çalışması yapmayı hedefliyorsa, onları taltif etmek için o bölgelerden bir papa seçebilir'' dedi. Papa'nın istifası sonrası AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Harman, dünyadaki yaklaşık 2.2 milyarlık Hristiyanın 1.1 milyarının Katolik olduğunu hatırlatarak, papalığın aşırı merkeziyetçi bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Roma Katolik kilisesine göre Papa'nın, Hz. İsa'nın yeryüzündeki temsilcisi olduğuna işaret eden Harman, ''Vatikan, hangi bölgelere yönelik misyonerlik çalışması yapmayı hedefliyorsa, onları taltif etmek için o bölgelerden bir papa seçebilir'' diye konuştu.
Bütün Katolik dünyasının Papa'ya bağlı bulunduğunu ve 1871'de toplanan 1. Vatikan Konseyi'ne göre papanın 'yanılmaz' olduğunu dile getiren Harman, ''Tarih boyunca papalar kardinaller arasından seçilir. Kardinaller de papayı seçer, onlar da içlerinden birini papa olarak seçer. 6 asır öncesine kadar tarihte bir Papanın istifası söz konusu değildi'' ifadelerini kullandı.
''Papa diyaloğa karşıydı''
Prof. Ömer Faruk Harman, Vatikan devletinde dini dogmalar biriminin başında olan Papa 16. Benediktus'un Katolik dünyasında çok katı, tavizsiz, sert ve inancına son derece bağlı olarak bilindiğini, hatta 'dinler arası diyaloğa dahi sıcak bakmadığını' ifade etti.
''Bugün Hz İsa yeryüzüne tekrar gelse, ilk karşı çıkacağı Papalardır''
Hem ''1 milyar Katolik''in lideri hem de devlet başkanlığı görevini yürüten Papa'nın istifasına gerekçe olarak yaşlılığını gösterdiğini hatırlatan Harman, perde arkasında faklı nedenlerin olabileceğini savundu. Vatikan içinde çok değişik komplolar olduğunu belirten Harman, ''Papalığın aynı zamanda banka ve ticaret gibi sektörlerde faaliyet gösterdiği biliniyor. Papa'nın devlet başkanı olarak milyar avroları aşan özel hesaplarının olduğu da söyleniyor'' ifadelerini kullandı.
''Papalar veya Hristiyanlar Tanrı'nın emrini dinleselerdi İsa-Mesih'in mesajına göre davranırlardı. Bugün Hz İsa yeryüzüne tekrar gelse, ilk karşı çıkacağı papalardır'' diyen Harman, Hz İsa'nın doğumunun 8. gününde sünnet olmasına rağmen Hristiyanların sünnet olmadığını, Hz İsa'nın hayatının hiç bir döneminde ve İncil'in hiç bir yerinde tanrılık iddiasında bulunmadığını, Hristiyanlıkta bunun sonradan ortaya koyulduğunu sözlerine ekledi.
''Papa'nın dünya siyasetinde etkisi ve otoritesi var''
Kardinaller arasından yeni bir papa seçileceğini dile getiren Prof. Harman, şunları kaydetti:
''Katoliklerde Papa mutlaka olacak. Papa'ya 'öl' dese ölebilecek kadar bağlı dünya kadar insan var. Papa seçimi sadece dini ve manevi açıdan ele alınan bir konu değildir. Dünya siyasetinde Papa'nın farklı bir etkisi ve otoritesi var. Güney Amerika, Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki Hristiyanlar, Papa'ya Kuzey Avrupa'dakilerden daha fazla bağlı''
Katolik dünyasında yaşanan cinsel taciz olaylarına da değinen Harman, ''Cinsel taciz ve çocuk istismarı konularında 4 bin 500 evli papaz hakkında soruşturma ve mahkeme devam ediyor. Vatikan'ın mağdurlara 2 milyar avronun üzerinde tazminat ödemesi söz konusu. Papa Benediktus, toleranslı davrandığı için eleştiriliyor. Katolik kilisesinde evlenme yasağı var. Bu fıtrata aykırı hareket gayrimeşru şekillerde kendini gösteriyor'' ifadelerini kullandı.
Zina etmenin bütün ilahi dinlerde yasak olduğunu, Hz. İsa'nın ''Bir göz şehvetle bir kadına bakarsa, o göz zina etmiş sayılır. Onu çıkar at'' sözü ile hatırlatan Harman, bu mesajı cemaatine tebliğ etme durumundaki papazın, kendisinin cinsel taciz veya istismarla suçlanmasının Hristiyanların imajını önemli ölçüde sarstığını söyledi.
