SUK'un başına Hristiyan bir isim seçildi
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) başkanlığına Hristiyan olan George Sabra seçildi. SUK üyeleri bu sonucun SUK'a yönelik haksız eleştirilere bir cevap olduğunu söyledi.
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) baÅŸkanlığına Hristiyan olan George Sabra seçildi. SUK üyeleri bu sonucun SUK'a yönelik haksız eleÅŸtirilere bir cevap olduÄŸunu söyledi. Katar'ın baÅŸkenti Doha'daÂ*baÅŸlayan ve ilk olarak bakanlar düzeyinde gerçekleÅŸen, ardından Suriye Ulusal Konseyi (SUK) ve SUK dışındaki muhalif grupların kendi aralarında yaptıkları görüşmelerle devam eden toplantının sonucunda Seyf'in ''geçiÅŸ hükümeti'' önerisi üzerinde anlaÅŸmaya varıldı.
Suriye muhalefeti toplantısında 41 kişilik genel kurul ve 11 kişilik yürütme kurulu seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından SUK yeni başkanını da seçti.
NEDEN GEORGE SABRA?[/B]
AA muhabirinin sorularını cevaplayan Hoca, George Sabra'nın Suriye'de iyi tanındığını hatırlatarak, SUK başkanlığına seçilmesinin, Hristiyan olmasına rağmen başkent Şam'da camilerde başlayan barışçıl gösterilere katılmasıyla ilgili olduğunu ifade etti.
HAKSIZ ELEÅžTÄ°RÄ°LERE GÃœZEL BÄ°R CEVAP
SUK üyesi Mahmud Osman ise SUK'un genel kurul, yürütme kurulu ve başkanlık seçimlerini ''demokrasi şöleni'' olarak niteleyerek, ''Sabra'nın seçilmesi SUK'a yönelik haksız eleştirilere güzel bir cevap oldu. Birinci başkanı Arap Sünni, ikinci başkanı Kürt ve üçüncü başkanı Hristiyan olan SUK bütün dünyaya göstermiştir ki, biz Suriye'yi şeffaf, halkın iradesine dayalı biçimde yöneteceğiz'' diye konuştu.
Osman, seçim sonucunun Esed sonrası Suriye'de dini, mezhebi ve etnik kimliği ne olursa olsun herkesin liyakat ölçütünde istediği mevkiye gelebileceğini gösterdiğine dikkati çekti.
Dağınık haldeki ve birbirini tanımayan muhalif grupların, düzenlediği toplantılar vesilesiyle iletişim ve kaynaşma sürecine girdiğini belirten Osman, ana hedefin ''Suriye'de akan kanın durması ve diktatörlüğün son bulması'' olduğunu sözlerine ekledi.
SABRA TÃœRKÄ°YE'YE MÄ°NNETTAR
Sabra'ysa, ''Demokrasi, insan hakları ve ahlakın bölgedeki en iyi temsilci Türkiye'dir. Türkiye'nin desteğini asla unutmayacağız'' dedi. Sabra, Suriye krizinde komşu Türkiye'nin duruşunu takdir ettiklerini söyledi.
SUK'un genel kurul, yürütme kurulu ve başkanlık seçimlerinin Suriye'nin uzun yıllar sonra ilk demokrasi tecrübesi olduğunu belirten Sabra, Suriye halkının özgürce kendi iradesini ortaya koyduğunu kaydetti.
Konsey seçimlerinin birlik ve beraberlik dersi içerdiğini anlatan Sabra, seçimlerin Esed sonrası Suriye'de düzenlenecek olan belediye, milletvekili ve devlet başkanlığı seçimlerinin de provası olduğunu vurguladı.
