Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıldönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan dolayısıyla Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği önünde, Türkler ve Ermeniler karşılıklı gösteri yaptı.
Mehmet Toroğlu'nun haberi
Büyükelçiliğin önündeki kaldırımı Ermenilere bırakmamak için bir gün önceden burada nöbet tutmaya başlayan ABD'deki Türkler, sabah saatlerinden itibaren de sayıları artarak toplanmaya başladı.
Gösteriye katılan Türkler arasında sadece Washington'dan değil, New York'tan da gelenler olduğu, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruba bazı Azerilerin de eşlik ettiği gözlendi.
Ellerinde Türkiye, Azerbaycan ve ABD bayrakları taşıyan grup, polis tarafından yerleştirilen paravanların üzerine de Atatürk posterinin yanında, Ermenilerin Türklere yaptıkları kıyımlara ve Hocalı katliamına işaret eden ve 1915 olaylarıyla ilgili tartışmaların tarihçilere bırakılması çağrılarına yer veren pankartlar açtılar.
Karşı kaldırıma geçen Ermeniler de Türkiye'yi ''inkar'' ile suçlayan, Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e karşı hakaretvari ifadeler içeren ve ABD Başkanı Barack Obama'dan 1915 olaylarını ''soykırım'' olarak nitelendirme yönünde ''verdiği sözü'' tutmasını isteyen pankartlar taşıdı.
Ermeni bayrakları ve pankartlar taşıyan Ermeniler arasında küçük yaştaki çocukların da yer aldığı görüldü. Ermeni göstericilerin açtığı pankartlar arasında, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un fotoğrafı ve yanında 1915 olaylarıyla ilgili sözlerinin yazılı olduğu posterler, Hrant Dink'in fotoğrafı ve yanında ''1,5 milyon artı 1'' ifadesinin yer aldığı bir poster dikkati çekti.
Gösteri sırasında yoldan Türk, Azeri ve Ermeni bayrağı sallayan araçların geçtiği gözlendi.
Polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı gösteri, zaman zaman karşılıklı atışmalara sahne olsa da olaysız sona erdi.
-Büyükelçi Tan'dan teşekkür ve birlik mesajı-
Gösteri sonrasında Büyükelçilik binasına gelen Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Türk ve Azeri grubu elçiliğe davet etti. Kendilerine teşekkür eden Tan, grupla fotoğraf çektirdi ve ikramda bulundu.
Büyükelçi Tan, burada kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, ''Bizler tarihimizle gurur duyuyoruz. Tarihimizle ilgili olarak verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Bizi yıllardır bir takım iç politika oyunlarına alet etmek isteyen çevrelere bu hususu anlatmaya gayret ediyoruz. Alnımıza bu lekenin sürülmesine hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. Bunlar ancak sizlerin sayesinde olabilecek. Eğer bizler gün gelir bu kararlı duruşumuzda zafiyet gösterirsek, unutmayın ki bundan hepimiz zarar göreceğiz'' dedi.
Türkiye'nin dost ve müttefiki olan ABD'de dahi, böylesine ucuz bir siyasi girişime maruz kalmaktan çok büyük üzüntü duyduklarını kaydeden Tan, ''Müttefiklerimizin çok daha farklı davranmalarını beklerdik. Bu davranışı da esefle karşılıyoruz'' ifadesini kullandı.
-''Tarihin tekrar siyaseten yazılmasını asla kabul etmeyeceğiz''-
Büyükelçi Tan, şöyle devam etti: ''Bugün sizler gerçekten de Türk insanının bu tür girişimlere karşı ne denli duyarlı olduğunu göstermek bakımından çok önemli bir davranış sergilediniz. Bizler elbette bu çerçevede yaptığınız bu asil davranışa ancak teşekkür edebiliriz. Sizleri bundan sonraki yıllarda da sadece 24 Nisan'da değil, yaşamınızın her boyutunda bu tür girişimlerle mücadele etmeye davet ediyorum. Sadece 24 Nisan'da olmamalı, bu görüşlerimizi her aşamada, her zaman, her yerde ifade etmelisiniz ve gururla, göğsünüz dik şekilde bu tür girişimlere karşı durmalısınız. Sizler Türk-Amerikalılar olarak buranın siyasetinde mutlaka söz sahibi olmak üzere girişimlerde bulunmalısınız, çeşitli mevkilere gelmelisiniz ki burada biz davalarımızı daha etkin şekilde anlatalım. Bunu yapmadığımız müddetçe bu tür girişimlerimizden sonuç almak daha güçleşecektir.