Kaynak: AA
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, ''Vatikan, hangi bölgelere yönelik misyonerlik çalışması yapmayı hedefliyorsa, onları taltif etmek için o bölgelerden bir papa seçebilir'' dedi.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, ''Vatikan, hangi bölgelere yönelik misyonerlik çalışması yapmayı hedefliyorsa, onları taltif etmek için o bölgelerden bir papa seçebilir'' dedi. Papa'nın istifası sonrası AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Harman, dünyadaki yaklaşık 2.2 milyarlık Hristiyanın 1.1 milyarının Katolik olduğunu hatırlatarak, papalığın aşırı merkeziyetçi bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Roma Katolik kilisesine göre Papa'nın, Hz. İsa'nın yeryüzündeki temsilcisi olduğuna işaret eden Harman, ''Vatikan, hangi bölgelere yönelik misyonerlik çalışması yapmayı hedefliyorsa, onları taltif etmek için o bölgelerden bir papa seçebilir'' diye konuştu.
Bütün Katolik dünyasının Papa'ya bağlı bulunduğunu ve 1871'de toplanan 1. Vatikan Konseyi'ne göre papanın 'yanılmaz' olduğunu dile getiren Harman, ''Tarih boyunca papalar kardinaller arasından seçilir. Kardinaller de papayı seçer, onlar da içlerinden birini papa olarak seçer. 6 asır öncesine kadar tarihte bir Papanın istifası söz konusu değildi'' ifadelerini kullandı.
''Papa diyaloğa karşıydı''
Prof. Ömer Faruk Harman, Vatikan devletinde dini dogmalar biriminin başında olan Papa 16. Benediktus'un Katolik dünyasında çok katı, tavizsiz, sert ve inancına son derece bağlı olarak bilindiğini, hatta 'dinler arası diyaloğa dahi sıcak bakmadığını' ifade etti.
''Bugün Hz İsa yeryüzüne tekrar gelse, ilk karşı çıkacağı Papalardır''
Hem ''1 milyar Katolik''in lideri hem de devlet başkanlığı görevini yürüten Papa'nın istifasına gerekçe olarak yaşlılığını gösterdiğini hatırlatan Harman, perde arkasında faklı nedenlerin olabileceğini savundu. Vatikan içinde çok değişik komplolar olduğunu belirten Harman, ''Papalığın aynı zamanda banka ve ticaret gibi sektörlerde faaliyet gösterdiği biliniyor. Papa'nın devlet başkanı olarak milyar avroları aşan özel hesaplarının olduğu da söyleniyor'' ifadelerini kullandı.
''Papalar veya Hristiyanlar Tanrı'nın emrini dinleselerdi İsa-Mesih'in mesajına göre davranırlardı. Bugün Hz İsa yeryüzüne tekrar gelse, ilk karşı çıkacağı papalardır'' diyen Harman, Hz İsa'nın doğumunun 8. gününde sünnet olmasına rağmen Hristiyanların sünnet olmadığını, Hz İsa'nın hayatının hiç bir döneminde ve İncil'in hiç bir yerinde tanrılık iddiasında bulunmadığını, Hristiyanlıkta bunun sonradan ortaya koyulduğunu sözlerine ekledi.
''Papa'nın dünya siyasetinde etkisi ve otoritesi var''
Kardinaller arasından yeni bir papa seçileceğini dile getiren Prof. Harman, şunları kaydetti:
''Katoliklerde Papa mutlaka olacak. Papa'ya 'öl' dese ölebilecek kadar bağlı dünya kadar insan var. Papa seçimi sadece dini ve manevi açıdan ele alınan bir konu değildir. Dünya siyasetinde Papa'nın farklı bir etkisi ve otoritesi var. Güney Amerika, Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki Hristiyanlar, Papa'ya Kuzey Avrupa'dakilerden daha fazla bağlı''
Katolik dünyasında yaşanan cinsel taciz olaylarına da değinen Harman, ''Cinsel taciz ve çocuk istismarı konularında 4 bin 500 evli papaz hakkında soruşturma ve mahkeme devam ediyor. Vatikan'ın mağdurlara 2 milyar avronun üzerinde tazminat ödemesi söz konusu. Papa Benediktus, toleranslı davrandığı için eleştiriliyor. Katolik kilisesinde evlenme yasağı var. Bu fıtrata aykırı hareket gayrimeşru şekillerde kendini gösteriyor'' ifadelerini kullandı.
Zina etmenin bütün ilahi dinlerde yasak olduğunu, Hz. İsa'nın ''Bir göz şehvetle bir kadına bakarsa, o göz zina etmiş sayılır. Onu çıkar at'' sözü ile hatırlatan Harman, bu mesajı cemaatine tebliğ etme durumundaki papazın, kendisinin cinsel taciz veya istismarla suçlanmasının Hristiyanların imajını önemli ölçüde sarstığını söyledi.
Kaynak: AA