''Müslüman Kardeşler (İhvan)'in bir Hristiyan'ı konsey başkanlığı için desteklemesi farklı kesimlerin bir arada yaşama olgunluğuna eriştiklerinin göstergesidir'' diyen Sabra, Suriyeli Müslüman ve Hristiyanların yüzyıllardır huzur içinde yaşadıklarını, Baas dönemi öncesinde Cami ve İslami vakıflardan sorumlu bir bakanın Hristiyan olduğunu hatırlattı. Esed rejiminin, ülkedeki farklı etnik, dini ve mezhebi grupları birbirine düşürmeye çalıştığını dile getiren George Sabra, halkın bu politikaya prim vermediğini ifade etti.
Dün sona eren SUK Başkanlık seçiminde İhvan'ın desteğiyle Sabra SUK'un 3'üncü Başkanı seçilmişti.
Ä°HVAN DESTEK VERDÄ°
Yeterli oy alamadığı için yürütme kuruluna seçilemeyen Sabra, Suriye Müslüman Kardeşler (İhvan) mensubu bir üyenin feragat etmesiyle 11 kişilik listeye girmişti. Sabra'nın seçilmesinde İhvan'ın oy desteği etkili oldu.
George Sabra Kimdir?
1947 yılında Şam'da doğan Sabra, 1967'de Şam'daki öğretmen okulundan ve 1971 yılında Şam Üniversitesi Coğrafya bölümünden mezun oldu. Eğitim teknolojileri üzerine Indiana Üniversitesinde yüksek lisans yapan Sabra, uzun yıllar Suriye'de öğretmenlik ve okul idareciliği yaptı. Birçok eğitim dergisinin kurulmasına da öncülük eden Sabra, özellikle çocuklar için yazdığı kısa hikayeler ve denemeleriyle de tanınıyor. Muhalif görüşleri sebebiyle tutuklandıktan sonra 19 Eylül 2011'de serbest bırakılan ve ülkeyi terk eden Sabra, SUK Genel Sekreterliği'nde bulundu. Hristiyan olmasına rağmen İslami kesimle olan yakın ilişkisi, liberal kimliği ve Suriye içerisindeki bilinirliği Sabra'yı kısa sürede SUK içerisinde önemli bir figür haline getirdi.
8 MADDELÄ°K YOL HARÄ°TASI
Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) şimdiki başkanı, Kürt asıllı Abdülbasid Seyda'nın "Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı" olarak nitelendirdiği toplantıda 8 maddelik bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varıldı.
İşte Suriye muhalefetinin Doha'daki Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile kabul etttiği 8 madde:
1. Geçiş hükümeti için tüm muhalif grupların katıldığı "Ulusal Konferans" düzenlenecek. Burada en yüksek temsil hakkı SUK'a ait olacak.
2. Ulusal Konferans'ta, "kurtarılmış bölgeler"deki yerel konseyler, rejimden ayrılmış teknokratlar, bağımsız muhalif gruplar ve Özgür Suriye Ordusu'nun ÅŸemsiyesi altındaki Suriye silahlı grupları içeren SUK'tan 300 kiÅŸlik bir katılımcıÂ*olacak.
3. Şartlar el verirse Suriye içindeki "kurtarılmış bölgeler"de Ulusal Konferans'ı toplamak için çalışılacak.
4. Geçiş hükümeti, işlevlerini gerçekleştirmeyi
sağlayacak "uluslararası bir tanınma garantisi" olmadığı sürece ilan edilmeyecek.
5. Geçiş hükümeti, dışişleri, savunma, göç, insan hakları, sağlık ve enformasyon bakanlıkları gibi "mini" bir kabineden oluşacak.
6. Geçiş hükümetini takiben SUK ve onun komiteleri işlevlerine devam edecek ve geçiş hükümetine destek verecek.
7. Katılımcıları belirleyecek bir hazırlık komitesi ile konferansın yapılacağı yer konusunda çalışacak bir lojistik komitesi kurulacak. Komiteler, görevlerini 2 aylık bir sürede gerçekleştirecek.
8. Genel Sekreter seçilecek ve bu kişi, hedeflere sadık kalmak şartıyla girişimin başarısı için değişiklik yapma hakkına sahip olacak.
