BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, sağlıklı yaşlanmanın herkesin hakkı olduğunu bildirdi.
Ban, Dünya Sağlık Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, 1948 yılında faaliyete geçen Dünya Sağlık Örgütü'nün kuruluş günü olan 7 Nisan'ı her yıl Dünya Sağlık Günü olarak kutladıklarını belirterek, Dünya Sağlık Günü'nün bu yılki temasının da "Sağlıklı yaşam ömre ömür katar" olduğunu, böylece sağlıklı bir yaşam tarzının insanın ileri yaşlarda da dinç ve üretken olmasını sağladığı mesajının verilmek istendiğini vurguladı.
Ban mesajında, "Geçtiğimiz yüzyılın ortalarında dünyada yaşı 80 ve üzerinde olan insan sayısı 14 milyondu. 2050 yılına geldiğimizde ise bu sayının, 100 milyonu sadece Çin'de olmak üzere, 400 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Yakında, tarihte ilk kez yaşı 65 ve üzerinde olan insanların sayısı beş yaş ve altındaki çocuklardan daha fazla olacak" dedi.
Dünya nüfusunun yaşındaki bu çok büyük değişikliğin ekonomik ve sosyal gelişme ile yakından ilişkili olduğunu belirten Ban, halk sağlığı alanındaki başarılar sonucu çocuk ölümlerinin azaltıldığını, yetişkinlerin sağlıklı yaşam koşullarına ulaşmaları sonucu artık insanların dünyanın birçok yerinde daha uzun yaşadığını söyledi. Ban, "Yüksek gelir seviyesine sahip birçok ülke hızla yaşlanan nüfusla karşı karşıya kalmaya başladı bile. Gelecek yıllarda birçok alt ve orta gelir seviyesindeki ülke de yaşlı nüfuslarında ciddi artışlarla karşılaşacak" dedi.
"İnsanların yaşam sürelerinin uzamış olması hepimizi mutlu eden bir gelişme" diyen Ban, yaşlı insanların, ailenin bir bireyi, çalışma hayatının aktif bir üyesi ve gönüllü faaliyetlere katılan kişiler olarak topluma birçok değerli katkılarda bulunduğunu belirtti. Ban, "Yıllar içinde edindikleri tecrübe onları toplumda özel bir konuma getiriyor" dedi.
Bunun yanında, yaşlı nüfusun artmasının sağlık hizmetlerine ve sosyal güvenlik sistemine daha fazla ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkardığına dikkati çeken Genel Sekreter, dünya genelinde yaşlıların karşı karşıya kaldığı sağlık sorunlarının en başında bulaşıcı olmayan hastalıkların geldiğini belirtti. Ban, ölümlerin en çok kalp hastalıkları ve inme nedeniyle yaşandığını, görme kaybı ve bunamanın ise engellik hali yaratan unsurların başında geldiğini söyledi. Ban, "Düşük gelir seviyesine sahip ülkelerde bu tip hastalıklara yakalanma riski üst düzey gelir seviyesine sahip ülkelerden iki ila üç kat daha fazla. Bu hastalıklar yaşlıların değil, ailelerinin ve toplumun tamamının karşı karşıya olduğu bir sorun" dedi.
Birçok alt ve orta gelir seviyesindeki ülkenin bırakın ileride ortaya çıkacak büyük ihtiyaçları, günümüzde karşı karşıya kalınanlarla dahi başa çıkabilecek alt yapıya sahip olmadığını belirten Ban, herşeye rağmen hükümetlerin, yaşlı vatandaşlarının sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmelerini sağlayabilmek için uygulayabileceği kolay ve ekonomik çözümlerin mevcut olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti. Ban, sağlıklı yaşlanma sürecine yatırım yapan ülkelerin, bunun karşılığında tüm toplum için sosyal ve ekonomik kazanç sağladığını söyledi.
Ban, hükümetleri, sivil toplumu ve özel sektörü nerede olursa olsun herkesin sağlıklı bir şekilde yaşlanma imkanına sahip olması için çaba harcamaya davet etti.