Biz hiçbir toplumla, hiçbir ülkeyle asla en ufak bir sorun istemeyen bir milletiz. Şimdiye kadar da hep böyle olduk. Bizim Ermeni halkıyla da bir sorunumuz yoktur. Ancak bu tür ucuz hesapların, bu ilişkileri ve girişimleri zehirlemesine karşıyız. Bunu sadece burada değil, dünyanın dört bir köşesinde söylüyoruz. Tarihi tekrar siyaseten yazmak mümkün değildir. Bunu asla, hiçbir aşamada kabul etmeyeceğiz, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz, görüşlerimizi anlatacağız, ta ki 'adil hafıza' denilen, her iki toplumun da o dönemde yaşamış oldukları acıları gereği şekilde ve daha soğukkanlı bir şekilde değerlendirinceye kadar.''
-''Kapımızın önüne çocukları getirdiler''-
Tan, Türkiye'nin bu konuda defalarca açılımlarda, Ermenistan'a çağrılarda bulunduğunu, bu işin tarihçiler tarafından değerlendirilmesi çağrıları yaptığını hatırlatarak, ''Bunlardan sonuç alamamışızdır, çünkü orada gidecekleri bir yer yoktur, orada doğrulara çarpacaklardır. Bu doğrulara çarpmak onları rahatsız edecektir'' diye konuştu.
Ermenilerin bu işe genç nesilleri de alet etmesinden duyduğu üzüntüyü ifade eden Tan, ''Çocukları getirdiler kapımızın önüne. Bu, işi daha da kabul edilmez ve aslında çok çok daha kritik bir duruma getirmiştir, çünkü gelecek nesillerin artık bu nefretten uzaklaşmaları gerekir. Bizler çocuklarımıza bu istikamette telkinlerde bulunuyoruz. Bizler çocuklarımızı bu nefret duyguları içerisinde yaşamamaları yönünde eğitiyoruz, halbuki bakıyoruz ki karşı taraf bunun tam aksini yapmaktadır'' dedi.
(aa)
Mehmet Toroğlu'nun haberi
Büyükelçiliğin önündeki kaldırımı Ermenilere bırakmamak için bir gün önceden burada nöbet tutmaya başlayan ABD'deki Türkler, sabah saatlerinden itibaren de sayıları artarak toplanmaya başladı.
Gösteriye katılan Türkler arasında sadece Washington'dan değil, New York'tan da gelenler olduğu, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruba bazı Azerilerin de eşlik ettiği gözlendi.
Ellerinde Türkiye, Azerbaycan ve ABD bayrakları taşıyan grup, polis tarafından yerleştirilen paravanların üzerine de Atatürk posterinin yanında, Ermenilerin Türklere yaptıkları kıyımlara ve Hocalı katliamına işaret eden ve 1915 olaylarıyla ilgili tartışmaların tarihçilere bırakılması çağrılarına yer veren pankartlar açtılar.
Karşı kaldırıma geçen Ermeniler de Türkiye'yi ''inkar'' ile suçlayan, Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e karşı hakaretvari ifadeler içeren ve ABD Başkanı Barack Obama'dan 1915 olaylarını ''soykırım'' olarak nitelendirme yönünde ''verdiği sözü'' tutmasını isteyen pankartlar taşıdı.
Ermeni bayrakları ve pankartlar taşıyan Ermeniler arasında küçük yaştaki çocukların da yer aldığı görüldü. Ermeni göstericilerin açtığı pankartlar arasında, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un fotoğrafı ve yanında 1915 olaylarıyla ilgili sözlerinin yazılı olduğu posterler, Hrant Dink'in fotoğrafı ve yanında ''1,5 milyon artı 1'' ifadesinin yer aldığı bir poster dikkati çekti.
Gösteri sırasında yoldan Türk, Azeri ve Ermeni bayrağı sallayan araçların geçtiği gözlendi.
Polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı gösteri, zaman zaman karşılıklı atışmalara sahne olsa da olaysız sona erdi.