Kaynak: Ajanslar - Haber7
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) başkanlığına Hristiyan olan George Sabra seçildi. SUK üyeleri bu sonucun SUK'a yönelik haksız eleştirilere bir cevap olduğunu söyledi.
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) baÅŸkanlığına Hristiyan olan George Sabra seçildi. SUK üyeleri bu sonucun SUK'a yönelik haksız eleÅŸtirilere bir cevap olduÄŸunu söyledi. Katar'ın baÅŸkenti Doha'daÂ*baÅŸlayan ve ilk olarak bakanlar düzeyinde gerçekleÅŸen, ardından Suriye Ulusal Konseyi (SUK) ve SUK dışındaki muhalif grupların kendi aralarında yaptıkları görüşmelerle devam eden toplantının sonucunda Seyf'in ''geçiÅŸ hükümeti'' önerisi üzerinde anlaÅŸmaya varıldı.
Suriye muhalefeti toplantısında 41 kişilik genel kurul ve 11 kişilik yürütme kurulu seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından SUK yeni başkanını da seçti.
NEDEN GEORGE SABRA?[/B]
AA muhabirinin sorularını cevaplayan Hoca, George Sabra'nın Suriye'de iyi tanındığını hatırlatarak, SUK başkanlığına seçilmesinin, Hristiyan olmasına rağmen başkent Şam'da camilerde başlayan barışçıl gösterilere katılmasıyla ilgili olduğunu ifade etti.
HAKSIZ ELEÅžTÄ°RÄ°LERE GÃœZEL BÄ°R CEVAP
SUK üyesi Mahmud Osman ise SUK'un genel kurul, yürütme kurulu ve başkanlık seçimlerini ''demokrasi şöleni'' olarak niteleyerek, ''Sabra'nın seçilmesi SUK'a yönelik haksız eleştirilere güzel bir cevap oldu. Birinci başkanı Arap Sünni, ikinci başkanı Kürt ve üçüncü başkanı Hristiyan olan SUK bütün dünyaya göstermiştir ki, biz Suriye'yi şeffaf, halkın iradesine dayalı biçimde yöneteceğiz'' diye konuştu.
Osman, seçim sonucunun Esed sonrası Suriye'de dini, mezhebi ve etnik kimliği ne olursa olsun herkesin liyakat ölçütünde istediği mevkiye gelebileceğini gösterdiğine dikkati çekti.
Dağınık haldeki ve birbirini tanımayan muhalif grupların, düzenlediği toplantılar vesilesiyle iletişim ve kaynaşma sürecine girdiğini belirten Osman, ana hedefin ''Suriye'de akan kanın durması ve diktatörlüğün son bulması'' olduğunu sözlerine ekledi.
SABRA TÃœRKÄ°YE'YE MÄ°NNETTAR
Sabra'ysa, ''Demokrasi, insan hakları ve ahlakın bölgedeki en iyi temsilci Türkiye'dir. Türkiye'nin desteğini asla unutmayacağız'' dedi. Sabra, Suriye krizinde komşu Türkiye'nin duruşunu takdir ettiklerini söyledi.
SUK'un genel kurul, yürütme kurulu ve başkanlık seçimlerinin Suriye'nin uzun yıllar sonra ilk demokrasi tecrübesi olduğunu belirten Sabra, Suriye halkının özgürce kendi iradesini ortaya koyduğunu kaydetti.
Konsey seçimlerinin birlik ve beraberlik dersi içerdiğini anlatan Sabra, seçimlerin Esed sonrası Suriye'de düzenlenecek olan belediye, milletvekili ve devlet başkanlığı seçimlerinin de provası olduğunu vurguladı.