Ban, Dünya Sağlık Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, 1948 yılında faaliyete geçen Dünya Sağlık Örgütü'nün kuruluş günü olan 7 Nisan'ı her yıl Dünya Sağlık Günü olarak kutladıklarını belirterek, Dünya Sağlık Günü'nün bu yılki temasının da "Sağlıklı yaşam ömre ömür katar" olduğunu, böylece sağlıklı bir yaşam tarzının insanın ileri yaşlarda da dinç ve üretken olmasını sağladığı mesajının verilmek istendiğini vurguladı.
Ban mesajında, "Geçtiğimiz yüzyılın ortalarında dünyada yaşı 80 ve üzerinde olan insan sayısı 14 milyondu. 2050 yılına geldiğimizde ise bu sayının, 100 milyonu sadece Çin'de olmak üzere, 400 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Yakında, tarihte ilk kez yaşı 65 ve üzerinde olan insanların sayısı beş yaş ve altındaki çocuklardan daha fazla olacak" dedi.
Dünya nüfusunun yaşındaki bu çok büyük değişikliğin ekonomik ve sosyal gelişme ile yakından ilişkili olduğunu belirten Ban, halk sağlığı alanındaki başarılar sonucu çocuk ölümlerinin azaltıldığını, yetişkinlerin sağlıklı yaşam koşullarına ulaşmaları sonucu artık insanların dünyanın birçok yerinde daha uzun yaşadığını söyledi. Ban, "Yüksek gelir seviyesine sahip birçok ülke hızla yaşlanan nüfusla karşı karşıya kalmaya başladı bile. Gelecek yıllarda birçok alt ve orta gelir seviyesindeki ülke de yaşlı nüfuslarında ciddi artışlarla karşılaşacak" dedi.
"İnsanların yaşam sürelerinin uzamış olması hepimizi mutlu eden bir gelişme" diyen Ban, yaşlı insanların, ailenin bir bireyi, çalışma hayatının aktif bir üyesi ve gönüllü faaliyetlere katılan kişiler olarak topluma birçok değerli katkılarda bulunduğunu belirtti. Ban, "Yıllar içinde edindikleri tecrübe onları toplumda özel bir konuma getiriyor" dedi.
Bunun yanında, yaşlı nüfusun artmasının sağlık hizmetlerine ve sosyal güvenlik sistemine daha fazla ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkardığına dikkati çeken Genel Sekreter, dünya genelinde yaşlıların karşı karşıya kaldığı sağlık sorunlarının en başında bulaşıcı olmayan hastalıkların geldiğini belirtti. Ban, ölümlerin en çok kalp hastalıkları ve inme nedeniyle yaşandığını, görme kaybı ve bunamanın ise engellik hali yaratan unsurların başında geldiğini söyledi. Ban, "Düşük gelir seviyesine sahip ülkelerde bu tip hastalıklara yakalanma riski üst düzey gelir seviyesine sahip ülkelerden iki ila üç kat daha fazla. Bu hastalıklar yaşlıların değil, ailelerinin ve toplumun tamamının karşı karşıya olduğu bir sorun" dedi.
Birçok alt ve orta gelir seviyesindeki ülkenin bırakın ileride ortaya çıkacak büyük ihtiyaçları, günümüzde karşı karşıya kalınanlarla dahi başa çıkabilecek alt yapıya sahip olmadığını belirten Ban, herşeye rağmen hükümetlerin, yaşlı vatandaşlarının sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmelerini sağlayabilmek için uygulayabileceği kolay ve ekonomik çözümlerin mevcut olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti. Ban, sağlıklı yaşlanma sürecine yatırım yapan ülkelerin, bunun karşılığında tüm toplum için sosyal ve ekonomik kazanç sağladığını söyledi.
Ban, hükümetleri, sivil toplumu ve özel sektörü nerede olursa olsun herkesin sağlıklı bir şekilde yaşlanma imkanına sahip olması için çaba harcamaya davet etti.