-Büyükelçi Tan'dan teşekkür ve birlik mesajı-
Gösteri sonrasında Büyükelçilik binasına gelen Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Türk ve Azeri grubu elçiliğe davet etti. Kendilerine teşekkür eden Tan, grupla fotoğraf çektirdi ve ikramda bulundu.
Büyükelçi Tan, burada kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, ''Bizler tarihimizle gurur duyuyoruz. Tarihimizle ilgili olarak verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Bizi yıllardır bir takım iç politika oyunlarına alet etmek isteyen çevrelere bu hususu anlatmaya gayret ediyoruz. Alnımıza bu lekenin sürülmesine hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. Bunlar ancak sizlerin sayesinde olabilecek. Eğer bizler gün gelir bu kararlı duruşumuzda zafiyet gösterirsek, unutmayın ki bundan hepimiz zarar göreceğiz'' dedi.
Türkiye'nin dost ve müttefiki olan ABD'de dahi, böylesine ucuz bir siyasi girişime maruz kalmaktan çok büyük üzüntü duyduklarını kaydeden Tan, ''Müttefiklerimizin çok daha farklı davranmalarını beklerdik. Bu davranışı da esefle karşılıyoruz'' ifadesini kullandı.
-''Tarihin tekrar siyaseten yazılmasını asla kabul etmeyeceğiz''-
Büyükelçi Tan, şöyle devam etti: ''Bugün sizler gerçekten de Türk insanının bu tür girişimlere karşı ne denli duyarlı olduğunu göstermek bakımından çok önemli bir davranış sergilediniz. Bizler elbette bu çerçevede yaptığınız bu asil davranışa ancak teşekkür edebiliriz. Sizleri bundan sonraki yıllarda da sadece 24 Nisan'da değil, yaşamınızın her boyutunda bu tür girişimlerle mücadele etmeye davet ediyorum. Sadece 24 Nisan'da olmamalı, bu görüşlerimizi her aşamada, her zaman, her yerde ifade etmelisiniz ve gururla, göğsünüz dik şekilde bu tür girişimlere karşı durmalısınız. Sizler Türk-Amerikalılar olarak buranın siyasetinde mutlaka söz sahibi olmak üzere girişimlerde bulunmalısınız, çeşitli mevkilere gelmelisiniz ki burada biz davalarımızı daha etkin şekilde anlatalım. Bunu yapmadığımız müddetçe bu tür girişimlerimizden sonuç almak daha güçleşecektir.
Biz hiçbir toplumla, hiçbir ülkeyle asla en ufak bir sorun istemeyen bir milletiz. Şimdiye kadar da hep böyle olduk. Bizim Ermeni halkıyla da bir sorunumuz yoktur. Ancak bu tür ucuz hesapların, bu ilişkileri ve girişimleri zehirlemesine karşıyız. Bunu sadece burada değil, dünyanın dört bir köşesinde söylüyoruz. Tarihi tekrar siyaseten yazmak mümkün değildir. Bunu asla, hiçbir aşamada kabul etmeyeceğiz, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz, görüşlerimizi anlatacağız, ta ki 'adil hafıza' denilen, her iki toplumun da o dönemde yaşamış oldukları acıları gereği şekilde ve daha soğukkanlı bir şekilde değerlendirinceye kadar.''
-''Kapımızın önüne çocukları getirdiler''-
Tan, Türkiye'nin bu konuda defalarca açılımlarda, Ermenistan'a çağrılarda bulunduğunu, bu işin tarihçiler tarafından değerlendirilmesi çağrıları yaptığını hatırlatarak, ''Bunlardan sonuç alamamışızdır, çünkü orada gidecekleri bir yer yoktur, orada doğrulara çarpacaklardır. Bu doğrulara çarpmak onları rahatsız edecektir'' diye konuştu.
Ermenilerin bu işe genç nesilleri de alet etmesinden duyduğu üzüntüyü ifade eden Tan, ''Çocukları getirdiler kapımızın önüne. Bu, işi daha da kabul edilmez ve aslında çok çok daha kritik bir duruma getirmiştir, çünkü gelecek nesillerin artık bu nefretten uzaklaşmaları gerekir. Bizler çocuklarımıza bu istikamette telkinlerde bulunuyoruz. Bizler çocuklarımızı bu nefret duyguları içerisinde yaşamamaları yönünde eğitiyoruz, halbuki bakıyoruz ki karşı taraf bunun tam aksini yapmaktadır'' dedi.
(aa)