''Müslüman Kardeşler (İhvan)'in bir Hristiyan'ı konsey başkanlığı için desteklemesi farklı kesimlerin bir arada yaşama olgunluğuna eriştiklerinin göstergesidir'' diyen Sabra, Suriyeli Müslüman ve Hristiyanların yüzyıllardır huzur içinde yaşadıklarını, Baas dönemi öncesinde Cami ve İslami vakıflardan sorumlu bir bakanın Hristiyan olduğunu hatırlattı. Esed rejiminin, ülkedeki farklı etnik, dini ve mezhebi grupları birbirine düşürmeye çalıştığını dile getiren George Sabra, halkın bu politikaya prim vermediğini ifade etti.
Dün sona eren SUK Başkanlık seçiminde İhvan'ın desteğiyle Sabra SUK'un 3'üncü Başkanı seçilmişti.
Ä°HVAN DESTEK VERDÄ°
Yeterli oy alamadığı için yürütme kuruluna seçilemeyen Sabra, Suriye Müslüman Kardeşler (İhvan) mensubu bir üyenin feragat etmesiyle 11 kişilik listeye girmişti. Sabra'nın seçilmesinde İhvan'ın oy desteği etkili oldu.
George Sabra Kimdir?
1947 yılında Şam'da doğan Sabra, 1967'de Şam'daki öğretmen okulundan ve 1971 yılında Şam Üniversitesi Coğrafya bölümünden mezun oldu. Eğitim teknolojileri üzerine Indiana Üniversitesinde yüksek lisans yapan Sabra, uzun yıllar Suriye'de öğretmenlik ve okul idareciliği yaptı. Birçok eğitim dergisinin kurulmasına da öncülük eden Sabra, özellikle çocuklar için yazdığı kısa hikayeler ve denemeleriyle de tanınıyor. Muhalif görüşleri sebebiyle tutuklandıktan sonra 19 Eylül 2011'de serbest bırakılan ve ülkeyi terk eden Sabra, SUK Genel Sekreterliği'nde bulundu. Hristiyan olmasına rağmen İslami kesimle olan yakın ilişkisi, liberal kimliği ve Suriye içerisindeki bilinirliği Sabra'yı kısa sürede SUK içerisinde önemli bir figür haline getirdi.
8 MADDELÄ°K YOL HARÄ°TASI
Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) şimdiki başkanı, Kürt asıllı Abdülbasid Seyda'nın "Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı" olarak nitelendirdiği toplantıda 8 maddelik bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varıldı.
İşte Suriye muhalefetinin Doha'daki Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile kabul etttiği 8 madde:
1. Geçiş hükümeti için tüm muhalif grupların katıldığı "Ulusal Konferans" düzenlenecek. Burada en yüksek temsil hakkı SUK'a ait olacak.
2. Ulusal Konferans'ta, "kurtarılmış bölgeler"deki yerel konseyler, rejimden ayrılmış teknokratlar, bağımsız muhalif gruplar ve Özgür Suriye Ordusu'nun ÅŸemsiyesi altındaki Suriye silahlı grupları içeren SUK'tan 300 kiÅŸlik bir katılımcıÂ*olacak.
3. Şartlar el verirse Suriye içindeki "kurtarılmış bölgeler"de Ulusal Konferans'ı toplamak için çalışılacak.
4. Geçiş hükümeti, işlevlerini gerçekleştirmeyi
sağlayacak "uluslararası bir tanınma garantisi" olmadığı sürece ilan edilmeyecek.
5. Geçiş hükümeti, dışişleri, savunma, göç, insan hakları, sağlık ve enformasyon bakanlıkları gibi "mini" bir kabineden oluşacak.
6. Geçiş hükümetini takiben SUK ve onun komiteleri işlevlerine devam edecek ve geçiş hükümetine destek verecek.
7. Katılımcıları belirleyecek bir hazırlık komitesi ile konferansın yapılacağı yer konusunda çalışacak bir lojistik komitesi kurulacak. Komiteler, görevlerini 2 aylık bir sürede gerçekleştirecek.
8. Genel Sekreter seçilecek ve bu kişi, hedeflere sadık kalmak şartıyla girişimin başarısı için değişiklik yapma hakkına sahip olacak.
Kaynak: Ajanslar - Haber7